|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
23
Ağustos 2010
|
|
|
CircassianCenter
/
Haber Merkezi
|
|
|
|
|
|
|
|
Newsweek'ten bir Abhazya analizi
NEWSWEEK
geçtiğimiz günlerde, Abhazya’daki
RF varlığının geçmişi ve bugünü
üzerine kapsamlı bir çalışma
yayınladı. RF'nin bölgedeki
ekonomik etkinliklerine ve bu
etkinliklerde KGB ve Federal
Güvenlik Servisi’nin sahip olduğu
pay üzerine odaklanması, çalışmayı
ilgi çekici hale getiriyor.
NEWSWEEK tarafından hazırlanan
Abhazya haberini sizlere
sunuyoruz.
Güneşli bir yaz
akşamında, karşısında Karadeniz
manzarası ve yenilenmiş
bahçesiyle, RF güvenlik
servisinden bir gruba ve İçişleri
bakanlığı yetkililerine ev
sahipliği yapıyor Abhazya’daki
otel. RF'luların votka dolu
kadehlerini, gelecekte Abhazya’da
geçirecekleri güzel yazlara
kaldırıyorlar. Abhazya... Bir
zamanlar Stalin’in elitlerinin
uğrak mekanı olan sahiller,
Gürcistan’dan bağımsızlığını devr
alarak RF kolonisi haline geldi.
2008’deki savaşın ardından,
RF'lular kendilerini, iyiden iyiye
evlerinde hisseder oldular.
Ev sahibi, Aleksander Tişba-
Gagra şehri özelleştirme ve
yatırım departmanının başkanı-
memnun görünüyor. Gürcistan’ın
emri altında geçen 15 yıl boyunca,
Abhazya’da gerçekleşen yatırımlar
yok denecek kadar azdı. Ekonomiyi
güç bela ayakta tutan tek şey,
RF'na Federal Güvenlik
Servisi’nin(FSB) kontrolünde
gerçekleşen az sayıdaki işlerdi.
3.000 RF askerinin de bölgeye
yerleşmesiyle, FSB yetkililerin de
manevra alanları genişledi.
Tişba’nın neşeli bir ifadeyle
söylediğine göre, FSB’den eski
dostları, kendisi gibi Abhazya’nın
yerli insanlarıyla, uzun süreden
beri var olan iyi ilişkileri
sayesinde, bugün ayrılıkçı
cumhuriyetin, önde gelen
mülklerini satın alıyorlar.
RF özel servisinin, Abhazya
ile olan özel ilişkileri bölgenin
Gürcistan’dan ayrılmasının
öncesine, KGB günlerine dayanıyor.
Stalin döneminde, her Abhaz
ailesinde, ailenin diğer üyelerini
denetlemek amacıyla bir adet KGB
ajanı ya da jurnalci bulunurdu.
Eski bir ajanın NEWSWEEK’e
söylediğine göre, Sukhumi’nin
palmiyeli sahilinde, hoş görünümlü
bir KGB merkez bürosu kurmak
amacıyla, bu küçük güney kafkasya
cumhuriyetine, Moskova tarafından
özel statü verildi. Abhazya
sınırında görev yapan Albay Lavrik
Mikvabya’dan öğrendiğimize göre,
yerel halk için, “kişi başına
düşen ajan sayısında dünya
birincisi olmak” büyük bir övünç
kaynağı. Eski bir generalin
sözleri de, albayı doğrular
nitelikte: “Abhazya’ya tatile
gelip bir bira içmek için dışarı
çıktığınızda para ödemenize gerek
yoktu. KGB kartlarınızı
göstermeniz, hesap için yeterli
oluyordu.”
Kafkas insanları
için gelenekler önemlidir. Bu
yüzden, 1991 yılında Sovyetlerin
çökmesinin ardından, FSB’nin Mayak
Senatoryumu'nu KGB’den devr alması
ya da başkanı ve devletin önde
gelen isimlerini korumakla görevli
olan, Federal Koruma Servisi
yetkilerinin, bir zamanlar
Kruşçev’in kaldığı, Pitsunda’da 10
kilometre karelik alanı kapsayan
villaya, ailelerini toplayıp
tatile getirmeleri hiç şaşırtıcı
bir durum değil. Artık,
Abhazya’nın lüks otelleri
,villaları ve en değerli yerleri,
belli bir rotasyon içinde FSB
yetkililerini ağırlıyor.
