19 Ağustos 2010

CircassianCenter / Haber Merkezi

 
 
TSUGBA: Kafkas, Çerkes-Adige, Abhaz tanımları ile ilgili tartışmamaları aşamamış diasporik oluşumlar

Toplum olarak artan bir hızda duyarlılaşıyoruz bu duruma komünikasyon şartlarının daha fazla olanak vermesiyle önemli özelliklerimizden olan "muhabbet" kültürümüz sayesinde sorunlarımıza daha fazla kafa yormaya başladık. Artık zaman ve mekan maddi sorunlar yada sağlık mesafe, yaş, cinsiyet, yeterlilik vs..gibi durumlar, herkesin her yerde her şeyi söyleyebilmesine bir engel teşkil etmiyor, virtüel alemde esip gürlemenin, önerilerin, temennilerin, etkinliklerin, gerçek hayata yansıması, simulatif kazanımlar dışında bir değere dönüştüğünü söylemek zor .

Bu kadar hareket ve çeşitliliğin olduğu bu kazanda kaynayan aşımız, gitgide yenilemeyecek kıvamda bir bulamaca dönüşme yolunda , tartışmalar çok önemli ve ilginç olmasa da bunları izlemeğe çalışıyorsunuz. "Acaba yeni bir şeye rastlar mıyım?" diye."Her kafadan bir şey çıkıyor" sözü bu durumu tarif ediyor. Ama "Körlerin fil tarifi" galiba daha uygun. Ortada olan konu başka, bu konu ile ilgili oluşan tartışmalar ve çözüm önerileri bambaşka, tartışmalarda genellikle bir monolog yaşanmasının sebebi de bu.
Makalenin devamını okumak için tıklayınız
 

Sami Evren

Toplu sözleşme yok, toplu görüşme olacak

KESK ve Memur-Sen tarafından da desteklenen "toplu görüşmenin referandumdan sonra toplu sözleşme olarak devam etmesi" önerisi kabul edilmedi. KESK masadan çekildi. Görüşmeler, "toplu görüşme" şeklinde 3. ve 4. turlarda 24 ve 28 Ağustos'ta yapılacak.

Devlet Bakanı Hayati Yazıcı başkanlığında, Başbakanlık Merkez Binada gerçekleştirilen toplu görüşmenin ikinci turunda, KESK'in ilk toplantıda gündeme getirdiği ve Memur-Sen'in de destek verdiği "Toplu görüşmenin referandumdan sonra toplu sözleşme olarak devam etmesi" önerisi görüşüldü.

Önerinin gerçekleşmesinin önünde hukuki engel bulunması ve tüm tarafların aynı görüşte olmaması" gerekçeleriyle kabul edilmedi.

KESK, bundan sonraki görüşmelere katılmama kararı aldı.

KESK, hükümet ile memur sendikaları arasındaki toplu görüşmelerin ikinci turunu terk etti.

"Başbakan talihsiz açıklama yaptı"

KESK Başkanı Sami Evren, "Sayın Başbakan dün maalesef talihsiz bir açıklama yaptı. Burada bir görüşme devam ediyor. Sayın Başbakan'ın buna müdahale hakkı yoktur. Anlaşılıyor ki Kamu İşveren Kurulu Başbakan tarafından vesayet altında. Başbakan'ın burada devam eden görüşmelere, ne denilip, ne denilmediğini anlamadan örgütümüzü suçlamasını kabul etmiyoruz" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "KESK'i ideolojik sendikacılık yapmakla suçladığını" savunan Evren, şunları kaydetti:

"Sayın Başbakan'a tavsiyemiz, sözlük alsın baksın, ideoloji ne demek. İdeoloji düşünce demektir. KESK düşünür, çalışanların lehine düşünür, üyelerinin lehine düşünür. Başbakan'ın halkın lehine düşünmediği gibi. Başbakan'ın uluslararası sermaye programını ideolojik olarak benimsediği gibi.

