06 Haziran 2010

 

CircassianCenter / Haber Merkezi

   
 
Çerkesler Karaçaylardan ayrılmak istiyor

Karaçay Çerkes cumhuriyetinde bu gün toplanan Çerkes halk kongresi, eski “Çerkes özerk bölgesi” statüsüne dönmek ve Karaçaylardan ayrılmak yönünde karar aldı. Kongrede oy birliği ile alınan karara tüm kardeş halklardan ve diasporadan destek istendi.

Kongre “Özerk bölgeye dönüş sırasında yerli halkların hak ve özgürlüklerinin- eşitliğinin sağlanabilmesi açısından R.F hükümetiyle ve Kuzey Kafkasya federal bölgesi halklarıyla etkileşimli çalışmak üzere,bölge halklarından yedişer kişinin katılacağı bir etnik organizasyon komitesi oluşturmayı öneriyor” denildi.

Konuşmacılar, Karaçay Çerkes yönetiminin etnik hakları ve federal anayasanın tanıdığı özgürlükleri sağlamak yönünde hiçbir olumlu adım atmadığını, şimdiye kadar bu konuda verilen sözlerin hiç birisinin tutulmadığını ve bundan sonra da olumlu bir gelişme beklemediklerini ifade ettiler.

Bölgede yaşayan Abaza Nogay Rus halklarının da Rusya federasyonu içerisinde bir Çerkes özerk bölgesini desteklediklerini ifade edilen konuşmalarda ,aynı zamanda R.F içerisinde ve diasporada yaşayan tüm Çerkes halkına çağrıda bulunarak Çerkes özerk bölgesinin desteklenmesi talep edildi.

Çekimser veya karşı oy kullanan olmaksızın tüm delegelerce oybirliği ile alınan bu kararın, R.F devlet başkanı Medvedev’e , Başbakan Putin’e ve Kuzey Kafkasya federal bölge valisi Hloponin’e gönderilmesi yönünde de karar alındı.

Yapılan açıklamada, 2008 yılında yapılan ilk kongrede cumhuriyet yönetimine sorunların çözümü yönünde çağrıda bulunulduğu fakat o günden bu güne hiçbir olumlu değişimin gözlenmediği ifade edilerek, bu gün toplanan ikinci kongrenin 2008 yılında atılan adımın devamı ve ikinci aşaması olduğu vurgulandı.

Kongrede bir konuşma yapan KÇC Adige Xase başkanı Çerkes Muhamed, cumhuriyetin başında bulunan idarecinin cumhuriyetteki etnik sorunları ve problemleri çözmek üzere göreve geldiğini fakat bunun tam tersi bir tavır içerisinde olayları provoke ettiğini ifade ederek, daha önce bu konuda kendisini uyardıklarını söyledi. Bu gün Çerkes kongresinin toplanmasının ve böyle bir kararına alınmasının asıl sorumlularının da cumhuriyette etnik temele dayalı politikalar yürüten ve halkların eşit temsil ilkelerini hiçe sayan idareciler olduğunu ifade etti.

Kongreye Adigey ve Kabardey Balkar cumhuriyetleri sivil toplum kuruluşları yanı sıra Abaza ve Karaçay Çerkes delegeleri katıldılar.

Çerkesler Karaçay Çerkes cumhuriyetinde Karaçay ve Rus halkında sonra üçüncü nüfus yoğunluğuna sahipler.Cumhuriyette nüfusun % 11.3 üne gelen 49 600 Çerkes yaşıyor.
 
KBC’de bombalı saldırı önlendi

Güvenlik birimlerinden yapılan açıklamaya göre, 4 Haziran tarihinde Tırnauz şehrinde 2.5 kilogram TNT patlayıcıya eşit el yapımı bir bomba tespit edilerek imha edildi.

Tespit edilen bombanın taşınması tehlikeli bulunduğu için, çevredeki binalar boşaltılarak gerekli güvenlik önlemleri alındıktan sonra bomba uzaktan patlatıldı. Olayda can kaybı olmadığı bildirildi.

Yine aynı gün Nalçik şehri dışında bir ormanda teröristlere ait bir mühimmat deposu tespit edildiği, depoda bir tüfek, çeşitli çap ve kalibrede 125 mermi, el bombaları, 400 gram TNT radyo cihazı ve şarj cihazları bulunduğu bildirildi.
 