Abhazya ve Güney Osetya’nın fiili
olarak Gürcistan’dan ayrılmasının
ardından geçen 2 yılda, bu
bölgelerde yürütülen,
“RF'leştirme” politikası iyiden
iyiye hız kazandı. Abhazya’nın
tarihi değere sahip mimari
eserlerinin, neredeyse tamamı RF
yatırımcıların eline geçti.
Oldenburg Prensi’nin sarayı,
Olga’nın Kulesi ve Gagra’nın
tarihi en eskiye dayanan mekanı,
Perslere ait Attaba kalesi. RFlar,
sadece tarihi eserlere yatırım
yapmıyorlar. Geçtiğimiz Ocak
ayında açılan, Dolfin oteli gibi
lüks gayrimenkuller de yatırımlar
arasında yerini alıyor. Ve
Gagra’nın özelleştirme uzmanı
Tişba, gururla, Gagra’nın en iyi
FSB tatil mekanı olduğunu
söylüyor.
Dolfin otelin
müdür, Aleksander Chukbar da
Tişba’ya katılıyor. Fakat
çekinerek eklediği bir nokta daha
var. Yeni patronların, yanlarına
gidip havadan sudan sohbet
edebileceğiniz tipte insanlar
olmadığından bahsediyor. SSCB
zamanlarında KGB devletin içinde
ayrı bir devlet gibiydi.
Bugünlerde de eski KGB ajanı olan
Vladimir Putin ve çevresindekiler,
ülkedeki bir çok şeyin kontrolünde
söz sahibi. FSB’nin kolları
neredeyse RF’nun bünyesinde yer
alan her büyük işe uzanıyor. İş
adamı haline gelen eski KGB
ajanları, uğrak yerleri olan Abhaz
topraklarında, çantalarında
getirdikleri milyar dolarla
beraber çok sıcak karşılandılar.
RF'na güvenlik kurumuyla olan
bağlarıyla tanınan Rosneft
(Devlete bağlı bir petrol şirketi)
bu yıl Sukhumi’de ofis açarak,
Karadeniz’de 32 milyon dolar
tutarında petrol arama çalışması
başlattı.
Diğer RF elitleri
de yavaş yavaş bölgeye gelmeye
başladı. Moskova belediye başkanı
Yuri Luşkov, hiç zaman
kaybetmeyerek, Gagra’nın dışında
“Moskova Projesi” olarak
adlandırılan bir tatil köyü için
devasa bir arsayı 70 milyon dolara
satın aldı. Luşkov ayrıca,
Moskova’dan yatırımlarının
kontrolünü sağlamak için,
Sukhumi’ye büyük bir ofis
yaptırıyor. Savunma, Tarım ve
İçişleri bakanlıkları, Abhazya’da
bulunan, tatil kamplarını
yenileyerek, çalışanlarının
hizmetine sundu. Yerel yönetimin
verdiği bilgiye göre, RF'na
nükleer enerji ajansının başkanı
Sergey Kiriyenko da bölgede bir
şarap fabrikasına sahip.
İsmi burada anılmayan daha birçok
RF vatandaşı Abhazya’da yatırım
yapıyor, para harcıyor. Ama
içlerindeki en büyük yatırımcı,
Başbakan Putin. Geçtiğimiz yıl
savaşın yıl dönümünde bölgeyi
ziyaret eden Putin, Abhazya
savunma sistemlerinin
geliştirilmesi için 500 milyon
dolar taahhüt etti. Başbakan
ayrıca Sovyetlerin ve yeni RF
elitlerinin gözde şehri
Pitsunda’nın modernizasyonu için
milyonlar harcamaya söz verdi.
Hükümet bölgede ayrıca 2014
yılında gerçekleşecek Soçi Kış
Olimpiyatlarını da göz önünde
bulundurarak, bölgeye lüks bir
otel yapılmasını planlıyor.
