23 Ağustos 2010

CircassianCenter / Haber Merkezi

 
 
Newsweek'ten bir Abhazya analizi

NEWSWEEK geçtiğimiz günlerde, Abhazya’daki RF varlığının geçmişi ve bugünü üzerine kapsamlı bir çalışma yayınladı. RF'nin bölgedeki ekonomik etkinliklerine ve bu etkinliklerde KGB ve Federal Güvenlik Servisi’nin sahip olduğu pay üzerine odaklanması, çalışmayı ilgi çekici hale getiriyor. NEWSWEEK tarafından hazırlanan Abhazya haberini sizlere sunuyoruz.

Güneşli bir yaz akşamında, karşısında Karadeniz manzarası ve yenilenmiş bahçesiyle, RF güvenlik servisinden bir gruba ve İçişleri bakanlığı yetkililerine ev sahipliği yapıyor Abhazya’daki otel. RF'luların votka dolu kadehlerini, gelecekte Abhazya’da geçirecekleri güzel yazlara kaldırıyorlar. Abhazya... Bir zamanlar Stalin’in elitlerinin uğrak mekanı olan sahiller, Gürcistan’dan bağımsızlığını devr alarak RF kolonisi haline geldi. 2008’deki savaşın ardından, RF'lular kendilerini, iyiden iyiye evlerinde hisseder oldular.

Ev sahibi, Aleksander Tişba- Gagra şehri özelleştirme ve yatırım departmanının başkanı- memnun görünüyor. Gürcistan’ın emri altında geçen 15 yıl boyunca, Abhazya’da gerçekleşen yatırımlar yok denecek kadar azdı. Ekonomiyi güç bela ayakta tutan tek şey, RF'na Federal Güvenlik Servisi’nin(FSB) kontrolünde gerçekleşen az sayıdaki işlerdi. 3.000 RF askerinin de bölgeye yerleşmesiyle, FSB yetkililerin de manevra alanları genişledi. Tişba’nın neşeli bir ifadeyle söylediğine göre, FSB’den eski dostları, kendisi gibi Abhazya’nın yerli insanlarıyla, uzun süreden beri var olan iyi ilişkileri sayesinde, bugün ayrılıkçı cumhuriyetin, önde gelen mülklerini satın alıyorlar.

RF özel servisinin, Abhazya ile olan özel ilişkileri bölgenin Gürcistan’dan ayrılmasının öncesine, KGB günlerine dayanıyor. Stalin döneminde, her Abhaz ailesinde, ailenin diğer üyelerini denetlemek amacıyla bir adet KGB ajanı ya da jurnalci bulunurdu. Eski bir ajanın NEWSWEEK’e söylediğine göre, Sukhumi’nin palmiyeli sahilinde, hoş görünümlü bir KGB merkez bürosu kurmak amacıyla, bu küçük güney kafkasya cumhuriyetine, Moskova tarafından özel statü verildi. Abhazya sınırında görev yapan Albay Lavrik Mikvabya’dan öğrendiğimize göre, yerel halk için, “kişi başına düşen ajan sayısında dünya birincisi olmak” büyük bir övünç kaynağı. Eski bir generalin sözleri de, albayı doğrular nitelikte: “Abhazya’ya tatile gelip bir bira içmek için dışarı çıktığınızda para ödemenize gerek yoktu. KGB kartlarınızı göstermeniz, hesap için yeterli oluyordu.”

Kafkas insanları için gelenekler önemlidir. Bu yüzden, 1991 yılında Sovyetlerin çökmesinin ardından, FSB’nin Mayak Senatoryumu'nu KGB’den devr alması ya da başkanı ve devletin önde gelen isimlerini korumakla görevli olan, Federal Koruma Servisi yetkilerinin, bir zamanlar Kruşçev’in kaldığı, Pitsunda’da 10 kilometre karelik alanı kapsayan villaya, ailelerini toplayıp tatile getirmeleri hiç şaşırtıcı bir durum değil. Artık, Abhazya’nın lüks otelleri ,villaları ve en değerli yerleri, belli bir rotasyon içinde FSB yetkililerini ağırlıyor.

