17 Temmuz 2010

CircassianCenter / Haber Merkezi

 
 
Murat Berzeg’e ABD'den sığınma hakkı

Merkezi Adigey’de bulunan Çerkes Kongresi’nin başkanı ve kurucusu Murat Berzeg’e Amerika tarafından siyasi sığınma hakkı verildi.

Kavkaz Uzel’in haberine göre, geçtiğimiz aylarda Rusya’dan ayrılan , kendisinin ve ailesinin hayati tehlike altında olduğu gerekçesiyle Amerika’dan sığınma hakkı talep eden Murat Berzeg’in bu talebi kabul edilerek kendisine siyasi sığınma hakkı verildi.

Çerkes kongresi başkan yardımcısı Zawur Dzukojev’in açıklamasına göre, uzun zamandır tehditler alan Berzeg Murat, kendisinin ailesinin ve çocuklarının hayati tehlike altında olduğu ve Adigey kolluk kuvvetlerinin ailesini geçindirecek günlük kazanç sağlamasına engel oldukları gerekçesi ile ülkeyi terk ederek Amerika'dan siyasi sığınma talebinde bulundu ve başvurusu kabul edildi.

Dzukojev’e göre; Murat Berzeg 2006 yılından bu yana çeşitli çekilerde defalarca tehdit edildi, evi yakılmaya çalışıldı. Son olarak büyük oğlunun karıştığı bir trafik kazası nedeniyle, tüm hasarı karşılamasına rağmen ciddi baskı ve tehditle karşılaşması bardağı taşıran damla oldu.

İki yıl önce oğullarını yurtdışına gönderen Berzeg Murat, kendisi de geçen yıl eşi ile birlikte ülkeden ayrılmış Amerika’ya gitmişti.
 
 
Terörist sığınağı bulundu

Karaçay Çerkes cumhuriyetinde güvenlik güçlerince yürütülen aramalar sırasında bir terörist sığınağı tespit edildi. KÇC emniyet teşkilatı basın servisinden yapılan açıklamaya göre İndysh yolu yakınındaki ormanda tespit edilen sığınakta bir çok silah ve patlayıcı bulundu.
Sığınakta yapılan aramada, çift namlulu bir av tüfeği, 9 mm tabanca, çok sayıda 7.62 mm ve 5.35 mm mermi, 1 el bombası , 400 gram TNT patlayıcı , 4 çadır ve 4 yatak bulunduğu bildirildi.

Verilen bilgiye göre tespit edilen sığınağın 2009 yılında bir çatışmada öldürülen Ruslan Hubiyev’in de aralarında bulunduğu terörist gruba ait olduğu tahmin ediliyor.

Cumhuriyette son dönemde falili meçhul cinayetler işlenmiş, 12 mayıs tarihinde devlet başkanı danışmanı ve başbakan adayı Feral Şebzuhov , 14 mart tarihinde ise Çerkes gençlik liderlerinden Aslan Jukov öldürülmüştü. Her iki cinayet de bu güne kadar aydınlatılabilmiş veya herhangi bir suçlu tutuklanabilmiş değil.
 
 
Ermeni gazetesinin iddiası: Sovyet ajanı Türk meclisinde milletvekilliği yaptı

Ermenistan’da yayınlanan Sobesednik Armenii gazetesi Soğuk Savaş yıllarına ait bir ilginç iddiada bulundu. Ermenistan’ın saygın gazetesinde yer alan iddialara göre, Sovyet askeri istihbaratı GRU bir Ermeni kökenli ajanını Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne başka kimlik adı altında sokmuş. Türk istihbaratı olaydan haberdar olunca, Ermeni ajan Aras nehri üzerinden SSCB’ye kaçmış.