Abhazya Başkanı Sergey Bagapş,
NEWSWEEK’e yaptığı açıklamada,
Başbakan Putin ile RF
vatandaşlarının, Abhazya’da mülk
edinmesini sağlayan bir anlaşma
imzaladıklarını ayrıca, RF’nun
Abhazya’ya taahhüt ettiği ) milyar
rublenin, 300 milyonunu teslim
ettiğini söyledi. Başkan’ın,
önümüzdeki ay açılacak olan
Sukhumi havalanını Soçi’dekinden
daha iyi olduğunu söyleyerek
övünmesi de dikkatlerden kaçmadı.
Gelin görün ki, Abhazların
tümü Tişba gibi düşünmüyor. RF
parasının Abhazya’yı işgal
etmesinden şikayetçi olan bir çok
insan var. Halkın bu kesimi, yeni
kazandıkları bağımsızlıklarının,
saldırı altında olduğunu
düşünüyor. Bu isimlerden bir
tanesi, Gagra ve Pitsunda
şehirlerinin en önde gelen
mimarlarından Tomara Lakrba.
Lakrba, devletin yapmayı
planladığı ve “Putin’in Şehri” adı
verilen otelin planlarını
gördüğünde dehşete düştüğünü
söylüyor. Otel için ortaya konuşan
projenin çok çirkin olduğundan
bahseden mimar: “RF güvenlik
güçlerinin, şehirlerimizde hangi
binaları alıp, neleri inşa
edeceklerine rahatça karar
verebilmek için bize
bağımsızlığımızı verdiğini şimdi
anlıyorum.” diyor.
Abhaz
gençler de, gururlarının RF
elitleri tarafından satın
alındığını düşünerek, endişe
duyuyor. Sukhumi’de konuştuğumuz
Akira Simir adlı genç aktivist:
“RF'luların bizim farklı
olduğumuzu anladıklarını
sanmıyorum. Biz tekrardan KGB’nin
ülkesi olmak istemiyoruz.
Topraklarımızı Gürcistan’dan
bağımsızlık için aldık. RF’na geri
verirsek hiç bir önemi
kalmayacak.” diyerek
rahatsızlığını dile getirdi.
FSB, tarafından kuşatıldığını
hisseden bir diğer grup da,
Abhazya ordusu. Gürcistan sınır
noktalarının bir çoğunda FSB var.
Abhaz güvenlik güçlerine sadece
iki adet kontrol noktası
bırakılmış ve 120 Abhaz askeri
yetkili işini kaybetmiş. 60’ı
kovulmuş, 60’ı gümrük memuru
olmuş. Albay Lavrik Mikvabia: “Biz
özgürlük için kanımızı verdik.
FSB’dekiler bizlere, onların
kolonisiymişiz gibi davrandıkları
zaman bunu hatırlamalı” diyerek
isyanını dile getiriyor.
Abhazya için, RF ile imzaladığı
anlaşmayı tekrardan gözden
geçirmenin vakti geçmiş gibi
gözüküyor. Sınırlarda, sadece
FSB’ye karşı sorumlu olan, RF
askerleri bekliyor, yollarda RF
yatırımlarına gerekli malzemeyi
taşıyan,üzerinde çift başlı kartal
logosu taşıyan kamyonlar yol
alıyor.
ABD Dışişleri
bakanı Hillary Clinton, RF
ordusuna, askerlerini geri çekmesi
için beyhude çağrılarda
bulunurken, Başkan Bagapş, RFların
henüz yeni geldiklerini söylüyor.
Bagapş, konuşmasını, batılılara,
RF'nin yakın bir zamanda bu
topraklardan çıkacağına dair
gördükleri hayallere bir son
vermeleri çağrısında bulunarak
noktalıyor. (RR) |
|
|
|
|
Başkent Suhum'da fırtına hasara
yolaçtı
Abhazya Cumhuriyeti Başbakanı
Sergey Şamba tarafından yapılan
açıklamada Başkent Suhum’da 21
Ağustos Cumartesi gecesi yaklaşık
olarak bir saat süren güçlü
fırtınanın etkisi altında kaldı.
