Adige Cumhuriyeti Başkanı Hazret Şövmen’in yeni yıl
nedeniyle “Adige Mak” ve “Sovetskaya Adigeya”
gazetelerinin sorularına verdiği yanıtlar.
Soru:
2003 yılının en önemli politik olayı Devlet Duma'sı
için yapılan seçimlerdi. Siz bu seçimlerde “Rusya’nın
Birliği” partisinden Adigey’de ilk sırada yer aldınız.
Söz konusu partinin Adigey'de sağlamış olduğu başarı
büyük ölçüde sizin sayenizde oldu. Seçim çalışmaları
esnasında vatandaşların düşüncelerinde ne gibi değişim
ve gelişmeler saptadınız? Cumhuriyetimiz insanının
Devlet Duma'sından beklentisi nedir? Yanıt:
Seçim çalışmaları esnasında cumhuriyetimizin çeşitli
yerlerinde 20'ye yakın toplantıya katıldım ve binlerce
vatandaşımızla yüz yüze gelme fırsatı buldum. Bu
seçimlerden çıkardığım en önemli sonuç vatandaşlarımız
artık büyük sözler söyleyenlere, kimsenin
başaramadığını başaracağını vaad edenlere itibar
etmiyorlar. Memnuniyet verici bir diğer gelişme ise
adayların seçmenlere vaatlerde bulunmak suretiyle
oyları satın alma döneminin bir daha geri gelmemek
üzere geçmişte kalmış olduğudur. Seçmenler artık
adayların sözlerine değil icraatlarına değer
veriyorlar. Bunlar sevindirici gelişmeler çünkü sağlam
bir toplumsal yapıya doğru gitmekte olduğumuzun
işaretleridir.
Kararlılıkla söyleyebilirim ki göreve gelmiş olduğum
iki yıl içerisinde sosyo-ekonomik yönden önemli
başarılar elde ettik. Sorunların kısa sürede
çözümlenemeyeceğini bildiğim için vatandaşlara vaadde
bulunmadım. Cumhuriyetimizin 7 milyar ruble borcu var.
Birçok ekonomik işletme iflas etmiş gibi gösterilerek
cumhuriyetimiz ekonomisinden 11 milyar rublelik üretim
devre dışı bırakıldı. Geçtiğimiz yıllardaki sel
felaketi ve kuraklıktan 2,7 milyar ruble zarara
uğradık. Tüm bunlara karşın Cumhuriyetimizin 3,5
milyar rublelik bütçesi var ve bu bütçeyle ekonomik
alanda kısa sürede gelişme sağlanamayacağı açıktır.
Benim başta gelen amacım ekonomiyi verimli hale
getirmek, küçük ve orta ölçekli işletmelere destek
olmak, Büyük sanayi işletmelerini ayağa kaldırmak,
Adigey’in yaşamında büyük önemi olan tarım ve
ormancılık sektörlerini canlandırmaktır.
Cumhuriyetimiz kendi kendine yeterli bir ekonomik
yapıya kavuşmadan, açık vermeyen bütçe yapabilir hale
gelmeden ekonomimizin düzeldiğinden söz etmek mümkün
değildir. Ekonomimizi bu duruma getirebilirsek
Adigey'de yasayan her kişinin yasam seviyesi daha iyi
bir duruma gelmiş olacaktır.
İnsanlarımız yaşamlarının daha iyiye doğru gittiğini
görmek istiyorlar. Vatandaşlarımızla
karşılaşmalarımdan bunu anlamış bulunuyorum. Devlet
Duma'sından beklentileri de budur.
Onlarla yapmış olduğum toplantılarda Adigey’in
ekonomik alanda sağladığı gelişmelerden söz ettim ve
gelecek yılda sosyo-ekonomik sorunların çözümünde daha
başarılı olacağımızı inançla kendilerine anlattım.
Soru: Aldığınız tedbirler ve yaptığınız
yardımlar sayesinde çiftçiler gelecek yıl için iyi bir
başlangıç yaptılar.Adigey’in tarımsal alanda basarili
olduğu yılların tekrar geri geleceğine inanıyor
musunuz? Yanıt: İlk günlerden itibaren bana
tarımsal alanı düzeltmenin mümkün olmadığını
söyleyenler olmuşsa da ben eski başarılı yıllara
tekrar dönebileceğimize inanıyordum. Bu sonbahar eski
yıllara göre dört kat fazla ekim yapılması için
talimat verdiğimde bunun imkansız olduğunu düşünenler
yine söyleyecek birçok söz buldular. Karşımıza çıkan
birçok güçlüğe karşın bazı gelişmeler sağlamış
durumdayız. Şunu herkes iyi anlamalıdır ki büyük
hedefler koyup onları başarmak için uğraşmazsak
önümüzdeki sorunları çözmemiz mümkün değildir.
