101. On Emir’in
önsözü nedir?
On Emrin önsözü şu
sözlerdedir: Seni Mısır diyarından, esirlik evinden çıkaran
Tanrın Yahveh ben’im.
Bu ifadeyle Tanrı kendisini, her şeye hükmeden
YAHVEH olarak, ebedi, değişmeyen ve her şeye kadir Tanrı olarak
açıklamaktadır; Tanrı kendiliğinden vardır ve [var olan diğer her
şey] Tanrı’nın sözleri ve işlerinden gelmektedir: ve O, eski
İsrail ile olduğu gibi, tüm halkıyla da antlaşma içersinde olan
bir Tanrı’dır; O ki, onları Mısır’daki kölelik evinden çıkardığı
gibi bizleri de ruhsal köleliğimizden kurtarmıştır; bu nedenle
yalnızca O’nu Tanrımız olarak kabul etmeli ve tüm buyruklarını
tutmalıyız.
102. Tanrı’ya karşı olan sorumluluklarımızı içeren
ilk dört emrin özeti nedir?
Tanrı’ya karşı olan sorumluluklarımızı içeren ilk
dört emrin özeti, Rabbimiz olan Tanrımızı bütün yüreğimiz, bütün
canımız, bütün gücümüz ve bütün aklımızla sevmektir.
103. İlk emir nedir?
İlk emir ‘Karşımda başka ilahların olmayacak’tır.
104. İlk emirde hangi sorumluluklar şart
koşulmaktadır?
İlk emirde şart koşulan sorumluluklar Tanrı’yı, tek
gerçek Tanrı ve bizim Tanrımız olarak bilmek ve ikrar etmek; ve bu
gerçeğe uygun şekilde düşünerek, derin derin düşünerek,
hatırlayarak, büyük saygı duyarak, hürmet ederek, hayranlık
duyarak, O’nu seçerek, severek, arzulayarak, O’ndan korkarak O’na
tapınmak ve yüceltmek; O’na inanmak; O’na güvenmek, O’nda ümit
etmek, O’ndan zevk almak, O’nda sevinmek; O’nu hararetle istemek;
O’nu çağırmak, tüm övgü ve şükranı O’na yükseltmek, tüm
varlığımızla tüm itaati O’na sunmak ve boyun eğmek; O’nu hoşnut
etmek için her şeyde dikkatli olmak, ve her hangi bir şeyde
hoşnutsuz olduğunda üzüntüyle dolmak; ve alçakgönüllü bir şekilde
O’nunla yürümektir.
105. Birinci emirde yasaklanan günahlar nelerdir?
Birinci emirde yasaklanan günahlar, Ateistlik:
Tanrı’nın varlığını inkar etmek ya da Tanrısız olmak;
Putperestlik: gerçek Tanrı’nın yerine ya da O’nun yanı sıra bir
den fazla tanrıya sahip olmak ya da tapınmak; O’nu Tanrı olarak ve
bizim Tanrımız olarak ikrar etmemek; bu buyrukta şart koşulan
sorumluluklar uyarınca O’na borçlu olduğumuz her hangi bir şeyi
yapmamak ya da gözardı etmek; cehalet, unutkanlık, çarpık
algılayışlar, yanlış düşünceler, O’na yaraşmayacak ya da O’nun
hakkında kötü olan şeyleri düşünmek; sırlarını cüretkarlık ve
meraklılıkla araştırmak; her çeşit ahlaksızlık, Tanrı’dan nefret
etmek; kendini sevmek, kendi çıkarlarını arzulamak,
düşüncelerimizi, irademizi ya da duygularımızı O’ndan kısmen ya da
tümüyle çekip dizginlenmemiş ya da uygunsuz bir şekilde diğer
şeylere yöneltmek; boş güven duymak, imansızlık, yanlış öğreti,
yanlış iman, güvensizlik, kendini çaresiz (ümitsiz) hissetmek,
ıslah olmaz (inatçılık) yargı altında olup önemsememek, yürek
katılığı, gurur, önyargılı olmak, dünyasal güvenlik, Tanrı’yı
sınamak; yasal olmayan yollara başvurmak, ve yasal olan yollara
güvenmek; bedensel zevk ve sevinçler; bozulmuş, kör ve düşüncesiz
gayret; ılık olmak, ve Tanrı’ya ilişkin şeylere karşı ölü olmak;
kendimizi Tanrı’dan yabancılaştırmak ve O’na sırtımızı dönmek;
azizlere, meleklere ya da diğer yaratıklara dua etmek, ya da
dinsel tapınışta bulunmak; iblisle her hangi bir anlaşma yapmak ya
da ona danışmak ve onun tavsiyelerine kulak vermek; insanları,
imanımızın ve vicdanımızın rableri yapmak; Tanrı’yı ve
buyruklarını küçümsemek ve hor görmek; Ruh’una karşı direnmek ve
O’nu kederlendirmek, davranışları karşısında tatminsiz ve sabırsız
olmak, bizler üzerine gönderdiği kötülükler yüzünden O’nu ahmakça
suçlamak; yaptığımız, sahip olduğumuz ya da yapabileceğimiz her
hangi iyi bir şeyi şansa, putlara, kendimize, ya da diğer herhangi
bir yaratığa yormak.
