51. Mesih’in
yüceltilme konumu neydi?
Mesih’in yüceltime
konumu dirilişini, göğe çıkışını, Baba’nın sağında oturmasını, ve
dünyayı yargılamak için ikinci kere gelişini içermektedir.
52. Mesih
dirilişinde nasıl yüceltilmiştir?
Mesih, ölümde
çürümeyerek [ki, bunun gücü altında tutulması mümkün değildi],
kendisine has tüm özellikleriyle birlikte, içinde acı çektiği aynı
bedene sahip olmasında, (ancak ölümlü bir şekilde ya da ölümlü
hayatın bilinen zayıflıkları olmaksızın) canıyla gerçekten
birleşmesiyle, üçüncü gün ölümden kendi gücüyle dirilmesiyle
yüceltilmiştir; ki, bu şekilde yapmakla kendisinin Tanrı Oğlu
olduğunu, Tanrısal adaleti tatmin ettiğini, ölümü ve ölüm gücüne
sahip olanı yok ettiğini ve yaşayan ve dirilerin Rab’bi olduğunu
ilan etti: tüm bunların hepsini bir temsilci ve kilisesinin başı
olarak, onların aklanmaları, lütufta yenilenmeleri, düşmanları
karşısında desteklenmeleri, ve son günde ölümden dirileceklerine
dair onlara güvence vermek için yaptı.
53. Mesih göğe
çıkışında nasıl yüceltilmiştir?
Mesih,
dirilişinden sonra sık sık öğrencilerine görünmesi ve onlarla
konuşup, onlara Göklerin Egemenliğine ilişkin konulardan
bahsetmesi ve Müjdeyi tüm uluslara duyurma görevini onlara
vermesi, dirilişinden kırk gün sonra bizim doğamızda, ve bizim
başımız olarak, düşmanlar üzerinde zaferli bir şekilde, görünür
bir durumda en yüksek göklere çıkarak insanlardan armağanlar
almak, duygularımızı oraya çekmek, dünyanın sonundaki ikinci
gelişine kadar kendisinin de bulunduğu ve bulunmaya devam edeceği,
bir yeri bizlere hazırlamasıyla yüceltilmiştir.
54. Mesih
Tanrı’nın sağında oturmasıyla nasıl yüceltilmiştir?
Mesih, Tanrı-insan
olarak, tüm sevinç, yücelik ve gök ve yerdeki her şey üzerinde güç
sahibi olarak Baba Tanrı’yla en yüce onaylanma seviyesine
erişmiştir; ve kilisesini toplar ve savunur ve düşmanlarını dize
getirir; görevlilerini ve halkını armağanlar ve lütuflarla donatır
ve onlar için yakarışta bulunmasıyla yüceltilmiştir.
55. Mesih nasıl
yakarışta bulunur?
Mesih, bizim
doğamızda Baba’nın huzuruna sürekli çıkması, dünyadaki itaatinin
ve kurbanının kazancında, bunların da tüm imanlılara uygulanması
konusundaki arzusunu bildirerek; onlara karşı yapılan tüm
suçlamalara cevap vererek, güncel başarısızlıklar karşısında onlar
için esenlik dolu bir vicdan ve lütuf tahtına cesaretle çıkabilme
yolu ve kendilerinin ve hizmetlerinin kabul edilmelerini
sağlayarak bizler için yakarışta bulunur.
56. Mesih dünyayı
yargılamak için tekrar gelişinde nasıl yüceltilecektir?
Kötü insanlar
tarafından haksız yere yargılanmış ve mahkum edilmiş olan Mesih,
son günde büyük bir güçle kendisinin ve Babası’nın ve tüm kutsal
meleklerinin yüceliğinin eksiksiz sergilenişiyle, Tanrı’nın
borazanının baş melek tarafından yüksek sesle çalınmasıyla,
dünyayı doğruluk içinde yargılamak için tekrar gelmesiyle
yüceltilecektir.
57. Mesih,
aracılığıyla ne gibi bereketler sağlamıştır ([bizim için]
kazanmıştır)?
