|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
06
Haziran 2010
|
|
|
CircassianCenter
/
Haber Merkezi
|
|
|
|
|
|
|
|
Çerkesler Karaçaylardan ayrılmak
istiyor
Karaçay Çerkes cumhuriyetinde bu
gün toplanan Çerkes halk kongresi,
eski “Çerkes özerk bölgesi”
statüsüne dönmek ve Karaçaylardan
ayrılmak yönünde karar aldı.
Kongrede oy birliği ile alınan
karara tüm kardeş halklardan ve
diasporadan destek istendi.
Kongre “Özerk bölgeye dönüş
sırasında yerli halkların hak ve
özgürlüklerinin- eşitliğinin
sağlanabilmesi açısından R.F
hükümetiyle ve Kuzey Kafkasya
federal bölgesi halklarıyla
etkileşimli çalışmak üzere,bölge
halklarından yedişer kişinin
katılacağı bir etnik organizasyon
komitesi oluşturmayı öneriyor”
denildi.
Konuşmacılar,
Karaçay Çerkes yönetiminin etnik
hakları ve federal anayasanın
tanıdığı özgürlükleri sağlamak
yönünde hiçbir olumlu adım
atmadığını, şimdiye kadar bu
konuda verilen sözlerin hiç
birisinin tutulmadığını ve bundan
sonra da olumlu bir gelişme
beklemediklerini ifade ettiler.
Bölgede yaşayan Abaza Nogay
Rus halklarının da Rusya
federasyonu içerisinde bir Çerkes
özerk bölgesini desteklediklerini
ifade edilen konuşmalarda ,aynı
zamanda R.F içerisinde ve
diasporada yaşayan tüm Çerkes
halkına çağrıda bulunarak Çerkes
özerk bölgesinin desteklenmesi
talep edildi.
Çekimser
veya karşı oy kullanan olmaksızın
tüm delegelerce oybirliği ile
alınan bu kararın, R.F devlet
başkanı Medvedev’e , Başbakan
Putin’e ve Kuzey Kafkasya federal
bölge valisi Hloponin’e
gönderilmesi yönünde de karar
alındı.
Yapılan açıklamada,
2008 yılında yapılan ilk kongrede
cumhuriyet yönetimine sorunların
çözümü yönünde çağrıda bulunulduğu
fakat o günden bu güne hiçbir
olumlu değişimin gözlenmediği
ifade edilerek, bu gün toplanan
ikinci kongrenin 2008 yılında
atılan adımın devamı ve ikinci
aşaması olduğu vurgulandı.
Kongrede bir konuşma yapan KÇC
Adige Xase başkanı Çerkes Muhamed,
cumhuriyetin başında bulunan
idarecinin cumhuriyetteki etnik
sorunları ve problemleri çözmek
üzere göreve geldiğini fakat bunun
tam tersi bir tavır içerisinde
olayları provoke ettiğini ifade
ederek, daha önce bu konuda
kendisini uyardıklarını söyledi.
Bu gün Çerkes kongresinin
toplanmasının ve böyle bir
kararına alınmasının asıl
sorumlularının da cumhuriyette
etnik temele dayalı politikalar
yürüten ve halkların eşit temsil
ilkelerini hiçe sayan idareciler
olduğunu ifade etti.
Kongreye Adigey ve Kabardey Balkar
cumhuriyetleri sivil toplum
kuruluşları yanı sıra Abaza ve
Karaçay Çerkes delegeleri
katıldılar.
Çerkesler
Karaçay Çerkes cumhuriyetinde
Karaçay ve Rus halkında sonra
üçüncü nüfus yoğunluğuna
sahipler.Cumhuriyette nüfusun %
11.3 üne gelen 49 600 Çerkes
yaşıyor. |
|
|
|
|
KBC’de bombalı saldırı önlendi
Güvenlik birimlerinden yapılan
açıklamaya göre, 4 Haziran
tarihinde Tırnauz şehrinde 2.5
kilogram TNT patlayıcıya eşit el
yapımı bir bomba tespit edilerek
imha edildi.