Abhazya ve Güney Osetya’nın fiili olarak Gürcistan’dan ayrılmasının ardından geçen 2 yılda, bu bölgelerde yürütülen, “RF'leştirme” politikası iyiden iyiye hız kazandı. Abhazya’nın tarihi değere sahip mimari eserlerinin, neredeyse tamamı RF yatırımcıların eline geçti. Oldenburg Prensi’nin sarayı, Olga’nın Kulesi ve Gagra’nın tarihi en eskiye dayanan mekanı, Perslere ait Attaba kalesi. RFlar, sadece tarihi eserlere yatırım yapmıyorlar. Geçtiğimiz Ocak ayında açılan, Dolfin oteli gibi lüks gayrimenkuller de yatırımlar arasında yerini alıyor. Ve Gagra’nın özelleştirme uzmanı Tişba, gururla, Gagra’nın en iyi FSB tatil mekanı olduğunu söylüyor.

Dolfin otelin müdür, Aleksander Chukbar da Tişba’ya katılıyor. Fakat çekinerek eklediği bir nokta daha var. Yeni patronların, yanlarına gidip havadan sudan sohbet edebileceğiniz tipte insanlar olmadığından bahsediyor. SSCB zamanlarında KGB devletin içinde ayrı bir devlet gibiydi. Bugünlerde de eski KGB ajanı olan Vladimir Putin ve çevresindekiler, ülkedeki bir çok şeyin kontrolünde söz sahibi. FSB’nin kolları neredeyse RF’nun bünyesinde yer alan her büyük işe uzanıyor. İş adamı haline gelen eski KGB ajanları, uğrak yerleri olan Abhaz topraklarında, çantalarında getirdikleri milyar dolarla beraber çok sıcak karşılandılar. RF'na güvenlik kurumuyla olan bağlarıyla tanınan Rosneft (Devlete bağlı bir petrol şirketi) bu yıl Sukhumi’de ofis açarak, Karadeniz’de 32 milyon dolar tutarında petrol arama çalışması başlattı.

Diğer RF elitleri de yavaş yavaş bölgeye gelmeye başladı. Moskova belediye başkanı Yuri Luşkov, hiç zaman kaybetmeyerek, Gagra’nın dışında “Moskova Projesi” olarak adlandırılan bir tatil köyü için devasa bir arsayı 70 milyon dolara satın aldı. Luşkov ayrıca, Moskova’dan yatırımlarının kontrolünü sağlamak için, Sukhumi’ye büyük bir ofis yaptırıyor. Savunma, Tarım ve İçişleri bakanlıkları, Abhazya’da bulunan, tatil kamplarını yenileyerek, çalışanlarının hizmetine sundu. Yerel yönetimin verdiği bilgiye göre, RF'na nükleer enerji ajansının başkanı Sergey Kiriyenko da bölgede bir şarap fabrikasına sahip.

İsmi burada anılmayan daha birçok RF vatandaşı Abhazya’da yatırım yapıyor, para harcıyor. Ama içlerindeki en büyük yatırımcı, Başbakan Putin. Geçtiğimiz yıl savaşın yıl dönümünde bölgeyi ziyaret eden Putin, Abhazya savunma sistemlerinin geliştirilmesi için 500 milyon dolar taahhüt etti. Başbakan ayrıca Sovyetlerin ve yeni RF elitlerinin gözde şehri Pitsunda’nın modernizasyonu için milyonlar harcamaya söz verdi. Hükümet bölgede ayrıca 2014 yılında gerçekleşecek Soçi Kış Olimpiyatlarını da göz önünde bulundurarak, bölgeye lüks bir otel yapılmasını planlıyor.

Abhazya Başkanı Sergey Bagapş, NEWSWEEK’e yaptığı açıklamada, Başbakan Putin ile RF vatandaşlarının, Abhazya’da mülk edinmesini sağlayan bir anlaşma imzaladıklarını ayrıca, RF’nun Abhazya’ya taahhüt ettiği ) milyar rublenin, 300 milyonunu teslim ettiğini söyledi. Başkan’ın, önümüzdeki ay açılacak olan Sukhumi havalanını Soçi’dekinden daha iyi olduğunu söyleyerek övünmesi de dikkatlerden kaçmadı.

Gelin görün ki, Abhazların tümü Tişba gibi düşünmüyor. RF parasının Abhazya’yı işgal etmesinden şikayetçi olan bir çok insan var. Halkın bu kesimi, yeni kazandıkları bağımsızlıklarının, saldırı altında olduğunu düşünüyor. Bu isimlerden bir tanesi, Gagra ve Pitsunda şehirlerinin en önde gelen mimarlarından Tomara Lakrba. Lakrba, devletin yapmayı planladığı ve “Putin’in Şehri” adı verilen otelin planlarını gördüğünde dehşete düştüğünü söylüyor. Otel için ortaya konuşan projenin çok çirkin olduğundan bahseden mimar: “RF güvenlik güçlerinin, şehirlerimizde hangi binaları alıp, neleri inşa edeceklerine rahatça karar verebilmek için bize bağımsızlığımızı verdiğini şimdi anlıyorum.” diyor.

