1. İnsanın varlığının en baş ve en yüce amacı nedir?
İnsanın
varlığının en baş ve en yüce amacı, Tanrı’yı yüceltmek, ve sonsuza
dek O’ndan tam olarak zevk almaktır.
2. Tanrı’nın
varlığı ne şekilde belirgindir?
İnsanın içindeki
doğa ışığının kendisi ve Tanrı’nın işleri sade bir şekilde
Tanrı’nın varlığını bildirir; ancak yalnızca O’nun Sözü ve Ruh’u
insanları kurtuluşa eriştirmek üzere O’nu yeterli ve etkili bir
şekilde açıklar.
3. Tanrı’nın Sözü
nedir?
Eski ve Yeni
Ahit’in Kutsal Yazıları Tanrı sözü olup, iman ve itaatin yegâne
kuralıdır.
4. Kutsal
Yazıların Tanrı Sözü oldukları ne şekilde belirgindir?
Kutsal Yazılar,
haşmeti ve saflığı; tüm kısımlarının birbirleriyle gösterdiği
uyum; amacı, tüm yüceliği Tanrı’ya vermek olan bütünün
kapsamı; ışığı ve gücüyle günahkarları ikna etmesi ve
değiştirmesi, inananları kurtuluşa erişmek üzere teselli vermesi
ve bina etmesiyle Tanrı Sözü olduklarını ortaya koyarlar: ancak,
insanın yüreğinde Kutsal Yazılar aracılığıyla ve Kutsal Yazılarla
birlikte tanıklık eden yalnızca Tanrı Ruh’u tek başına Kutsal
Yazıların Tanrı’nın Sözünün kendisi olduğu konusunda insanı tam
olarak ikna etme yetisine sahiptir.
5. Kutsal Yazılar
öncelikle neyi öğretir?
Kutsal Yazılar
öncelikle, insanın Tanrı hakkında neye inanması gerektiğini ve
Tanrı’nın insanlara şart koştuğu sorumluluğun ne olduğunu öğretir
İnsanın Tanrı hakkında İnanması gerekenler
6. Kutsal Yazılar
Tanrı hakkında ne açıklarlar?
Kutsal Yazılar,
Tanrı’nın ne olduğunu, Tanrısal özyapıdaki kişileri, O’nun
hükümlerini ve bu hükümlerini uygulayışını açıklar.
7. Tanrı nedir
[kimdir]?
Tanrı, kendi
içersinde ve kendi başına, varlığında, yücelikte, kutsallıkta, ve
mükemmellikte ebedi; her şeye gücü yeten sonsuz, değiştirilemeyen,
anlaşılamayan, her yerde var olan, her şeye gücü yeten, her şeyi
bilen, en bilge, en kutsal, en adil, en merhametli ve lütufkar,
katlanış gösteren, iyilik ve gerçekte bol olan bir Ruhtur.
8. Birden fazla
Tanrı var mıdır?
Diri ve gerçek
olan tek bir Tanrı vardır
9. Tanrısal
özyapıda kaç kişi vardır?
Tanrısal özyapıda,
Baba, Oğul ve Kutsal Ruh olmak üzere üç Kişi vardır; ve bu üçü,
özde aynı, güç ve görkemde eşit tek bir gerçek ve ebedi Tanrı’dır;
ancak kişisel özellikleriyle birbirlerinden farklılık gösterirler.
10. Tanrısal
özyapıdaki üç kişinin kişisel özellikleri nelerdir?
Baba’nın Oğul
edinmesi, ve Oğul’un Baba’dan olması ve Kutsal Ruh’un tüm
sonsuzluktan bu yana Baba ve Oğul’dan çıkması uygundur.
11. Oğul’un ve
Kutsal Ruh’un, Baba ile eşit derecede Tanrı oldukları ne şekilde
belirgindir?
Kutsal Yazılar,
Oğul’a ve Kutsal Ruh’a yalnızca Tanrı’ya atfedilebilecek isimler,
özellikler, eylemler ve tapınış vererek Baba ile eşit derecede
Tanrı olduklarını ortaya koyarlar.
12. Tanrı’nın
hükümleri nelerdir?
Tanrı’nın
hükümleri, aracılığıyla tüm sonsuzluktan önce zaman içerisinde
olup bitecek her şeyi, özellikle melekler ve insanlara ilişkin
olanları, kendi yüceliği için ve değişmez bir şekilde belirlediği
iradesinin amacına göre hikmetli, bağımsız ve kutsal eylemleridir.