Çiftçilerin desteklenmeleri gerektiği doğrudur. Bizde
bu amaçla onlara kredi, yakıt, tohum ve araç gereç
desteği sağlıyoruz.
Adigey’de tarımı canlandırmak için sadece tahıl
üretiminde değil diğer tarım ürünlerinin üretiminde de
artış sağlayabilmeliyiz. Herkes gayet iyi hatırlar
Adigey konserve fabrikasının zamanında nasıl
çalıştığını, Adigey'de yetişen domatesin tüm Rusya
genelinde nasıl müşteri bulduğunu. Başarılı olduğumuz
bu alanları neden yeniden canlandırmayalım? Bu
konuların üzerinde duracağımızı belirtmek isterim.
Tarımsal sorunlarımızı çözebilmek için
cumhuriyetimizin yapması gereken çalışmalar vardır,
federal organların yapması gereken çalışmalar vardır.
Yerel ve federal organların işbirliği içerisinde
yapması gerekenler vardır. Rusya Federasyonu Başkanı
ile yaptığım görüşmede bu konuları kendisine ilettim.
Bu alanda başlatacağımız çalışmalara merkezin destek
olacağına dair bana umut verdi.
Soru:
Son günlerde bazı politikacılar Adigey’in Krasnodar
Kray’ına katılacağına ilişkin haberler yayıyorlar.
Sizin Adigey’in Federasyon’un doğrudan bir üyesi
olarak kalmasını istediğinizi biliyoruz. Bu konuyu
R.F.Başkanı Putin’le de görüştünüz. O da R.F.
Anayasası'nda bir değişiklik yapılmayacağını dile
getirdi. Durum böyle iken neden bu tür haberler
çıkarıyorlar. Haklarında yasal soruşturma açılmasını
gerektirebilecek davranışlar sergileyen bu kişilerin
amacı nedir? Kendilerine politik prim sağlamaya mı
uğraşıyorlar? Yanıt: Bu konu, ideolojik,
sosyal ve ekonomik temelleri olmayan 'büyük
politikacılarca ortaya atılmaktadır. Onların
politikasında iktidarın her yaptığı ise muhalefet
etmek vardır. Onlar, topluma bir fayda
getirmeyeceğinden dolayı iktidarca yerine getirilmeyen
işlerden dolayı rahatsızdırlar.
Zengin komşunun seni besleyeceğini ve onun sayesinde
mutlu olacağını zannetmek yanlıştır. Adigey’in 54 yıl
beraber olduğu Krasnodar Kray'ına tekrar katılması söz
konusu olamaz.
Aynı su ile iki kez yıkanılmaz. Ki, bunun da bir
yararının olmayacağı açıktır. Bu konu sosyo-ekonomik
ve ulusal yönlerden olmak üzere iki bölüm halinde ele
alınmalıdır.
Adigey’in yıllık ortalama bütçesi 3,5 milyar Ruble'dir
(28 Ruble 1 dolar). Bunun 2 milyardan fazlası her yıl
federal bütçeden gelmektedir. Krasnodar’ın bu miktar
parayı bize vermesi mümkün müdür? Bu büyük bir
sorundur. Ülkemiz Krasnodar ile birlikte iken bu
sorunun nasıl çözümlendiğini hatırlayınca
karşılaşılacak güçlükler anlaşılabilmektedir.
Adigey’in sosyal yönden en büyük problemi Adigekale
kentidir. Krasnodar barajının suları altında kalan
onlarca köyün halkı istemedikleri halde bu kentte
iskan edilmişlerdir. O zamanki Kray yöneticileri
Komünist Partisi Merkez Komitesi’ne gönderdikleri
raporda “Kuban yöresinden yılda bir milyon ton pirinç
elde edileceği”ni bildirirlerken olayın binlerce
insana vereceği zararları göz ardı etmişlerdir.
Merkezden Adigekale kentinin kurulması için gönderilen
paraları Kray yöneticileri Krasnodar çevresinde yeni
rayonlar (ilçeler) kurmak için harcamışlardır.
Adigekale’de yaşayanlar şimdi iş için Krasnodar’a
gitmek zorunda kalıyorlar. Bunun için yollarda zaman
ve para harcıyorlar. Kraya da birçok yerel vergiler
ödemek durumunda kalıyorlar.
Söylemek istediğim şey Krasnodar Kray’ın çözümlenmesi
gereken birçok sosyo-ekonomik sorununun olduğudur.