106. İlk emirdeki “karşımda” sözüyle bizlere
özellikle ne öğretiliyor?
İlk emirdeki “karşımda” ya da yüzümün
karşısında sözleriyle bizlere, Tanrı’nın her şeyi gördüğünü, ve
özellikle de başka herhangi bir tanrıya sahip olma günahını
gördüğünü ve bundan büyük hoşnutsuzluk duyduğu öğretiyor: öyle ki,
bu gerçek, kişiyi bunu yapmaktan ayartsın ve bu davranışı O’na
karşı yapılmış en saygısızca kışkırtma olarak vurgulasın: ve
ayrıca, hizmetimizde yaptığımız her şeyi O’nun gözü önünde
yapıyormuşçasına davranmaya ikna bizleri ikna etsin.
107. İkinci emir hangisidir?
İkinci emir “Kendin için oyma put, yukarıda
göklerde olanın, yahut aşağıda yerde olanın, yahut yerin altında
suda olanın hiç suretini yapmayacaksın; onlara eğilmeyeceksin ve
onlara ibadet etmeyeceksin çünkü ben, senin Tanrın Rab, benden
nefret edenlerden babalar günahını çocuklar üzerinde, üçüncü ve
dördüncü nesil üzerinde arayan ve beni seven ve emirlerimi
tutanların binlercesine inayet eden kıskanç bir Tanrıyım”
diyen emirdir.
108. İkinci emirde şart koşulan sorumluluklar
nelerdir?
İkinci emirde şart koşulan sorumluluklar Tanrı’nın
kendi Sözünde düzenlediğine uygun olarak tüm dinsel tapınışı ve
kuralları almak, yerine getirmek, saf ve bir bütün halinde
korumak;özellikle Mesih’in isminde dua etmek ve şükran sunmak;
Sözü okumak, vaaz etmek ve dinlemek; sakramentleri uygulamak ve
almak; kilise yönetimi ve disiplini; ve bunun hizmeti ve
korunması; dinsel oruç; Tanrı’nın isminde and etmek; O’na adak
adamak; tüm sahte tapınışı blackdetmek, nefret etmek ve buna karşı
çıkmak; ve herkesin içinde bulunduğu konuma ve çağrısına uygun
olarak bunu ve tüm putperestlik heykellerini ortadan kaldırmak.
109. İkinci emirde hangi günahlar yasaklanmaktadır?
İkinci emirde yasaklanan günahlar, Tanrı’nın
kendisi tarafından verilmemiş her hangi bir dini tapınış
tasarlamak, bunun yapılmasını öğütlemek, buyurmak, bunları
kullanmak ve onaylamak; Tanrı’nın ya da Üçlübirlikteki her hangi
bir kişinin ya da tümünün benzerini gerek içsel olarak
düşünüşümüzde, gerekse dışsal olarak başka herhangi bir yaratığın
görünüşünde ya da benzerinde yapmak; bunlara tapınmak ya da
Tanrı’ya bunlar aracılığıyla tapınmak; sahte tanrıların her hangi
benzerini yapmak, bunlara her hangi bir şekilde tapınmak ya da
hizmet etmek, tüm batıl yollara başvurmak, Tanrı tapınışını
yozlaştırmak, gerek kendimizin icat edip uyguladığı şeyler olsun,
gerekse eskiden gelme, gelenek, adanmışlık, iyi niyet ya da başka
herhangi bir mazeret adı altında diğerlerinden gelenek olarak
aldığımız şeyler aracılığıyla buna eklemeler yapmak ya da bundan
bazı şeyleri çıkarmak; kutsal değerleri satın almaya çalışmak;
kutsal olgulara saygısızlık etmek; Tanrı’nın düzenlediği tapınış
ve kurallara karşı her hangi bir ihmalkarlıkta bulumak, bunları
küçümsemek ve bunlara karşı çıkmak.
110. İkinci emire eklenen nedenler nelerdir?
