...................
WESTMINSTER SORULAR-YANITLAR   -2

Çeviri: Batur Alp Bal
Rev. İlhan Keskinöz
Rev. John Lenk

www.presbiteryen.org

                         
...................
...................

51. Mesih’in yüceltilme konumu neydi?

Mesih’in yüceltime konumu dirilişini, göğe çıkışını, Baba’nın sağında oturmasını, ve dünyayı yargılamak için ikinci kere gelişini içermektedir.

52. Mesih dirilişinde nasıl yüceltilmiştir?

Mesih, ölümde çürümeyerek [ki, bunun gücü altında tutulması mümkün değildi], kendisine has tüm özellikleriyle birlikte, içinde acı çektiği aynı bedene sahip olmasında, (ancak ölümlü bir şekilde ya da ölümlü hayatın bilinen zayıflıkları olmaksızın) canıyla gerçekten birleşmesiyle, üçüncü gün ölümden kendi gücüyle dirilmesiyle yüceltilmiştir; ki, bu şekilde yapmakla kendisinin Tanrı Oğlu olduğunu, Tanrısal adaleti tatmin ettiğini, ölümü ve ölüm gücüne sahip olanı yok ettiğini ve yaşayan ve dirilerin Rab’bi olduğunu ilan etti: tüm bunların hepsini bir temsilci ve kilisesinin başı olarak, onların aklanmaları, lütufta yenilenmeleri, düşmanları karşısında desteklenmeleri, ve son günde ölümden dirileceklerine dair onlara güvence vermek için yaptı.

53. Mesih göğe çıkışında nasıl yüceltilmiştir?

Mesih, dirilişinden sonra sık sık öğrencilerine görünmesi ve onlarla konuşup, onlara Göklerin Egemenliğine ilişkin konulardan bahsetmesi ve Müjdeyi tüm uluslara duyurma görevini onlara vermesi, dirilişinden kırk gün sonra bizim doğamızda, ve bizim başımız olarak, düşmanlar üzerinde zaferli bir şekilde, görünür bir durumda en yüksek göklere çıkarak insanlardan armağanlar almak, duygularımızı oraya çekmek, dünyanın sonundaki ikinci gelişine kadar kendisinin de bulunduğu ve bulunmaya devam edeceği, bir yeri bizlere hazırlamasıyla yüceltilmiştir.

54. Mesih Tanrı’nın sağında oturmasıyla nasıl yüceltilmiştir?

Mesih, Tanrı-insan olarak, tüm sevinç, yücelik ve gök ve yerdeki her şey üzerinde güç sahibi olarak Baba Tanrı’yla en yüce onaylanma seviyesine erişmiştir; ve kilisesini toplar ve savunur ve düşmanlarını dize getirir; görevlilerini ve halkını armağanlar ve lütuflarla donatır ve onlar için yakarışta bulunmasıyla yüceltilmiştir.

55. Mesih nasıl yakarışta bulunur?

Mesih, bizim doğamızda Baba’nın huzuruna sürekli çıkması, dünyadaki itaatinin ve kurbanının kazancında, bunların da tüm imanlılara uygulanması konusundaki arzusunu bildirerek; onlara karşı yapılan tüm suçlamalara cevap vererek, güncel başarısızlıklar karşısında onlar için esenlik dolu bir vicdan ve lütuf tahtına cesaretle çıkabilme yolu ve kendilerinin ve hizmetlerinin kabul edilmelerini sağlayarak bizler için yakarışta bulunur.

56. Mesih dünyayı yargılamak için tekrar gelişinde nasıl yüceltilecektir?

Kötü insanlar tarafından haksız yere yargılanmış ve mahkum edilmiş olan Mesih, son günde büyük bir güçle kendisinin ve Babası’nın ve tüm kutsal meleklerinin yüceliğinin eksiksiz sergilenişiyle, Tanrı’nın borazanının baş melek tarafından yüksek sesle çalınmasıyla, dünyayı doğruluk içinde yargılamak için tekrar gelmesiyle yüceltilecektir.