Abhaz gençler de, gururlarının RF elitleri tarafından satın alındığını düşünerek, endişe duyuyor. Sukhumi’de konuştuğumuz Akira Simir adlı genç aktivist: “RF'luların bizim farklı olduğumuzu anladıklarını sanmıyorum. Biz tekrardan KGB’nin ülkesi olmak istemiyoruz. Topraklarımızı Gürcistan’dan bağımsızlık için aldık. RF’na geri verirsek hiç bir önemi kalmayacak.” diyerek rahatsızlığını dile getirdi.

FSB, tarafından kuşatıldığını hisseden bir diğer grup da, Abhazya ordusu. Gürcistan sınır noktalarının bir çoğunda FSB var. Abhaz güvenlik güçlerine sadece iki adet kontrol noktası bırakılmış ve 120 Abhaz askeri yetkili işini kaybetmiş. 60’ı kovulmuş, 60’ı gümrük memuru olmuş. Albay Lavrik Mikvabia: “Biz özgürlük için kanımızı verdik. FSB’dekiler bizlere, onların kolonisiymişiz gibi davrandıkları zaman bunu hatırlamalı” diyerek isyanını dile getiriyor.

Abhazya için, RF ile imzaladığı anlaşmayı tekrardan gözden geçirmenin vakti geçmiş gibi gözüküyor. Sınırlarda, sadece FSB’ye karşı sorumlu olan, RF askerleri bekliyor, yollarda RF yatırımlarına gerekli malzemeyi taşıyan,üzerinde çift başlı kartal logosu taşıyan kamyonlar yol alıyor.

ABD Dışişleri bakanı Hillary Clinton, RF ordusuna, askerlerini geri çekmesi için beyhude çağrılarda bulunurken, Başkan Bagapş, RFların henüz yeni geldiklerini söylüyor. Bagapş, konuşmasını, batılılara, RF'nin yakın bir zamanda bu topraklardan çıkacağına dair gördükleri hayallere bir son vermeleri çağrısında bulunarak noktalıyor. (RR)
 
 
Başkent Suhum'da fırtına hasara yolaçtı

Abhazya Cumhuriyeti Başbakanı Sergey Şamba tarafından yapılan açıklamada Başkent Suhum’da 21 Ağustos Cumartesi gecesi yaklaşık olarak bir saat süren güçlü fırtınanın etkisi altında kaldı.

Abhazya Cumhuriyeti Başbakanı Sergey Şamba “Fırtına sırasında en büyük zarar Suhum’da yaşandı. Fırtına sırasında ağaçlar devrildi, yollar hasar gördü. Fırtına şehir içerisinde geniş bir alanı etkiledi, evlerin çatıları uçtu, enerji hatlarında ciddi hasar oluştu. Suhum şehri ekmek fabrikasının dahil bir çok evin çatısında hasar oluştu” dedi.

Suhum Şehri Belediye Başkanı Alhas Labahua “Kasırga’nın şehir içerisinde yaratmış olduğu hasarın onarımı iki üç günlük çalışma ile düzeltilecektir” dedi.

Abhazya’da ki fırtına sadece Suhum şehrinde yaşanmadı Oçamçıra Bölgesi’ni de etkiledi. Fırtınanın hızı 20 m/s ulaştı.

Abhazya Devleti “Karadenizenerji” (Черномрэнерго) Şirketi Baş Mühendisi Timur Katsiya “Fırtınanın enerji dağıtım hatlarında yaratmış olduğu hasar nedeni ile bazı bölgelerde elektrik kesintisi yaşandı. Gün boyunca teknik ekiplerimiz hasarlı hatların onarımı ile ilgili olarak çalışarak hasarın yarattığı zararı asgariye indirmeye çalıştılar” dedi. (abhazyam.com)
 

Angela Merkel

Berlin ve Moskova işbirliğini artırıyor

RF ile Avrupa’daki en yakın ekonomik ortağı Almanya arasında düzenli danışmalar yapılmasını öngören “St.Petersburg Diyalogu” toplantılarının 10’uncusu Urallar bölgesindeki Yekaterinburg kentinde başladı. İki gün sürecek toplantılar liderleri bir araya getirmekle kalmayacak, işadamları ve aydınlarını da buluşturacak ve önümüzdeki 10 yıldaki işbirliğini şekillendirecek.

