HUNEGO Saide Adige yazınına 70'li yıllarda katıldı. Kendine has
bir ritm içerisinde resmettiği eserlerinde, şiirlerinde çiğ
damlaları parıldıyor, şairin açtığı kapı aralığı gözlerimizin
önüne dikiliyordu. Bu gün konu edindiğimiz şairin seçme
eserlerinin yer aldığı kitabında ise kapının açıldığını günün en
sıcak zamanında güneşin gökyüzündeki yerini aldığını görüyoruz.
Saide bizleri vaktinde olgunlaşmış şiirleri ile memnun etti.
İlerleyen zaman, yaşamın getirdiği bitmeyen soruların cevaplarını
şekillendirip düşüncelerini de daha olgunlaştırmış olarak önümüze
çıkıyor.
Edebiyat biliminde bayan lirikler daha ayrı bir şekilde öne
çıkıyorlar. Bunun da bir sebebi olsa gerek. Çünkü böylesi
şiirlerde kadının düşün şekli, sokulganlığı, yürekten gelen farklı
bir ritim yer alıyor.
Saide'nin şiirlerini ele alacak
olursak; onlar güçlüler, hem erkek (katı) düşün şeklinin izlerini
hem de kadının sıcak yürekliliğini taşırken, anlatım ve
kıyaslamalardaki kadınların yumuşak dokunuşlarını ihtiva eden
seçimi sözkonusu;
Лэныстэ чанкIэ
бзыпхъэр тыбзыгъэу
Шъхьаджи игъашIэ
джанэ щелъэжьы...
ТфэмышIужь джанэр
тфызэблэмыхъоу
ТэгъэтIэпIыжьышъ
дгъэтэрэзынэу-
Пыдэ фэтэшIы
непэ тишIошIкIэ,
Зы дыпIэ горэ
ренэу дрекIокIы...
Şairin yolu kolay değil. Bunu defalarca başka şairler de dile
getirdiler. Her biri kendi sanılarıyla ifade ettiler. Saide'de
aynı şeyi, bıkkınlık ve yakınma içermeyen bir dille ifade ediyor;
Усэр- гъэсэпэтхыд Уишъэфыгъэ гукъау, Унэзэгъэ гъогурыкIу,
ЕлъэкIонрэ гугъапI, Мэзэу ущэгъуащэ...
Şiir yazmanın zor olmadığını, aklına gelenleri serbest bir şekilde
kaleme aldığında olacağını varsayanlara yönelik şair kitabında şu
dizelere yer vermiş;
Сиусэхэм унэ яIэп -
Шъхъэфитых Урамым тетых, Зыфаем, готых, Зыфаер къаIо,
Зыфаем - раIо! Ау шъхьэфит усэр - ШъхьарытIупщ усэп!
Böylece; özgürlüğün serbestlikten farklı bir şey olduğunu da dile
getirmiş oldu. Adigeler 'шъхьэфит- özgür' kelimesinden ziyade daha
çok 'шъхьарытIупщ - serbest' kelimesini kullanıyorlar. Bu
kelimenin anlamı güzel değil; eğitimsiz, uygunsuz, kendi aklına
gelen dışında başka bir şeyi umursamadan, hiç bir kimsenin
uygunsuz gördüğü şeylere aldırmadan hareket etmeyi de kapsıyor.
Sayide Adigece’yi iyi kullanıyor kelimelerin özlerini dahi
özümsüyor. Şiirlerinin güçlü oluşunun bir sebebi de bu.
Düşünce ile dil birbirleri ile ilişkililer, birisinin ardından
diğeri geliyor. Yazarın düşünceleri uzaklara ulaşıyor bunu
yaparken de Adige düşünce şekli - konuşma usulünü kullanıyor.
Adeta çok uzun yaşamış insanların bilgeliği ile dile
getirdiği şeyler insana ilginç geliyor. Yaşama bu kadar vakıf
olmaya ne zaman fırsat buldu diye insanın aklına geliyor.
Ори сэри сыд дгощын? ЦIыф фэдэу тызэплъын лIэныр къэсмэ -
сыд тшIэжьын? ТыкIэгъожьми -
блэкIыгъахэу Тигунахьхэр къэнэжьын.
Adige tarihi ve Adigelerin dünyadaki konumları hakkında çoğu zaman
kaygılar duyuyoruz. Geçmiş dönemler olağanüstü derecede ilgi
çekici ve bir o kadarda zavallılık içeriyor. Bu gün dağıtılmış
milletimizin geleceğinin nasıl olacağını bilmek zor. Sayide bu
kaygıları dile getirmeyi becerebildi;
Адыгэ пэпчъы
Зэфэдэу пшъыгъэ -
Пшъыгъэ - ишъхьакIо
ыгукIэ ыгъэхъурэп,
Фай фэмыеми
шъхьакIор къедэIурэп!
Ионтэгъугъэ
Шъхьэр ригъэIэтрэп,
ГашIэм идахэ
Нэм ригъэлъэгъурэп...
İyilik ve güzellik yaşamın içerisinde mücadele ederken insanın
yüreğinde de çarpışıyorlar. Kötülüğe nasıl karşı duracaksın, nasıl
bir mücadele yolu seçecek ona galip geleceksin? Şairin bakış
açısıda bir başka...
Şiirlerinde insan teması eşit bir şekilde yer alıyor. İnsan
ilişkileri basit değiller, adaletsizlikler insanın belini büküyor,
yaşamını kısaltıyor fakat bunları yok saymak ta mümkün değil. Bu
hususta gönül rahatlığı ise bir insanın üzüntü-kederlerine
diğerinin ortak olması onları anlaması ile mümkün oluyor. Bunu
herkes başaramıyor. Böylesi durumlar için Saide şöyle söylüyor;
IаплI зэтщэкIынышъ -
тызэплэкIын
(паузэр къыдэфэ) тызэблэкIышъумэ.
Bu güzel bir cevap. İyilik ve kötülüğün, soğukkalplilikle sıcak
kalpliliğin birbirleri ile yanyana yol almalarının yanıtı. Fakat
bunun yanısıra yaşam felsefesi de o kadar basit değil, bu yüzden
Adigelerin 'bir insanın mayası, diğer bir insan - зы цIыфым зы
цIыфыр ищхэпс 'ÇN. birebir çevirisi; bir insan diğer insanın
(kalıp- şekil veren) kolası ' şeklindeki ifadelerinden yola
çıkarak empati ve hoşgörüye sahip olunmalı. Yazar da bunu dile
getiriyor;
Жъалымыгъэ
къытэзыхьыгъэ
Пчъагъэ дгъэежьыгъэ,
Тыгу хэгъукIэу -
Sana ters yaklaşanı hoşgörmek - affetmek Tanrı’ya yaklaşmana
vesile olur. Yoksa gönül kırıcı düşüncelerin karanlığı dünyayı
kaplamaz mı? Yaşamın kısa olduğunu hiç bir zaman unutmamamlı, ömrü
gereksiz işlerle heba etmemeli çünkü;
УигъэпэнкIэ -
КIэкIы, кIэкIы, кIэкIы ...
İyiliğe güvenmek onu arzulamak, onu çağırmak umudun karakteridir.
İnsanı var olduran şeyde umuttur;
Гугъэр - хьакIэ! УпэмыгъокIмэ - IукIыжьыщт...
|