Mesih,
aracılığıyla, lütuf antlaşmasının diğer tüm bereketleriyle
birlikte kurtuluşu sağlamıştır.
58. Mesih’in
sağladığı bereketlerin nasıl ortakları yapılırız?
Mesih’in sağladığı
bereketlerin bizlere uygulanmasıyla, bunlara ortak kılınırız, ki
bu da özel olarak Kutsal Ruh Tanrı’nın işlevidir.
59. Kimler Mesih
aracılığıyla kurtuluşa ortak kılınır?
Kurtuluş, Mesih’in
onlar için satın aldığı, zaman içerisinde Kutsal Ruh aracılığı ile
Müjde’ye uygun olarak Mesih’e inanmaya yeterli kıldığı kişilere;
kesin olarak uygulanır, etkin olarak aktarılır,
60.
Müjde’yi asla duymamış ve bu nedenle İsa Mesih’i bilmeyen, O’na
inanmayan kimseler doğanın ışığına göre yaşamakla kurtulabilirler
mi?
Müjde’yi asla
duymamış olmalarından ötürü, İsa Mesih’i tanımayan ve O’na
inanmayan kimseler, yaşamlarını doğanın ışığına ya da ikrar
ettikleri inancın yasalarına uygun bir şekilde yapılandırmaya ne
denli özen gösterseler de kurtulamazlar; yalnızca kilisesinin
–(ki, O’nun bedenidir) Kurtarıcısı olan Mesih’ten başka her hangi
bir yerde kurtuluş yoktur.
61. Müjde’yi
duyan, ve kilisede yaşayan herkes kurtulmuş mudur?
Müjde’yi duyan ve
kilisede yaşayan herkes kurtulmuş değildir; ancak kurtulanlar
yalnızca gözle görülmeyen kilisenin gerçek üyeleri olanlardır.
62. Gözle görülen
kilise nedir?
Gözle görülen
kilise, bütün çağlar boyunca dünyanın her yerinden gerçek dini
ikrar eden kişilerin hepsinin ve onların çocuklarının meydana
getirdiği bir topluluktur.
63. Gözle görülen
kilisenin ayrıcalıkları nelerdir?
Gözle görülen
kilise, Tanrı’nın özel ilgisi ve yönetimi altında olma; tüm
düşmanlarının saldırılarına rağmen, tüm çağlar boyunca savunulma
ve korunma ayrıcalığına; ve kutsalların paydaşlığını, ve
kurtuluşun sunulmak için kullanıldığı doğal araçları tatma ve O’na
her kim inanırsa kurtulacağına ve Kendisine gelen hiç kimsenin
geri çevrilmeyeceğine ilişkin tanıklık edip, Müjde hizmetinde
bulunan tüm gözle görülen kilise üyelerine Mesih’in sunduğu
lütufları tatma ayrıcalığına sahiptir.
64. Gözle
görülmeyen kilise nedir?
Gözle görülmeyen
kilise, baş olan Mesih’in altında tek bir bütün olmak üzere bir
araya toplanmış, toplanmakta olan ya da toplanacak olan sayıları
belirli seçilmişlerin bütünüdür.
65. Gözle
görülmeyen kilisenin üyeleri Mesih’in sunduğu hangi özel
bereketleri tadarlar?
Gözle görülmeyen
kilisenin üyeleri Mesih aracılığıyla lütufta ve görkemde O’nunla
birlikteliği ve paydaşlığı tadarlar.
66. Seçilmişlerin
Mesih ile sahip oldukları birleşmişlik nedir?
Seçilmişlerin
Mesih ile birleşmişliği Tanrı lütfunun bir işlevidir, bu işlev
aracılığıyla ruhsal ve mistik ancak gerçekten ve ayrılamaz bir
şekilde başı ve kocası olan Mesih’le birleştirilirler; bu da
onların etkin bir şekilde çağrılmalarında gerçekleşir.
67. Etkin çağrı
nedir?