Ural Devlet Üniversitesi’ndeki toplantıların ilk gününde konuşan RF Başbakan Yardımcısı Viktor Zubkov, ”Burada toplanan insanlar iki ülkenin geleceğinde de söz sahibi olacak kişiler. Tartışmalarımız ilişkilerimizin nasıl bir seyir izleyeceğini belirleyecek” dedi. Perşembe günü RF Devlet Başkanı Dmitri Medvedev’le Almanya Başbakanı Angela Merkel’in de katılacağı zirvenin sonunda on civarında işbirliği anlaşması imzalanması bekleniyor.

Küçük ve orta boyutlu işletmelerin desteklenmesinden kadroların hazırlanmasında işbirliğine değişik alanları kapsayan anlaşmaların en önemlisi Alman Siemens’in RF Demiryolları’na 2.2 milyar euro değerinde 200 tren satışı. Hızlı tren için RF’nda açılan ihalelerin hemen hemen tamamını kazanan Siemens, kısa süre önce de 2014 kış olimpiyatlarının yapılacağı Soçi’ye 54 vagon teslim edilmesi konusunda anlaşmaya varmıştı.

Yekaterinbug’da Siemens’in ayrıca, RF’nun “silikon vadisi”olarak adlandırılan “Skolkovo Projesi”ne resmen katılması bekleniyor. Modernleşmeyi en önemli hedef olarak belirleyen RF bu alanda Almanya başta Batılı ülkelerden destek ve yardım almaya çalışıyor. 100 kişilik Alman heyetinde bakanların yanı sıra Volkswagen, Airbus, BASF ve Metro gibi dev şirketlerin yöneticileri yer alıyor.

Medvedev'le Merkel arasında perşembe günü yapılacak görüşmenin gündeminde azalan ticaret hacmine ivme kazandırılmasının yanı sıra “Kuzey Akım” doğal gaz hattı, İran’ın nükleer dosyası sorunu, Afganistan’daki savaş, Ortadoğu’daki gelişmeler, Avrupa’nın güvenliği için Moskova’nın gündeme getirdiği yeni öneriler, RF ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki vize uygulamasının basitleştirilmesi yer alıyor.

Alman - RF ilişkileri

RF ile Almanya arasındaki üst düzey temasların düzenli yapılması amacıyla 1998 yılında ilk adım atılmış, 2001 yılında ise dönemin RF lideri Vladimir Putin’le Alman Başbakanı Gerhard Schröder toplantıların “St.Petersburg Diyaloğu” çatısı altında düzenlenmesini kararlaştırmıştı. Aradan geçen 12 yılda RF-Alman zirveleri değişik uluslararası sorunlar ve ekonomik krize karşın düzenli olarak yapıldı.

Ancak krizin etkisiyle iki ülke arasındaki ticaret hacmi geçen yıl sonunda yüzde 40 azalmayla yaklaşık 30 milyar euroya kadar düştü ve Almanya RF’nun en büyük ticaret ortakları listesinde uzun süredir ilk kez üçüncü sıraya geriledi.Yine de 2010’un ilk rakamları ticaret hacminde sıçrama yaşanacağını gösteriyor.Almanya’nın RF ekonomisine yatırımları 15 milyar euroyu aşmış durumda.

(Deutsche Welle, Cenk Başlamış/Moskova)
 

Bronislaw Komorowsky

Komorowski ve Lavrov'dan S-300 açıklaması

Polonya Devlet Başkanı Bronislaw Komorowsky, Polonya Gazetesi Rzeczpospoita’ya verdiği demeçte “Abhazya’ya yerleştirilen S – 300 Füzeleri nedeni ile ilgili olarak endişe duyuyoruz. O bölgede herhangi bir askeri malzemenin konuşlandırılması istikrarsızlığın kaldırılması sürecine olumsuz etki yaratacaktır. Ancak bu iki taraf içinde geçerlidir, yani Gürcüler içinde geçerlidir” dedi.

RF Hava Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Aleksandr Zelin, 11 Ağustos’ta “Abhazya’ya yerleştirilen S – 300 Füze Savunma sistemi ile Abhazya ve Güney Osetya’nın kara ve hava savunma sorunları çözüldü” açıklamasında bulundu.