Onu daha da güçlendirmek için ikinci emre eklenen
nedenler şu sözlerde bulunur, “çünkü ben, senin Tanrın Rab,
benden nefret edenlerden babalar günahını çocuklar üzerinde,
üçüncü ve dördüncü nesil üzerinde arayan ve beni seven ve
emirlerimi tutanların binlercesine inayet eden kıskanç bir
Tanrıyım” Tanrı’nın üzerimizdeki hakimiyeti ve bize sahip
oluşunun yanı sıra, kendisine tapınış sunulması konusundaki içten
tutkusu, ve ruhsal fahişelik anlamına gelen her türlü sahte
tapınışa karşı öç alıcı öfkesi; buyruklarını ihlal edenleri
Kendisinden nefret eden kişiler olarak sayması ve bunları çok
nesiller boyu cezalandırmakla tehdit etmesi; ve bu buyrukları
tutanları, Kendisini seven ve emirlerine uyan kişiler olarak
taktir etmesi ve uzun nesiller boyu onlara merhamet vaat
etmesidir.
111. Üçüncü emir hangisidir?
Üçüncü emir şudur: “Tanrın Rab’bin ismini boş
yere ağzına almayacaksın; çünkü Rab kendi ismini boş yere ağzına
alanı suçsuz tutmayacaktır”.
112. Üçüncü emirde şart koşulan sorumluluklar
nelerdir?
Üçüncü emir, Tanrı’nın isminin, unvanlarının ve
niteliklerinin, kurallarının, Sözünün, sakramentlerinin, duanın,
andların, adakların, O’nun işlerinin ve Kendisini açıkladığı başka
herhangi bir yolun, kutsal bir şekilde ve saygıyla düşünüş, derin
düşünüş, söz, ve yazı ile; kutsal bir tavır, Müjdeye yaraşır bir
yaşayışla, Tanrı’nın yüceliği, kendimizin ve diğerlerinin iyiliği
için kullanılmasıdır.
113. Üçüncü emirde hangi günahlar yasaklanmaktadır?
Üçüncü emirde yasaklanan günahlar, Tanrı’nın ismini
gerektiği gibi kullanmamak; ve o ismi cahil, boş yere, saygısız ve
ahlaksız, batıl bir şekilde kötü anlamda sarf ederek çarpıtmak ya
da unvan ve niteliklerini, kurallarını, işlerini hakaret ve yalana
karıştırarak kullanmak; tüm günahlı lanetlemeler, and içmeler,
adaklar, andımızı ve adaklarımızı eğer yasal bir şekilde
yapılmışlarsa bozmak ya da eğer yasal değilseler bunları yerine
getirmek; Tanrı’nın hükümlerine ve sağlayışına karşı homurdanmak
ve tartışmak, meraklı bir şekilde bunlara burnumuzu sokmak ve
bunları yanlış uygulamak; Sözü yanlış yorumlamak, yanlış
uygulamak, ya da her hangi bir şekilde bir kısmını ya da tümünü
çarpıtmak; ahlaksız şakalar meraklı ve faydasız sorular sormak,
boş çabalar ya da yanlış öğretinin korunması; Tanrı ismi altında
toplanmış yaratıkları ya da her hangi bir şeyi çarpıtarak sihir
yapmak için ya da günahlı şehvetler ve uygulamalar için kullanmak;
Tanrı’nın gerçeğine, lütfuna ve yollarına karşı iftira etmek,
bunları aşağılamak, sövmek ya da karşı çıkmak; ikiyüzlü bir
şekilde ya da kötü amaçlar için dini kabul etmek; dinden utanmak
ya da rahatsız, akılsız, meyvesiz, ve başkaldırıcı bir yürüyüş, ya
da bundan geriye kayarak dine utanç getirmek.
114. Üçüncü emre eklenen nedenler nelerdir?
Üçüncü emre eklenen nedenler şu sözlerde
bulunmaktadır [Tanrın Rab’bin] ve [çünkü Rab kendi
ismini boş yere ağzına alanı suçsuz tutmayacaktır] O, Tanrımız
ve Rabbimizdir, bu nedenle ismi bizler tarafından ahlaksızca
kullanılmamalıdır ya da çarpıtılmamalıdır; buna özellikle itaat
edilmelidir çünkü bu buyruğu ihlal edenleri aklamaktan ve
kurtarmaktan öylesine uzak olacaktır ki, bu kişiler insanların
yargısından kaçabilseler de Tanrı, bu kişilerin kendi doğru
yargısından kaçmalarına göz yummayacaktır;
115. Dördüncü emir hangisidir?
Dördüncü emir şudur: Sabat gününü takdis etmek
için onu hatırında tut. Altı gün işleyeceksin ve bütün işini
yapacaksın; fakat yedinci gün Tanrın RAB’be Şabattır; sen ve oğlun
ve kızın, kölen ve cariyen ve hayvanların ve kapılarında olan
garibin, hiçbir iş yapmayacaksınız. Çünkü RAB gökleri, yeri ve
denizi ve onlarda olan bütün şeyleri altı günde yarattı ve yedinci
günde istirahat etti; bunun için RAB Şabat gününü mübarek kıldı ve
onu takdis etti.