57. Mesih, aracılığıyla ne gibi bereketler sağlamıştır ([bizim için] kazanmıştır)?

Mesih, aracılığıyla, lütuf antlaşmasının diğer tüm bereketleriyle birlikte kurtuluşu sağlamıştır.

58. Mesih’in sağladığı bereketlerin nasıl ortakları yapılırız?

Mesih’in sağladığı bereketlerin bizlere uygulanmasıyla, bunlara ortak kılınırız, ki bu da özel olarak Kutsal Ruh Tanrı’nın işlevidir.

59. Kimler Mesih aracılığıyla kurtuluşa ortak kılınır?

Kurtuluş, Mesih’in onlar için satın aldığı, zaman içerisinde Kutsal Ruh aracılığı ile Müjde’ye uygun olarak Mesih’e inanmaya yeterli kıldığı kişilere; kesin olarak uygulanır, etkin olarak aktarılır,

60. Müjde’yi asla duymamış ve bu nedenle İsa Mesih’i bilmeyen, O’na inanmayan kimseler doğanın ışığına göre yaşamakla kurtulabilirler mi?

Müjde’yi asla duymamış olmalarından ötürü, İsa Mesih’i tanımayan ve O’na inanmayan kimseler, yaşamlarını doğanın ışığına ya da ikrar ettikleri inancın yasalarına uygun bir şekilde yapılandırmaya ne denli özen gösterseler de kurtulamazlar; yalnızca kilisesinin –(ki, O’nun bedenidir) Kurtarıcısı olan Mesih’ten başka her hangi bir yerde kurtuluş yoktur.

61. Müjde’yi duyan, ve kilisede yaşayan herkes kurtulmuş mudur?

Müjde’yi duyan ve kilisede yaşayan herkes kurtulmuş değildir; ancak kurtulanlar yalnızca gözle görülmeyen kilisenin gerçek üyeleri olanlardır.

62. Gözle görülen kilise nedir?

Gözle görülen kilise, bütün çağlar boyunca dünyanın her yerinden gerçek dini ikrar eden kişilerin hepsinin ve onların çocuklarının meydana getirdiği bir topluluktur.

63. Gözle görülen kilisenin ayrıcalıkları nelerdir?

Gözle görülen kilise, Tanrı’nın özel ilgisi ve yönetimi altında olma; tüm düşmanlarının saldırılarına rağmen, tüm çağlar boyunca savunulma ve korunma ayrıcalığına; ve kutsalların paydaşlığını, ve kurtuluşun sunulmak için kullanıldığı doğal araçları tatma ve O’na her kim inanırsa kurtulacağına ve Kendisine gelen hiç kimsenin geri çevrilmeyeceğine ilişkin tanıklık edip, Müjde hizmetinde bulunan tüm gözle görülen kilise üyelerine Mesih’in sunduğu lütufları tatma ayrıcalığına sahiptir.

64. Gözle görülmeyen kilise nedir?

Gözle görülmeyen kilise, baş olan Mesih’in altında tek bir bütün olmak üzere bir araya toplanmış, toplanmakta olan ya da toplanacak olan sayıları belirli seçilmişlerin bütünüdür.

65. Gözle görülmeyen kilisenin üyeleri Mesih’in sunduğu hangi özel bereketleri tadarlar?

Gözle görülmeyen kilisenin üyeleri Mesih aracılığıyla lütufta ve görkemde O’nunla birlikteliği ve paydaşlığı tadarlar.

66. Seçilmişlerin Mesih ile sahip oldukları birleşmişlik nedir?

Seçilmişlerin Mesih ile birleşmişliği Tanrı lütfunun bir işlevidir, bu işlev aracılığıyla ruhsal ve mistik ancak gerçekten ve ayrılamaz bir şekilde başı ve kocası olan Mesih’le birleştirilirler; bu da onların etkin bir şekilde çağrılmalarında gerçekleşir.

