|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
25
Ağustos 2010
|
|
|
CircassianCenter
/
Haber Merkezi
|
|
|
|
|
|
|
|
Sergey Şamba "RF vatandaşları
içinde Abhazya-Gürcistan Savaşı’na
katılan Gürcülerde bulunuyor
Abhazya Cumhuriyeti Başbakanı
Sergey Şamba, RF basın-yayın
organlarında yayınlanan “Abhazya,
mülk satın alan RFların haklarının
korunmasını reddediyor” türünde
çıkan haberlere karşılık olarak
gazeteciler ile yaptığı söyleşide
“Abhazya’da mülk satın alan RF
vatandaşlarının karşılaşmış
oldukları sorunlar ile ilgili
olarak kayıtsız değiliz”
açıklamasında bulundu.
Sergey Şamba, RF medyasında çıkan,
Abhazya’nın mülk satın alan RF
vatandaşlarının sorunlarını çözmek
istemediği biçimindeki haberler
hakkında ki yorumunuz nedir?
Sorusuna yanıt verdi.
Sergey Şamba ile yapılan röportajı
okumak için linki tıklayınız:
http://www.abhazyam.com
|
|
|
|
|
Polonya sırtını Saakaşvili'ye
döndü
Gürcistan, artık Polonya’nın
yeni devlet başkanı Bronislaw
Komorowski'den merhum eski devlet
başkanı Leh Kaczynski gibi bir
destek beklememelidir. Polonya
Devlet Başkanı Komorowski'den ,
Polonya Rzeczpospolite gazetesine
verdiği demeçte “Ben Gürcistan
Devlet Başkanının isteğine bağlı
olarak, daha önceden olduğu gibi
sınıra gitmeyeceğim” dedi.
Bronislaw Komorowski'den
“Polonya olarak, bütün halkların
bağımsızlık ve kendi kaderlerini
tayin haklarını açık bir biçimde
desteklenmesi gerektiğini
söylüyoruz. Bunun Gürcistan içinde
gerekli olduğuna inanıyoruz.
Varşova tek bir prensibinden
vazgeçmiş değildir. Bizler
Gürcistan’ın bölünmez toprak
bütünlüğünü destekliyoruz. Ancak
bu konuda ABD Yönetiminin yerini
alma gibi bir durumumuz olamaz”
dedi.
REGNUM Haber
Ajanası’nın bildirdiğine göre,
Gürcistan ve Polonya Devlet
Başkanları 23 Ekim 2008 tarihinde
Gürcistan’ın Akhalgori :Bölgesi’ni
ziyaret etmişlerdi. Onların
kortejine ateş açılmıştı.
Gürcistan tarafı Saakaşvili ve
Kaczynski kortejinin karşılaştığı
bu olaydan dolayı RF Askeri
Kuvvetlerini suçlamıştı. Bir yıl
sonra Polonya gazetesi Dziennik,
Polonya İç Güvenlik Teşkilatı’nın
(ABW) konu hakkında hazırlamış
olduğu raporu yayınladı. Raporda,
Gürcistan ve Polonya Devlet
Başkanlarının kortejine yapılan
silahlı saldırı Gürcistan
tarafının provokasyonu olarak
belirtiliyor. Güvenlik
Teşkilatının raporunda, Gürcülere
karşı ateş açılması olayında, ilk
silahlı saldırı sonrasında gürcü
korumalar hiçbir biçimde karşı
ateşte bulunmadılar. Gürcistan
Devlet Başkanı olay sırasında
gayet sakin ve gülümser durumda
bulunuyordu. Bronislaw
Komorowski'den, o dönem Polonya
Meclis Başkanı olarak yapmış
olduğu yorumda “Nasıl bir ziyaret
ve böyle bir saldırı. Böyle bir
saldırıda kişinin, 30 metreden
vuramaması için kör bir nişancı
olması gerekir” açıklamasında
bulunmuştu. (abhazyam.com) |
|
|
|
|
Devlet Başkanı, Otar Hetsiya’yı
Güvenlik Konseyine takdim etti
Devlet Başkanı Sergey Bagapş,
Güvenlik Konseyi Başkanlığına
atadığı Otar Hetsiya’yı Güvenlik
Konseyi üyelerine takdim etti.