116. Dördüncü emirde şart koşulan sorumluluklar
nelerdir?
Dördüncü emir, Tanrı’nın Sözünde bildirdiği belirli
zamanları tüm insanların kutsamasını ya da Tanrı’ya takdis
etmesini şart koşar, özellikle bu zaman yedi günden biridir; ki bu
da dünyanın başlangıcından Mesih’in dirilişine dek yedinci gün ve
Mesih’in dirilişinden sonraki zamanlar için, dünyanın sonuna dek
aynı kalmak üzere birinci gün idi; buna Hristiyan Şabatı denir ve
Yeni Ahit’de Rab’bin Günü olarak nitelendirilir.
117. Şabat ya da Rab’bin günü nasıl kutsal
tutulmalıdır?
Şabat ya da Rab’bin günü tüm gün boyunca kutsal
dinlenişle kutsal tutulmalıdır, yalnızca her durumda günahlı olan
işlerden değil, fakat diğer günlerde yapılması yasal olan dünyasal
işlerden ve eğlencelerden bile dinlenmektir; ve bütün bu zamanı
(gerekli işler ve merhamet işleri için gerekli olan belirli bir
süre hariç olmak üzere) hem toplu hem de kişisel olarak Tanrı’ya
tapınıştan zevk almaktır: ve bu doğrultuda, dünyasal işimizi uygun
bir şekilde ayarlamak ve yerine getirmek için yüreğimizi öylesine
bir öngörü, özen ve düzen ile hazırlamalıyız ki, bu günün
sorumlulukları için daha özgür ve hazırlıklı olabilelim.
118. Şabat gününün görevi neden özellikle
aile yöneticilerine ve diğer üstlere yönlendirilmiştir?
Şabat gününü tutma görevi özellikle aile
yöneticilerine ve diğer üstlere yönlendirilmiştir, çünkü bunu
yalnızca kendileri tutmakla yükümlü değildirler, ancak aynı
zamanda kendi yönetimleri altında olan kişiler tarafından
tutulduğundan da emin olmak yükümlülüğü altındadırlar; çünkü çoğu
zaman [yöneticiler] kendi işleri nedeniyle diğerlerinin Şabat
gününü tutmalarını engellemektedir.
119. Dördüncü emirde hangi günahlar
yasaklanmaktadır?
Dördüncü emirde yasaklanan günahlar, yapılması şart
koşulan sorumlulukların her hangi bir şekilde yapılmaması,
dikkatsiz, ihmalkar ve fayda getirmeyecek bir şekilde yapılması,
ve bunlardan bıkkınlık duyulması; vaktin boşa harcanarak güne
saygısızlık edilmesi ve yapılması günah olan şeylerin yapılarak;
ve dünyasal işlerimiz ya da eğlencelerimiz hakkında gereksiz
düşünceler, sözler ya da işler ile günün bozulmasıdır.
120. Dördüncü emre onu daha da vurgulamak için
eklenen nedenler nelerdir?
Dördüncü emre onu daha da vurgulamak için eklenen
nedenler, bunun adilliğinden ortaya çıkarılmıştır, Tanrı, yedi
günden altısını kendi işlerimize ayırmamıza izin vermiştir; ve
bunlardan yalnızca bir günü kendisi için ayırdığını şu sözlerde
ifade etmiştir: “Altı gün işleyeceksin ve bütün işini
yapacaksın” Tanrı’nın bu günün özel olarak kendisine ait
olduğunu iddia etmesinden: “fakat yedinci gün Tanrın RAB’be
Şabattır” kendi davranışıyla ortaya koyduğu örnekten:
“Çünkü RAB gökleri, yeri ve denizi ve onlarda olan bütün şeyleri
altı günde yarattı ve yedinci günde istirahat etti” ve
Tanrı’nın bu günü kendisine hizmet edilmesi için kutsaması ile
yalnızca o gün üzerine vermiş olduğu bereket ile değil, fakat
bununla birlikte bizim o günü kutsal tutmamız aracılığıyla bizlere
de bir bereket yolu olması için bu günü belirlemiş olmasından
ortaya çıkar; bunun için RAB Şabat gününü
mübarek kıldı ve onu takdis etti.
121. Dördüncü emirde “hatırında
tut” ifadesi neden kullanılmıştır?