67. Etkin çağrı nedir?

Etkin çağrı, Tanrı’nın kadir gücünün ve lütfunun bir işlevidir, bunun aracılığıyla (seçilmişlerine olan karşılıksız ve özel sevgisinden ötürü ve onların içlerinde olan hiçbir şeyin Kendisini bu şekilde davranmaya yönlendirmeksizin) uygun zamanda Ruh’u ve Sözü aracılığıyla onları İsa Mesih’e davet eder ve çeker; kurtaran bir şekilde düşünüşlerini aydınlatıp iradelerini yenileyerek ve güçle belirleyerek (kendi içlerinde günahta ölü olmalarına rağmen) O’nun çağrısına istekli olarak ve özgür bir şekilde cevap vermelerini, ve bu çağrının içinde sunulan ve iletilen lütfu kabul edip, kucaklamalarını sağlar.

68. Yalnızca seçilmişler mi etkin bir şekilde çağrılırlar?

Tüm seçilmişler ve yalnızca onlar etkin bir şekilde çağrılırlar: her ne kadar diğerleri Sözün hizmeti aracılığıyla dışsal olarak çağrılabilseler ve çoğu zaman çağrılsalar ve Kutsal Ruh’un bazı genel işleyişlerine maruz kalsalar bile; kendilerine sunulan lütfu bilinçli bir şekilde blackdedip, değersiz gördükleri için bu kişiler imansızlıklarına haklı olarak terk edilirler ve hiçbir zaman gerçek anlamda İsa Mesih’e gelmezler.

69. Gözle görülmeyen kilisenin üyelerinin Mesih’le sahip oldukları lütuf paydaşlığı nedir?

Gözle görülmeyen kilisenin üyelerinin Mesih’le sahip oldukları lütuf paydaşlığı aklanmalarında, oğulluğa alınmalarında, kutsallaştırılmalarında ve bu hayatta O’nunla olan birleşmişliklerini ortaya koyan diğer her şeyde O’nun aracılığının erdemlerinden pay almaktır.

70. Aklanma nedir?

Aklanma, Tanrı’nın karşılıksız lütfunun günahkarlar için olan bir işlevidir: bu, onların günahları bağışlanarak ve Kendisinin gözünde doğru kişiler sayılıp kabul edilerek; ne onların içlerinde görülen ne de onlar tarafından yapılan herhangi bir şeyden ötürü değil, ama yalnızca Mesih’in mükemmel itaati ve tam tatmini uğruna, Tanrı tarafından onların içine konarak ve yalnızca imanla kabul edilerek gerçekleştirilir.

71. Aklanma ne şekilde Tanrı’nın karşılıksız lütfunun bir işidir?

Her ne kadar Mesih itaati ve ölümüyle aklanacak olanlar için uygun, gerçek ve tam bir şekilde Tanrı adaletini tatmin etmiş olsa da; Tanrı bu tatmini bizlerden talep etmeye hakkı olduğu halde bunu [Mesih’in ödediği] kefaletten dolayı kabul etti, Tanrı bu kefaleti biricik Oğlunda kendisi sağladı Mesih’in doğruluğunu onlara sayarak ve aklanmaları için onlardan imandan başka hiçbir şey talep etmeyerek -ki, iman da O’nun armağanıdır- onların aklanmaları onlara verilen karşılıksız lütuftan kaynaklanır.

72. Aklayan iman nedir?

Aklayan iman kurtaran bir lütuftur, günahkarın yüreğinde Ruh ve Tanrı Sözü aracılığıyla var edilir, bunun aracılığıyla günahkar günahının ve bozulmuşluğunun ve kendisini bu kayıp konumdan kurtarmada kendisinin ve tüm diğer yaratıkların yetersizliğinin farkına vararak, yalnızca Müjdenin vaadinin gerçekliğini kabul etmekle kalmayıp, günahların bağışı için bu Müjdede sunulan Mesih’i ve O’nun doğruluğunu ve ayrıca, kurtuluş için kendisinin Tanrı karşısında doğru bir kişi sayılıp, kabul edilmesini benimseyip, buna güvenir.