Tespit edilen
bombanın taşınması tehlikeli
bulunduğu için, çevredeki binalar
boşaltılarak gerekli güvenlik
önlemleri alındıktan sonra bomba
uzaktan patlatıldı. Olayda can
kaybı olmadığı bildirildi.
Yine aynı gün Nalçik şehri dışında
bir ormanda teröristlere ait bir
mühimmat deposu tespit edildiği,
depoda bir tüfek, çeşitli çap ve
kalibrede 125 mermi, el bombaları,
400 gram TNT radyo cihazı ve şarj
cihazları bulunduğu bildirildi. |
|
|
|
|
Sağlık tesisleri yenileniyor
Kuzey Kafkasya federal bölgesinin
başkenti Pyatigorsk şehrinde
sağlık tesislerinin yenilenmesi ve
yeniden inşası için 6 milyar 900
milyon ruble ödenek ayrıldı.
2010 – 2015 yılları arasındaki
beş yıllık süre içerisinde
yapılması planlanan yenileme
çalışmaları için gereken bütçenin
878.630.000 rublesi çeşitli
finansman programlarından,
921.620.000 federal fonlardan ,
ruble vardır. - 86.440.000
rublelik kısmı ise bölgesel Hazine
fonlarından ve şehir bütçesinden
karşılanacak.
Program
sağlık kurumlarının lojistik
modernizasyonu yanı sıra , şehir
sağlık kurumlarının
genişletilmesi, yeni binaların
yapımı ve sağlık hizmetlerinde bir
dizi yeni yapılanmanın
gerçekleştirilmesini sağlayacak.
Ambulansların olay mahalline
ulaşması, bebek ölümlerinin
azaltılması,acil müdahalelerde ve
cerrahi müdahalelerde ölüm
oranlarının azaltılması gibi bir
çok somut sonuç beklendiği
açıklanan yeni programın
tamamlanması 5 yıllık bir süre
alacak. |
|
|
|
|
Rusya
AB zirvesi
Rusya Devlet Başkanı Dimitriy
Medvedev ve AB liderleri, Rusya-AB
zirvesinde karşılıklı ticareti ve
ekonomik işbirliğini artırma
yollarını görüşürken, Rusya'nın
birçok kentindeki muhalefet
gösterileri polis tarafından güç
kullanılarak dağıtıldı.
Medvedev'in AB Konseyi Başkanı
Herman Von Rompuy ve Avrupa
Komisyonu Başkanı Jose Manuel
Barroso onuruna öğle yemeği
verdiği sırada, polis izinsiz
gösteri yaptığı gerekçesiyle
Moskova ve St. Petersburg
kentlerinde 150'den fazla kişiyi
gözaltına aldı.
Rusya'nın
güneyindeki Rostov-on-Don kentinde
iki gün sürecek zirvenin gündemini
modernizasyon için yeni bir
ortaklık kurulması konusu
oluşturuyor. Bu çerçevede AB,
Rusya'nın demokratik reformlarda
ilerleme sağlaması ve ekonomisini
daha açık hale getirmesi
karşılığında Moskova'ya teknoloji
sağlayacak, yatırım yapacak ve
eğitim yardımında bulunacak.
Rostov-on-Don kentinde bugün
yapılan görüşmelerin başında Von
Rompuy, Rusya'nın modernizasyon
için demokraside ilerleme
sağlaması gerektiğini belirterek,
"Rusya'nın 21. yüzyıldaki
modernizasyonunu demokratik
değerler üzerinde inşa etme ve
modern bir ekonomi oluşturma
tercihiniz oldukça önemli bir
gelişme" dedi.
Von Rompuy
ve Barroso, bugün yapılan
protestoların güç kullanılarak
dağıtılması ve çok sayıda
göstericinin gözaltına alınmasıyla
ilgili bir yorumda bulunmadı.
Aralarında İnsan Hakları İzleme ve
Uluslararası Af Örgütünün de
bulunduğu kuruluşlar, AB
liderlerinden, Rusya ile zirvede
insan hakları konusunda kararlı
mesaj vermelerini istemişti.