Dördüncü emirde “hatırında tut” ifadesinin
kullanılması bir taraftan bunu hatırlamanın verdiği yüce fayda
aracılığıyla bu günü tutmaya hazırlanmış olmamız ve bunu tutmakla,
diğer buyrukları da daha iyi bir şekilde tutmuş ve inancın özünün
bulunduğu yaratılış ve kurtarılış gibi iki yüce bereketi şükranla
hatırlama içersinde devam etmiş olmamız; ve diğer taraftan da
[genel vahyin] içersinde daha az doğa ışığı bulunmasından
ötürü onu unutmaya oldukça hazır olduğumuzdan ileri gelmektedir,
buna rağmen [şabat günü] diğer zamanlarda yapılması yasal
olan şeyleri yapmadaki doğal özgürlüğümüzü kısıtlamaktadır; yedi
günde bir kere gelir ve çoğu zaman dünyasal işlerimiz bu günü
düşünmemizi, onun için hazırlanmamızı ya da onu takdis etmemizi
engeller; ve şeytan, kullandığı tüm yollarla birlikte dinsizlik ve
tanrısızlığı getirmek, bu günün yüceliğini ve hatta tüm anısını
silmek için yoğun bir şekilde çalışmaktadır.
122. İnsana karşı olan sorumluluklarımızı
içeren altı emrin özeti nedir?
İnsana karşı olan sorumluluklarımızı içeren altı
emrin özeti, komşumuzu kendimiz gibi sevmek ve kendimize nasıl
davranılmasını istiyorsak başkalarına da öyle davranmaktır.
123. Beşinci emir nedir?
C. Beşinci emir şudur: “Babana ve anana hürmet
et, ta ki, Tanrın RAB’bin sana vermekte olduğu toprakta ömrün uzun
olsun”
124. Beşinci emirdeki “baba ve
ana” ile kim kastedilmektedir?
Beşinci emirdeki Baba ve ana
ifadeleri ile kastedilen yalnızca doğal anne babalar değil, ancak
yaş ve armağan bakımından tüm üstler; ve özellikle gerek aile,
gerek kilise, ya da toplum içerisinde Tanrı’nın atamasıyla bizler
üzerinde yetki sahibi olanlar kastedilmektedir.
125. Üstler neden baba ve anaya
benzetilmiştir?
Üstlerin baba ve anaya
benzetilmelerinin nedeni, her ikisinin de astlarına
sorumluluklarını doğal anne babalar gibi öğretmeleri, farklı
ilişkilere uygun olarak onlara sevgi ve şefkat göstermeleri; ve
astlarının doğal anne babalarına karşı olan sorumluluklarını
yerine getirirmişlerçesine, kendi üstlerine karşı olan
yükümlülüklerini de daha büyük bir istek ve neşe ile yerine
getirme arzusunu onlarda var etmeleri içindir.
126. Beşinci emrin genel kapsamı nedir?
Beşinci emrin genel kapsamı, üstler, astlar ya da
eşit kademedekiler olarak içinde bulunduğumuz farklı ilişkilere
uygun şekilde karşılıklı yükümlülüklerimizi yerine getirmektir.
127. Astların, üstlere karşı borçlu
oldukları onur nedir?
Astların üstlere karşı borçlu oldukları onur,
yürekte, sözde ve davranışta tüm gerekli saygı; onlar için dua ve
hamt; sahip oldukları erdem ve lütufları taklit etmek; yasal olan
buyruk ve öğütlerine istekli itaatkarlık; düzeltmelerine gerektiği
gibi boyun eğmek; çeşitli rütbelerine ve konumlarının doğasına
uygun olarak kendilerine ve yetkilerine sadık olmak, bunları
korumak ve devam ettirmek; zayıflıklarına katlanmak ve bunları
sevgiyle örtmek, öyle ki, onlar ve yönetimleri için onur kaynağı
olsunlar.
128. Astların üstlerine karşı
işleyebilecekleri günahlar nelerdir?
Astların, üstlerine karşı işleyebilecekleri
günahlar, onlara karşı yapmakla yükümlü oldukları sorumlulukları
ihmal etmek; verdikleri yasal öğütler, buyruk ve düzeltmelerinde
üstlerini ve bulundukları konumu kıskanmak, onları küçük görmek ve
onlara karşı baş kaldırmak; kendilerine ve yönetimlerine utanç ve
onursuzluk getirecek şekilde sorun ve olay çıkarıcı davranışlarda
bulunulmak, lanet okumak ve aşağılamak.
129. Üstler, aslarına karşı ne yapmakla
yükümlüdürler?
Üstlerin, Tanrı’dan aldıkları yetkiye ve içersinde
bulundukların konuma uygun olarak astlarına karşı olan
yükümlülükleri, onları sevmek, onlar için dua etmek ve onları
kutsamak; onları bilgilendirmek, öğüt vermek ve uyarmak; iyi olanı
yapanları tasvip etmek, taktir etmek ve ödüllendirmek; yanlış
olanı yapanları tasvip etmemek, azarlamak ve cezalandırmak; can ve
beden için gerekli olan tüm şeyleri onlara sağlamak ve onları
korumak: ve ciddi, kutsal ve örnek bir tavırla Tanrı’nın
yüceltilmesini sağlamak, kendilerine saygı duyulmasını hakketmek
ve böylece Tanrı’nın kendilerine verdiği o otoriteyi muhafaza
etmek.