73. İman, bir günahkarı Tanrı karşısında nasıl aklar?

İman sadece her zaman için kendisiyle birlikte gelen diğer lütuflardan ya da bunun meyveleri olan iyi işlerden ötürü bir günahkarı Tanrı karşısında aklamaz, iman lütfu ya da bunun her hangi bir işlevi, kişinin aklanması için kişiye sayılmış değildir; ancak bu iman yalnızca günahkarın Mesih’i ve O’nun doğruluğunu kabul etmede ve uygulamada kullandığı bir araçtır.

74. Evlatlığa alınma nedir?

Evlatlığa alınma Tanrı’nın karşılıksız lütfunun bir işlevidir, biricik Oğlu İsa Mesih’te ve O’nun içindir, bunun aracılığıyla aklanların hepsi O’nun çocuklarının sayısına katılır, üzerlerine O’nun ismi konur, Oğlu’nun Ruh’u kendilerine verilir, O’nun Baba ilgisi ve yönetimi altındadırlar, Tanrı oğullarının özgürlük ve ayrıcalıklarına sahip olurlar, tüm vaatlerin mirasçıları, ve yücelikte Mesih’le birlikte ortak mirasçılar yapılırlar.

75. Kutsallaştırılma nedir?

Kutsallaştırılma Tanrı lütfunun bir işlevidir; böylece, dünyanın temelleri atılmadan önce Tanrı’nın kutsal olmak üzere seçtiği kişiler uygun zamanda, Ruhu’nun güçlü işleyişi aracılığıyla Mesih’in ölümünü ve dirilişini onlara uygulamasıyla, bütün varlıklarında Tanrı benzerliğinde yenilenirler; yaşama götüren tövbenin tohumlarına sahiptirler ve tüm diğer kurtaran lütuflar onların yüreğine konmuştur ve bu lütuflar öylesine alevlendirilmiş, çoğaltılmış ve güçlendirilmiştir ki, günaha giderek daha fazla öldükçe, yeni bir yaşama dirilirler.

76. Yaşama götüren tövbe nedir?

Yaşama götüren tövbe kurtaran bir lütuftur, Ruh ve Tanrı Sözü aracılığıyla günahkarın yüreğinde var edilir, bu şekilde kendi günahlarının sadece tehlikesi karşısında değil, ama görüntüsü ve hissi ve ayrıca bunların pisliği ve kötülüğü karşısında ve Tanrı’nın tövbekarlara Mesih’te sunduğu merhameti algılayarak günahkar, günahları yüzünden öylesine üzülür ve onlardan nefret eder ki, bunların hepsinden Tanrı’ya döner, yeni itaatin tüm yollarında sürekli O’nunla birlikte yürümeyi amaçlar ve çabalar.

77. Aklanma ve kutsallaştırılma arasındaki fark nedir?

Kutsallaştırılmanın ayrılmaz bir şekilde aklanmayla bağlı olmasına karşın, birbirlerinden şu özelliklerden ötürü farklıdırlar: aklanmada Tanrı, Mesih’in doğruluğunu yasal olarak kişiye ait sayar; kutsallaştırılmada Ruhuyla kişinin içine lütfunu koyar ve bunu kullanması için kişiyi yeterli kılar; ilkinde, günah bağışlanır; ikincisinde ise dizginlenir: birincisi, eşit şekilde tüm imanlıları Tanrı’nın intikam alıcı gazabından özgür kılar ve şimdiki yaşamda bunu mükemmel bir şekilde yapar, öyle ki, inananlar asla mahkumiyet altına girmezler; ikincisi ise herkeste ne eşittir ne de şimdiki hayatta her hangi bir kimsede yetkinlik konumundadır, ancak giderek mükemmelliğe doğru ilerler.

78. İnananlardaki kutsallaştırılmanın mükemmel olmaması neblacken kaynaklanır?

