|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
16
Temmuz 2010
|
|
|
CircassianCenter
/
Haber Merkezi
|
|
|
|
|
|
|
|
Kanoko bir dönem daha devam
edeceğinin sinyalini verdi
KBC
Başkanı Arsen Kanoko, basın
mensupları ile son günlerde
cumhuriyetteki gelişmeler
konusunda detaylı bir görüşme
gerçekleştirdi. Bu görüşmelerde
görev süresinin devam edip
etmeyeceğinin sorulması üzerine
“Açıkça söylemek isterim ki ben
geri çekilmeye alışkın birisi
değilim, özellikle de baskıya
maruz kaldığımda. Eğer şu anda
yönetime gelmek için çaba gösteren
insanların, doğduğum bu
cumhuriyete benden daha fazla
hizmet edeceklerini bilsem, bizzat
ben onlara yardımcı olurdum ama
onların derdi ne bu cumhuriyet ne
de bu halk, onlar kendi şahsi
menfaatlerinin peşindeler, ben
yönetimde oldukça onlara fırsat
vermeyeceğim. İktidar olmak için
kirli yöntemleri kullanmaktan
çekinmeyenler cumhuriyetin başına
gelmemelidir. Son Kararı RF
başkanı verecektir elbette, fakat
ben ellerimi bağlayıp bir kenara
çekilmeyeceğim, şu anda yönetime
talip olanların arasında da
cumhuriyeti ileri taşıyabilecek
kimseyi göremiyorum, ben bırakıp
dünyanın herhangi bir yerinde
istediğim şartlarda yaşabilecek
imkanlara sahibim, fakat bu
topraklarda doğmuş birisi olarak
bu cumhuriyeti geliştirmek, halkın
yaşamını iyileştirmek gibi bir
görevimiz de var” dedi.
Toprak sorunu ile ilgili bir
soruya verdiği cevapta ise, yakın
zamanda bu konunun yeniden gündeme
geleceğinin ipuçlarını veren
Kanoko, “Doğrusunu söylemek
gerekirse biz bu sorunu nasıl
çözeceğimiz konusunda planımızı
hazırladık,R.F devlet başkanlığı
idaresi de bu planı kabul etti,
hiç bir değişiklik yapmadan bu
planı uygulayacağız. Önümüzdeki
günlerde Aleksandr Hloponin’in de
katılacağı ve tüm sivil toplum
örgütlerinin bir araya geleceği
bir toplantı gerçekleştireceğiz ve
onların ne dediğini de
dinleyeceğiz. Fakat ben şuna
inanıyorum ki otlak arazileri tüm
cumhuriyetin ortak malıdır ve bu
topraklar üç tane köye verilemez.
Bu topraklar cumhuriyetin müşterek
mülkü olarak kalmalıdır.
Her federal yasa ülkedeki tüm
bölgelerin durumlarına uygun olmak
durumundadır, fakat bu toprak
yasası çıkartılırken bölgemizdeki
durum göz önünde bulundurulmadan
çıkartıldı. Bildiğiniz gibi bu
yasa çıktıktan sonra bir çok
değişikliklere uğradı, bu güne
geldi hala yasada değişiklikler
yapılıyor, o nedenle bizim
bölgemize uygun olan bu
toprakların ortak mülkiyet olarak
cumhuriyetin elinde kalmasıdır”
dedi. |
|
|
|
|
E
devlet uygulamasında KBC Rusya
ikincisi
Kabardey-Balkar Cumhuriyeti Rusya
Federasyonu bölgeleri arasında E
devlet uygulamasında en iyi 2.
bölge seçildi. KBC Devlet
Başkanlığı Basın Bürosu'ndan
yapılan açıklamaya göre; tüm RF
genelinde yapılan değerlendirmede
Tataristan Cumhuriyeti'nin 1.
sırayı, KBC’nin 2. sırayı aldığı ,
üçüncülüğün ise Nijniy Novgorod
bölgesinde olduğu bildirildi.
KBC’de ekonomi ve ticaret
bakanlılığının sorumluluğunda
yürütülen E devlet uygulaması
devlet kurumlarına ulaşmak ve
bilgi edinebilmenin yanısıra
cumhuriyetin ekonomik ve ticari
potansiyelini de tanımak açısından
oldukça zengin bir altyapıya sahip
bulunuyor.