Sağlık tesisleri yenileniyor

Kuzey Kafkasya federal bölgesinin başkenti Pyatigorsk şehrinde sağlık tesislerinin yenilenmesi ve yeniden inşası için 6 milyar 900 milyon ruble ödenek ayrıldı.

2010 – 2015 yılları arasındaki beş yıllık süre içerisinde yapılması planlanan yenileme çalışmaları için gereken bütçenin 878.630.000 rublesi çeşitli finansman programlarından, 921.620.000 federal fonlardan , ruble vardır. - 86.440.000 rublelik kısmı ise bölgesel Hazine fonlarından ve şehir bütçesinden karşılanacak.

Program sağlık kurumlarının lojistik modernizasyonu yanı sıra , şehir sağlık kurumlarının genişletilmesi, yeni binaların yapımı ve sağlık hizmetlerinde bir dizi yeni yapılanmanın gerçekleştirilmesini sağlayacak.

Ambulansların olay mahalline ulaşması, bebek ölümlerinin azaltılması,acil müdahalelerde ve cerrahi müdahalelerde ölüm oranlarının azaltılması gibi bir çok somut sonuç beklendiği açıklanan yeni programın tamamlanması 5 yıllık bir süre alacak.
 
Rusya AB zirvesi

Rusya Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev ve AB liderleri, Rusya-AB zirvesinde karşılıklı ticareti ve ekonomik işbirliğini artırma yollarını görüşürken, Rusya'nın birçok kentindeki muhalefet gösterileri polis tarafından güç kullanılarak dağıtıldı.

Medvedev'in AB Konseyi Başkanı Herman Von Rompuy ve Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso onuruna öğle yemeği verdiği sırada, polis izinsiz gösteri yaptığı gerekçesiyle Moskova ve St. Petersburg kentlerinde 150'den fazla kişiyi gözaltına aldı.

Rusya'nın güneyindeki Rostov-on-Don kentinde iki gün sürecek zirvenin gündemini modernizasyon için yeni bir ortaklık kurulması konusu oluşturuyor. Bu çerçevede AB, Rusya'nın demokratik reformlarda ilerleme sağlaması ve ekonomisini daha açık hale getirmesi karşılığında Moskova'ya teknoloji sağlayacak, yatırım yapacak ve eğitim yardımında bulunacak.

Rostov-on-Don kentinde bugün yapılan görüşmelerin başında Von Rompuy, Rusya'nın modernizasyon için demokraside ilerleme sağlaması gerektiğini belirterek, "Rusya'nın 21. yüzyıldaki modernizasyonunu demokratik değerler üzerinde inşa etme ve modern bir ekonomi oluşturma tercihiniz oldukça önemli bir gelişme" dedi.

Von Rompuy ve Barroso, bugün yapılan protestoların güç kullanılarak dağıtılması ve çok sayıda göstericinin gözaltına alınmasıyla ilgili bir yorumda bulunmadı. Aralarında İnsan Hakları İzleme ve Uluslararası Af Örgütünün de bulunduğu kuruluşlar, AB liderlerinden, Rusya ile zirvede insan hakları konusunda kararlı mesaj vermelerini istemişti.

Rusya İnsan Hakları Ombudsmanı Vladimir Lukin, Eko Moskova radyosuna yaptığı açıklamada, polisin Moskova'da barışçıl gösteri düzenleyen insanlara karşı güç kullanarak yasaları ihlal ettiğini söyledi.

Bu arada, Rusya'da İngilizce yayımlanan The Moscow Times gazetesine, aralarında eski Çek Cumhuriyeti Devlet Başkanı Vaclav Havel ve Nobel Barış Ödülü sahibi Desmond Tutu'nun da bulunduğu bir grup aydın tarafından gönderilen mektupta, Kremlin'in insan haklarını geliştirme taahhüdü sorgulanarak, "Medvedev ve Rus hükümetinden tehlikedeki insanların güvenliğini sağlamasını, insan hakları savunucularına karşı cinayetlerle ilgili çabuk ve etkili soruşturma yapılmasını talep ediyoruz" denildi.
 