"Ermeni istihbaratcısı Türk parlamentosunun üyesi” isimli haberde olayların 20.yüzyılın ortalarında yaşandığını öne sürüldü. Gazete, olayın asla masal olmadığına da işaret ederek, “Bu yazıdan sonra bazı ülke istihbarat güçleri yalanlama yapabilir, ama gerçek gerçek olarak kalıyor: Dönemin ünlü Türk politikacısı, meclis üyesi Mahmud Şevket aslında Sovyet Ordusu istihbaratı GRU’nun Smbat Hodjoyan isimli ajanı idi. Biz bu yazımızda onun gerçek ismi yerine Mahmud Şevket diye takma isim kullanmak zorunda kalıyoruz. Ajan Hodjoyan uzun yıllar Türk meclisinin ünlü üyesi gibi rolünü başarıyla yerine getirebilmişti. Belli ki hem Türkiye hem de Rusya daha uzun dönem dünya istihbaratı tecrübesinde benzeri olmayan bu olayı hatırlamak istemeyecektir. Ankara utandığından susuyor, Moskova ise sırdan dolayı.” dedi.

Haberde film gibi olaylar şöyle anlatılıyor: GRU ajanı Hodjoyan Ermenistan’ın İcevan bölgesinde oturuyordu. İyi Türkçe biliyordu ve bazı görevler için defalarca Ankara’ya “gönderilmişti”. GRU’nun ünlü yöneticilerinden birinin Hodjayan'ı görevlendirmesine gazete şu bilgilerle yer verdi: “Smbat Ambartsumoviç çalışmalarınızı çok olumlu buluyoruz. Sizi yine Ankara’ya gönderiyoruz, ama bu sefer belirsiz bir süreliğine gönderiyoruz. Olayın özü şudur: İktidardaki Türk partisinin ünlü üyesi ve milletvekili Şevket (gazetenin kullandığı takma ad) size çok benziyor. Tıpkı bir suyun iki damlası gibi. Sadece dış olarak değil, aynı zamanda da sesiniz bile. Siz onu takip edeceksiniz: titizlikle huylarını, iş çervesini, arkadaşlarını, akrabalarını ve dost-düşmanlarını öğreneceksiniz. Bir sözle her şeyi. Şevket’in ciddi sağlık sorunları var. Yakın zamanda ölecek.... ama bunu kimse bilmeyecek. Siz Smbat Ambartsumoviç mecliste onun yerine geçeceksiniz. Siz onun arkadaşları ve ailesi için Şevket olacaksınız. Bir hafta sonra sizi Türkiye’ye aktaracağız. Başarılar diliyorum!”

Aradan üç yıl geçiyor. Ve bu zaman dilimi içinde Hodjoyan Şevket’i izleyerek tüm davranışlarını, yemek yemesini, yatmasını, kalkmasını ve genel olarak herşeyini öğreniyor. Hatta teknik görevlisi kılıfına girerek bir kaç kere Türk meclisi binasına girmiş. Şevket’in meclisteki konuşmalarını kayda alıyor, gece gündüz üzerinde çalışarak konuşma tarzını öğreniyor. Kendisi tam hazır olduktan sonra Moskova’ya şifre gönderiyor: “Hazırım.”

Ermeni asıllı ajan “milletvekili” politikacı “Şevket” rolünü başarıyla oynuyor ve kimsenin aklına bile gelmiyor. Sovyet ajanı konum itibariyle Moskova’ya çok değerli gizli bilgiler aktarıyor. Habere göre, ajan Hodjoyan gerçek Şevket’in karısını aldatamıyor. Habere göre, GRU Şevket’in Ermeni kökenli bir Türk vatandaşı olan eşini kendi tarafına çekmeyi başarmıştı.

Fakat nihayat Türk istihbaratı Hodjoyan’dan yıllar sonra kuşkulanıyor. Haberdeki iddialara göre Türk yetkililer rezil olmaması için ajanın fotoğraflarıyla geniş şekilde aranmasından yana değildi. GRU kendi ajanını Avrupa’ya kaçırmayı düşünüyordu. Nihayet Hodjonyan kendisi sınır sayılan Aras nehrini geçmeye karar verdi. Türk askerleri sınırda onu farkederek ateş etti. Ajan suyun altında 15 saat kalarak kamışla nefes alarak hayatta kalmayı başardı. Ve gece saatlerinde de Sovyet tarafına geçiyor.