Abhazya Cumhuriyeti
Başbakanı Sergey Şamba “Fırtına
sırasında en büyük zarar Suhum’da
yaşandı. Fırtına sırasında ağaçlar
devrildi, yollar hasar gördü.
Fırtına şehir içerisinde geniş bir
alanı etkiledi, evlerin çatıları
uçtu, enerji hatlarında ciddi
hasar oluştu. Suhum şehri ekmek
fabrikasının dahil bir çok evin
çatısında hasar oluştu” dedi.
Suhum Şehri Belediye Başkanı
Alhas Labahua “Kasırga’nın şehir
içerisinde yaratmış olduğu hasarın
onarımı iki üç günlük çalışma ile
düzeltilecektir” dedi.
Abhazya’da ki fırtına sadece Suhum
şehrinde yaşanmadı Oçamçıra
Bölgesi’ni de etkiledi. Fırtınanın
hızı 20 m/s ulaştı.
Abhazya Devleti “Karadenizenerji”
(Черномрэнерго) Şirketi Baş
Mühendisi Timur Katsiya
“Fırtınanın enerji dağıtım
hatlarında yaratmış olduğu hasar
nedeni ile bazı bölgelerde
elektrik kesintisi yaşandı. Gün
boyunca teknik ekiplerimiz hasarlı
hatların onarımı ile ilgili olarak
çalışarak hasarın yarattığı zararı
asgariye indirmeye çalıştılar”
dedi. (abhazyam.com) |
|
|
|
|
Berlin ve Moskova işbirliğini
artırıyor
RF ile Avrupa’daki en yakın
ekonomik ortağı Almanya arasında
düzenli danışmalar yapılmasını
öngören “St.Petersburg Diyalogu”
toplantılarının 10’uncusu Urallar
bölgesindeki Yekaterinburg
kentinde başladı. İki gün sürecek
toplantılar liderleri bir araya
getirmekle kalmayacak, işadamları
ve aydınlarını da buluşturacak ve
önümüzdeki 10 yıldaki işbirliğini
şekillendirecek.
Ural
Devlet Üniversitesi’ndeki
toplantıların ilk gününde konuşan
RF Başbakan Yardımcısı Viktor
Zubkov, ”Burada toplanan insanlar
iki ülkenin geleceğinde de söz
sahibi olacak kişiler.
Tartışmalarımız ilişkilerimizin
nasıl bir seyir izleyeceğini
belirleyecek” dedi. Perşembe günü
RF Devlet Başkanı Dmitri
Medvedev’le Almanya Başbakanı
Angela Merkel’in de katılacağı
zirvenin sonunda on civarında
işbirliği anlaşması imzalanması
bekleniyor.
Küçük ve orta
boyutlu işletmelerin
desteklenmesinden kadroların
hazırlanmasında işbirliğine
değişik alanları kapsayan
anlaşmaların en önemlisi Alman
Siemens’in RF Demiryolları’na 2.2
milyar euro değerinde 200 tren
satışı. Hızlı tren için RF’nda
açılan ihalelerin hemen hemen
tamamını kazanan Siemens, kısa
süre önce de 2014 kış
olimpiyatlarının yapılacağı
Soçi’ye 54 vagon teslim edilmesi
konusunda anlaşmaya varmıştı.
Yekaterinbug’da Siemens’in
ayrıca, RF’nun “silikon
vadisi”olarak adlandırılan
“Skolkovo Projesi”ne resmen
katılması bekleniyor.
Modernleşmeyi en önemli hedef
olarak belirleyen RF bu alanda
Almanya başta Batılı ülkelerden
destek ve yardım almaya çalışıyor.
100 kişilik Alman heyetinde
bakanların yanı sıra Volkswagen,
Airbus, BASF ve Metro gibi dev
şirketlerin yöneticileri yer
alıyor.