Etkin çağrı,
Tanrı’nın kadir gücünün ve lütfunun bir işlevidir, bunun
aracılığıyla (seçilmişlerine olan karşılıksız ve özel sevgisinden
ötürü ve onların içlerinde olan hiçbir şeyin Kendisini bu şekilde
davranmaya yönlendirmeksizin) uygun zamanda Ruh’u ve Sözü
aracılığıyla onları İsa Mesih’e davet eder ve çeker; kurtaran bir
şekilde düşünüşlerini aydınlatıp iradelerini yenileyerek ve güçle
belirleyerek (kendi içlerinde günahta ölü olmalarına rağmen) O’nun
çağrısına istekli olarak ve özgür bir şekilde cevap vermelerini,
ve bu çağrının içinde sunulan ve iletilen lütfu kabul edip,
kucaklamalarını sağlar.
68. Yalnızca
seçilmişler mi etkin bir şekilde çağrılırlar?
Tüm seçilmişler ve
yalnızca onlar etkin bir şekilde çağrılırlar: her ne kadar
diğerleri Sözün hizmeti aracılığıyla dışsal olarak çağrılabilseler
ve çoğu zaman çağrılsalar ve Kutsal Ruh’un bazı genel
işleyişlerine maruz kalsalar bile; kendilerine sunulan lütfu
bilinçli bir şekilde blackdedip, değersiz gördükleri için bu
kişiler imansızlıklarına haklı olarak terk edilirler ve hiçbir
zaman gerçek anlamda İsa Mesih’e gelmezler.
69. Gözle
görülmeyen kilisenin üyelerinin Mesih’le sahip oldukları lütuf
paydaşlığı nedir?
Gözle görülmeyen
kilisenin üyelerinin Mesih’le sahip oldukları lütuf paydaşlığı
aklanmalarında, oğulluğa alınmalarında, kutsallaştırılmalarında ve
bu hayatta O’nunla olan birleşmişliklerini ortaya koyan diğer her
şeyde O’nun aracılığının erdemlerinden pay almaktır.
70. Aklanma nedir?
Aklanma, Tanrı’nın
karşılıksız lütfunun günahkarlar için olan bir işlevidir: bu,
onların günahları bağışlanarak ve Kendisinin gözünde doğru kişiler
sayılıp kabul edilerek; ne onların içlerinde görülen ne de onlar
tarafından yapılan herhangi bir şeyden ötürü değil, ama yalnızca
Mesih’in mükemmel itaati ve tam tatmini uğruna, Tanrı tarafından
onların içine konarak ve yalnızca imanla kabul edilerek
gerçekleştirilir.
71. Aklanma ne
şekilde Tanrı’nın karşılıksız lütfunun bir işidir?
Her ne kadar Mesih
itaati ve ölümüyle aklanacak olanlar için uygun, gerçek ve tam bir
şekilde Tanrı adaletini tatmin etmiş olsa da; Tanrı bu tatmini
bizlerden talep etmeye hakkı olduğu halde bunu [Mesih’in ödediği]
kefaletten dolayı kabul etti, Tanrı bu kefaleti biricik Oğlunda
kendisi sağladı Mesih’in doğruluğunu onlara sayarak ve aklanmaları
için onlardan imandan başka hiçbir şey talep etmeyerek -ki, iman
da O’nun armağanıdır- onların aklanmaları onlara verilen
karşılıksız lütuftan kaynaklanır.
72. Aklayan iman
nedir?
Aklayan iman
kurtaran bir lütuftur, günahkarın yüreğinde Ruh ve Tanrı Sözü
aracılığıyla var edilir, bunun aracılığıyla günahkar günahının ve
bozulmuşluğunun ve kendisini bu kayıp konumdan kurtarmada
kendisinin ve tüm diğer yaratıkların yetersizliğinin farkına
vararak, yalnızca Müjdenin vaadinin gerçekliğini kabul etmekle
kalmayıp, günahların bağışı için bu Müjdede sunulan Mesih’i ve
O’nun doğruluğunu ve ayrıca, kurtuluş için kendisinin Tanrı
karşısında doğru bir kişi sayılıp, kabul edilmesini benimseyip,
buna güvenir.
73. İman, bir
günahkarı Tanrı karşısında nasıl aklar?