163 fonksiyonel
portaldan oluşan cumhuriyet
E-Bilgi sisteminin hızlı ve
güvenilir bir biçimde hizmet
sunabilmesi için cumhuriyet
idaresi geçen yıl Güney
Telekomünikasyon şirketi ile,
başta E hükümet sistemi olmak
üzere enformasyon, iç iletişim ve
saha içi işbirliği alanlarında bir
anlaşma imzalamıştı.
|
|
|
|
|
Yaya
eğitimine yönelik kampanya
Adigey Cumhuriyeti'nde 2010
yılının ilk 6 ayında 229 trafik
kazası meydana geldiği ve bu
kazalarda 49 kişinin yaşamını
yitirdiği, 289 kişinin ise çeşitli
derecelerde yaralandığı
bildirildi. Emniyet trafik
bürosundan verilen rakamlara göre
kazalarda yayalardan kaynaklanan
hataların da önemli bir yer
tuttuğu belirtilerek bu şekilde
gerçekleşen 69 kazadan 29
tanesinde yayaların hatalı
bulunduğu açıklandı. Yayaların
karıştığı kazalarda ise 21 kininin
yaşamını yitirdiği 53 kişinin ise
çeşitli derecelerde yaralandığı
bildirildi.
Yayalar
tarafından yapılan hatalar
çoğunlukla işlek yollarda karşıdan
karşıya geçmeye çalışmak, yaya
yollarını kullanmamak ve trafik
ışıklarına riayet etmemek olarak
sınıflandırıldı. Bu hataların en
aza indirilmesi amacıyla
cumhuriyette 12-19 Temmuz
tarihleri arasında bir kampanya
düzenlendi. Bu sure içerisinde
trafik denetçileri yapılan
hataları daha sıkı kontrol
edecekler ve bilgilendirme amaçlı
çeşitli faaliyetler yürütülecek. |
|
|
|
|
Tüm
çocuklara kalp taraması
KBC Devlet Hastanesi Nalçik şehir
polikliniğinde cumhuriyet
genelindeki tüm çocuklar için
ücretsiz kalp ve damar kontrolü
muayeneleri yapıldı. Devlet
hastanesi doktorları yanısıra
Rusya sağlık bilimleri akademisi
uzmanlarının birlikte
gerçekleştirdikleri taramalarda
Moskova'dan getirilen en son
teknoloji sağlık ekipmanları
kullanıldı..
Geçen yıl
yapılan taramalarda 492 çocukta
çeşitli kalp ve damar problemleri
tespit edilerek gerekli tedavi
yöntemleri belirlenmiş ameliyat
gerektirenler ameliyat edilmişti.
Bu yıl yapılan taramada kimsesiz
çocuk yurtlarındaki tüm çocuklar
ve bebekler de dahil olmak üzere
352 çocukta çeşitli kalp ve damar
sorunları tespit edildi.
Bunlardan 42 tanesi ileri tetkik
ve tedavi için Moskova'ya sevk
edilirken, 34 çocuk için de
cerrahi müdahale kararı alındı.
“Transtelekom” şirketi ile “Çocuk
kalbi” vakfının ortaklaşa
gerçekleştirdikleri kampanya
cumhuriyette bu yıl 4 kez
yapılıyor. |
|
|
|
|
AB
temsilcisi Sohum’da
Avrupa
Birliği Kuzey Kafkasya Temsilcisi
Peter Semneby Abhazya'yı ziyaret
edecek. Gürcistan'da düzenlenen
“Gürcistan'ın Avrupa yolu” isimli
konferansa katılmak üzere Batum’da
bulunan Semneby, daha sonra
Abhazya’yı ziyaret etmek ve Avrupa
birliğinin Abhazya ve Osetya
konusundaki politikalarını
anlatmak istediğini bildirdi.