Medvedev'le Merkel
arasında perşembe günü yapılacak
görüşmenin gündeminde azalan
ticaret hacmine ivme
kazandırılmasının yanı sıra “Kuzey
Akım” doğal gaz hattı, İran’ın
nükleer dosyası sorunu,
Afganistan’daki savaş,
Ortadoğu’daki gelişmeler,
Avrupa’nın güvenliği için
Moskova’nın gündeme getirdiği yeni
öneriler, RF ile Avrupa Birliği
(AB) arasındaki vize uygulamasının
basitleştirilmesi yer alıyor.
Alman - RF ilişkileri
RF ile Almanya arasındaki
üst düzey temasların düzenli
yapılması amacıyla 1998 yılında
ilk adım atılmış, 2001 yılında ise
dönemin RF lideri Vladimir
Putin’le Alman Başbakanı Gerhard
Schröder toplantıların
“St.Petersburg Diyaloğu” çatısı
altında düzenlenmesini
kararlaştırmıştı. Aradan geçen 12
yılda RF-Alman zirveleri değişik
uluslararası sorunlar ve ekonomik
krize karşın düzenli olarak
yapıldı.
Ancak krizin
etkisiyle iki ülke arasındaki
ticaret hacmi geçen yıl sonunda
yüzde 40 azalmayla yaklaşık 30
milyar euroya kadar düştü ve
Almanya RF’nun en büyük ticaret
ortakları listesinde uzun süredir
ilk kez üçüncü sıraya
geriledi.Yine de 2010’un ilk
rakamları ticaret hacminde sıçrama
yaşanacağını
gösteriyor.Almanya’nın RF
ekonomisine yatırımları 15 milyar
euroyu aşmış durumda.
(Deutsche Welle, Cenk
Başlamış/Moskova) |
|
|
|
|
Komorowski ve Lavrov'dan S-300
açıklaması
Polonya Devlet Başkanı
Bronislaw Komorowsky, Polonya
Gazetesi Rzeczpospoita’ya verdiği
demeçte “Abhazya’ya yerleştirilen
S – 300 Füzeleri nedeni ile ilgili
olarak endişe duyuyoruz. O bölgede
herhangi bir askeri malzemenin
konuşlandırılması istikrarsızlığın
kaldırılması sürecine olumsuz etki
yaratacaktır. Ancak bu iki taraf
içinde geçerlidir, yani Gürcüler
içinde geçerlidir” dedi.
RF Hava Kuvvetleri Komutanı
Korgeneral Aleksandr Zelin, 11
Ağustos’ta “Abhazya’ya
yerleştirilen S – 300 Füze Savunma
sistemi ile Abhazya ve Güney
Osetya’nın kara ve hava savunma
sorunları çözüldü” açıklamasında
bulundu.
REGNUM Haber
Ajansı tarafından verilen bilgiye
göre bölgede bulunan bazı
kaynaklar RF’nun Ermenistan’a da
daha önceden (SAM) S – 300 Füze
Sistemi’nin yerleştirildiğini
belirtmişlerdi. Eski Ermenistan
Savunma Bakanı Vagharshak
Arutyunyan “Ermenistan Hava
Sahasını korumak için RF
tarafından S – 300 Füze Savunma
Sistemi konuşlandırılmıştır” dedi.
Ayrıca RF Dışişleri Bakanı
Sergey Lavrov, geçtiğimiz gün
Ermenistan’a yaptığı ziyaret
sırasında “İleriki süreç
içerisinde aynı türden savunma
sistemleri Azerbaycan’a da
gönderilecektir” dedi.
(abhazyam.com) |
|
|
|
|
Moskova metrosu saldırganlarına
operasyon yapan FSB görevlilerine
ödül
RF güvenlik güçleri ve
istihbarat taşkilatı FSB dün
gerçekleştirdiği operasyonla
Moskova metrosuna terör saldırısı
gerçekleşen militan grubun
arkasında olduğu iddia edilen
Magomedali Vagabov ve diğer dört
teröristi öldürdü. Dağıstan
Cumhurbaşkanı Magomedsalam
Magomedov da operasyonu
gerçekleştiren güvenlik güçlerine
ödül verilmesine karar verdi.