Rusya İnsan Hakları Ombudsmanı
Vladimir Lukin, Eko Moskova
radyosuna yaptığı açıklamada,
polisin Moskova'da barışçıl
gösteri düzenleyen insanlara karşı
güç kullanarak yasaları ihlal
ettiğini söyledi.
Bu
arada, Rusya'da İngilizce
yayımlanan The Moscow Times
gazetesine, aralarında eski Çek
Cumhuriyeti Devlet Başkanı Vaclav
Havel ve Nobel Barış Ödülü sahibi
Desmond Tutu'nun da bulunduğu bir
grup aydın tarafından gönderilen
mektupta, Kremlin'in insan
haklarını geliştirme taahhüdü
sorgulanarak, "Medvedev ve Rus
hükümetinden tehlikedeki
insanların güvenliğini
sağlamasını, insan hakları
savunucularına karşı cinayetlerle
ilgili çabuk ve etkili soruşturma
yapılmasını talep ediyoruz"
denildi. |
|
|
|
|
Reklamlarında Medvedev’in
dublörünü kullanan şirketin başı
derde girdi
Rusyanın Urallardaki Kirov
kentinde, Başkan Medvedeve
benzeyen bir kişinin boy
gösterdiği reklam afişleri
sansasyon yarattı. Bir inşaat
malzemeleri şirketinin
reklamlarında, Medvedeve birebir
benzeyen Mihail Fokin adlı tiyatro
oyuncusu, elinde çim biçme
makinesi, elektrikli testere gibi
aletlerle poz veriyor. Kent
belediyesi, Medvedevin izinsiz
taklit edildiği gerekçesiyle
şirkete dava açtı.
Moskovski Komsomolets gazetesinin
dikkat çektiği habere göre,
Kirovun caddelerini süsleyen
reklam panolarında, Başkan
Medvedeve tıpa tıp beneyen Mihail
Fokin adlı tiyatrocu,
gülümseyerek, elinde çim biçme
makinesi, elektrikli testere ve
reklam afişi tutuyor. Başında
inşaat kaskı bulunan Medvedev
benzeri kişi, reklam afişlerinin
birinde ise çimlerin üzerinde sırt
üstü uzanıyor.
Kirov
Belediyesi Finans Pazarları ve
Reklam Komitesi Başkanı Albin
Sovinov, konuyla ilgili yaptığı
açıklamada,Reklamdaki kişi Başkan
Medvedev gibi gösterilmeye
çalışılmış. Bununla ilgili dava
açıldı. Şirketin ihlali
kanıtlanırsa, 4 ila 20 bin ruble
arasında para cezasına
çarptırılabilirler dedi. |
|
|
|
|
Putin-Erdoğan görüşmesi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
İsrail'le yaşanan kriz
çerçevesinde dünya liderleriyle
görüşmesi çerçevesinde, Rusya
Başbakanı Vladimir Putin ile
telefon görüşmesi yaptı.
Edinilen bilgiye göre, Başbakan
Erdoğan'ın görüşmede, bu kafilenin
uluslararası bir yardım kafilesi
olduğunu, gemilerde 32 ülkeden
gönüllülerin bulunduğunu,
gemilerde yaşlı, genç, kadın,
erkek bir çok insanın olduğunu,
yine bu insanların Müslüman,
Hıristiyan, Yahudi bir çok dine
mensup gönüllüler hareketi
olduğunu söylediği öğrenildi.
Erdoğan'ın görüşmede ''Böyle
bir müdahaleyi kabul etmemiz
mümkün değil. Uluslararası hukuk
açısından konuyu takip edeceğiz''
dediği kaydedildi.
Vladimir Putin'in de Başbakan
Erdoğan'a Gazze'ye yardım götüren
gemilerde hayatını kaybeden Türk
vatandaşlarından dolayı
üzüntülerini ilettiği ve Birleşmiş
Milletler Güvenlik Konseyi'ndeki
tavırlarını anlattığı ifade
edildi.