130. Üstlerin günahları nelerdir?
Üstlerin günahları, kendilerinden şart koşulan
sorumlulukların ihmal edilmesi dışında, uygunsuz bir şekilde kendi
iyiliklerini, yüceliklerini istemeleri, rahatlık, kazanç ya da
zevk arzulamaları; yasal olmayan şeyleri ya da astların
gerçekleştirme gücü olmayan şeyleri buyurmaları; kötü olan şeyi
yapmaları için onlara öğüt vermek, onları teşvik etmek, ya da
onları bu konuda kayırmak; iyi olan şeyleri yapmak konusunda
onları tersi yönde ikna etmek, teşviklerini kırmak ya da tasvip
etmemek; yersiz (zamansız) bir şekilde onları düzeltmek; dikkatsiz
bir şekilde onları yanlış yapmaya, ayartmaya, ya da tehlikeye
karşı korumasız bırakmak; onların öfkesini uyandırmak; ya da her
hangi bir şekilde adaletsiz, uygunsuz, katı ya da dikkatsiz
davranışlarla kendilerine onursuzluk getirmelerine ya da
otoritelerinin azalmasına sebep olmak.
131. Eşit kademedekilerin sorumlulukları
nelerdir?
Eşit olanların sorumlulukları, birbirlerinin
onuruna ve değerine saygı duymak, birbirlerine saygı göstermekte
yarışmak; ve birbirlerinin armağan ve ilerlemeleriyle
kendilerininmişçesine sevinmek.
132. Eşit kademedekilerin günahları
nelerdir?
Yapmaları şart koşulan sorumlulukları ihmal etmek
dışında eşit kademedekilerin günahları; birbirlerine sahip
oldukları değeri vermemek, armağanları kıskanmak, bir başkasının
ilerlemesi ya da başarılarından üzüntü duymak ve kendilerini
diğerlerinden üstün görmektir.
133. Beşinci emre bağlı olan ve onu güçlendiren
şeyler nelerdir?
Beşinci buyrukla bağlantılı olan şeyler şu sözlerle
özetlenebilir: “Rab’bin sana göstereceği ülkede ömrün uzun olsun”
Bu vaat, uzun ve bol bir yaşamı içermektedir. Beşinci buyruğu
yerine getiren kişi, Tanrı’nın yüceliği ve kendi iyiliği için
hizmet etmektedir.
134. Altıncı emir nedir?
Altıncı buyruk şudur: “Adam öldürmeyeceksin”
135. Altıncı emrin gerekleri nelerdir?
Altıncı emrin gerekleri kendimizin ve başkalarının
canını almaya yönelik tüm düşünceleri ve amaçları dikkatli bir
şekilde anlamaya çalışmak ve bunlara yasal bir şekilde direnmek,
tüm tutkuları yatıştırmak, tüm fırsatlardan, ayartılardan ve
uygulamalardan kaçınmak; ömrü tüketen şeylere karşı çıkmak,
şiddete karşı kendimizi savunmak, Tanrı’nın eline sabırla
katlanmak, zihnimizin sakinliğine, ruhumuzun sevincine,
yiyeceklerimize, içeceklerimize, sağlığımıza, uykumuza,
işlerimize, dinlencemize özen göstermek, pak düşüncelere, sevgiye,
merhamete, yumuşak huyluluğa, uysallığa, iyiliğe, barışçıllığa,
terbiyeli konuşmalara ve davranışlara, uzlaşmaya, haksızlıklara
katlanmaya, bağışlamaya, kötülüğe iyilikle karşılık vermeye,
sıkıntıda olanları teselli etmeye, masum olanları korumaya ve
savunmaya adanmış olmaktır.
136. Altıncı emirde yasaklanan günahlar nelerdir?
Altıncı emirde yasaklanan günahlar şunlardır:
kendimizin ya da başkalarının canını toplum adaleti, kanuni savaş
ya da gerekli savunma olmaksızın almak, hayatımızı sürdürmek için
gereken unsurları göz ardı etmek ya da bırakmak, günah dolu öfke,
nefret, kıskançlık, öç arzusu, aşırı tutkular, kaygılar,
yiyeceklerin, içeceklerin, işlerimizin ve dinlencenin dengesiz
kullanımı, bir kimsenin canına kasteden kışkırtıcı sözler, zulüm,
kavga, vurma, yaralama ve bunun gibi şeylere meyilli olmak.