"Mali olarak operasyona
katılan güvenlik güçlerinin
ödüllendirilmesine karar verdik"
açıklamasında bulunan Dağıstan
Cumhurbaşkanı, güvenlik güçlerinin
başarısından dolayı teşekkür etti.
Moskova metrosunun Lubyanka ve
Parrk Kulturı metro istasyonlarına
29 Mart'ta gerçekleşen operasyonda
40 kişi hayatını kaybederken,
yüzden fazla kişi de yaralanmıştı.
Dağıstan'ın Gunib kasabasında
öldürülen Vagabov'un, iki intihar
komandosundan biri olan Meryem
Şaripova'nın kocası olduğu
belirtiliyor.
Çeçen lider
Doku Umarov'a yakınlığı ile
bilinen Vagabov'un Dağıstan ve
RF'nun farklı kentlerinde bir dizi
saldırının arkasında olduğu iddia
ediliyor. (AA) |
|
|
|
|
RF ekonomisine Alman
teknolojisi
RF Başkanı Medvedev,
modernleşme hedefine ulaşabilmek
amacıyla Almanya’nın ekonomik ve
teknolojik desteğini almaya
çalıştı. İki ülke arasında düzenli
temas kurulması amacıyla
oluşturulan “St.Petersburg
Diyalogu” toplantıları
çerçevesinde iki uçak dolusu
bakan, bürokrat ve işadamıyla
Urallar bölgesindeki Yekaterinburg
kentine gelen Alman Başbakanı
Angela Merkel iki ülke arasındaki
ekonomik ilişkileri “başarı
öyküsü” diye tanımladı.
Medvedev’in modernleşme hedefine
destek veren Alman Başbakan,
yüksek teknoloji alanında RF ile
işbirliği artırmaya hazır
olduklarını belirtti.
Merkel’le önce kahvaltıda buluşan,
ardından toplantılara katılan
Medvedev, Alman şirketlerinin
yabancılara da açılan dev
işletmelere yatırımda bulunmasını
beklediklerini söyledi.
Ortak projeler
İki
ülke arasında imzalanan çok sayıda
anlaşma arasında en önemlisi Alman
Siemens’in RF Demiryolları’na
toplam 2,2 milyar euro değerinde
240 vagon satmasıyla ilgili
anlaşma oldu. Ayrıca Siemens’in
RF’nun “silikon vadisi” olarak
anılan “Skolkovo Projesi”ne
katılmasıyla ilgili bir belge
imzalandı.
Anlaşma
uyarınca, Alman şirketi Moskova
yakınlarındaki “Skolkovo”da bir
araştırma merkezi kuracak.
Siemens’i diğer Alman
şirketlerinin izlemesini
beklediklerini söyleyen RF lideri,
”Modernleşme alanında Almanya
bizim stratejik ortağımız” dedi.
Vize ve insan hakları
sorunu
Ekonomik
işbirliğinin ağırlıkta olduğu
RF-Alman zirvesinde taraflar bazı
konularda görüş ayrılıklarını
gidermeyi başaramadı. Merkel, RFya
ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki
vizenin kaldırılması için ısrar
eden Medvedev’e, "bunun zaman
alacağını” söyledi.
RF’nun
demokrasi sicili nedeniyle sık sık
Batılı ülkelerin eleştirilerine
hedef olan Medvedev, Çeçenistan’da
bir yıl önce öldürülen ünlü insan
hakları savunucusu kadın Natalya
Estemirova’nın katilinin
belirlendiğini ve hakkında
uluslararası tutuklama kararının
çıkarıldığını Merkel’le ortak
basın toplantısında açıkladı.
Görüşmelerde enerji ve İran’ın
nükleer dosyası gibi konuların
yanı sıra iki ülkenin tarih
kitaplarının ortak yazılması
olasılığı konuşuldu.
Paul'un arkadaşlarını yediler
Ortak basın toplantısında
siyaset dışı konular da gündeme
geldi. Dünya Kupası’nda RF
heyetinin çoğunluğunun Almanya’yı
tuttuğunu söyleyen Medvedev,
”Çarşamba akşamı Merkel’le yemekte
Paul’ün arkadaşını yedik!”
sözleriyle kahin ahtapota atıfta
bulundu. RF, Alman ve Amerikan
liderleri arasındaki ilişkiler
konuşulurken Merkel, ”Aramızda en
çok hamburger seven benim” dedi.