İnananlardaki kutsallaştırılmanın mükemmel olmaması, her kısımlarında halen varlığını sürdüren günah kalıntılarından ve benliğin ruha karşıt olan daimi arzularından kaynaklanır; böylece inananlar çoğu zaman ayartılara yenilerek bir çok günaha düşerler, ruhsal hizmetlerinde engellenirler ve en iyi işleri bile Tanrı’nın önünde mükemmellikten yoksun ve kirlidir.

79. Tüm eksiklikleri, çok sayıdaki ayartmaları ve yenik düştükleri günahlar yüzünden gerçek inananlar lütuf konumundan düşebilir mi?

Tanrı’nın değişmez sevgisi sebebiyle onlara dayanma vereceğine dair olan hüküm ve antlaşması, Mesih’le olan ayrılamaz birleşmişlikleri, Mesih’in onlar için sürekli yakarışı ve onların içlerinde yaşayan Tanrı Ruh’u ve tohumu nedeniyle gerçek imanlılar ne tam olarak ne de nihai olarak lütuf konumundan düşebilirler fakat Tanrı’nın iman aracılığıyla gelen gücü ile kurtuluşa erişmek üzere korunurlar.

80. Gerçek inananlılar, lütuf konumunda oldukları ve kurtuluşa erişmek üzere bu konumda dayanacakları konusunda kesin bir şekilde güvence duyabilirler mi?

Mesih’e gerçekten inanan, ve O’nun önünde temiz bir vicdanla yürümeye çalışanlar, olağandışı bir esine gerek olmaksızın, Tanrı vaatlerinin gerçekliğinde temellenmiş iman aracılığıyla, ve yaşam vaatlerinin sağladığı bu lütufları Ruh’un onları yeterli kılması ile kendi içlerinde farketmeleri, ve içlerindeki ruh ile birlikte Tanrı çocukları olduklarına tanıklık etmeleri aracılığıyla lütuf konumunda olduklarından ve kurtuluşa erişmek üzere bu şekilde dayanacaklarından kesin bir şekilde emin olabilirler.

81. Tüm inananlar tüm zamanlar boyunca, şu anda lütuf konumunda olduklarından ve kurtulacaklarından emin midirler?

Lütuf ve kurtuluştan emin olma, her ne kadar imanın özünü teşkil etmese de, gerçek inananlar bu güvene sahip olabilmek için uzun zaman bekleyebilirler; bu güveni hissedip, tattıktan sonra, çeşitli yanlış davranışlar, ayartılar ve ayrılıklardan ötürü aynı güven kendi içlerinde zayıflayabilir ve geçici olarak kaybolabilir; ancak tamamen ümitsizliğe düşmelerine neden olacak şekilde hiçbir zaman Tanrı’nın Ruhunun varlığı ve desteğinden yoksun bırakılmazlar.

82. Gözle görülmeyen kilisenin üyelerinin yücelikte Mesih ile sahip oldukları paydaşlık nedir?

Gözle görülmeyen kilisenin üyeleri bu yaşamda yücelikte Mesih ile sahip oldukları paydaşlıkla, ölümden hemen sonra ve nihai olarak dirilişte ve yargı günüde yetkinliğe eriştirilecektir.

83. Gözle görülmeyen kilisenin üyelerinin yücelikte Mesih ile bu yaşamda tattıkları paydaşlık nedir?

Gözle görülmeyen kilisenin üyelerine bu yaşamda Mesih’le olan yüceliğin turfandaları verilmiştir, Baş’larının üyeleri olduklarından, O’nda, kendilerine O’nun sahip olduğu tüm dolulukla yücelik verilmiştir; ve bunun teminatı olarak Tanrı sevgisinin, vicdan esenliğinin, Kutsal Ruh’taki sevincin ve yüceliğe erişme umudunun verdiği hissi tadarlar; buna karşılık olarak, Tanrı’nın öç alıcı gazabı, vicdanın korkusu ve korkulu bir bekleyişin verdiği his ise kötülerin ölümden sonra katlanacakları işkencelerin başlangıcını oluşturmaktadır.

