Bir seferinde yıllar önce Kafkasya’daydım. Toplanmış ufak
tefek yazar-çizer takımı. Ne olacak Adigey bir avuç, Kabardey
bir karış yer. Toplanmış mühim zevat bende âcizane misafirim
işte.
Takdim ettiler bir gurup insanı bunlar; Ş'enıghe Lej diye
bilim adamımı ne işte, pek önemsemedim. Kimler mi vardı neler
mi yaptılar kısaca anlatayım size. Önce
gözüme Hançeriy çarptı şöyle kenarda oturuyordu. Çuyekho
Yunus, Kırmızı Ev adlı romanından biraz okudu ama ben ağır
geldi kes dedim. Peşinden Hadaghalhe Asker çok ciltli Nartlar dan
birkaç hikaye okudu teşekkür ettim. Döndüm Çeraşe Tembota,
şu ‘Kızlarımız’ adlı hikayenle şu ‘Tek Atlı’yı kısaca özetle
dedim, kırmadı beni sağ olsun.
Baktım Şocentsıku Ali sus pus, ona da ‘Khambotre
Latsere’yi özetlettim. Değişiklik olsun dedim Bitsu Anatole’ye
rica ettim bir iki şiir okudu, fena değildi. Meşbeş'e o zamanlar
bu kadar meşhur değildi, sen dedim sıranı bekle.
Khuyekho cahfere sen şu Adige -Tatar ilişkileri hakkında
bir roman yaz, dedim olur dedi. ‘Blaner Zışalhfıghem Yekuıjı’ işte
o zamandan sonra yazıldı. Bir ara Adığe devlet tiyatrosu geldi,
Natxho Devlethan’dan Hatko Ahmet’ten
Tsey İbrahim’den kısa parçalar sergiledi teşekkür ettim.
Piposu elinden düşmeyen ince zayıf biri vardı, bu kim dedim. Bu
Khuyekho Nalbiy dediler, iyi tamam dedim pek ilgilenmedim.
Kabardey gurubu ilerleyen saatlerde izin istedi müsaade ettim.
Kişoko Alim, Teune Haçim, Nalo Ahmethan, Elgar Kaşif,
Thaghezıt Zubeyr hatırladıklarım. Utıj Boris
rahmetli ile Şorten Askerby onlar kaldı müsaade ettim.
Arada Anzerikho Çeslaw bir kısa konser verdi önemsemedim.
Dimitri Kestan ,jane Kırımız’da ordaydılar ama biraz tutuk
gibi geldiler bana. Bu arada Koşbeye Pşımaf ‘mefibl way’ ve
‘ççıfe’ adlı eserlerini bana sundu, güzel güzel böyle devam et
dedim. Eşşıne Hazret le Khumpıl Kadirbeçi biraz
onore ettim, misafirim hepte azarlamak olmaz ya. Abubeçir
Şhalaho geldi ben Türkiye’den Ahmet Hağur’u, Hatko Ömer
Seyfettin’i araştırıyorum dedi. Sinirlendim başka işin mi yok
dedim, çok canım sıkıldı ama neyse dedim.
Arada, bir hikâyeci Adige halk hikâyelerinden örnekler okudu.
Xhuçç Tıghujj dedi Yesemıkho Yesxot dedi Mafeko Wurusbiy
dedi. Ya ne zaman biter bu dedim, arşivde dahası var ama bur da
bir kaç bin sayfa hazırda var dediler. Yeter yevmiyecimi tuttunuz
beni dedim.
Meşhur ekipler varmış Nalmes – Yislamey - Kabardinka falan, kalsın
izleyemem dedim. Biraz kırıldılar ama renk vermediler. İşte okuma
yazman var mı? Bilmiyoruz ama biraz kitap verelim dediler. Kaç
tane kitabınız var dedim, abarttılar. Biraz milyonlarca kitap
basıldı anadilimizde dediler, bende; ne buya ben kargo gemisi
sahibi miyim? Nezaketen bir iki tane verin dedim, bir kaç alfabe
kitabı verdiler.
Bir ara Zeramıku ,Tıghujj, Hapaçe, Peneşuı,
Wutsujıkhu Aqile adını taşıyan yazar çizer takımı kendini
tanıttı. Ne diyeyim mecburen katlandım. En çok köylü
Lheptserıkho ismail’i tuttum. Garibandı ama kendi çapında
mütevazı biriydi.
Bu ara Toluısten Yusuf gelmez mi, geç kaldım özür
dilerim dedi. Neyse yaşına verdim dedim. Oda biraz edebiyattan söz
etti fazla uzatmadım. Şeş'e Kazbek diye biri geldi
eleştirmenmiş. Bana göre diye başlayınca, ben eleştirmeye değer
yazar yok dedim konuyu kapattım. Mahcupça misafir bilir dedi,
bende uzatmadım.
Arşivden sözlü arşivleri istettim, takdim ederiz dediler.
Khızbeçin Destanını hazırlayın götüreceğim dedim hayhay
dediler. Arşivleri de varmış pöh yani.
Şimdi bunlardan pek çoğu sağ değil biliyorum ama anısı
kaldı bende, fenamı oldu işte. Bakın sizinle bile paylaştım. Bir
gecelik anı bu kadar, ben ise orda bir hafta kalmıştım.
Sıkmayım diyorum artık sizi. |