...................
...................
ARŞİVDEN SEÇMELER
GHUNEKHO Savsır Özbay
                         
...................
 
...................
DEDEMİN ANLATTIKLARI
Adigece'si : ÇUYEKHO Caffar
Çeviri: GHUNEKHO K. Özbay

Dedem anılarını,
Anlatırken çokça duyardım.
Kızgınlıkla köyümüze bakarken,
Çıkarırdı cebinden lülesini.
Telaşlanmadan lülesini,
Eline sıkıştırırken,
Başladı yine,
Anılarını anlatmaya.
Ben küçükken,senin yaşındayken,
Bu dünya dünya değildi.
Yaşamı acılarla,
Dolu olarak yaşardık.
Erken gelen baharla,
Günlerimiz geçerdi ovada.
İncecik tarlayı sürerken,
Çok zorluklarda çekerdik.
Kalkıp öküzleri otlatırken,
Yaşam gibi hasatın ipini bükerdik.
Zorluklar ardı ardına gelirken,
Emeğimizde bir şey kazanamazdık.
Beyler kızgınlıkla bakıp,
Karınlarını şişirirlerken,
Yalan söylemeye utanmadan,
Efendiler emeğimizi sömürürdü.
Yaylalarımıza çıkarken,
Gördüğümüz ise bir sepet.
Mısırlarımız yetişmeden,
Kuraklık alıp götürürdü.
Masallar yemeğimizken,
Çokça ağıtlar yakardık.
Eğitilmeyi isterken,
Yıllarımız geçip gitti.
Boyunduruk selvisi kalemimizken,
Nasıl olurda okuyabilirdik,
Köyden,komşu köye,
Bizler nasılda gidebilirdik.
Onların hepside parayken.
Boş ceplerimizde ne verebilirdik.
Hiç bir şeyimiz yokken okumayı,
Nasıl olurda başarabilirdik.
O zamanlar bey oğullarını,
Köyden çokta taşıdık.
O zamanlar bey oğulları,
Emeğimizi yediler.
O zamanlar bir şey diyemeden,
Kafkaslılar çok zorluk çekti.
Yöneticilerimiz olmadan,
Halimiz içler acısıydı.
Bu gün sizleri kıskanıyorum,
Eğitimin yolunda,
Güneş neşeyle sizlere yansırken,
Nasiplisiniz,bir çiçek gibi.
Yolunuz şimdi taştan,
Okulunuza gidiyorsunuz,
Zihin açıklığıyla,
Yaşamı yakalıyorsunuz.
Ana dilinizle şimdi okuyabiliyorsanız,
Mutluluklarınızı onunla anlatınız.
Ruslardan eğitimi hedef alıp,
Arkadaşlarınıza kalbinizi açın.
Şöyle bir bakın köyümüze,
Güzel bir kent gibi,
Mutlulukla,
İnsanlarıyla beraber.
Gökteki Güneş,
Aydınlığıyla şimdi yansıyor,
Başımızdaki aydınlık güneş,
Devrimleriyle bizleri ısıttı.
Şimdi görüyorsunuz değil mi,
Bir deniz gibi buğday tarlalarını.
Pşıze kıyısındaki gemiler ise,
Bir kuzu yavrusu gibi değil mi.
Bunların hepsi bizim,
Şansımızdır bunlar,
Daha da güzel olması için,
Hep ileriye bakmalıyız.
Bez ayakkabılarımız çıkarıp,
Vatan işlerini yürütebiliyoruz,
Her işe yüreğimizi koyup,
Özgürlük yolunu tutalım.
Sözlerini keserken,
Dedem gülümser,
Köyüne bakıp,
Mutlulukla başını sallar.