REGNUM Haber Ajansı tarafından verilen bilgiye göre bölgede bulunan bazı kaynaklar RF’nun Ermenistan’a da daha önceden (SAM) S – 300 Füze Sistemi’nin yerleştirildiğini belirtmişlerdi. Eski Ermenistan Savunma Bakanı Vagharshak Arutyunyan “Ermenistan Hava Sahasını korumak için RF tarafından S – 300 Füze Savunma Sistemi konuşlandırılmıştır” dedi.

Ayrıca RF Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, geçtiğimiz gün Ermenistan’a yaptığı ziyaret sırasında “İleriki süreç içerisinde aynı türden savunma sistemleri Azerbaycan’a da gönderilecektir” dedi.  (abhazyam.com)
 
 
Moskova metrosu saldırganlarına operasyon yapan FSB görevlilerine ödül

RF güvenlik güçleri ve istihbarat taşkilatı FSB dün gerçekleştirdiği operasyonla Moskova metrosuna terör saldırısı gerçekleşen militan grubun arkasında olduğu iddia edilen Magomedali Vagabov ve diğer dört teröristi öldürdü. Dağıstan Cumhurbaşkanı Magomedsalam Magomedov da operasyonu gerçekleştiren güvenlik güçlerine ödül verilmesine karar verdi.

"Mali olarak operasyona katılan güvenlik güçlerinin ödüllendirilmesine karar verdik" açıklamasında bulunan Dağıstan Cumhurbaşkanı, güvenlik güçlerinin başarısından dolayı teşekkür etti.

Moskova metrosunun Lubyanka ve Parrk Kulturı metro istasyonlarına 29 Mart'ta gerçekleşen operasyonda 40 kişi hayatını kaybederken, yüzden fazla kişi de yaralanmıştı. Dağıstan'ın Gunib kasabasında öldürülen Vagabov'un, iki intihar komandosundan biri olan Meryem Şaripova'nın kocası olduğu belirtiliyor.

Çeçen lider Doku Umarov'a yakınlığı ile bilinen Vagabov'un Dağıstan ve RF'nun farklı kentlerinde bir dizi saldırının arkasında olduğu iddia ediliyor. (AA)
 

Dimitri Medvedev

RF ekonomisine Alman teknolojisi

RF Başkanı Medvedev, modernleşme hedefine ulaşabilmek amacıyla Almanya’nın ekonomik ve teknolojik desteğini almaya çalıştı. İki ülke arasında düzenli temas kurulması amacıyla oluşturulan “St.Petersburg Diyalogu” toplantıları çerçevesinde iki uçak dolusu bakan, bürokrat ve işadamıyla Urallar bölgesindeki Yekaterinburg kentine gelen Alman Başbakanı Angela Merkel iki ülke arasındaki ekonomik ilişkileri “başarı öyküsü” diye tanımladı.

Medvedev’in modernleşme hedefine destek veren Alman Başbakan, yüksek teknoloji alanında RF ile işbirliği artırmaya hazır olduklarını belirtti.

Merkel’le önce kahvaltıda buluşan, ardından toplantılara katılan Medvedev, Alman şirketlerinin yabancılara da açılan dev işletmelere yatırımda bulunmasını beklediklerini söyledi.

Ortak projeler

İki ülke arasında imzalanan çok sayıda anlaşma arasında en önemlisi Alman Siemens’in RF Demiryolları’na toplam 2,2 milyar euro değerinde 240 vagon satmasıyla ilgili anlaşma oldu. Ayrıca Siemens’in RF’nun “silikon vadisi” olarak anılan “Skolkovo Projesi”ne katılmasıyla ilgili bir belge imzalandı.

Anlaşma uyarınca, Alman şirketi Moskova yakınlarındaki “Skolkovo”da bir araştırma merkezi kuracak. Siemens’i diğer Alman şirketlerinin izlemesini beklediklerini söyleyen RF lideri, ”Modernleşme alanında Almanya bizim stratejik ortağımız” dedi.

Vize ve insan hakları sorunu

Ekonomik işbirliğinin ağırlıkta olduğu RF-Alman zirvesinde taraflar bazı konularda görüş ayrılıklarını gidermeyi başaramadı. Merkel, RFya ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki vizenin kaldırılması için ısrar eden Medvedev’e, "bunun zaman alacağını” söyledi.