KESK: Başbakan gereksiz polemik yapmasın

Anayasa taslağındaki 53. maddenin toplu sözleşme hakkı getirmediğini savunan Evren, bu maddenin Uzlaştırma Kurulu'na toplu sözleşme yetkisi verdiğini, sendikalara bu hakkı getirmediğini belirtti.

Uluslararası normlar dikkate alınarak toplu sözleşme talebinde bulunduklarını vurgulayan Evren, dünyanın her tarafında toplu sözleşmeleri sendikaların yaptığını ifade etti.

Evren, söylemlerinin kamuoyuna doğru yansımasını isteyerek, "Başbakanın da bizi doğru anlamasını istiyoruz. Gereksiz polemik yapmasına gerek yok. Bu ülkenin Başbakanı'nın simidin kaç kuruş olduğunu söylemesi doğru değildir. Evet, Türkiye'de simit çok pahalıdır" diye konuştu. (AA)
 
 
Gürcistan, RF ve Abhazya arasında başlayan deniz ulaşımını protesto etti

Gürcistan Dışişleri Bakanlığı, RF ile Abhazya arasında deniz ulaşımı seferlerinin başlaması nedeni ile ilgili olarak Moskova’yı BM’in 1982 Deniz Ticareti Ulaşım Hakları ve RF Federasyonu ile Gürcistan arasında 1996 yılında yapılan ticaret anlaşmalarına, Gürcistan Devlet Başkanlığı tarafından 23 Ekim 2008 yılında yayınlanan “İşgal Altında ki Topraklar” Kanununa karşı davranmakla suçladı.

Gürcistan Dışişleri Bakanlığı, uluslar arası kuruluşları bu konuda derhal önlem alması çağrısında bulundu ve Abhazya ve Güney Osetya’nın tamamı ile "işgalden" kurtarılmasını istedi.

REGNUM Haber Ajansı tarafından daha önce verilen haberde, 17 Ağustos’tan itibaren RF ile Abhazya arasında doğrudan deniz ulaşımı seferlerinin başlatıldığı belirtilmişti. Özellikle Soçi’nin “Adler” limanında Abhazya’ya gitmek isteyen yolcuların deniz kontrol işlemlerinin yapılması için çalışmalar başlandı. Adler ve Abhazya’nın limanları arasında 150 kişilik yolcu kapasitesi olan deniz otobüsleri çalışmaya başlayacak.

Gürcistan Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, RF’nun da üyesi olduğu Uluslar arası Deniz Örgütü (IMO) ve Deniz Hukuku ‘nu ihlal eden eylemlerinin durdurulmasını istendi. (www.abhazyam.com)
 

Eduart Nalbantyan

RF, Ermenistan'la askeri üs anlaşması imzalayacak

Ukrayna ile 49 yıllık askeri üs anlaşması imzalayarak Karadeniz'deki askeri varlığını garanti altına alan Moskova, Ermenistan'la askeri üs anlaşmasını 2044 yılına kadar uzatarak Kafkaslardaki varlığını güçlendirecek. Yarın Ermenistan'a gitmesi beklenen RF Devlet Başkanı Dmitri Medvedev 1995'de 25 yıllığına imzalanan üs anlaşmasını 2044'e kadar uzatılmasını sağlayacak yeni bir anlaşma imzalaması bekleniyor.

Rossiya 24 haber kanalına açıklamada bulunan Ermenistan Dışişleri Bakanı Eduart Nalbantyan askeri üs kullanım süresinin uzatılması ile ilgili anlaşmanın imzalanacağını doğruladı. Ermenistan'da bulunan Rus askeri gücünün ülkenin güvenliği açısından stratejik öneme sahip olduğunu kaydeden Nalbantyan, "Rus askeri gücü sadece RF'nun çıkarlarına hizmet etmiyor. Ermenistan'ın güvenliği de garanti ediliyor..." değerlendirmesinde bulundu. Nalbantyan'a göre RF Ermenistan'ın askeri teknolojik alanda gelişimine de büyük katkı sağlıyor.