İman sadece her
zaman için kendisiyle birlikte gelen diğer lütuflardan ya da bunun
meyveleri olan iyi işlerden ötürü bir günahkarı Tanrı karşısında
aklamaz, iman lütfu ya da bunun her hangi bir işlevi, kişinin
aklanması için kişiye sayılmış değildir; ancak bu iman yalnızca
günahkarın Mesih’i ve O’nun doğruluğunu kabul etmede ve uygulamada
kullandığı bir araçtır.
74. Evlatlığa
alınma nedir?
Evlatlığa alınma
Tanrı’nın karşılıksız lütfunun bir işlevidir, biricik Oğlu İsa
Mesih’te ve O’nun içindir, bunun aracılığıyla aklanların hepsi
O’nun çocuklarının sayısına katılır, üzerlerine O’nun ismi konur,
Oğlu’nun Ruh’u kendilerine verilir, O’nun Baba ilgisi ve yönetimi
altındadırlar, Tanrı oğullarının özgürlük ve ayrıcalıklarına sahip
olurlar, tüm vaatlerin mirasçıları, ve yücelikte Mesih’le birlikte
ortak mirasçılar yapılırlar.
75.
Kutsallaştırılma nedir?
Kutsallaştırılma
Tanrı lütfunun bir işlevidir; böylece, dünyanın temelleri
atılmadan önce Tanrı’nın kutsal olmak üzere seçtiği kişiler uygun
zamanda, Ruhu’nun güçlü işleyişi aracılığıyla Mesih’in ölümünü ve
dirilişini onlara uygulamasıyla, bütün varlıklarında Tanrı
benzerliğinde yenilenirler; yaşama götüren tövbenin tohumlarına
sahiptirler ve tüm diğer kurtaran lütuflar onların yüreğine
konmuştur ve bu lütuflar öylesine alevlendirilmiş, çoğaltılmış ve
güçlendirilmiştir ki, günaha giderek daha fazla öldükçe, yeni bir
yaşama dirilirler.
76. Yaşama götüren
tövbe nedir?
Yaşama götüren
tövbe kurtaran bir lütuftur, Ruh ve Tanrı Sözü aracılığıyla
günahkarın yüreğinde var edilir, bu şekilde kendi günahlarının
sadece tehlikesi karşısında değil, ama görüntüsü ve hissi ve
ayrıca bunların pisliği ve kötülüğü karşısında ve Tanrı’nın
tövbekarlara Mesih’te sunduğu merhameti algılayarak günahkar,
günahları yüzünden öylesine üzülür ve onlardan nefret eder ki,
bunların hepsinden Tanrı’ya döner, yeni itaatin tüm yollarında
sürekli O’nunla birlikte yürümeyi amaçlar ve çabalar.
77. Aklanma ve
kutsallaştırılma arasındaki fark nedir?
Kutsallaştırılmanın ayrılmaz bir şekilde aklanmayla bağlı olmasına
karşın, birbirlerinden şu özelliklerden ötürü farklıdırlar:
aklanmada Tanrı, Mesih’in doğruluğunu yasal olarak kişiye ait
sayar; kutsallaştırılmada Ruhuyla kişinin içine lütfunu koyar ve
bunu kullanması için kişiyi yeterli kılar; ilkinde, günah
bağışlanır; ikincisinde ise dizginlenir: birincisi, eşit şekilde
tüm imanlıları Tanrı’nın intikam alıcı gazabından özgür kılar ve
şimdiki yaşamda bunu mükemmel bir şekilde yapar, öyle ki,
inananlar asla mahkumiyet altına girmezler; ikincisi ise herkeste
ne eşittir ne de şimdiki hayatta her hangi bir kimsede yetkinlik
konumundadır, ancak giderek mükemmelliğe doğru ilerler.
78. İnananlardaki
kutsallaştırılmanın mükemmel olmaması neblacken kaynaklanır?