Reklamlarında Medvedev’in dublörünü kullanan şirketin başı derde girdi

Rusyanın Urallardaki Kirov kentinde, Başkan Medvedeve benzeyen bir kişinin boy gösterdiği reklam afişleri sansasyon yarattı. Bir inşaat malzemeleri şirketinin reklamlarında, Medvedeve birebir benzeyen Mihail Fokin adlı tiyatro oyuncusu, elinde çim biçme makinesi, elektrikli testere gibi aletlerle poz veriyor. Kent belediyesi, Medvedevin izinsiz taklit edildiği gerekçesiyle şirkete dava açtı.

Moskovski Komsomolets gazetesinin dikkat çektiği habere göre, Kirovun caddelerini süsleyen reklam panolarında, Başkan Medvedeve tıpa tıp beneyen Mihail Fokin adlı tiyatrocu, gülümseyerek, elinde çim biçme makinesi, elektrikli testere ve reklam afişi tutuyor. Başında inşaat kaskı bulunan Medvedev benzeri kişi, reklam afişlerinin birinde ise çimlerin üzerinde sırt üstü uzanıyor.

Kirov Belediyesi Finans Pazarları ve Reklam Komitesi Başkanı Albin Sovinov, konuyla ilgili yaptığı açıklamada,Reklamdaki kişi Başkan Medvedev gibi gösterilmeye çalışılmış. Bununla ilgili dava açıldı. Şirketin ihlali kanıtlanırsa, 4 ila 20 bin ruble arasında para cezasına çarptırılabilirler dedi.
 
Putin-Erdoğan görüşmesi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsrail'le yaşanan kriz çerçevesinde dünya liderleriyle görüşmesi çerçevesinde, Rusya Başbakanı Vladimir Putin ile telefon görüşmesi yaptı.

Edinilen bilgiye göre, Başbakan Erdoğan'ın görüşmede, bu kafilenin uluslararası bir yardım kafilesi olduğunu, gemilerde 32 ülkeden gönüllülerin bulunduğunu, gemilerde yaşlı, genç, kadın, erkek bir çok insanın olduğunu, yine bu insanların Müslüman, Hıristiyan, Yahudi bir çok dine mensup gönüllüler hareketi olduğunu söylediği öğrenildi.

Erdoğan'ın görüşmede ''Böyle bir müdahaleyi kabul etmemiz mümkün değil. Uluslararası hukuk açısından konuyu takip edeceğiz'' dediği kaydedildi.

Vladimir Putin'in de Başbakan Erdoğan'a Gazze'ye yardım götüren gemilerde hayatını kaybeden Türk vatandaşlarından dolayı üzüntülerini ilettiği ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ndeki tavırlarını anlattığı ifade edildi.

Putin'in görüşmede, ''Ortadoğu'da bir çatışmaya yol açılmaması için çaba gösterilmelidir. Gazze'ye uygulanan ambargonun kaldırılmasından yanayız. Filistin'de insani ve sosyo-ekonomik durum düzeltilmelidir. Filistin'e bu konuda yardım yapılmalıdır'' dediği kaydedildi.

Öte yandan Rusya'nın Başbakanlık internet sitesinde yayımlanan açıklamada da, Erdoğan'ın Putin'i 8 Haziranda İstanbul'da yapılması planlanan ''Asya'da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı''na davet ettiği belirtildi.

Açıklamada, Putin'in bu daveti 'memnuniyetle' kabul ettiği ifade edilerek, iki başbakanın bu ziyaret sırasında ikili görüşme yapma konusunda da anlaştıkları vurgulandı.

Erdoğan ve Putin'in telefon görüşmesinde iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerle ilgili acil konuları da ele aldıklarını ifade edilen açıklamada, Putin ve Erdoğan'ın bölgedeki son durum ile ilgili de görüş alışverişinde bulunduğu kaydedildi.

Bu yıl devlet ve hükümet başkanları düzeyinde üçüncüsü gerçekleşecek konferansın dönem başkanlığını Kazakistan'dan Türkiye devralacak.

Türkiye'nin dışında Rusya, Çin ve Güney Kore ile birlikte 18 ülkenin dahil olduğu konferansın gündeminde Kuzey Kore tarafından Güney Kore deniz altısının vurulduğu iddiası ile ilgili tartışmaların yoğun bir şekilde ele alınması bekleniyor. 26 Mart'ta gerçekleşen olayda Güney Kore denizaltısında 46 kişi hayatını kaybetmişti.