Yeni imzalanacak anlaşma ile Ermenistan'da bulunan 3 bin kişilik Rus askeri gücünün güçlendirilmesi de planlanıyor. RF ile imzalanacak askeri anlaşmanın Azerbaycan'ın Yukarı Karabağ sorununu güç kullanarak çözme ihtimalini ortadan kaldırmayı hedeflediği belirtiliyor. Nalbantyan RF'nun Yukarı Karabağ sorunun çözümünde ortaya koyduğu çabadan da memnuniyetlerini ifade etti.

Lukaşenko Erivan'da

Medvedev'in Kollektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) yarın başlayacak Erivan zirvesi öncesi, Ermenistan Cumhurbaşkanı Sej Sarkisyan'la ikili görüşme yapması bekleniyor.

Diğer taraftan Kremlin'le Gürcistan'ın ayrılıkçı bölgeleri Güney Osetya ve Abhazya'nın bağımsızlıklarını tanıyacağı yönünde verdiği söz nedeni ile tartışmalara neden olan Belarus Cumhurbaşkanı Aleksander Lukaşenko da Erivan'da olacak. Medvedev'in 'tutanakları açıklarım' tehdidine muhatap olan Lukaşenko'nun Rus liderle bir araya gelmesi beklenmiyor. (CHA)
 

Dmitri Medvedev

RF'da Afganistan zirvesi: Medvedev Sovyet dönemi projelerin canlandırılmasını istedi

Afganistan'da terörle mücadele ve yeniden yapılanma sürecinde katkıda bulunmak için RF'nun Soçi kentinde Devlet Başkanı Dmitri Medvedev, Pakistan Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zerdari, Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahmon ve Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai bir araya geldi. RF lideri Afganistan'da yaşamın normale dönmesi için Sovyet döneminde başlatılan kalkınma projelerinin yeniden canlandırılmasını istedi.

Sovyet döneminde dört ülkenin enerji, sosyal kalkınma ve bir çok alanda projeler başlatıldığını hatırlatan Medvedev, "Sosyal ve ekonomik kalkınma projelerinin yeniden uygulamaya konulması ile mevcut sorunların üstesinden gelinebilir..." dedi. Projelerin son aşamalarının değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Medvedev, bu çalışmaların yeniden canlandırılmasının yeni bir ivme kazandıracağına inandığını kaydetti.

Kabil'in tek başına Uyuşturucu sorununun üstesinden gelmesinin mümkün olmadığını ifade eden Medvedev, "RF'nun ya da başka bir ülkenin de tek başına bunu çözmesi mümkün değil. Bu konuda birlikte hareket etmeliyiz. Terör ve aşırılıklarla mücadelede de aynı yöntem ortaya konmalı. Dört ülkenin teröre karşı mücadelede ortaya koyacağı ortak çabanın çok önemli olduğunu düşünüyorum..." şeklinde konuştu.

Terörün kaynağı işsizlik ve fakirlik

Tacik lider Rahmon da yaptığı konuşmada terörün bölgede tüm ülkeleri tehdit ettiğini, uluslararası toplumun ortak çabasının sorunun çözümünde hayati öneme sahip olduğunu hatırlattı. Rahmon terör, farklı düşüncelere karşı toleranssızlık ve aşırılıkların kaynağının açlık, fakirlik, işsizlik ve diğer sosyal problemler olduğu tespitinde bulundu.

Afgan lider Karzai de görüşmede zirveye katılan liderlere ve dışişleri bakanlarına teşekkür ederek, "Zirveye katılım bölge ülkelerinin Afgan halkına olan desteğinin göstergesi. Bu açıdan sayın Medvedev'e ve diğer liderlere teşekkür ediyorum. Afgan halkının tüm desteğini bu vesile ile ifade ediyorum..." değerlendirmesinde bulundu.

RF lideri zirve öncesi Pakistan, Afganistan ve Tacikistan cumhurbaşkanları ile ikili görüşmeler de gerçekleştirdi. (DünyaGazetesi)