Putin'in
görüşmede, ''Ortadoğu'da bir
çatışmaya yol açılmaması için çaba
gösterilmelidir. Gazze'ye
uygulanan ambargonun
kaldırılmasından yanayız.
Filistin'de insani ve
sosyo-ekonomik durum
düzeltilmelidir. Filistin'e bu
konuda yardım yapılmalıdır''
dediği kaydedildi.
Öte
yandan Rusya'nın Başbakanlık
internet sitesinde yayımlanan
açıklamada da, Erdoğan'ın Putin'i
8 Haziranda İstanbul'da yapılması
planlanan ''Asya'da İşbirliği ve
Güven Artırıcı Önlemler
Konferansı''na davet ettiği
belirtildi.
Açıklamada,
Putin'in bu daveti 'memnuniyetle'
kabul ettiği ifade edilerek, iki
başbakanın bu ziyaret sırasında
ikili görüşme yapma konusunda da
anlaştıkları vurgulandı.
Erdoğan ve Putin'in telefon
görüşmesinde iki ülke arasındaki
ticari ve ekonomik ilişkilerle
ilgili acil konuları da ele
aldıklarını ifade edilen
açıklamada, Putin ve Erdoğan'ın
bölgedeki son durum ile ilgili de
görüş alışverişinde bulunduğu
kaydedildi.
Bu yıl devlet
ve hükümet başkanları düzeyinde
üçüncüsü gerçekleşecek konferansın
dönem başkanlığını Kazakistan'dan
Türkiye devralacak.
Türkiye'nin dışında Rusya, Çin ve
Güney Kore ile birlikte 18 ülkenin
dahil olduğu konferansın
gündeminde Kuzey Kore tarafından
Güney Kore deniz altısının
vurulduğu iddiası ile ilgili
tartışmaların yoğun bir şekilde
ele alınması bekleniyor. 26
Mart'ta gerçekleşen olayda Güney
Kore denizaltısında 46 kişi
hayatını kaybetmişti.
(AA) |
|
|
|
|
Medvedev: AB kur sorununu
çözemezse, 2008’den daha büyük bir
kriz olur
Rusya Devlet Başkanı Dmitri
Medvedev Avrupa’nın euro sorununu
çözmesini umut ettiğini, aksi
durumda bunun 2008’den daha sert
bir mali krize neden olabileceğini
söyledi.
Rusya basınında
yer alan bilgilere göre,
Almanya’da Şansölye Angela
Merkel’le birlikte ortak basın
toplantısında konuşan Rusya
lideri, “Avrupa ülkelerinin
istikrarın yakalanması yönündeki
çalışmaları çok önemli. Süreç
oldukça zorlu… Avrupa bölgesinde
genel durumun iyileşmesini ve
istikrarın sağlanmasını ümit
ediyorum.” dedi.
Bunun
sadece Avrupa bölgesi değil, Rusya
dahil küresel mali piyasaları
doğrudan etkilediğini kaydeden
Medvedev, “Euro bölgesinde
yaşanacak sorunun, 2008’den daha
kötü sonuçları olmasından endişe
ediyorum.” uyarısında bulundu.
“AB ile çok ciddi ticari
ilişkilerimiz var. Halkımızın bir
çoğu birikimlerini euro olarak
tutuyor.” bilgisini veren Medvedev
şu şekilde konuştu: “Küresel
rezerv kur yapısı sistemi mükemmel
değil. Geliştirilmesi gerekiyor.
Benim düşünceme göre, yeni kur
yapıları ortaya çıkmalı. Ancak
güçlü ve istikrarlı.”
Medvedev’den ‘Rusya-AB Ortak
Güvenlik Komisyonu’ önerisi
Medvedev, Almanya
Şansölyesi ile birlikte dış
politika ve güvenlik alanında
bakanlar düzeyinde bir güvenlik
komisyonu oluşturulması konusunda
fakir birliğine vardı.