Otar Hetsiya’nın Güvenlik Konseyi
Başkanlığına atanması ile ilgili
talimat 18 Ağustos tarihinde
imzalandı.
Bagapş,
Hetsiya’ya İçişleri Bakanlığında
verdiği emekler için teşekkür
etti. Devlet Başkanı, ‘Otar
Hetsiya İçişleri Bakanlığına zor
bir dönemde başkanlık etti. Her
büyük görevde olduğu gibi,
hissedilir başarıların haricinde,
maalesef hayatın kaçınılmazı olan
eksikliklerde vardı’, şeklinde
konuştu.
Sergey Bagapş,
‘Güvenlik Konseyi – ülkenin iç ve
dış politikasının tartışıldığı
siyasi bir kuruluş sayılır’,
vurgulamasında bulundu.
(abkhaziagov.org) |
|
|
|
|
RF-Ermenistan protokolleri
ışığında Kafkasya
Cem Oğuz’un Pazar günü
“Hurriyet Daily News” gazetesinde
yayınlanan, yazısını sizlerle
paylaşıyoruz. Dmitri Medvedev’in
Erivan ziyareti ve imzalanan
protokollerin, bölgenin
geleceğinde ne gibi bir rol
oynayacağını ele alan Oğuz,
okuyuculara : “Onlar için kısa
dönemde elde edecekleri ufak çaplı
karlar, uzun dönemde sağlanacak
karşılıklı çıkarlardan daha mı
önemli?” diye soruyor.
Geçtiğimiz hafta, RF Devlet
Başkanı Dmitri Medvedev’in
Erivan’a yaptığı ziyaret
sırasında, RF ile Ermenistan
arasında –bazıları kamuoyuna
açıklanmayan- bir dizi askeri
anlaşma imzalandı.
Bu
anlaşmalardan en dikkat çekici
olanı, RF'nun Ermenistan’ın Gyumri
kentinde 1997 yılından beri
kullandığı, 5.000 askerin, MiG-29
savaş uçaklarının ve S-300 hava
savunma sisteminin bulunduğu üssün
kullanım süresinin, 25’ten 49 yıla
çıkarılmasıydı.
Türkiye’den
bir çok analist bu gelişmeyi,
Moskova’nın Ankara ve Bakü’ye
yolladığı bir uyarı olarak
değerlendirirken, Medvedev, üssün
süresinin uzatılmasındaki amacın,
tüm Kafkasya coğrafyasında huzur
ve istikrarı desteklemek olduğunu
söyledi.
Ermenistan Devlet
Başkanı Serj Sarkisyan’ın
söyledikleriyse Türk analistlerin
elini güçlendirir nitelikteydi.
Sarkisyan, süreyle beraber üssün
coğrafi ve stratejik
sorumluluklarının da
genişletildiğini söyleyerek, çevre
ülkelere bir mesaj gönderdi.
Anlaşmanın zamanlamasının,
Azerbaycan’dan Dağlık Karabağ’daki
Ermeni işgalinin sonlandırılmasına
dair seslerin yükseldiği bir
döneme denk gelmesi de, geçmişe
dayanan RF-Ermeni ilişkilerinin
güçlendirilmesinde bir diğer
önemli faktör olarak görülüyor.
Ankara’da ise hükümete yakın
çevreler olayla ilgili kötümser
görünmüyor. Bu çevreler protokolü,
RF'nun, Azerbaycan-Ermenistan
ilişkilerinde dengeyi sağlamak
niyetiyle attığı bir adım olarak
değerlendiriyor. Türk
makamlarından bir yetkilinin
söylediğine göre, RF bu hamleyle,
Azerbaycan’a yüksek teknolojiye
sahip silahlar satacağı yönündeki
söylentilerin önüne geçerek
Ermenistan hükümetini yumuşatmayı
hedefliyor.