137. Yedinci emir nedir?
Yedinci emir şudur: “Zina etmeyeceksin”
138. Yedinci emrin gerekleri nelerdir?
Yedinci emrin gerekleri bedenimizde, zihnimizde,
duygularımızda, sözlerimizde ve davranışlarımızda paklığa önem
vermek ve bunu kendimizde ve başkalarında korumaya adanmış olmak,
gözlerimizi ve diğer tüm duyularımızı titizlikle denetlemek,
ölçülü davranmak temiz arkadaşlık ilişkileri kurmak, uygun bir
şekilde giyinmek, bekarlık armağanı olmayan kişilerle evlenmek,
evlilik ilişkisine ve evimize sadık kalmak, [Hristiyan] çağrımıza
bağlı kalmak, paklığımızı bozacak olan her türlü tehlikeden ve
ayartıdan uzak durmaktır.
139. Yedinci emrin yasakladığı günahlar nelerdir?
Yedinci emrin yasakladığı günahlar arasında
yapmamız gerekenleri yapmamanın dışında, zina, evlilik dışı
ilişki, tecavüz, ensest ilişki, eşcinsellik ve doğal olmayan her
türlü arzular, pak olmayan hayallerin, düşünceler, amaçlar ve
duygular, tümü yoz ve pis ilişkiler, bunları dinlemek, şehvet
uyandıran görünüm, hafif davranışlar, uygun olmayan giyim, yasal
olan evliliklerin yasaklanması, yasal olmayan evliliklerin serbest
olması, genel evlere izin vermek, bunlara tahammül etmek ya da
gitmek bekarlık çağrısını karıştırmak, evliliği gereksiz yere
ertelemek, birden çok eşe sahip olmak, uygun olmayan boşanma,
eşini terk ketmek, boş gezerlik, açgözlülük, sarhoşluk, kötü
arkadaşlar, şehvetli şarkılar, kitaplar, resimler, danslar,
tiyatro oyunları, kendimizde ya da başkalarında buna benzer pak
olmayan tüm etkinliklere ve işlere yönelmek.
140.Sekizinci emir nedir?
Sekizinci emir şudur:
“çalmayacaksın”
141. Sekizinci emrin gerektirdiği görevler
nelerdir?
Sekizinci emrin gerektirdiği görevler insanlar
arasındaki sözleşme ve ticaret gibi konularda gerçeğe, sadakate ve
adalete bağımlı olmak, malı haklı sahibine vermemiz,
olanaklarımıza ve insanların gereksinimlerine göre karşılıksız
olarak ödünç vermemiz, dünyasal mallarımız söz konusu olduğunda
hükümlerimizde, irademizde ve duygularımızda dengeli davranmamız,
ihtiyaçlarımıza ya da durumumuza uygun olan şeyleri sağlamamız ve
kullanmamız, kanuna uygun bir işte çalışıp bunda titizlik
göstermemiz, tutumlu olmamız, gereksiz davalardan ve kefaletten
kaçınmamız, kendimizin ve başkalarının refahını mümkün olduğunca
yasal ve adil bir şekilde sağlayarak, korumamız ve
geliştirmemizdir.
142. Sekizinci emrin yasakladığı günahlar nelerdir?
Sekizinci emrin yasakladığı günahlar yapılması
gerekenleri yapmama dışında hırsızlık, soygunculuk, adam kaçırma,
çalıntı mal alımı, sahtekarlık, sahte ağırlıklar ve ölçüler, mülk
sınırlarını ihlal, insanlar arasındaki sözleşmelerde adaletsizlik
ve sadakatsizlik güveni ihlal, zulüm, şantaj, tefecilik, rüşvet,
adil olmayan davalar ve baskı ile mal sahibi olmak, stokçuluk
yaparak fiyatı artırma, Tanrı’nın yasasına uygun olmayan işler,
komşumuza ait olan şeyleri elimizde tutma ve geri vermeme,
başkasının malına göz koymak, dünyasal mallara gereğinden çok
değer verme, bunları almak, elimizde tutmak ve kullanmak için
kaybetme korkusuyla gündelik işlerini aksatma başkalarının mal
varlığını kıskanma, boş gezerlik, savurganlık, kumarbazlık ve
diğer yollarla Tanrı’nın bize sunmuş olduğu varlığı uygun bir
şekilde kullanmama ve sahip olduklarımızı yanlış kullanarak
kendimizin rahatını kaçırmak.