İnananlardaki
kutsallaştırılmanın mükemmel olmaması, her kısımlarında halen
varlığını sürdüren günah kalıntılarından ve benliğin ruha karşıt
olan daimi arzularından kaynaklanır; böylece inananlar çoğu zaman
ayartılara yenilerek bir çok günaha düşerler, ruhsal hizmetlerinde
engellenirler ve en iyi işleri bile Tanrı’nın önünde
mükemmellikten yoksun ve kirlidir.
79. Tüm
eksiklikleri, çok sayıdaki ayartmaları ve yenik düştükleri
günahlar yüzünden gerçek inananlar lütuf konumundan düşebilir mi?
Tanrı’nın değişmez
sevgisi sebebiyle onlara dayanma vereceğine dair olan hüküm ve
antlaşması, Mesih’le olan ayrılamaz birleşmişlikleri, Mesih’in
onlar için sürekli yakarışı ve onların içlerinde yaşayan Tanrı
Ruh’u ve tohumu nedeniyle gerçek imanlılar ne tam olarak ne de
nihai olarak lütuf konumundan düşebilirler fakat Tanrı’nın iman
aracılığıyla gelen gücü ile kurtuluşa erişmek üzere korunurlar.
80. Gerçek
inananlılar, lütuf konumunda oldukları ve kurtuluşa erişmek üzere
bu konumda dayanacakları konusunda kesin bir şekilde güvence
duyabilirler mi?
Mesih’e gerçekten
inanan, ve O’nun önünde temiz bir vicdanla yürümeye çalışanlar,
olağandışı bir esine gerek olmaksızın, Tanrı vaatlerinin
gerçekliğinde temellenmiş iman aracılığıyla, ve yaşam vaatlerinin
sağladığı bu lütufları Ruh’un onları yeterli kılması ile kendi
içlerinde farketmeleri, ve içlerindeki ruh ile birlikte Tanrı
çocukları olduklarına tanıklık etmeleri aracılığıyla lütuf
konumunda olduklarından ve kurtuluşa erişmek üzere bu şekilde
dayanacaklarından kesin bir şekilde emin olabilirler.
81. Tüm
inananlar tüm zamanlar boyunca, şu anda lütuf konumunda
olduklarından ve kurtulacaklarından emin midirler?
Lütuf ve
kurtuluştan emin olma, her ne kadar imanın özünü teşkil etmese de,
gerçek inananlar bu güvene sahip olabilmek için uzun zaman
bekleyebilirler; bu güveni hissedip, tattıktan sonra, çeşitli
yanlış davranışlar, ayartılar ve ayrılıklardan ötürü aynı güven
kendi içlerinde zayıflayabilir ve geçici olarak kaybolabilir;
ancak tamamen ümitsizliğe düşmelerine neden olacak şekilde hiçbir
zaman Tanrı’nın Ruhunun varlığı ve desteğinden yoksun
bırakılmazlar.
82. Gözle
görülmeyen kilisenin üyelerinin yücelikte Mesih ile sahip
oldukları paydaşlık nedir?
Gözle görülmeyen
kilisenin üyeleri bu yaşamda yücelikte Mesih ile sahip oldukları
paydaşlıkla, ölümden hemen sonra ve nihai olarak dirilişte ve
yargı günüde yetkinliğe eriştirilecektir.
83. Gözle
görülmeyen kilisenin üyelerinin yücelikte Mesih ile bu yaşamda
tattıkları paydaşlık nedir?
Gözle görülmeyen
kilisenin üyelerine bu yaşamda Mesih’le olan yüceliğin
turfandaları verilmiştir, Baş’larının üyeleri olduklarından,
O’nda, kendilerine O’nun sahip olduğu tüm dolulukla yücelik
verilmiştir; ve bunun teminatı olarak Tanrı sevgisinin, vicdan
esenliğinin, Kutsal Ruh’taki sevincin ve yüceliğe erişme umudunun
verdiği hissi tadarlar; buna karşılık olarak, Tanrı’nın öç alıcı
gazabı, vicdanın korkusu ve korkulu bir bekleyişin verdiği his ise
kötülerin ölümden sonra katlanacakları işkencelerin başlangıcını
oluşturmaktadır.