13. Tanrı
özellikle meleklere ve insanlara ilişkin ne hüküm vermiştir?
Tanrı, ebedi ve
değişmez bir hükümle, sadece sevgisinden ötürü, yüce lütfunun
övülmesi için, uygun zamanda gerçekleşmek üzere, bazı melekleri
yücelik için; ve bazı insanları Mesih’te sonsuz yaşam için seçmiş,
bunun gerçekleşeceği yolları belirlemiştir: ve ayrıca, kadir gücü
ve iradesinin araştırılamaz amacı uyarınca (ki, bunun aracılığıyla
lütfu dilediği şekilde verir ya da çeker) adaletinin yüceliğinin
övülmesi için geri kalanları atlayıp, günahları için
cezalandırılmaları, onursuzluk ve gazaba maruz kalmaları üzere
önceden belirlemiştir.
14. Tanrı,
hükümlerini nasıl gerçekleştirir?
Tanrı, kusursuz
önbilgisi, ve iradesinin bağımsız ve değişmez amacı uyarınca
hükümlerini yaratılış ve sağlayış işleriyle gerçekleştirir.
15. Yaratılış işi
nedir?
Yaratılış işi,
Tanrı’nın başlangıçta Sözü’nün gücüyle, dünyayı ve içersindeki her
şeyi hiçbir şeyden, kendisi için, altı gün içinde ve hepsi de çok
iyi olarak yaratmış olmasıdır.
16. Tanrı
melekleri nasıl yaratmıştır?
Tanrı, tüm
melekleri ölümsüz, kutsal, bilgide genişleyen, güçlü ruhlar,
olarak, O’nun buyruklarını yerine getirmeleri ve ismini övmeleri
için, ancak değişime açık bir şekilde yaratmıştır.
17. Tanrı insanı
nasıl yaratmıştır?
Tüm diğer
yaratıkları yarattıktan sonra Tanrı, insanı erkek ve kadın olarak
yarattı; ve adamın bedenini yerin toprağından yarattı ve kadını da
adamın kaburga kemiğinden yaptı ve onları diri, düşünen ve ölümsüz
bir can ile donattı; bilgide, doğrulukta ve kutsallıkta onları
kendi benzeyişinde yarattı; Tanrı yasasını yüreklerine yazarak
onlara bunu yerine getirme gücü ve yaratıklar üzerinde hakimiyet
verdi; ancak [günaha] düşme seçeneğini de tanıdı.
18. Tanrı’nın
sağlayış işleri nelerdir?
Tanrı’nın sağlayış
işleri O’nun bütün yarattıklarını ve yaptıklarını, kendi yüceliği
için en kutsal, en bilge ve en güçlü bir şekilde koruması ve
yönetmesidir.
19. Tanrı’nın
meleklere olan sağlayışı nedir?
Tanrı, sağlayışı
aracılığıyla bazı meleklerin bilinçli ve düzeltilemez bir şekilde
günaha ve lanete düşmesine izin verdi, bunu ve tüm günahlarını
Kendisine yücelik vermesi amacına kısıtladı ve bu hedef için
düzenledi; ve geri kalanlarını kutsallık ve mutlulukta
sabitleştirdi; kendi arzusu kapsamında gücünü, merhametini ve
adaletini ortaya koymada onların hepsini görevlendirdi.
20. Tanrı insan
için, onun yaratıldığı durumda hangi özel sağlayışı sunmuştur?
İnsanın
yaratıldığı durumda Tanrı’nın sunmuş olduğu özel sağlayış,
Tanrı’nın onu cennet bahçesine koyması, ona bakmakla
görevlendirmesi, dünyanın meyvesinden yeme özgürlüğü vermesi;
yaratıkları onun hakimiyeti altına koyması ve kendisine yardımcı
olması için evliliği düzenlemesi; Kendisiyle paydaşlık ortamı
yaratması; Şabat gününü koyması; kişisel, kusursuz ve daimi itaat
koşuluyla onunla bir yaşam antlaşması içersinde girmesi, ki yaşam
ağacı bunun teminatıydı; ve iyiliği ve kötülüğü bilme ağacından
yemesini yasaklaması ve bunun cezası olarak ölüm acısını
belirlemesinden ibarettir.
21. İlk anne
babamız yaratıldıkları durumda kaldılar mı?