84. Tüm insanlar ölecek mi?

Ölüm, günahın ücreti olacağı konusunda tehdit olarak ortaya konulmuştur, bu nedenle her insanın kaderi bir kere ölmektir; çünkü hepsi günah işlemiştir.

85. Ölüm günahın ücreti ise, Mesih’te tüm günahlarının bağışlandığı görülen doğru kişiler neden ölümden kurtarılmıyorlar?

Doğru kişiler, son günde ölümün kendisinden kurtarılacaklardır ve ölümde bile onun dikeni ve lanetinden kurtarılırlar; öyle ki, ölseler bile, Tanrı, sevgisinden ötürü onları günahtan ve bozulmuşluktan özgürlüğe kavuşturacaktır ve içine adım atmakta oldukları Mesih’le yücelikteki paydaşlıkları için kendilerini yeterli kılacaktır.

86. Ölümün hemen ardından gözle görülmeyen kilisenin üyelerinin yücelikte Mesih’le tattıkları paydaşlık nedir?

Ölümün hemen ardından görülmeyen kilisenin üyelerinin yücelikte Mesih’le tattıkları paydaşlık, canlarının kutsallıkta yetkinleştirilmesi ve en yüce göklere kabul edilmeleri, burada nur ve yücelik içersinde Tanrı’yı yüzyüze görmeleri, bedenlerinin tam kurtuluşunu beklemeleri, ki, ölümde bile Mesih’le birleşmişlik konumunda kalırlar ve son günde canlarıyla tekrar birleştirilinceye dek yataklarındaymışçasına mezarlarında dinlenirler. Buna karşılık, kötülerin canları, ölümlerinde cehenneme atılır ve burada işkence ve derin karanlık içinde kalırlar ve diriliş ve yüce yargılanma gününe dek bedenleri, hapishanedeymişçesine mezarlarında tutulur.

87. Dirilişe ilişkin neye inanmalıyız?

Son günde hem aklanmışların hem de kötülerin olmak üzere, ölülerin genel bir dirilişi olacağına inanmalıyız: bu günde, diri olduğu görülenler bir anda değiştirilecekler; ve ölülerin mezarda yatan aynı bedenleri tekrar sonsuza dek kalmak üzere canlarıyla birleştirilerek, Mesih’in gücüyle dirilecektirler. Aklanmış olanların bedenleri Mesih’in Ruhu ve onların başı olarak ölümünün kazancı ile O’nun görkemli bedenine benzer şekilde güçle, ruhsal olarak ve bozulmaz bir şekilde diriltilecektir; ve kötülerin bedenleri haysiyetsizlik içersinde, öfkeli bir yargıç olan O’nun tarafından diriltilecektir.

88. Dirilişi hemen ne takip edecektir?

Dirilişin hemen ardından, meleklerin ve insanların genel ve nihai yargılanması gerçekleşecektir; herkes uyanık durup, dua etsin ve tüm zamanlar için Rab’bin gelişine hazır olsun diye bunun gerçekleşeceği gün ve saat hiç kimse tarafından bilinmemektedir.

89. Yargı gününde kötülere ne yapılacak?

Yargı gününde kötüler Mesih’in sol tarafında toplanacaklar, açık deliller ve vicdanlarının tam suçlaması ile, ürkütücü ancak adil olan mahkumiyet cezası kendilerine okunacaktır; bunu mütakiben Tanrı’nın lütufkar varlığından ve Mesih’in, kutsal meleklerinin ve kutsallarının yücelikteki paydaşlığından çıkarılarak, iblis ve onun melekleriyle birlikte cehenneme atılarak, kelimelerle ifade edilemeyecek işkencelerle sonsuza dek hem bedence hem de ruhça cezalandırılacaklardır.