AB temsilcisi bu gezisinden
önce ayrıca Tiflis'e giderek
Gürcistan'ın Abhazya ve Osetya
politikaları konusunda da
incelemelerde bulunacak ve
ilgilerle görüşmeler
gerçekleştirecek. |
|
|
|
|
Belarusya, vatandaşlarının Abhazya
ve Osetya'ya gidişini yasakladı
Belarusya vatandaşlarının Abhazya
ve Güney Osetya’ya gitmelerine
izin vermedi. Dış işleri bakanlığı
sözcüsü Andrey Savinkhy yaptığı
açıklamada bazı Rus yayın
organlarında bu konuda haberler
çıktığını ifade ederek bu tür
amacı belirsiz yayınların nedenini
anlayamıyoruz, dedi.
15
Temmuz tarihinde Gürcistan
Dışişleri Bakan Yardımcısı
Aleksander Nalbandov,
Belarusya'nın vatandaşlarına
Abhazya ve Güney Osetya'ya gidişi
yasakladığını duyurmuş,
Belarusya'nın bu konuda Rusya'dan
büyük baskı gördüğünü iddia
etmişti.
Temmuz 2009
tarihinde Belarusya vatandaşlarına
“Gürcistan yasalarına uygun
olarak” Abhazya ve Osetya'yı
ziyaret etme izni vermiş,
Gürcistan'ın Zugdidi ve Gori
bölgeleri üzerinden Gürcü hukukuna
uygun olarak hiç bir ek belge
gerekmeden Abhazya'ya ve Osetya'ya
geçişi serbest bırakmıştı. |
|
|
|
|
Nükleer
santral anlaşması yasalaştı
TBMM
Genel Kurulunda, Türkiye ile Rusya
Arasında Akkuyu'da Nükleer Güç
Santralinin Tesisine ve İşletimine
Dair İşbirliğine İlişkin Anlaşmayı
Onaylayan Kanun Tasarısı, kabul
edilerek yasalaştı.
Yasa,
12 Mayıs 2010'da Ankara'da
imzalanan işbirliği anlaşmasını
onaylıyor.
Anlaşmaya göre,
iki ülke; nükleer güç santralinin
tasarımı ve altyapı dahil olmak
üzere inşası, santralin güvenilir
şekilde işletilmesi, santralde
üretilen elektriğin alım-satımı,
kullanılmış nükleer yakıtın
taşınması, santralin sökümü,
personelinin eğitimi, Türkiye'deki
yakıt üretim tesislerinin
kurulması ve işletimi de dahil,
nükleer yakıt döngüsü gibi
konularda iş birliği yapacak.
Bütün bunlar, Türk tarafına mali
yük getirmeden yürütülecek.
Anlaşmadaki taraflar; Rusya adına
Rusya Federasyonu Devlet Atom
Enerjisi Kuruluşu (Rosatom), Türk
tarafı adına Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlığı olacak.
Rus tarafı, anlaşmanın imza
tarihinden itibaren 3 ay içinde
proje şirketinin kurulması için
gerekli işlemleri başlatacak.
Nükleer güç santralinin toplam
kurulu gücü 4 bin 800 megawattlik
4 üniteden oluşacak.
Proje
şirketi, nükleer güç santrali
tarafından üretilen elektrik de
dahil olmak üzere, santralin
sahibi olacak. Proje şirketi, Rus
tarafınca yetkilendirilen
şirketlerin doğrudan veya dolaylı
olarak başlangıçta yüzde 100
hissesine sahip olacak şekilde,
Türkiye'nin kanunları ve
düzenlemeleri kapsamında anonim
şirket şeklinde kurulacak.
Rus yetkili kuruluşlarının proje
şirketindeki toplam payları, yüzde
51'den az olmayacak.
PROJE ŞİRKETİNİN BAŞARISIZLIĞINDAN
RUSYA SORUMLU
Rus
tarafı, proje şirketinin
başarısızlığı halinde, anlaşmadan
kaynaklanan yükümlülüklerini
yerine getirmek için yeni bir
proje şirketi belirlemede
sorumluluk üstlenecek.
Proje şirketi, elektrik satın alma
anlaşmasının sona ermesinin
ardından nükleer güç santralinin
her bir ünitesi için işletmeye
girişten 15 yıl sonra net karın
yüzde 20'sini Türkiye'ye verecek.