84. Tüm insanlar
ölecek mi?
Ölüm, günahın
ücreti olacağı konusunda tehdit olarak ortaya konulmuştur, bu
nedenle her insanın kaderi bir kere ölmektir; çünkü hepsi günah
işlemiştir.
85. Ölüm
günahın ücreti ise, Mesih’te tüm günahlarının bağışlandığı görülen
doğru kişiler neden ölümden kurtarılmıyorlar?
Doğru kişiler, son
günde ölümün kendisinden kurtarılacaklardır ve ölümde bile onun
dikeni ve lanetinden kurtarılırlar; öyle ki, ölseler bile, Tanrı,
sevgisinden ötürü onları günahtan ve bozulmuşluktan özgürlüğe
kavuşturacaktır ve içine adım atmakta oldukları Mesih’le
yücelikteki paydaşlıkları için kendilerini yeterli kılacaktır.
86. Ölümün
hemen ardından gözle görülmeyen kilisenin üyelerinin yücelikte
Mesih’le tattıkları paydaşlık nedir?
Ölümün hemen
ardından görülmeyen kilisenin üyelerinin yücelikte Mesih’le
tattıkları paydaşlık, canlarının kutsallıkta yetkinleştirilmesi ve
en yüce göklere kabul edilmeleri, burada nur ve yücelik içersinde
Tanrı’yı yüzyüze görmeleri, bedenlerinin tam kurtuluşunu
beklemeleri, ki, ölümde bile Mesih’le birleşmişlik konumunda
kalırlar ve son günde canlarıyla tekrar birleştirilinceye dek
yataklarındaymışçasına mezarlarında dinlenirler. Buna karşılık,
kötülerin canları, ölümlerinde cehenneme atılır ve burada işkence
ve derin karanlık içinde kalırlar ve diriliş ve yüce yargılanma
gününe dek bedenleri, hapishanedeymişçesine mezarlarında tutulur.
87. Dirilişe
ilişkin neye inanmalıyız?
Son günde hem
aklanmışların hem de kötülerin olmak üzere, ölülerin genel bir
dirilişi olacağına inanmalıyız: bu günde, diri olduğu görülenler
bir anda değiştirilecekler; ve ölülerin mezarda yatan aynı
bedenleri tekrar sonsuza dek kalmak üzere canlarıyla
birleştirilerek, Mesih’in gücüyle dirilecektirler. Aklanmış
olanların bedenleri Mesih’in Ruhu ve onların başı olarak ölümünün
kazancı ile O’nun görkemli bedenine benzer şekilde güçle, ruhsal
olarak ve bozulmaz bir şekilde diriltilecektir; ve kötülerin
bedenleri haysiyetsizlik içersinde, öfkeli bir yargıç olan O’nun
tarafından diriltilecektir.
88. Dirilişi hemen
ne takip edecektir?
Dirilişin hemen
ardından, meleklerin ve insanların genel ve nihai yargılanması
gerçekleşecektir; herkes uyanık durup, dua etsin ve tüm zamanlar
için Rab’bin gelişine hazır olsun diye bunun gerçekleşeceği gün ve
saat hiç kimse tarafından bilinmemektedir.
89. Yargı gününde
kötülere ne yapılacak?
Yargı gününde
kötüler Mesih’in sol tarafında toplanacaklar, açık deliller ve
vicdanlarının tam suçlaması ile, ürkütücü ancak adil olan
mahkumiyet cezası kendilerine okunacaktır; bunu mütakiben
Tanrı’nın lütufkar varlığından ve Mesih’in, kutsal meleklerinin ve
kutsallarının yücelikteki paydaşlığından çıkarılarak, iblis ve
onun melekleriyle birlikte cehenneme atılarak, kelimelerle ifade
edilemeyecek işkencelerle sonsuza dek hem bedence hem de ruhça
cezalandırılacaklardır.
90. Yargı gününde
doğru kişilere ne yapılacak?