90. Yargı gününde doğru kişilere ne yapılacak?

Yargı gününde, doğru kişiler Mesih’i karşılamak üzere bulutlar içinde alınıp götürülecek, O’nun sağ tarafında toplanacaklar ve burada açıkça tanınacaklar ve yasal olarak suçsuzlukları ilan edilecek, blackdedilmiş meleklerin ve insanların yargılanmasında O’na katılacaklar ve cennete alınacaklar, burada sonsuza dek ve tam bir şekilde tüm günah ve bozulmuşluktan özgür kılınacaklar; akıl almaz coşkularla dolacak, sayısız kutsalların ve kutsal meleklerin beraberliğinde bedende ve canda yetkin bir şekilde kutsallaştırılacaklar ve mutlu kılınacaklar, özellikle bu ebediyete kadar Baba Tanrı’nın, Rabbimiz İsa Mesih’in ve Kutsal Ruh’un hemen önünde ve O’nun eseri olarak gerçekleşecektir. Ve bu da, gözle görülmeyen kilisenin üyelerinin diriliş ve yargı gününde Mesih’le yaşayacakları tam ve yetkin yücelik beraberliğidir.

Kutsal Yazıların İnsanın Tanrı hakkında neye inanması gerektiğine İlİşkİn İfadeleri görüldüğünde, bu gerçeklerin İnsanlardan sorumluluk olarak nelerİ şart koştuklarının göz önüne alınması gereklİdİr.

91. Tanrı’nın insana şart koştuğu sorumluluk nedir?

Tanrı’nın insanlara şart koştuğu sorumluluk, açıklamış olduğu iradesine itaattir. 

92. İtaat etmesi üzere Tanrı’nın insana açıkladığı ilk kural neydi?

Masumiyet konumunda Adem’e ve onda tüm insanlığa açıklanan itaat kuralı, iyiliği ve kötülüğü bilme ağacından yememeye ilişkin buyruğun yanı sıra, ahlaksal yasa idi.

93. Ahlaksal yasa nedir?

Ahlaksal yasa, Tanrı’nın insana iradesini bildirmesi, insanın Tanrı’ya ve diğer insanlara borçlu olduğu kutsallık ve doğruluk sorumluluklarının yerine getirilmesinde, beden ve can olarak tüm insan çerçevesinde ve yapısında herkesi bu iradeye kişisel, yetkin ve daimi bir şekilde uymaya bağlaması ve yönlendirmesidir: bunun yerine getirilmesi halinde yaşam vaat eder ve ihlal edilmesi durumunda ölümle tehdit eder.

94. Düşüşten sonra ahlaksal yasanın insana bir faydası kalmış mıdır?

Her ne kadar hiçbir insan düşüşten sonra ahlaksal yasa aracılığıyla doğruluğa erişemez ise de: gerek yeniden doğmuş gerek yeniden doğmamış, tüm insanlara büyük faydası bulunmaktadır.

95. Ahlaksal yasa, tüm insanlara ne açıdan faydalıdır?

Ahlaksal yasa Tanrı’nın kutsal doğasını ve iradesini ve insanların sorumluluklarını bildirerek, onları buna uygun bir şekilde yürümeye bağlaması, bu yasayı tutma konusundaki yetersizliklerine, doğalarının, yüreklerinin ve yaşamlarının günahlı kirliliğine ilişkin onları ikna etmesi: günah ve bozulmuşluklarını görmeleri ile onları alçaltması ve böylece Mesih’e ve O’nun mükemmel itaatine olan ihtiyaçlarını daha açık bir şekilde görmelerine yardımcı olması açısından tüm insanlar için yararlıdır.

96. Ahlaksal yasa özel olarak yeniden doğmamış kişilere ne açıdan faydalıdır?

Ahlaksal yasa, gelmekte olan gazaptan kaçmaları için vicdanlarını uyandırması ve onları Mesih’e yönlendirmesi; ya da onları özürsüz bir şekilde laneti altında bırakması açısından yeniden doğmamış kişiler için faydalıdır.