1984 yılında ölen ajan Hodjoyan askeri törenle Erivan’da toprağa veriliyor. Haberde gerçek Şevket’in nasıl ortadan kaybolduğu ise anlatılmıyor. Sadece GRU yöneticisinin ajan Hodjonyan’a yeni görev verirken, “Şevket’in ciddi sağlık sorunları var. Yakın zamanda ölecek.... ama bunu kimse bilmeyecek” dediği sözler arasında yer alıyor.
 

Aleksander Lukaşenko

Lukaşenko'dan tartışalacak sözler: Rusya'nın önünde diz çökmem

Rusya'nın birlik devlet olma yolunda çalışmalarını sürdürdüğünü Belarus Cumhurbaşkanı Aleksander Lukaşenko'dan tartışılacak açıklamalar geldi. Moskova'nın tepkisini çekmesi beklenen konuşmasında Lukaşenko, ağzına geleni söyledi. Rusya'nın petrol ve doğalgaz sevkıyatını durdurması tehdidine asla boyun eğmeyeceklerini söyleyen Lukaşenko, "Bağımsız bir ülke olarak kalmak istiyorsak, başımızı eğmemeli ve dizlerimiz üzerine çökmemeliyiz. Bunu yaparsak, asla bir daha doğrulamayız." uyarısında bulundu.

"Ben onların önünde dizlerimin üzerine çökmeyeceğim ve başımı da Kremlin duvarlarına dayamayacağım" restini çeken Lukaşenko, bir çok konuda yaklaşımlarının Kremlin yönetimi ile farklılaştığına dikkat çekti. "Onlar aşırı zengin, ben ise dışarıdan bir yabancı" değerlendirmesinde bulunan Lukaşenko, Rusya, Kazakistan ve Belarus arasında oluşturulan 'Gümrük Birliği' ile ilgili yapının işlemeyeceğini savundu.

Minsk'in gümrük birliğinden hiç bir kazancı olmayacağını, ancak yine de karşı çıkmadıklarını ifade eden Belarus Cumhurbaşkanı, "Gümrük Birliği çökecek. Çünkü Moskova'nın buna ihtiyacı yok... Moskova partnerlerinin gözünü korkutarak politikalarını sürdürmeye devam ediyor..." eleştirisi getirdi.

Dünyanın her tarafında çok cazip imkanlarda petrol ve doğalgaz bulunduğuna değinen Lukaşenko, "Rusya'dan dilenmeye ihtiyacımız yok" tespitinde bulundu. Son olarak Belarus doğalgaz fiyatlarını zamlı ödemediği gerekçesi ile Gazprom doğalgaz sevkıyatını kısmi olarak durdurmuştu. Azerbaycan'dan 200 milyon dolar borç alarak Gazprom'a olan borcunu ödeyen Minsk'e Venezüella ile petrol alım anlaşması sağlamış durumda.

Basının sorularını yanıtlayan Lukaşenko, Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili ile Ukrayna'da görüştüklerini, talebin kendisinden geldiğini ve kendisini Gürcistan'a davet ettiğini söyledi. Lukaşenko, Tiflis'le olan ilişkilerinin üçüncü ülkelere karşı bir durum da olmadığının altını çizdi.

1994 yılından bu yana Cumhurbaşkanlığını sürdüren Lukaşenko, Şubat 2011'de gerçekleşecek seçimlerde de tek aday. Lukaşenko seçim çalışmalarını düşünmediklerini, hedeflerinin yeni bütçe ve beş yıllık kalkınma programının hazırlanması olduğunu söyledi.