İlk anne babamız
kendi iradelerinin özgürlüklerine bırakıldıklarında, Şeytan’ın
ayartmasıyla, yasak meyveyi yemekle Tanrı’nın buyruğuna karşı
geldiler; ve böylece, içinde yaratılmış oldukları masumiyet
konumundan düştüler.
22. Adem’in ilk
günahında bütün insanlık düştü mü?
Yasal bir kişi
olarak antlaşma Adem ile yapılmıştı, ancak sadece kendisi için
değil kendi soyundan gelen herkes içindi aynı zamanda, doğal
çoğalma yoluyla kendisinden gelen bütün insanlık, onun ilk
günahında Adem’de günah işledi ve onunla birlikte düştü.
23. Düşüş insanı
hangi konuma getirdi?
Düşüş, insanı
günah ve bozulmuşluk konumuna getirdi.
24. Günah nedir?
Günah, düşünen
yaratığa kural olarak verilmiş her hangi bir Tanrı yasasına karşı
gelmek ya da bunu yapma arzusudur.
25. İnsanın içine
düşmüş olduğu günahlılık konumu neyi içerir?
İnsanın içine
düşmüş olduğu günahlılık konumu, Adem’in ilk günahının
suçluluğunu, içinde yaratılmış olduğu doğruluğun yitirilmesini,
doğasının bozulmasını ve böylece sürekli olarak iyilik yapamaz
durumda, iyilik yapmaya tümüyle isteksiz ve iyiliğe tamamen karşıt
ve kötülüğün her türüne eğilimli hale gelmesini içerir; ki buna
genel olarak Özgün Günah denir ve tüm suçlar buradan kaynaklanır.
26. Özgün günah
ilk anne babamızdan onların soyuna nasıl geçmiştir?
Özgün günah ilk
anne babamızdan onların soyuna doğal çoğalma yoluyla geçmiştir,
öyle ki onlardan bu yolla çıkan herkes günah içinde ana rahmine
düşmüş ve günah içinde doğmuştur.
27. Düşüş
insanlığın üzerine nasıl bir bozulmuşluk getirdi?
Düşüş, insanın
Tanrı’yla olan paydaşlığını yitirmesine yol açtı, Tanrı’nın
hoşnutsuzluğunu ve lanetini getirdi; öyle ki, bizler doğal olarak
gazap çocuklarıydık, Şeytan’ın tutsaklarıydık ve hem bu dünyada
hem de gelecek dünyadaki tüm cezaları yasal olarak hak etmiştik.
28. Günahın bu
dünyadaki cezaları nelerdir?
Günahın bu
dünyadaki cezaları zihin körlüğü, yararsız düşünceler, derin
yanılgılar, yürek katılığı, vicdan korkusu, utanç verici tutkular,
gibi ya içsel; ya da bizim yüzümüzden Tanrı lanetinin diğer
yaratıklar üzerine gelmesi ve ölümle birlikte bedenlerimiz,
ismimiz, mallarımız, ilişkilerimiz ve işlerimiz üzerine gelen tüm
diğer kötülükler gibi dışsaldır.
29. Günahın
gelecek dünyadaki cezaları nelerdir?
Günahın gelecek
dünyadaki cezaları Tanrı’nın rahatlık veren varlığından ebedi
ayrılık ve bedenin ve canın cehennem ateşinde sonsuza dek
aralıksız en acı verici işkencelere maruz kalmasıdır.
30. Tanrı tüm
insanlığı günah ve bozulmuşluk konumunda yok olmaya terk etti mi?
Tanrı, insanlığın
genel olarak İşler Antlaşması adı verilen ilk antlaşmayı bozması
ile düşmüş olduğu günah ve bozulmuşluk konumunda yok olmaya terk
etmemiştir; ancak yalnızca sevgisi ver merhametinden ötürü
seçilmişlerini o konumdan kurtarmıştır ve genel olarak Lütuf
Antlaşması adı verilen ikinci bir antlaşmayla onları kurtuluş
konumuna getirmiştir.
31. Lütuf
antlaşması kiminle yapılmıştı?
Lütuf antlaşması,
ikinci adem olarak Mesih’le ve Mesih’te Kendisinin tohumu olan tüm
seçilmişlerle yapılmıştır.
32. Tanrı’nın
lütfu ikinci antlaşmada nasıl ortaya konmuştur?