97. Ahlaksal yasa özel olarak yeniden doğmuş kişilere ne açıdan faydalıdır?

Her ne kadar bu kişiler yeniden doğmuş olsalar, Mesih’e inansalar ve işler antlaşması olarak ahlaksal yasa aracılığıyla aklanmak ya da mahkum edilmeksizin bu yasadan özgür kılınmış olsalar da; yasanın tüm insanlarla birlikte kendileri için olan faydaları yanında, özellikle, Mesih’in onların iyilikleri için yasayı tutmasına ve onların yerine çarmıhın lanetine katlanmasına ne denli bağlı olduklarını göstermesi; böylece onları daha fazla hamt etmeye ve itaat kuralı olan bu yasaya uymak için gösterdikleri çabayla onları bu şükranı ifade etmeye yönlendirmesi açısından faydalıdır.

98. Ahlaksal yasa özet olarak neblacke bulunup anlaşılabilir?

Ahlaksal yasa, Tanrı’nın sesiyle Sina Dağında verdiği ve O’nun tarafından taş levhalar üzerine yazılan On Emir’de bulunup, anlaşılabilir; ve bu Çıkış Kitabının 20. bölümünde bulunmaktadır. İlk dört buyruk, Tanrı’ya karşı olan sorumluluklarımızı, diğer altısı ise insana karşı olan sorumluluklarımızı içerir.

99. On Emrin doğru bir şekilde anlaşılması için hangi kurallar izlenmelidir?

On Emrin doğru bir şekilde anlaşılması için şu kurallar izlenmelidir:

1) Yasa mükemmeldir ve insanın bütününde herkesi bunun doğruluğuna ve bütününe tam olarak ebediyen uymaya bağlar; böylece her sorumluluğun en yüce mükemmellikle uygulanmasını gerektirir ve günahın en küçüğünü bile yasaklar.

2) Yasa ruhsaldır, bu nedenle sözlere, işlere ve tavırlara olduğu kadar canın diğer tüm güçleriyle birlikte anlayışına, iradesine ve duygularına kadar ulaşır.

3) Tek ve aynı şey çeşitli açılardan bir kaç buyrukta şart koşulur yahut yasaklanır.

4) Bir sorumluluk buyrulduğunda, bunun tersi yasaklanmıştır; ve bir günahın yasaklandığı bir yerde, tersi olan sorumluluğun yerine getirilmesi buyrulmuştur: öyle ki, her nereye bir vaat iliştirilmiş ise, karşıtı olan tehdit de buna dahil edilmiştir; ve her nereye bir tehdit iliştirilmiş ise, karşıtı olan vaat de buna dahil edilmiştir.

5) Tanrı’nın yasaklamış olduğu şey, hiçbir zaman yapılmamalıdır; buyurmuş olduğu şey ise her zaman için bizlerin yükümlülüğüdür; buna karşın, her yükümlülüğün [aynı anda] sürekli olarak yerine getirilmesi gerekli değildir.

6) Günah ya da yükümlülük altında olan bir şey varsa, bunların tüm nedenleri, oluş şekilleri, görünüşleri ve bunların kışkırtmaları ile birlikte tüm benzerleri de yasaklanmış ya da buyrulmuştur.

7) Sahip olduğumuz konuma uygun olarak bizler için yasaklanmış ya da bizlere buyrulmuş olan şeylerin, başkalarının da kendi konumlarına göre bunları yapmasına ya da yasaklananlardan kaçınmasını sağlamaya çalışma yükümlülüğümüz bulunmaktadır.

8) Başkalarına buyrulmuş olan şeylere ilişkin, kendi konumumuza ve çağrımıza uygun olarak o kişilere yardım etmek; ve kendilerine yasaklanmış olan şeylerde onlara ortak olmamak için özen gösterme yükümlülüğü altında bulunmaktayız.

100. On Emir’de hangi özel şeyleri göz önüne almalıyız?

On Emirde önsözü, buyrukların kendilerinin özlerini ve bunları daha da güçlendirmek için kendilerine iliştirilen farklı nedenleri göz önüne almalıyız.

 

1      2      3      4