RF’nun demokrasi sicili nedeniyle sık sık Batılı ülkelerin eleştirilerine hedef olan Medvedev, Çeçenistan’da bir yıl önce öldürülen ünlü insan hakları savunucusu kadın Natalya Estemirova’nın katilinin belirlendiğini ve hakkında uluslararası tutuklama kararının çıkarıldığını Merkel’le ortak basın toplantısında açıkladı. Görüşmelerde enerji ve İran’ın nükleer dosyası gibi konuların yanı sıra iki ülkenin tarih kitaplarının ortak yazılması olasılığı konuşuldu.

Paul'un arkadaşlarını yediler

Ortak basın toplantısında siyaset dışı konular da gündeme geldi. Dünya Kupası’nda RF heyetinin çoğunluğunun Almanya’yı tuttuğunu söyleyen Medvedev, ”Çarşamba akşamı Merkel’le yemekte Paul’ün arkadaşını yedik!” sözleriyle kahin ahtapota atıfta bulundu. RF, Alman ve Amerikan liderleri arasındaki ilişkiler konuşulurken Merkel, ”Aramızda en çok hamburger seven benim” dedi.

(Deutsche Welle Türkçe, Cenk Başlamış / Moskova)
 
 
Bakır madeninde nefes kesen atlayış

RF gençler ülkenin doğu Sibirya'sında tehlike dolu eğlenceleri seven turistleri patlamanın meydana geldiği mini kratere atlamaya davet ediyor.

RF'nun doğu Sibirya bölgesindeki Hakasya Cumhuriyeti'nde yaşayan gençler tehlikeli eğlencelerden sayılan 'bungee jumping' – iple yüksek mesafelerden zıplama ile bölgelerine turist çekmeyi amaçlıyor. Gençlerin kurdukları ve 'Elit Extreme' adıyla hizmet veren şirket, önce 80 metre dağa tırmanmayı, ardından iple bağlanarak buradan zıplamayı öneriyor.

'80 metreden zıplama eğlencesi' bir çok insana ilgi çekici hatta aptalca bir fikir olduğunu düşündürse de 'Elit Extreme' tam tersine, bir çok insanın davetlerine icap ettiğini belirtiyor.

Projede yer almak için Cumhuriyetin bir çok kasabasından gençler eğlenceye katıldı. Spartak Hemelian bunlardan biri. “Bu benim ilk zıplayışım olacak” diyen Spartak, daha önce hiç bir yerden zıplamadığını belirtti. Spartak, “Sıkıcı hafta sonumu bırakarak zıplamaya karar verdim” diyor ve 80 metrelik yükseklikten atlıyor.

Bakır Dağı adı verilen mekan doğu Sibirya'nın Toim köyünde bulunuyor. Tehlike severlerin seçtiği bu alan 30 yıl boyunca maden olarak kullanıldı. Buradan demir, altın, kurşun ve bakır elde edildi. Madenin içinde madencilerin hayatlarına mal olabilecek çatlak farkedilince devlet burayı patlatma kararı aldı. Patlamanın sonucunda 100 metre derinliğinde kocaman bir delik oluştu. Oluşan kraterin tehlikeli olmadığını öne süren 'Elit Extreme' kurucuları toplam yüksekliğin biriken su sayesinde 106-120 metre arasında değiştiğini belirtiyor.

Bu dal sporların en tehlikeli alanı oluşturduğunu kaydeden Elit Extreme kurucularından Vladislav Zeretski, “Burası RF'nun 'bungee jump' alanında en tehlikeli yeri. Sadece yükseklikten dolayı değil. Ayrıca etrafınızda bulunan atmosfer yüzünden burası benzersiz bir hissiyat yaşatıyor” diyor.

Zıplama ile birlikte tehlike severler dağa tırmanmak zorunda. Bu yüzden her katılımcı çok iyi fiziksel kapasiteye sahip olması gerekiyor.  (CHA)
 
 
RF'nun İran ile ilgili kaygıları artıyor

RF Devlet Başkanı Dmitri Medvedev, İran’ın nükleer silah üretme yeteneğine ulaşmak üzere açıkladı. Medvedev, bu tür yeteneğin Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşmasını ihlal etmediğini de söyledi. Ancak Moskova’daki diplomatik çevrelere göre Medvedev’in açıklaması, RF’nun İran ile ilgili kaygılarının giderek arttığını gösteriyor.

Yaptırımların genelde istenen sonuçları vermediğini belirten Medvedev, nükleer çalışmaları konusunda Tahran ile diyalogun yeniden başlatılması gerektiğini bildirdi.

RF, geçen ay İran’a karşı yeni yaptırım kararı alan diğer Güvenlik Konseyi üyelerine katılmıştı.

(Amerika'nın Sesi)