Merkel konu ile ilgili yaptığı
değerlendirmede, Rusya-Avrupa
İşbirliği çatısının genişletilerek
yeni çatının oluşturulabileceğini
söyledi. Ortak komisyon özellikle
sorunlu alanlarda ve kriz
süreçlerinde daha aktif ve uzun
vadeli çözümler üretebilecek.
Ortak komisyona Rusya
Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve
AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi
Catherine Ashton’un başkanlık
yapması bekleniyor. |
|
|
|
|
Kızıl
Meydan’da “Baykal’dan elinizi
çekin!” gösterisi
Moskova’nın merkezi Kızıl
Meydan’da muhalefet partisi
Yablaka’dan genç eylemciler ilginç
bir protesto eylemi
gerçekleştirdi. Lenin mozalesinin
hemen yanı başında ‘Baykal’dan
elinizi çekin’ dövizi açan
göstericilere polis müdahale etti.
Rusya’nın en büyük su
kaynaklarından biri olan Baykal’ın
kirlenmesine izin verilmemesini
isteyen göstericileri polis
gözaltına aldı.
Baykal
gölünün resmi ve ‘Baykal’dan
elinizi çekin!’ tşörtü giyen 6-7
kişilik grup sıkı güvenlik
önlemlerinin alındığı meydanda
protesto eylemi yaparak dikkat
çekti. Rusya Başbakanı Vladimir
Putin’in Baykal Gölü yakınında
bulunan Oligark Sergey
Deripaska’ya ait selüloz
fabrikasını canlandırma kararına
tepki gösteren göstericiler, Rusya
Devlet Başkanı Dmitri Medvedev’den
destek bekliyor. Rusya lideri
geçen hafta yapılan hükümet
toplantısında Baykal’la ilgili
kararı eleştirmiş, çevrenin
korunması için önlemlerin
artırılmasını talep etmişti.
Dünyanın en büyük tatlı su
kaynaklarından biri olan Baykal
gölünün korunması ile ilgili
protesto gösterilerinin yarım yüz
yıllık geçmişi bulunuyor.
Dünyanın en büyük tatlı su gölü
kıyısında 1966 yılında kurulan
Baykal Selüloz ve Kağıt
Fabrikası'nın kapatılma kampanyası
Sovyetler Birliği'nde Sovyet
lideri Mihail Gorbaçov tarafından
1980'lerin sonunda başlattığı
Glasnost'ün (açıklık) sembolü
haline gelmişti.
Ülkenin
tanınan halk önderlerinin
tepkileri sayesinde Sovyet
iktidarı 1993 yılında fabrikayı
kapatma sözünü vermişti. Ancak
1991 yılında Sovyetler Birliği'nin
dağılması sonucu kararın
uygulanması 2008 yılına kadar
ertelenmişti. Ekim ayında yerine
getirilen fabrika kapatma kararı,
UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde
yer alan gölün kirlenmesini
önlemişti.
Elli yıllık
protesto geçmişi olan fabrika 2009
Aralık ayında yeni donanımı test
etmeye başladı. 2010’da fabrikanın
tam kapasite çalışmaya başlaması
bekleniyor. Rusya Başbakanı
Vladimir Putin, Ağustos 2009’da
gerçekleştirdiği Türkiye ziyareti
öncesi Baykal'a mini deniz altı
ile dalarak incelemelerde
bulunmuştu. |
|
|
|
|
Medvedev-Merkel zirvesinde gündem
dış politika
Rusya Devlet Başkanı Dmitri
Medvedev çalışma ziyareti için
gittiği Almanya’da Şansölye Angela
Merkel’le bir araya geldi. Berlin
yakınlarındaki Meseberg Sarayı’nda
gerçekleşen toplantının gündeminde
İran nükleer sorunu, Ortadoğu
barış süreci ve Afganistan vardı.