(AA)
 
Medvedev: AB kur sorununu çözemezse, 2008’den daha büyük bir kriz olur

Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev Avrupa’nın euro sorununu çözmesini umut ettiğini, aksi durumda bunun 2008’den daha sert bir mali krize neden olabileceğini söyledi.

Rusya basınında yer alan bilgilere göre, Almanya’da Şansölye Angela Merkel’le birlikte ortak basın toplantısında konuşan Rusya lideri, “Avrupa ülkelerinin istikrarın yakalanması yönündeki çalışmaları çok önemli. Süreç oldukça zorlu… Avrupa bölgesinde genel durumun iyileşmesini ve istikrarın sağlanmasını ümit ediyorum.” dedi.

Bunun sadece Avrupa bölgesi değil, Rusya dahil küresel mali piyasaları doğrudan etkilediğini kaydeden Medvedev, “Euro bölgesinde yaşanacak sorunun, 2008’den daha kötü sonuçları olmasından endişe ediyorum.” uyarısında bulundu.

“AB ile çok ciddi ticari ilişkilerimiz var. Halkımızın bir çoğu birikimlerini euro olarak tutuyor.” bilgisini veren Medvedev şu şekilde konuştu: “Küresel rezerv kur yapısı sistemi mükemmel değil. Geliştirilmesi gerekiyor. Benim düşünceme göre, yeni kur yapıları ortaya çıkmalı. Ancak güçlü ve istikrarlı.”

Medvedev’den ‘Rusya-AB Ortak Güvenlik Komisyonu’ önerisi

Medvedev, Almanya Şansölyesi ile birlikte dış politika ve güvenlik alanında bakanlar düzeyinde bir güvenlik komisyonu oluşturulması konusunda fakir birliğine vardı.

Merkel konu ile ilgili yaptığı değerlendirmede, Rusya-Avrupa İşbirliği çatısının genişletilerek yeni çatının oluşturulabileceğini söyledi. Ortak komisyon özellikle sorunlu alanlarda ve kriz süreçlerinde daha aktif ve uzun vadeli çözümler üretebilecek.

Ortak komisyona Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton’un başkanlık yapması bekleniyor.
 
Kızıl Meydan’da “Baykal’dan elinizi çekin!” gösterisi

Moskova’nın merkezi Kızıl Meydan’da muhalefet partisi Yablaka’dan genç eylemciler ilginç bir protesto eylemi gerçekleştirdi. Lenin mozalesinin hemen yanı başında ‘Baykal’dan elinizi çekin’ dövizi açan göstericilere polis müdahale etti. Rusya’nın en büyük su kaynaklarından biri olan Baykal’ın kirlenmesine izin verilmemesini isteyen göstericileri polis gözaltına aldı.

Baykal gölünün resmi ve ‘Baykal’dan elinizi çekin!’ tşörtü giyen 6-7 kişilik grup sıkı güvenlik önlemlerinin alındığı meydanda protesto eylemi yaparak dikkat çekti. Rusya Başbakanı Vladimir Putin’in Baykal Gölü yakınında bulunan Oligark Sergey Deripaska’ya ait selüloz fabrikasını canlandırma kararına tepki gösteren göstericiler, Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev’den destek bekliyor. Rusya lideri geçen hafta yapılan hükümet toplantısında Baykal’la ilgili kararı eleştirmiş, çevrenin korunması için önlemlerin artırılmasını talep etmişti.

Dünyanın en büyük tatlı su kaynaklarından biri olan Baykal gölünün korunması ile ilgili protesto gösterilerinin yarım yüz yıllık geçmişi bulunuyor.

Dünyanın en büyük tatlı su gölü kıyısında 1966 yılında kurulan Baykal Selüloz ve Kağıt Fabrikası'nın kapatılma kampanyası Sovyetler Birliği'nde Sovyet lideri Mihail Gorbaçov tarafından 1980'lerin sonunda başlattığı Glasnost'ün (açıklık) sembolü haline gelmişti.

Ülkenin tanınan halk önderlerinin tepkileri sayesinde Sovyet iktidarı 1993 yılında fabrikayı kapatma sözünü vermişti. Ancak 1991 yılında Sovyetler Birliği'nin dağılması sonucu kararın uygulanması 2008 yılına kadar ertelenmişti. Ekim ayında yerine getirilen fabrika kapatma kararı, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan gölün kirlenmesini önlemişti.

