Karen Fogg:
"Çerkesler, Türkiye'nin reformist gücüdür ve çok
önemlidirler"
Geçen ay, 6
Kasım'da Demokratik Çerkes Platformu (DÇP) çalışma
grubu üyeleri ve Kaf-Der yöneticileriyle görüşen
Avrupa Birliği Türkiye Elçisi Karen
Fogg, Çerkesleri çok önemsediklerini
belirterek "Çerkesler ve Balkan göçmenleri Türkiye'nin
en önemli reformist gücüdürler" dedi.
Avrupa Birliği'nde dilin hassas bir
konu olduğunu ve 11 adet resmi dile karşılık 40
milyondan fazla insanın konuştuğu bölgesel dil
olduğunu hatırlatan Karen Fogg, 2001 yılının "Diller
Yılı" ilan edilmesi için bir
çalışma hazırladığını söyledi.
Karen Fogg ile görüşme DÇP'nin talebi
üzerine gerçekleşti. Ankara'daki Avrupa Birliği
Elçiliği binasında gerçekleşen toplantıya Demokratik
Çerkes
Platformu'ndan Fuat Uğur, ODTÜ Ekonomi Bölümü Başkanı
Erol Taymaz, Kaf-Der
Genel Başkanı Muhittin Ünal ve
Demokratik Çerkes Platformu'nun Türkiye çapında 1000
kişiyle yüz yüze görüşülerek gerçekleştirdiği alan
araştırmasını yürüten bilimadamı Doç.Dr. Ayhan Kaya
katıldı.
Karen Fogg, önce Fuat Uğur'dan
Demokratik Çerkes Platformu hakkında bilgi aldı.
Kendisine Demokratik Çerkes Platformu'nun bir hükümet
dışı organizasyon (Sivil Toplum Kuruluşu) olduğu,
Türkiye'deki bir etnik grup olarak Çerkeslerin dil ve
kültürel sorunlarından yola çıkılarak çeşitli
konularda paneller düzenlediği, bu panellere katılımın
çok yüksek olduğu ve zaman zaman da basında
tartışmalara yolaçtığı iletildi.
Efteniye'de
düzenlenen ve binlerce kişinin katıldığı şenlik ile
1000 kişiyle yapılacak alan araştırmasından da söz
edilerek Karen Fogg'a bu araştırmanın anket
broşürü ve DÇP'nin yayınladığı
deklarasyonun İngilizce çevirisi takdim edildi.
Karen Fogg, Türkiye'deki etnik gruplar
için azınlık tanımının kullanılmasını doğru
bulmadıklarını, bu tanımın Avrupa'da da artık
terkedilmeye
başlandığını belirterek "Günümüzde
Avrupa'da 'çok kültürlülük' kavramı da yerini
'kültürel çoğulculuk' kavramına terketmiş
bulunmaktadır. Etnisitenin
yaşadığı sorunlar tüm Avrupa ülkelerini
ilgilendirmektedir ve biz sizlere bu konudaki
çalışmalarınız doğrultusunda elimizdeki tüm desteği
sunmaya hazırız" dedi.
Konuşmasında özellikle dilin önemini vurgulayan ve
kişiliğin kökünün insanın kendi kültüründe olduğunun
altını çizen Fogg şunları söyledi: "Avrupa'nın
kültürel ve dilsel çeşitliliği, bir zenginlik ve
yaratıcılık kaynağı olarak görülmektedir.
Çeşitlililiği korumak AB için önemli bir görevdir. Her
anadil ister 1000 kişi, ister 100 milyon kişi
tarafından
konuşulsun, aynı derecede önemlidir. Nisbeten daha az
kullanılan dil Avrupa için bir zenginleşmedir.
Sarddinyla, Sorb, Saami, Gal, Galiçya, Katalan,
Greko dilleri vardır ve 40 milyondan
fazla insan bu dilleri konuşmaktadır. Az sayıda
insanın konuştuğu bu dillerde bilgi ve eğitimi
desteklemeye yönelik MERCATOR adlı bir özel AB
programı vardır. Kırktan fazla bu türden dil vardır ve
AB'nin genişlemesiyle birlikte bunların sayısı hızla
artacak.
Türkiye
AB'ye katıldığında Lazcadan Süryaniceye, Çerkesçeden
Kürtçeye ve eğer yaşamaya devam ederse başkalarına
kadar pek çok dil bunların arasına
girebilir." Avrupa Komisyonu'nun 2001 yılını AVRUPA
DİLLER YILI: Birlik/Çeşitlilik olarak ilan edilmesi
doğrultusunda bir öneri sunduğunu, oysa halen
Türkiye'de Anayasa'nın 26 ve 28'nci
maddeleriyle dilde yasaklamayı öngördüğünü hatırlatan
Fogg, bu konuda bir an önce yapıcı bir tartışmaya
girilmesi gerektiğini ifade etti.
Toplantıda daha sonra söz alan Kaf-Der
Genel Başkanı Muhittin Ünal, Türkiye'de yaşayan
Çerkeslerin sorunlarını, kültürel yapılarının Türkiye
mozayiğine nasıl yansıdığını, dernek olarak yaptıkları
çalışmaları ve bu arada Dernekler Yasası ile getirilen
sınırlamaları aktardı. Karen Fogg'a Uzunyayla'da
gerçekleştirilen ve yaklaşık 15 bin Çerkesin katıldığı
şenliği, bu arada önümüzdeki yıl içinde
gerçekleştirmeyi düşündükleri uluslar arası bir
sempozyum projesini de aktaran Ünal bu konuda
kendilerinden destek istedi.
Karen Fogg ise hem Demokratik Çerkes
Platformu'na, hem de Kaf-Der'e yapacakları somut
çalışmalarda destek vereceklerini kaydederek, kültürel
çalışmalar ve dil üzerine geliştirilecek tüm
projelerin bütçeleriyle
birlikte sunulması gerektiğini söyledi.
Toplantıda bu arada Doç.Dr. Ayhan Kaya da DÇP adına
yürütülen "Türkiye'de Çerkes Kimliği" başlıklı büyük
sosyolojik araştırma hakkında bilgi verdi.
|