Tanrı lütfu ikinci
antlaşmada, Tanrı’nın karşılıksız bir şekilde günahkarlara bir
Aracı ve bununla yaşam ve kurtuluş sağlaması ve sunması; kişileri
O’na ait yapması için iman gerektirmesi ve hem Tanrı’ya olan
hamtlarının ve imanlarının gerçek olduğunun kanıtı olarak, hem de
onları kurtuluşa eriştirmek için belirlediği yol olarak, tüm diğer
kurtaran lütuflarla birlikte, şart koştuğu bu imanı onlarda var
etmesi için tüm seçilmişlerine, Kutsal Ruh’u vaat etmesi ve
vermesi; bu şekilde onları tüm kutsal itaate yeterli kılmasıyla
ortaya konmuştur.
33. Lütuf
antlaşması her zaman tek ve aynı şekilde mi ortaya konmuştu?
Lütuf antlaşması
her zaman aynı şekilde ortaya konmamıştı, ancak Eski Ahit’de
sunuluş biçimleri Yeni Ahit’dekilerden farklıydı.
34. Lütuf
antlaşması Eski Ahit altında nasıl ortaya konmuştu?
Eski Ahit altında
lütuf antlaşması vaatler, peygamberlikler, kurbanlar, sünnet,
fısıh, ve diğer semboller ve uygulamalar ile ortaya konmuştu, ve
bunların hepsi, Kendisi aracılığıyla sonsuz yaşama ve günahlardan
mutlak özgürlüğe sahip oldukları ve geleceği vaadedilen Mesih’i
önceden simgeliyordu ve seçilmişleri, vaat edilen Mesih’e olan
imanlarında bina etmede o zaman için yeterliydi.
35. Lütuf
antlaşması Yeni Ahit altında nasıl ortaya konmuştur?
Yeni Ahit altında,
öz olan Mesih açığa çıkarıldığında, aynı lütuf antlaşması hem o
dönemde hem de şimdiki dönemde halen sözün vaaz edilmesi, vaftiz
ve Rab’bin Sofrası sakramentlerinin verilmesi ile uygulanmalıdır;
bunlarda lütuf ve kurtuluş daha fazla doluluk, kanıt ve etki ile
tüm uluslara sunulur.
36. Lütuf
anlaşmasının Aracısı kimdir?
Lütuf
antlaşmasının tek Aracısı, Baba’yla aynı özden ve eşit ve ebedi
Tanrı Oğlu olan, zamanın doluluğunda insan vücuduna bürünen, tek
bir kişide, iki tamamen farklı doğada, geçmişte, şimdi ve sonsuza
dek Tanrı ve insan olmaya devam edecek olan Rab İsa Mesih’tir.
37. Mesih, Tanrı
Oğlu iken nasıl insan oldu?
Tanrı Oğlu Mesih
üzerine gerçek bir beden ve düşünebilen bir can alarak, Kutsal
Ruh’un gücüyle Bakire Meryem’in rahminde oluşup, onun özünden
olarak ondan doğdu, ancak günahsızdı.
38. Aracının hangi
sebepten ötürü Tanrı olması gerekliydi?
Aracı, Tanrı
olmalıydı öyle ki, insan doğasını sonsuz Tanrı öfkesi ve ölüm gücü
altında batmaktan kurtarıp, koruyabilsin, çektiği acılara,
itaatkarlığına ve yakarışına değer ve etkinlik kazandırabilsin; ve
Tanrı’nın adaletini tatmin etsin, kayırışını elde etsin, özel bir
halk satın alsın, onlara Ruhunu versin, tüm düşmanlarını yensin ve
onları sonsuz kurtuluşa getirsin.
39. Aracının hangi
sebepten ötürü insan olması gerekliydi?
Aracı, insan
olmalıydı öyle ki doğamızı kalkındırabilsin, yasaya itaati yerine
getirebilsin, bizim doğamızda acı çekip, bizler için yakarışta
bulunabilsin, zayıflıklarımızı yakından anlayabilsin; oğulluk
hakkını kazanabilelim, ve lütuf tahtına rahatça ve cesaretle
yaklaşabilelim.
40. Aracının hangi
sebepten ötürü tek bir kişide hem Tanrı hem de insan olması
gerekliydi?
Tanrı ve insanı
barıştıracak olan Aracının kendisinin hem Tanrı hem de insan
olması gerekliydi, öyle ki, her doğaya uygun işler Tanrı
karşısında bizlerin yararına kabul görsün, tek bir kişinin işleri
olarak bizler tarafından bunlara güvenilebilsin.
41. Aracımız neden
[Yeşua] İsa ismiyle çağrıldı?
Aracımız İsa
ismiyle çağrıldı çünkü O, halkını günahlarından kurtarmıştır.