Elli yıllık protesto geçmişi olan fabrika 2009 Aralık ayında yeni donanımı test etmeye başladı. 2010’da fabrikanın tam kapasite çalışmaya başlaması bekleniyor. Rusya Başbakanı Vladimir Putin, Ağustos 2009’da gerçekleştirdiği Türkiye ziyareti öncesi Baykal'a mini deniz altı ile dalarak incelemelerde bulunmuştu.
 
Medvedev-Merkel zirvesinde gündem dış politika

Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev çalışma ziyareti için gittiği Almanya’da Şansölye Angela Merkel’le bir araya geldi. Berlin yakınlarındaki Meseberg Sarayı’nda gerçekleşen toplantının gündeminde İran nükleer sorunu, Ortadoğu barış süreci ve Afganistan vardı.

Kremlin’den yapılan açıklamada iki liderin 25-27 Haziran’dan Kanada’da yapılması planlanan G-8 ve G-20 zirveleri gündemi ile ilgili müzakerelerde bulunacakları kaydedildi. Yarın da devam edecek görüşmelerde ikili ilişkilerin yanı sıra hafta başında gerçekleşen Rusya-AB zirvesi de değerlendirilecek.
Rusya’nın son yıllarda Avrupa Birliği ile bütüncül ilişkilerin geliştirilmesinin yanı sıra tek tek ülkelerle bağlarını güçlendirmeye çalışması olumlu sonuçlar veriyor. Moskova’nın eski AB ülkeleri Fransa, İtalya ve Almanya ile sıkı işbirlikleri bulunuyor.

Küresel ekonomik kriz sonrası Rusya’nın modernizasyon çalışmaları, finans, ortak uçak ve gemi üretimi gibi bir dizi proje de ikinci gün görüşmelerde ele alınacak.
 
''Ekonomi ekolojik olmalı''

Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev video blogdan yaptığı çağrıda ekonomik çalışmaların çevreye önem vermesinin zorunlu olduğunu, çevrenin korunmasının insanlığın geleceğinin garanti altına alınması olduğunu söyledi.

‘Dünya Çevre Günü’ dolayısı ile bir kutlama mesajı yayınlayan Medvedev, “Çevrenin korunması için yapılacak çalışmalarının ertelenmesini üzüntü ile karşılıyorum. Ekonomik ve ekolojik gelişmeler birbiri ile bağlantılı. Ekolojik standartlara uymazsak, hiçbir geleceğimiz olmaz.” ifadelerini kullandı.

Her ekonomik gelişimin ve çalışmanın ekolojik olmasının zorunlu olduğuna değinen Rusya lideri, “Rusya’ya Sovyetler Birliği’nden bir dizi çevre sorunu miras kaldı. Buna 2 milyar ton endüstriyel atık dahil…” dedi.
 
Rusya, nükleer santral için 7 milyar dolarlık 'orman' parası ödeyecek

Mersin Akkuyu'da Türkiye'nin ilk nükleer santralini kuracak olan Ruslar, orman parası ödeyecek. Santralin kurulacağı alanın bir bölümünün ormanlık arazi olması sebebiyle Rusya, Orman Genel Müdürlüğü'ne toplam 1 milyar dolarlık ağaçlandırma ve erozyon bedeli ödeyecek. Ayrıca her yıl 100 milyon dolar, Rus şirketin cebinden arazi izin bedeli olarak çıkacak. Santralin 60 yıl işletmede kalacağı dikkate alındığında nükleer santral için ödenecek orman parası 7 milyar doları bulacak.

Türkiye'nin 50 yıllık nükleer santral kurma özlemi, Rusların Mersin Akkuyu'da yapacağı ilk santralle son bulacak. Ruslar, santrali kurmanın yanında Orman İdaresi'ne de ciddi bir kaynak aktaracak. Sebebi ise nükleer santralin yapılacağı arazinin bir bölümünün ormanlık alan olması. Mevzuat gereği Türkiye'de kurulacak ve nükleer santrali işletecek Rus şirket ormanlara 60 yılda 1 milyar doları peşin olmak üzere toplam 7 milyar dolar ödeyecek.