143. Dokuzuncu emir nedir?
Dokuzuncu emir şudur:
“Komşuna karşı yalan yere tanıklık etmeyeceksin”
144. Dokuzuncu emrin gerekleri nelerdir?
Dokuzuncu emrin gerekleri insanlar arasında gerçeği
korumak ve desteklemek, komşumuzun saygınlığını kendi onurumuz
gibi korumak, gerçeği desteklemek ve yanında olmak, adalet ve
yargı konularında ve diğer başka konularda yürekten içtenlikle
özgürce, açıkça tümüyle gerçeği ve her konuda yalnızca gerçeği
konuşmak, komşularımıza içten bir sevgiyle bakmak, onların iyi
ününü sevmek, arzulamak ve bundan sevinç duymak onların
zayıflıklarıyla üzüntü duyarak bunları örtmek, armağanlarını ve
iyi yönlerini tanımak, masum olduklarında onları savunmak, onlar
hakkında iyi şeyler duymaya hazır olmak ve kötü şeyleri kabul
etmekte isteksiz olmak, dedikoducuları, yağcıları ve iftiracıları
engellemek, kendi saygınlığımıza özen göstermek ve gerektiğinde
bunu savunmak, Tanrı’nın yasasına uygun sözlerimizi (vaatlerimizi)
tutmak, gerçek, pak ve sevgi uyandıran ne varsa, bunları çalışmak
ve uygulamak.
145. Dokuzuncu emrin yasakladığı günahlar nelerdir?
Dokuzuncu emrin yasakladığı günahlar gerçeği
değiştirmek, kendimizin ve komşumuzun saygınlığını zedelemek, halk
önünde sahte kanıtlar sunmak, sahte tanıklar bulmak, kötü bir
neden uğruna mücadele vermek ve yalvarmak, gerçeğe küstahça
direnmek ve gerçeğin karşıtı bir yolda baskı yapmak haksız
hükümler vermek kötüye iyi, iyiye kötü demek; kötü olana doğru
olanın hakkını vermek, doğru olana kötü olanın hakkını vermek,
sahtekarlık, gerçeği saklamak, adil bir davada sessiz kalmak ve
günahı azarlamamamız ya da başkalarına şikayet etmemiz
gerektiğinde sessiz kalmak, gerçeği uygun olmayan zamanda ya da
gerçeği kötü bir amaca ulaşmak için (kötü bir niyetle) söylemek ya
da gerçeğin anlamını değiştirmek ya da şüpheli bir dille ya da iki
farklı anlama gelebilecek şekilde konuşarak gerçeğe veya adalete
zarar vermek doğru konuşmamak, yalan söylemek, iftira atmak,
birisinin arkasından [kötü] konuşmak, dedikodu yapmak,
fısıldaşmak, alay etmek, sövmek, aceleci, kaba ve yanlış bir
şekilde kınamak, niyetleri, sözleri ve eylemleri yanlış anlam
vermek, yağ çekmek, [kibirli bir şekilde] kendini övmek, düşüncede
ya da konuşmada kendimizi ve başkalarını çok küçük ya da çok büyük
görmek, Tanrı’nın lütuf ve armağanlarını inkar etmek, küçük
hataları büyütmek, günahları açıkça itiraf etmemiz gerektiğinde
saklayarak ya da mazeretler bulmaya çalışarak örtmeye çalışmak,
hataları gereksiz yere açığa çıkarmak, masallar uydurmak, kötü
haberleri kabul etmek ve kulak vermek adil davaları duymazlıktan
gelmek kötü kuşkular, başkalarının haklı kazancını kıskanmak ve
bundan üzüntü duymak, bunu azaltmak için çaba göstermek ya da arzu
duymak, aşağılandıklarında ve utanılacak duruma düşmelerinden
sevinmek, alay edip hor görmek, kötülüğü kendi çıkarı için
kullanmak, yasal sözleri çiğnemek, iyi davranışların haberlerini
[ve sonuçlarını] göz ardı etmek, kendimizin saygınlığını
zedeleyecek davranışlarda bulunmak ya da bunlardan kaçınmamak ya
da başkalarının saygınlığını zedeleyecek davranışları
engellememek.
146. Onuncu emir nedir?
Onuncu emir şudur: “Komşunun evine, karısına,
erkek ve kadın kölesine, öküzüne, eşeğine hiçbir şeyine göz
dikmeyeceksin”
147. Onuncu emrin gerekleri nelerdir?
Onuncu emrin gerekleri, içinde bulunduğumuz
durumdan hoşnut olmak ve komşumuza karşı dürüst davranmak, bütün
niyetlerimizi ve duygularımızı onun iyiliğine hizmet etmek
amacıyla düzenlemektir.
148. Onuncu emrin yasakladığı günahlar nelerdir?
Onuncu emrin yasakladığı günahlar kendi mal
varlığımızdan hoşnut olmamak, komşumuzun sahip olduğu şeyleri
kıskanmak ve onun durumunun iyiliğinden dolayı üzülmek, bunun
yanında onun olan herhangi bir şeyden dolayı uygun olmayan niyet
ve duygular beslemektir.
149. Tanrı’nın emirlerini mükemmel bir şekilde
yerine getirebilen kimse var mıdır?
Hiç kimse, bu dünyada sahip olduğu herhangi bir
lütufla Tanrı’nın emirlerini mükemmel bir şekilde yerine
getiremez, her gün düşüncelerinde, sözlerinde ve işlerinde bunlara
karşı gelir. |