Yargı gününde,
doğru kişiler Mesih’i karşılamak üzere bulutlar içinde alınıp
götürülecek, O’nun sağ tarafında toplanacaklar ve burada açıkça
tanınacaklar ve yasal olarak suçsuzlukları ilan edilecek,
blackdedilmiş meleklerin ve insanların yargılanmasında O’na
katılacaklar ve cennete alınacaklar, burada sonsuza dek ve tam bir
şekilde tüm günah ve bozulmuşluktan özgür kılınacaklar; akıl almaz
coşkularla dolacak, sayısız kutsalların ve kutsal meleklerin
beraberliğinde bedende ve canda yetkin bir şekilde
kutsallaştırılacaklar ve mutlu kılınacaklar, özellikle bu
ebediyete kadar Baba Tanrı’nın, Rabbimiz İsa Mesih’in ve Kutsal
Ruh’un hemen önünde ve O’nun eseri olarak gerçekleşecektir. Ve bu
da, gözle görülmeyen kilisenin üyelerinin diriliş ve yargı gününde
Mesih’le yaşayacakları tam ve yetkin yücelik beraberliğidir.
Kutsal Yazıların İnsanın Tanrı hakkında neye
inanması gerektiğine İlİşkİn İfadeleri görüldüğünde, bu
gerçeklerin İnsanlardan sorumluluk olarak nelerİ şart
koştuklarının göz önüne alınması gereklİdİr.
91. Tanrı’nın
insana şart koştuğu sorumluluk nedir?
Tanrı’nın
insanlara şart koştuğu sorumluluk, açıklamış olduğu iradesine
itaattir.
92. İtaat etmesi
üzere Tanrı’nın insana açıkladığı ilk kural neydi?
Masumiyet
konumunda Adem’e ve onda tüm insanlığa açıklanan itaat kuralı,
iyiliği ve kötülüğü bilme ağacından yememeye ilişkin buyruğun yanı
sıra, ahlaksal yasa idi.
93. Ahlaksal yasa
nedir?
Ahlaksal yasa,
Tanrı’nın insana iradesini bildirmesi, insanın Tanrı’ya ve diğer
insanlara borçlu olduğu kutsallık ve doğruluk sorumluluklarının
yerine getirilmesinde, beden ve can olarak tüm insan çerçevesinde
ve yapısında herkesi bu iradeye kişisel, yetkin ve daimi bir
şekilde uymaya bağlaması ve yönlendirmesidir: bunun yerine
getirilmesi halinde yaşam vaat eder ve ihlal edilmesi durumunda
ölümle tehdit eder.
94. Düşüşten sonra
ahlaksal yasanın insana bir faydası kalmış mıdır?
Her ne kadar
hiçbir insan düşüşten sonra ahlaksal yasa aracılığıyla doğruluğa
erişemez ise de: gerek yeniden doğmuş gerek yeniden doğmamış, tüm
insanlara büyük faydası bulunmaktadır.
95. Ahlaksal yasa,
tüm insanlara ne açıdan faydalıdır?
Ahlaksal yasa
Tanrı’nın kutsal doğasını ve iradesini ve insanların
sorumluluklarını bildirerek, onları buna uygun bir şekilde
yürümeye bağlaması, bu yasayı tutma konusundaki yetersizliklerine,
doğalarının, yüreklerinin ve yaşamlarının günahlı kirliliğine
ilişkin onları ikna etmesi: günah ve bozulmuşluklarını görmeleri
ile onları alçaltması ve böylece Mesih’e ve O’nun mükemmel
itaatine olan ihtiyaçlarını daha açık bir şekilde görmelerine
yardımcı olması açısından tüm insanlar için yararlıdır.
96. Ahlaksal yasa
özel olarak yeniden doğmamış kişilere ne açıdan faydalıdır?
Ahlaksal yasa,
gelmekte olan gazaptan kaçmaları için vicdanlarını uyandırması ve
onları Mesih’e yönlendirmesi; ya da onları özürsüz bir şekilde
laneti altında bırakması açısından yeniden doğmamış kişiler için
faydalıdır.
97. Ahlaksal yasa
özel olarak yeniden doğmuş kişilere ne açıdan faydalıdır?