Mersin Akkuyu'da nükleer santralin Rusya tarafından inşa edilmesi için hazırlanan milletlerarası anlaşmanın imzaları, Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev'in 11-12 Mayıs tarihlerinde yaptığı Ankara ziyaretinde atılmıştı. Anlaşma TBMM gündemine gelmeyi beklerken Orman Genel Müdürlüğü harekete geçti. Enerji Bakanlığı'na resmi yazı gönderen kurum, Akkuyu'da nükleer santralin inşa edileceği alanın orman arazisi olduğunu belirterek, yasal yükümlülükleri hatırlattı. Orman Sayılan Alanlarda Verilecek İzinler Hakkında Yönetmelik uyarınca orman arazilerinde yapılacak tesisler için Orman Genel Müdürlüğü'ne belli oranlarda bedel ödenmesi gerekiyor.

Ödenecek bedel, projenin toplam yatırım maliyeti üzerinden hesaplanıyor. İlgili yasaya göre nükleer santrali inşa edecek şirket Orman Genel Müdürlüğü'ne orman arazisine denk gelen toplam proje bedelinden bir defaya mahsus yüzde 3 oranında ağaçlandırma, yüzde 2 oranında erozyon bedeli ödeyecek. Bedel, projenin başlangıç aşamasında peşin olarak mahsup edilecek. Nükleer santralin inşaatının 20 milyar doları bulacağı tahmin edilirken nükleer santrali inşa edecek şirketin peşin ödeyeceği bedel 1 milyar doları bulacak. Kanuna göre Türkiye'de kurulacak Rus şirket ayrıca Orman Genel Müdürlüğü'ne her yıl proje bedelinin binde 5'ini 'arazi izin bedeli' olarak ödeyecek. Bu tutar da yıllık 100 milyon dolara denk geliyor. Nükleer santralin işletme süresi 60 yıl olarak dikkate alınırsa Rusya, işletim sürecinde ormanlara toplam 7 milyar dolar civarı bir rakam ödeyecek.

Rusya ile müzakereler kapsamında gündeme gelen konu için taraflar anlaşma müzakereleri sürecinde özel bir oturum düzenledi. Enerji Bakanlığı yetkilileri, yüksek bir maliyet getiren düzenlemeyle ilgili Rus tarafına bilgi verdiklerini belirterek, yatırım maliyetleri hesaplanmasında orman bedellerinin de esas alınmasını istedi. Müzakereler sonunda orman bedelinin Rusya'nın Türkiye'de kuracağı nükleer şirket tarafından ödenmesi konusunda anlaşmaya varılarak sözleşmeye eklendi.

Tercüme tamam, anlaşma metni 1 Temmuz'a kadar Köşk'e gönderilecek

Türkiye-Rusya arasında imzalanan ve kısa bir süre içerisinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) gelecek nükleer santral anlaşma metninin tercümesi tamamlandı. 12 Mayıs'ta anlaşmanın imzalanmasının ardından Enerji Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı'nın hukukçulardan oluşan ekipi metnin Türkçeye tercümesini iki haftada tamamladı. Tercümesi tamamlanan metnin onay için önümüzdeki hafta TBMM gündemine gelmesi bekleniyor. 30'a yakın kanun tasarısını gündeminde tutan TBMM'nin nükleer anlaşmaya öncelik vererek 1 Temmuz öncesi anlaşmayı görüşerek son onay mekanizması olan Cumhurbaşkanlığı'na göndermesi bekleniyor.

İlk nükleer santral 20 milyar dolara mal olacak

Mersin-Akkuyu'da inşa edilecek nükleer santral, 4 ünite ve 4 bin 800 megavat kurulu kapasiteden oluşacak. Yaklaşık 20 milyar dolara mal olacak santralin tüm finansmanını Rusya karşılayacak, kamu santrale ortak olamayacak. Nükleer santral inşası için Türkiye'de yüzde 100 sermayeli bir Rus şirketi kurulacak. Rusya, kurulacak şirketin yüzde 49'a kadar hisselerini 3. bir şirkete devredebilecek. Bu devirde Türkiye söz sahibi olacak. Santralde üretilen elektriğin birim fiyatı 12,35 cent olacak.

2020'de tamamlanması planlanan santral, en geç Cumhuriyet'in 100. kuruluş yıldönümü olan 2023'te faaliyette olacak.