42. Aracımız neden
Mesih ismiyle çağrıldı?
Aracımız Mesih
ismiyle çağrıldı çünkü Kutsal Ruh’la ölçüsüz olarak meshedilmişti
ve böylece bir kenara ayrılmıştı ve hem alçaltılma hem de
yüceltilme konumunda kilisesinde peygamber, kahin, ve krallık
görevini yerine getirmesi için tüm yetki ve yeterlilikle
donatılmıştı.
43. Mesih
peygamberlik görevini nasıl yerine getirmiştir?
Mesih inananların
bina edilmesi ve kurtuluşuna ilişkin her şeydeki tüm Tanrı
arzusunu Ruh’u ve Sözü aracılığıyla tüm çağlar boyunca, çeşitli
yollarla kiliseye açıklayarak peygamberlik görevini yerine
getirmiştir.
44. Mesih kahinlik
görevini nasıl yerine getirmiştir?
Mesih, halkının
günahları için barıştırmalık olmak için kendisini lekesiz olarak
Tanrı’ya tek bir kere sunmasıyla; ve onlar için sürekli yakarışta
bulunmasıyla kahinlik görevini yerine getirmiştir.
45. Mesih krallık
görevini nasıl yerine getirmiştir?
Mesih, dünyadan
kendisi için bir halk çağırarak, ve bu halkı görünür bir şekilde
yönetmede araç olarak kullandığı görevliler, yasalar, ve uyarılar
vererek; seçilmişlerine kurtaran lütfu vererek, itaatlerini
ödüllendirerek ve günahları karşısında onları düzelterek, tüm
ayartmalar ve sıkıntılarında onları koruyup, destekleyerek, tüm
düşmanlarını bağlayıp, onları yenerek ve kudretli bir şekilde her
şeyi kendi yüceliği ve onların iyiliği için düzenleyerek; ve
ayrıca geri kalan, Tanrı’yı tanımayan ve Müjdeye itaat
etmeyenlerden intikam alarak krallık görevini yerine
getirmektedir.
46. Mesih’in
alçaltılma konumu neydi?
Mesih’in ana
rahmine düşmesi, doğumu, yaşamı, ölümü ve ölümünden sonra
dirilişine dek geçen süre boyunca bizler için yüceliğinden
soyunup, kul benzeyişini kendi üzerine aldığı o alçaltılmış
konumdur.
47. Mesih ana
rahmine düşmesi ve doğumunda kendini nasıl alçaltmıştır?
Mesih, tüm
sonsuzluktan beri Baba’nın bağrında olan Tanrı Oğlu olmasına
rağmen, zamanın doluluğunda önemsiz bir konumdaki bir kadından
doğarak insanoğlu olmaktan hoşnut olması; ve normal
aşağılanmaların ötesinde farklı durumlara maruz kalması ile ana
rahmine düşmesinde ve doğumunda alçaltmıştır.
48. Mesih
kendisini bu hayatta nasıl alçaltmıştır?
Mesih, mükemmel
olarak yerine getirdiği yasaya kendisini bağımlı kılarak; ve bu
dünyanın onursuzluklarıyla, Şeytan’ın ayartmalarıyla ve gerek
insan doğasının getirdiği, gerekse özel olarak içinde bulunduğu
kendi alçaltılmış konumunun getirdiği bedenindeki rahatsızlıklarla
çarpışarak kendisini bu hayatta alçaltmıştır.
49. Mesih,
ölümünde kendisini nasıl alçaltmıştır?
Mesih, Yahuda
tarafından ihanete uğrayıp, öğrencileri tarafından terk edilip,
dünya tarafından aşağılanıp ve blackdedilip, Pilatus tarafından
mahkum edilip ve onun askerleri tarafından işkenceye maruz
bırakılıp; ayrıca ölüm korkuları ve karanlığın güçleriyle
yüzleşmiş olarak Tanrı gazabının ağırlığını hissedip, taşıyarak,
hayatını bizlerin günahları için bir sunu olarak verip, çarmıhın
acılı, utanç verici ve lanetli ölümünü tatmasıyla kendisini
ölümünde alçaltmıştır.
50. Mesih’in
ölümünden sonra alçaltılması neyi içerir?
Mesih’in ölümünden
sonra alçaltılması, gömülmesi, üçüncü güne kadar lüm konumunda ve
ölümün gücü altında kalmasını içerir; ki, bu da şu kelimelerle
ifade edilmiştir: ölüler diyarına indi. |