Kremlin’den yapılan açıklamada
iki liderin 25-27 Haziran’dan
Kanada’da yapılması planlanan G-8
ve G-20 zirveleri gündemi ile
ilgili müzakerelerde bulunacakları
kaydedildi. Yarın da devam edecek
görüşmelerde ikili ilişkilerin
yanı sıra hafta başında
gerçekleşen Rusya-AB zirvesi de
değerlendirilecek. Rusya’nın
son yıllarda Avrupa Birliği ile
bütüncül ilişkilerin
geliştirilmesinin yanı sıra tek
tek ülkelerle bağlarını
güçlendirmeye çalışması olumlu
sonuçlar veriyor. Moskova’nın eski
AB ülkeleri Fransa, İtalya ve
Almanya ile sıkı işbirlikleri
bulunuyor.
Küresel ekonomik
kriz sonrası Rusya’nın
modernizasyon çalışmaları, finans,
ortak uçak ve gemi üretimi gibi
bir dizi proje de ikinci gün
görüşmelerde ele alınacak. |
|
|
|
|
''Ekonomi ekolojik olmalı''
Rusya Devlet Başkanı Dmitri
Medvedev video blogdan yaptığı
çağrıda ekonomik çalışmaların
çevreye önem vermesinin zorunlu
olduğunu, çevrenin korunmasının
insanlığın geleceğinin garanti
altına alınması olduğunu söyledi.
‘Dünya Çevre Günü’ dolayısı
ile bir kutlama mesajı yayınlayan
Medvedev, “Çevrenin korunması için
yapılacak çalışmalarının
ertelenmesini üzüntü ile
karşılıyorum. Ekonomik ve ekolojik
gelişmeler birbiri ile bağlantılı.
Ekolojik standartlara uymazsak,
hiçbir geleceğimiz olmaz.”
ifadelerini kullandı.
Her
ekonomik gelişimin ve çalışmanın
ekolojik olmasının zorunlu
olduğuna değinen Rusya lideri,
“Rusya’ya Sovyetler Birliği’nden
bir dizi çevre sorunu miras kaldı.
Buna 2 milyar ton endüstriyel atık
dahil…” dedi. |
|
|
|
|
Rusya, nükleer santral için 7
milyar dolarlık 'orman' parası
ödeyecek
Mersin Akkuyu'da Türkiye'nin ilk
nükleer santralini kuracak olan
Ruslar, orman parası ödeyecek.
Santralin kurulacağı alanın bir
bölümünün ormanlık arazi olması
sebebiyle Rusya, Orman Genel
Müdürlüğü'ne toplam 1 milyar
dolarlık ağaçlandırma ve erozyon
bedeli ödeyecek. Ayrıca her yıl
100 milyon dolar, Rus şirketin
cebinden arazi izin bedeli olarak
çıkacak. Santralin 60 yıl
işletmede kalacağı dikkate
alındığında nükleer santral için
ödenecek orman parası 7 milyar
doları bulacak.
Türkiye'nin
50 yıllık nükleer santral kurma
özlemi, Rusların Mersin Akkuyu'da
yapacağı ilk santralle son
bulacak. Ruslar, santrali kurmanın
yanında Orman İdaresi'ne de ciddi
bir kaynak aktaracak. Sebebi ise
nükleer santralin yapılacağı
arazinin bir bölümünün ormanlık
alan olması. Mevzuat gereği
Türkiye'de kurulacak ve nükleer
santrali işletecek Rus şirket
ormanlara 60 yılda 1 milyar doları
peşin olmak üzere toplam 7 milyar
dolar ödeyecek.
Mersin
Akkuyu'da nükleer santralin Rusya
tarafından inşa edilmesi için
hazırlanan milletlerarası
anlaşmanın imzaları, Rusya Devlet
Başkanı Dmitri Medvedev'in 11-12
Mayıs tarihlerinde yaptığı Ankara
ziyaretinde atılmıştı. Anlaşma
TBMM gündemine gelmeyi beklerken
Orman Genel Müdürlüğü harekete
geçti. Enerji Bakanlığı'na resmi
yazı gönderen kurum, Akkuyu'da
nükleer santralin inşa edileceği
alanın orman arazisi olduğunu
belirterek, yasal yükümlülükleri
hatırlattı. Orman Sayılan
Alanlarda Verilecek İzinler
Hakkında Yönetmelik uyarınca orman
arazilerinde yapılacak tesisler
için Orman Genel Müdürlüğü'ne
belli oranlarda bedel ödenmesi
gerekiyor.