Bu ödeme, santralin ömrü boyunca
devam edecek.
Proje
şirketi, ilk 7 yılda 1. üniteyi
devreye sokacak. Şirket daha sonra
art arda birer yıl aralıklarla 2,
3 ve 4. üniteleri ticari işletmeye
alacak. Türkiye, nükleer güç
santrali yapılacak sahayı, mevcut
altyapısıyla birlikte bedelsiz
olarak, santralin söküm sürecinin
sonuna kadar proje şirketine
tahsis edecek.
Proje
şirketi, Enerji Piyasası Düzenleme
Kurulundan (EPDK) elektrik üretimi
lisansı almasından sonraki 30 gün
içinde, 4 ünite için sabit
miktarlı elektriğin alınması
amacıyla Türkiye Elektrik Ticaret
ve Taahhüt Anonim Şirketi (TETAŞ)
ile elektrik satın alma anlaşması
imzalayacak. TETAŞ, proje
şirketinden santralde üretilmesi
planlanan elektriğin ünite 1,
ünite 2 için yüzde 70'ine ve ünite
3, ünite 4 için yüzde 30'una
karşılık gelen sabit miktarlarını,
her bir güç ünitesinin ticari
işletmeye alınma tarihinden
itibaren 15 yıl boyunca KDV hariç
12,35 ABD senti/kWh fiyattan satın
almayı garanti edecek. |
|
|
|
|
Rusya'da sokak çocuklarının sirk
gösterisi nefes kesti
Rusya'da özel program sayesinde
sokakta terkedilmiş çocuklarının
yetenekleri teşvik edilerek
sanatçı kimlikleri ortaya
çıkartılıyor.
'Upsala Sirk'
projesi sayesinde akrobasi,
hokkabazlık, şarkı ve dans
dersleri alan çocuklar daha sonra
yeteneklerini uluslararası
turlarda sergileme imkanı buluyor.
'Upsala'ya gelen çocukların tamamı
projeye katılmadan önce tüm
zamanlarını sokakta geçiriyordu.
Şu anda ise bu çocuklar
yetenekleri ve özverili
çalışmalarıyla izleyicileri
çekebilmek için şahsi
performanslarını hazırlıyor.
Akrabaları tarafından
sokaklara terkedilen çocukların
yeni aile edindiği 'Upsala'
projesi her hangi bir mali destek
ya da örgütsel deneyime sahip
olmayan bir düzine insanının
coşkusu sayesinde başladı. Farklı
alanlardan: akrobasi antrenör,
eğitim, tıp, psikoloji ve
sosyoloji uzmanları bir araya
gelerek sanatın sihiriyle sosyal
problemi çözebileceklerini
inanarak yola koyuldu.
Sirkin sergilediği gösterilerde 7
ila 18 yaş arasında değişen 70
çocuklu grup akrobasi, pandomim,
modern dans ve hokkabazlığın en
güzel örnekleri yer alıyor.
Çocuklar için sirk sadece
hobiden ibaret değil, onlar burada
sorumluluğu ve birlikte çalışmayı
öğreniyor. Sirkte kullanılan
dekorasyon bile çocukların
elleriyle yapılıyor.
Upsala
projesinde yer alan çocuklar
Uluslararası festivallere
katılarak çeşitli ödüllere layık
görüldü. Almanya, Belçika, İsviçre
ve diğer Avrupa ülkelerini ziyaret
etme imkanı bulan genç sanatçılar,
her gösteri için zorlu
hazırlıklardan geçiyor. Haftanın
altı gününü provalarda geçiren bu
çocuklar için çalışma yorucu olsa
da, sokaklarda geçirdikleri zor
günleri hatırlayarak oldukça
sabırlı davranıyor.
Projenin en büyük başarısını
çocukların özgüven kazanmış
olmalarını anlatan Upsala Sirk
müdürü Larisa Afanasyeva,
“Buradaki çalışmalarda,
provalardan çocuklar çok
yoruluyor, ancak sonucunda en
büyük kazancımız çocukların
kendileri inanmaya başlamaları,
başarılarına ve güçlerine
inanmaları, bir birilerine saygı
duymayı öğrenmeleri.” şeklinde
konuştu. |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|