(Deutsche Welle Türkçe, Cenk
Başlamış / Moskova) |
|
|
|
|
Bakır madeninde nefes kesen
atlayış
RF gençler ülkenin doğu
Sibirya'sında tehlike dolu
eğlenceleri seven turistleri
patlamanın meydana geldiği mini
kratere atlamaya davet ediyor.
RF'nun doğu Sibirya
bölgesindeki Hakasya
Cumhuriyeti'nde yaşayan gençler
tehlikeli eğlencelerden sayılan
'bungee jumping' – iple yüksek
mesafelerden zıplama ile
bölgelerine turist çekmeyi
amaçlıyor. Gençlerin kurdukları ve
'Elit Extreme' adıyla hizmet veren
şirket, önce 80 metre dağa
tırmanmayı, ardından iple
bağlanarak buradan zıplamayı
öneriyor.
'80 metreden
zıplama eğlencesi' bir çok insana
ilgi çekici hatta aptalca bir
fikir olduğunu düşündürse de 'Elit
Extreme' tam tersine, bir çok
insanın davetlerine icap ettiğini
belirtiyor.
Projede yer
almak için Cumhuriyetin bir çok
kasabasından gençler eğlenceye
katıldı. Spartak Hemelian
bunlardan biri. “Bu benim ilk
zıplayışım olacak” diyen Spartak,
daha önce hiç bir yerden
zıplamadığını belirtti. Spartak,
“Sıkıcı hafta sonumu bırakarak
zıplamaya karar verdim” diyor ve
80 metrelik yükseklikten atlıyor.
Bakır Dağı adı verilen mekan
doğu Sibirya'nın Toim köyünde
bulunuyor. Tehlike severlerin
seçtiği bu alan 30 yıl boyunca
maden olarak kullanıldı. Buradan
demir, altın, kurşun ve bakır elde
edildi. Madenin içinde
madencilerin hayatlarına mal
olabilecek çatlak farkedilince
devlet burayı patlatma kararı
aldı. Patlamanın sonucunda 100
metre derinliğinde kocaman bir
delik oluştu. Oluşan kraterin
tehlikeli olmadığını öne süren
'Elit Extreme' kurucuları toplam
yüksekliğin biriken su sayesinde
106-120 metre arasında değiştiğini
belirtiyor.
Bu dal
sporların en tehlikeli alanı
oluşturduğunu kaydeden Elit
Extreme kurucularından Vladislav
Zeretski, “Burası RF'nun 'bungee
jump' alanında en tehlikeli yeri.
Sadece yükseklikten dolayı değil.
Ayrıca etrafınızda bulunan
atmosfer yüzünden burası benzersiz
bir hissiyat yaşatıyor” diyor.
Zıplama ile birlikte tehlike
severler dağa tırmanmak zorunda.
Bu yüzden her katılımcı çok iyi
fiziksel kapasiteye sahip olması
gerekiyor. (CHA) |
|
|
|
|
RF'nun İran ile ilgili
kaygıları artıyor
RF Devlet Başkanı Dmitri
Medvedev, İran’ın nükleer silah
üretme yeteneğine ulaşmak üzere
açıkladı. Medvedev, bu tür
yeteneğin Nükleer Silahların
Yayılmasını Önleme Anlaşmasını
ihlal etmediğini de söyledi. Ancak
Moskova’daki diplomatik çevrelere
göre Medvedev’in açıklaması,
RF’nun İran ile ilgili
kaygılarının giderek arttığını
gösteriyor.
Yaptırımların
genelde istenen sonuçları
vermediğini belirten Medvedev,
nükleer çalışmaları konusunda
Tahran ile diyalogun yeniden
başlatılması gerektiğini bildirdi.
RF, geçen ay İran’a karşı yeni
yaptırım kararı alan diğer
Güvenlik Konseyi üyelerine
katılmıştı.
(Amerika'nın
Sesi) |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|