ADİGEY ERMENİLERİ BARIŞ ORTAMINDAN MEMNUNLAR

 

Nefset Hut

Adige Mak Gazetesi, 16 Şubat

Çeviri: İbrahim Cetao

 
   
 
Cumhuriyetimizde çeşitli halklar yaşıyor ve Ermeniler de bunlardan biri. Bu halkın tarihine göz attığımızda Adige tarihi ile benzerlikler görüyoruz. Soydaşlarımız nasıl topraklarından sürülüp başka ülkelerde yaşamak zorunda bırakılmışlarsa aynı durum Ermenilerinde başına gelmiş ve onlarda bugün çeşitli dünya ülkelerinde yaşıyorlar ve Amerika'daki nüfusları 1.5 milyon civarında.

Cumhuriyetimizde Ermeniler genellikle Maykop ilindeki Saumiyan, Proletarski, Doğu Bahçeleri ve Tulski köylerinde 16 bin kişi civarında yaşıyorlar. Ermenilerin dil, kültür ve din sorunları hakkında bilgi edinmek üzere Ermeni Derneği Baskanı Parnak Kukulyan ile gazetemiz okurları için bir söyleşide bulunduk.

MAK: Ulusal Derneğinizin çalışmaları ne durumda, dil, kültür ve dininizi geliştirmek için neler yapıyorsunuz?
KUKULYAN: Kendi vatanından ve toprağından kopuk olarak yaşayan her halk yavaş yavaş ulusal dil ve kültürünü kaybeder. Bu nedenle dış ülkelerde yaşarken anavatanlarına dönmüş olan Adigelerin büyük çoğunluğunun ana dillerini iyi biliyor olmalarına büyük değer veriyorum.Yaşamın her alanında başka ulusların dilleri ile yüz yüze oldukları halde kendi dillerini koruyabilmiş olmalarını takdire değer buluyorum. Birkaç yıl öncesine kadar Adigey Ermenileri de kendi dil, kültür ve dinlerini unutma noktasına gelmişlerdi. Bu yüzden kültürümüzü diriltme çalışmalarımızı hızlandırdık ve önemli gelişmeler kaydettik. Bugün Ermeni yerleşim yerlerindeki okullarda çocuklarımız kendi dillerini öğrenebilmektedir. Dilimiz için bu önemli bir adım. Kültürümüzü diriltmek amacıyla da Ermeni dans ve şarkıları topluluğu “Yerazank”i (Türkçe'si: Hayal) oluşturduk. Ermeni kilisesi kurmak için izin aldık. Bunu işadamlarımızın katkıları ile gerçekleştireceğiz ama kilise inşaatının bitmesini beklemeden kendimize geçici bir ibadethane de bulduk.

MAK: Ulusal çalışmalarınızda bir engelle karşılaşıyor musunuz? Yaptıklarınızı uygun bulmayanlar oluyor mu?
KUKULYAN: Ben Adigey'de doğup büyüdüm. Başka yerlere çalışmaya gitmişsem de yine dönüp buraya geldim ve burada yaşıyorum. Yaşamım süresince burada bana bir tek kimsenin bir kez dahi olsun “yabancısın” dediğini duymadım, bir tek soydaşımızın dahi bir Adige insanı tarafından incitildiğine rastlamadım. Dil, kültür ve dinimizi geliştirme çalışmalarımızda hiçbir engelle karşılaşmadım. Hükümet te imkanları ölçüsünde bize yardımcı oldu. Başkan Aslan Carim'dan da çok memnunuz. Kendisine her başvuruşumuz da bizi güler yüzle karşılıyor. Aynı şekilde birlikte yaşadığımız tüm Adige insanlarından da çok memnunuz.

MAK: Cumhuriyet Adige Xase'nin önderliğinde sivil toplum kuruluşlarının birliği oluşturuldu ve sizde bu birliğe üye oldunuz. Barış derneği ile de berabersiniz. Bu birliklere nasıl bakıyorsunuz ve hangisini daha çok ulusal problemlerle ilgili buluyorsunuz?
KUKULYAN: Cumhuriyette yaşayan halkların birbirlerini tanımaları ve anlamaları bakımından birliğin yararlı olacağını umut ediyorum. Birliği cumhuriyette yaşayan halklar arasındaki barışın timsali olarak görüyorum. Barış derneği de halklar arası barışın ve anlaşmanın güçlenmesi için aktif bir surette çalışmaktadır. Halklar arası yakınlaşmayı sağlayıcı yöntemler buldukları için Adige Hase Başkani Ruslan Yemij ve Tatar Derneği Başkanı Alyam Ilyasov'dan çok memnunum.

MAK: Adige Cumhuriyeti’nde yaşamakta olan bir büyük halkın temsilcisisiniz. Bu sıfatla cumhuriyette yaşayan diğer halklara göndermek istediğiniz bir mesaj var mı?
KUKULYAN: Son zamanlarda Merkezi televizyon kanalı NTV Adige’ye fazla takıldı ve sıkça Adigey’den söz ediyor. Özellikle Adigelerin Rusları köleleştirdiklerine dikkat çekmek istiyor. Bu doğru bir davranış değil. İşi gücü olmayan insanlara kendilerini geçindirecek iş imkanları yaratmak onları köleleştirmek anlamına gelmez. Cumhuriyetimizdeki barış ortamını hazmedemeyenler ortalığı karıştırabilmek amacıyla yangını körüklüyorlar. Adigeler hiçbir halktan insanın okumasına, çalışmasına engel çıkarmıyorlar, kimseye “toprağımızda yaşıyorsunuz” demiyorlar. Hep birlikte rahat ve huzur içerisinde yaşıyoruz. Kimse rahatımızı bozmaya çalışmasın. Adigey savaş arayanların yaşam yeri değildir. Rus-Kafkas savaşlarından gerekli dersleri çıkarmamış olanlar ilişkilerimizi bozamazlar.