Her ne kadar bu
kişiler yeniden doğmuş olsalar, Mesih’e inansalar ve işler
antlaşması olarak ahlaksal yasa aracılığıyla aklanmak ya da mahkum
edilmeksizin bu yasadan özgür kılınmış olsalar da; yasanın tüm
insanlarla birlikte kendileri için olan faydaları yanında,
özellikle, Mesih’in onların iyilikleri için yasayı tutmasına ve
onların yerine çarmıhın lanetine katlanmasına ne denli bağlı
olduklarını göstermesi; böylece onları daha fazla hamt etmeye ve
itaat kuralı olan bu yasaya uymak için gösterdikleri çabayla
onları bu şükranı ifade etmeye yönlendirmesi açısından faydalıdır.
98. Ahlaksal yasa
özet olarak neblacke bulunup anlaşılabilir?
Ahlaksal yasa,
Tanrı’nın sesiyle Sina Dağında verdiği ve O’nun tarafından taş
levhalar üzerine yazılan On Emir’de bulunup, anlaşılabilir; ve bu
Çıkış Kitabının 20. bölümünde bulunmaktadır. İlk dört buyruk,
Tanrı’ya karşı olan sorumluluklarımızı, diğer altısı ise insana
karşı olan sorumluluklarımızı içerir.
99. On Emrin doğru
bir şekilde anlaşılması için hangi kurallar izlenmelidir?
On Emrin doğru bir
şekilde anlaşılması için şu kurallar izlenmelidir:
1) Yasa
mükemmeldir ve insanın bütününde herkesi bunun doğruluğuna ve
bütününe tam olarak ebediyen uymaya bağlar; böylece her
sorumluluğun en yüce mükemmellikle uygulanmasını gerektirir ve
günahın en küçüğünü bile yasaklar.
2) Yasa
ruhsaldır, bu nedenle sözlere, işlere ve tavırlara olduğu kadar
canın diğer tüm güçleriyle birlikte anlayışına, iradesine ve
duygularına kadar ulaşır.
3) Tek ve
aynı şey çeşitli açılardan bir kaç buyrukta şart koşulur yahut
yasaklanır.
4) Bir
sorumluluk buyrulduğunda, bunun tersi yasaklanmıştır; ve bir
günahın yasaklandığı bir yerde, tersi olan sorumluluğun yerine
getirilmesi buyrulmuştur: öyle ki, her nereye bir vaat
iliştirilmiş ise, karşıtı olan tehdit de buna dahil edilmiştir; ve
her nereye bir tehdit iliştirilmiş ise, karşıtı olan vaat de buna
dahil edilmiştir.
5)
Tanrı’nın yasaklamış olduğu şey, hiçbir zaman yapılmamalıdır;
buyurmuş olduğu şey ise her zaman için bizlerin yükümlülüğüdür;
buna karşın, her yükümlülüğün [aynı anda] sürekli olarak yerine
getirilmesi gerekli değildir.
6) Günah ya
da yükümlülük altında olan bir şey varsa, bunların tüm nedenleri,
oluş şekilleri, görünüşleri ve bunların kışkırtmaları ile birlikte
tüm benzerleri de yasaklanmış ya da buyrulmuştur.
7) Sahip
olduğumuz konuma uygun olarak bizler için yasaklanmış ya da
bizlere buyrulmuş olan şeylerin, başkalarının da kendi konumlarına
göre bunları yapmasına ya da yasaklananlardan kaçınmasını
sağlamaya çalışma yükümlülüğümüz bulunmaktadır.
8)
Başkalarına buyrulmuş olan şeylere ilişkin, kendi konumumuza ve
çağrımıza uygun olarak o kişilere yardım etmek; ve kendilerine
yasaklanmış olan şeylerde onlara ortak olmamak için özen gösterme
yükümlülüğü altında bulunmaktayız.
100. On Emir’de
hangi özel şeyleri göz önüne almalıyız?
On Emirde önsözü,
buyrukların kendilerinin özlerini ve bunları daha da güçlendirmek
için kendilerine iliştirilen farklı nedenleri göz önüne almalıyız.
|