”Yeni bölgelerin” sorunlarını çözmek için
verebilecekleri bir şeyleri yoktur.
Sorunun diğer yanı ulusaldır. Adigey, Adigelerin özerk
bölgeleridir. Özerklik, ulusun dil, kültür,
gelenek-göreneklerinin korunması, ulusal bilimin ve
eğitimin geliştirilmesi, devlet kuruluşlarının yardımı
ile ulusal problemlerin çözümlenmesinde büyük imkanlar
yaratmaktadır. Geçtiğimiz yıl Adige Özerk Bölgesi’nin
80. Kuruluş Yılı'nı kutladık. Özerk Bölge 1991 yılında
cumhuriyet oldu. Bu zaman zarfında Adige ulusal
varlığını korumak ve geliştirmek için önemli adımlar
atıldı. Adigey'e “Bizim küçük vatanımız” diyen
gençlerimiz ona büyük umutlar bağlıyorlar.
Kuban yöresinde uzun yıllar huzur ve barışın korunmuş
olması Adigelerin özerk bölgelerinde Rus ve Kazaklarla
bir arada barış içerisinde yasayabilmeleri ile mümkün
olmuştur. Adigelerin özerkliği kalmayınca bölgemizdeki
toplumsal politik istikrarın bozulacağına inanıyorum.
Bugün cumhuriyetimiz yönetimi yalnız Adigelerin değil
Rus, Kazak, Ermeni, Kürt ve başka halkların da
gelişimi için gerekeni yapmaktadır. Cumhuriyet tekrar
Kray’a katıldığında bu sorunların hepsinin çözümü
Kray'a ait olacaktır. Peki onlar bu sorunları çözmeye
hazırlar mı? Bu sorunlar doğru bir şekilde
çözümlenmediği takdirde Kuban yöresinde yaşayan 5
milyon insan bundan olumsuz etkilenebilecektir.
Konuyu gündeme getiren bazı 'uzmanlar' Komi-Permsk
Özerk Bölgesi’nin Permsk’e katılmış olmasını örnek
gösteriyorlar. Bu doğru bir örnek değildir. Öncelikle
Komi halkının kendi özerk yönetimi olan Komi
Cumhuriyeti vardır ve onların bir yere katılma
talepleri yoktur. Diğer yönden Kafkasya’da ulusal
sorunların çözümü, Çeçen Cumhuriyeti'nde barışın
yeniden sağlanması için federal merkezin yaptığı bir
çok çalışmalar da göz önüne alındığında olayın
yaratacağı tehlikeler kolayca anlaşılabilmektedir.
Özerkliğimiz elimizden alındığı takdirde dış
ülkelerdeki 'bizi çok sevenlere' de ideolojik malzeme
sağlamış olacağız.
Şunu kararlılıkla söyleyebilirim ki, Adigey’in Kray'la
birleşmesini ve özerkliğin Adige halkının tarihinden
silmek isteyenler devletimizin Güney Rusya’daki
uluslar politikasına karşı duranlardır. Biz halklar
arasındaki barış ve anlaşmayı daha da
güçlendirmeliyiz. Bölgemizdeki barış ve huzuru bozacak
uygulamalardan uzak durmalıyız. Bunun için yapılması
gerekenler ise ekonomik gücümüzü artırmak,
Cumhuriyetimizi açık vermeyen bütçe yapabilir hale
getirmek, Rusya Federasyonu’nun doğrudan bir üyesi
olarak kalmayı korumak ve devam ettirmektir.
Soru: Adigey halkı Maykop-Dagomis(1) yolunun
geleceğini çok merak ediyor. Bu proje şu an ne
aşamada? Yanıt: Kuzey Kafkasya haritasına
göz attığımızda dikkati çeken ilk şey Adigey’in dört
bir taraftan Rusya Federasyonu’nun bir başka subekti
(2) olan Krasnodar Kray’ı tarafından çevrelenmiş
olduğudur. Kentler uzun yıllardan beri ticari yolların
birleştiği noktalarda kurulur ve bundan da fayda
sağlanırdı. Bu tür yollar günümüzde hep Adigey’in
çevresinden dolanmakta olup sadece bir tanesi
sınırlarımız içerisinden geçmektedir. O da
Krasnodar’dan Psifabe üzeri Karadeniz sahiline inen ve
Adigey’in Tohtomukay ilçesinden geçen, federal statüsü
olan yoldur. İlçe halkı bu yolun çevresinde yapmış
olduğu ticaretten büyük yarar sağlamaktadır. Bunun
dışında Adigey’den geçen önemli bir yol yoktur. Burada
belirtmek gerekir ki Rusya insanları Soci Tuapse gibi
kıyı kentlerine ulaşmak için fazladan yol kat
etmektedirler. Adigey doğrudan Karadeniz'e karayolu
ile bağlandığında cumhuriyetimize giren para artacak,
turizm gelişecek, Rusyalılarda daha kısa yoldan sahile
inme imkanı elde edeceklerdir.