Ödenecek bedel,
projenin toplam yatırım maliyeti
üzerinden hesaplanıyor. İlgili
yasaya göre nükleer santrali inşa
edecek şirket Orman Genel
Müdürlüğü'ne orman arazisine denk
gelen toplam proje bedelinden bir
defaya mahsus yüzde 3 oranında
ağaçlandırma, yüzde 2 oranında
erozyon bedeli ödeyecek. Bedel,
projenin başlangıç aşamasında
peşin olarak mahsup edilecek.
Nükleer santralin inşaatının 20
milyar doları bulacağı tahmin
edilirken nükleer santrali inşa
edecek şirketin peşin ödeyeceği
bedel 1 milyar doları bulacak.
Kanuna göre Türkiye'de kurulacak
Rus şirket ayrıca Orman Genel
Müdürlüğü'ne her yıl proje
bedelinin binde 5'ini 'arazi izin
bedeli' olarak ödeyecek. Bu tutar
da yıllık 100 milyon dolara denk
geliyor. Nükleer santralin işletme
süresi 60 yıl olarak dikkate
alınırsa Rusya, işletim sürecinde
ormanlara toplam 7 milyar dolar
civarı bir rakam ödeyecek.
Rusya ile müzakereler kapsamında
gündeme gelen konu için taraflar
anlaşma müzakereleri sürecinde
özel bir oturum düzenledi. Enerji
Bakanlığı yetkilileri, yüksek bir
maliyet getiren düzenlemeyle
ilgili Rus tarafına bilgi
verdiklerini belirterek, yatırım
maliyetleri hesaplanmasında orman
bedellerinin de esas alınmasını
istedi. Müzakereler sonunda orman
bedelinin Rusya'nın Türkiye'de
kuracağı nükleer şirket tarafından
ödenmesi konusunda anlaşmaya
varılarak sözleşmeye eklendi.
Tercüme tamam, anlaşma
metni 1 Temmuz'a kadar Köşk'e
gönderilecek
Türkiye-Rusya arasında imzalanan
ve kısa bir süre içerisinde
Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne
(TBMM) gelecek nükleer santral
anlaşma metninin tercümesi
tamamlandı. 12 Mayıs'ta anlaşmanın
imzalanmasının ardından Enerji
Bakanlığı ile Dışişleri
Bakanlığı'nın hukukçulardan oluşan
ekipi metnin Türkçeye tercümesini
iki haftada tamamladı. Tercümesi
tamamlanan metnin onay için
önümüzdeki hafta TBMM gündemine
gelmesi bekleniyor. 30'a yakın
kanun tasarısını gündeminde tutan
TBMM'nin nükleer anlaşmaya öncelik
vererek 1 Temmuz öncesi anlaşmayı
görüşerek son onay mekanizması
olan Cumhurbaşkanlığı'na
göndermesi bekleniyor.
İlk nükleer santral 20 milyar
dolara mal olacak
Mersin-Akkuyu'da inşa edilecek
nükleer santral, 4 ünite ve 4 bin
800 megavat kurulu kapasiteden
oluşacak. Yaklaşık 20 milyar
dolara mal olacak santralin tüm
finansmanını Rusya karşılayacak,
kamu santrale ortak olamayacak.
Nükleer santral inşası için
Türkiye'de yüzde 100 sermayeli bir
Rus şirketi kurulacak. Rusya,
kurulacak şirketin yüzde 49'a
kadar hisselerini 3. bir şirkete
devredebilecek. Bu devirde Türkiye
söz sahibi olacak. Santralde
üretilen elektriğin birim fiyatı
12,35 cent olacak.
2020'de
tamamlanması planlanan santral, en
geç Cumhuriyet'in 100. kuruluş
yıldönümü olan 2023'te faaliyette
olacak. |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|