Rusya Federasyonu Başkanı bu sorunun çözümlenmesi için
ilgili federal bakanlık ve genel müdürlüklere talimat
vermiştir. Bugünlerde söz konusu yolun geçebileceği 9
ayrı güzergahı kapsayan projeler hazırlanmaktadır.
1.
1) Karadeniz kıyısında bir yerleşim birimi
2)
R.F.'nu oluşturan idari birimlerin her biri
Soru: Bir yıl önce çözülmesi gereken büyük
kadro problemleri olduğunu belirtmiştiniz. Bu problem
günümüzde hala çözülemedi mi? Bakanlar Kurulu ve İlçe
yönetimlerinin çalışma düzeninden memnun musunuz?
Yanıt: Kadro sorunu hala önemini koruyan bir
problem olarak duruyor. Göreve başladığım günlerde bu
konuda çok uğraşmak zorunda kaldım. O zamanlar
Adigey’in geleceğini düşünmeyen, kendi çıkarlarını öne
çıkaran insanlarla çalışmak durumunda kalmıştım.
Birçok göreve getirilmek üzere ismi geçen kişileri ben
yakinen tanımıyordum. Sadece daha önce birlikte
çalıştığım kişilere güvenebiliyordum. Göreve
atayacağım kişileri bana önerenlerin Cumhurbaşkanı
olarak bana karşı sorumluluk duydukları gibi
Cumhuriyet halkına karşıda sorumluluk duyduklarını
düşünüyordu. Ancak böylelerinin az olduğunu sonradan
gördüm.
Bundan dolayı da devlet görevlilerini sık sık
değiştirmek durumunda kaldım. İki yıl içerisinde kadro
sorunu belli bir düzene girmiş oldu. Cumhurbaşkanlığı
Yönetim İdaresi, Bakanlar Kurulu ve İlçe
yönetimlerinin çalışmaları daha iyi bir düzeye geldi.
Kadro politikamızın aslını deneyimli ve uzman gençlere
görev vermek oluşturmaktadır.
Onların toplumsal-politik ve sosyo-ekonomik sorunların
çözümünde hızla karar alabilen, zamanın önünde hareket
edebilen ve birçok işi bir arada yapabilen kişiler
olarak yetişmelerine dikkat ediyoruz.
Soru: Adige Cumhuriyeti’nin başkanı aynı
zamanda tüm dış ülke Adigelerinin de başkanı
sayılmaktadır. Dış ülkelerdeki Adigelerle
ilişkilerimizde ne gibi gelişmeler var? Yanıt:
Cumhuriyetimizin dış ülke Adigeleri ile iyi
ilişkileri vardır. İlişkilerimiz daha çok kültürel
alanda olmakla birlikte başka ilişkilerden de söz
etmek mümkündür. Örneğin Ürdünlü işadamlarının
Maykop’ta yaptırdıkları iş merkezinin açılışı kısa bir
süre önce yapılmıştır. Tarihi vatanlarına karşı olan
bağlılıklarını olumlu değerlendiriyorum.
Cumhuriyetimizin sosyo-ekonomik yaşamına sermaye ve
işgücü olarak yapacakları katkılardan memnun
kalacağımızı belirtmek isterim.
2003 yılında Maykop’ta Dünya Adige müzik festivali
düzenlenmiştir. Bu festivale Avrupa, Ortadoğu
ülkelerinden, Amerika ve Türkiye’den temsilcilerin
katılmış olması kültürün dünya Adigeleri arasında sıkı
işbirliği kurulmasına temel teşkil ettiğini
göstermektedir.
Adigeler arasında ilişkileri güçlendiren diğer bir
husus ta ulusal varlığımızın temeli olan
geleneklerimizdir. Bana göre Adige toplumu için en
önemli olan bu geleneklerdir. Geleneklerimiz tüm Adige
ulusal kültürel kurumlarının ve Adige Xase’nın
çalışmalarına temel oluşturmalıdır.
Gelecekte de dış ülke Adigeleri ile olan
ilişkilerimizi güçlendirme hedefimiz vardır. Hangi
ülkede yaşıyor olursa olsun her Adige'nin ulusun
asırlar boyunca oluşturduğu kültürü özümsemesi için
gerekli çalışmaların yürütülmesi icap ettiğini
düşünüyorum.
|