Bir diğer Türk
yetkili ise, ziyaretin ekonomik
açıdan değerlendirilmesi
görüşünde. Söylentilere göre RF
ile Ermenistan, Sovyet döneminden
kalma iki nükleer santrali tekrar
inşa edilmesi hususunda kontrat
imzaladı. Silah satışının da
gündemde olduğu konuşuyor. Türk
yetkili bu durumu yüzünde alaycı
bir gülümsemeyle: “ RF
vatandaşları çok iyi işi adamları
haline geldiler. Pazarlık yapmayı
öğrendiler. Ekonomik çıkar için
fedakarlık yapmak gerektiğinin
farkına vardılar.” diyerek
anlatıyor.
Türkiye’den bazı
dış politika uzmanları da,
Ermenistan’ın bu protokolleri,
Azerbaycan’la sürdürdüğü barış
görüşmelerinde takındığı
uzlaşmadan uzak tavrına, RF'nun
yeşil ışık yaktığı yönünde
algılaması. AKP’ye yakın bir isim,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın,
Karabağ sorunun çözümüne Medvedev
ve Putin’in yapacağı katkılardan
çok umutlu olduğunu söylüyor. İki
ülkenin, her fırsatta konuyu açık
sözlü bir şekilde
değerlendirdiğini belirten
yetkili, RF'nun pozitif katkıları
olmaksızın, problemin çözümünün
imkansız olduğunu söylüyor.
Bu ortamda sözlerimi,
Erdoğan’ın Putin ve Medvedev’e
söylediklerini RF dostlarıma
hatırlatarak bitirmek istiyorum.
“Biz, Türkiye olarak, bölge
ülkelerinin kendi başlarına
çözebileceği problemlerde, dış
güçlerin katılımını görmek
istemiyoruz.”
Ne dersiniz?
RF vatandaşları da bu görüşü
paylaşıyor mudur ya da onlar için
kısa dönemde elde edecekleri ufak
çaplı karlar, uzun dönemde
sağlanacak karşılıklı çıkarlardan
daha mı önemli? (AA) |
|
|
|
|
Dmitri Medvedev, Lüksemburg
Başbakanı ile biraraya geliyor.
RF
Devlet Başkanı Dmitri Medvedev’in
Sochi’de gerçekleştirdiği
görüşmeler devam ediyor.
Kremlin’den yapılan açıklamaya
göre başkan bugün de, Lüksemburg
Başbakanı Jean-Claude Juncker ile
bir araya geliyor.
RF
Devlet Başkanı Dmitri Medvedev’in
Sochi’de gerçekleştirdiği
görüşmeler devam ediyor.
Kremlin’den yapılan açıklamaya
göre başkan bugün de, Lüksemburg
Başbakanı Jean-Claude Juncker ile
biraraya geliyor.
Toplantının gündeminin, yüksek
teknoloji, enerji, bankacılık
projeleri, ticari ve kültürel
işbirliği olduğu belirtildi.
İkilinin, global çaplı ekonomik
sorunlar üzerinde de durması
bekleniyor.
Uzmanlara göre,
RF'nun güvenilir bir partner
olarak kabul ettiği Lüksemburg,
Moskova’nın, NATO ve Avrupa
Birliği ile ilişkilerine de yapıcı
katkılar sağlayabilir.
RF
ile Lüksemburg arasındaki ticaret
hacminin, 2010 yılının ilk
yarısında %26.2 oranında artarak
57 milyon dolara ulaştığı ifade
ediliyor. Ayrıca Lüksemburg’un
RF’da 37 milyar dolarlık yatırımı
bulunuyor.
Başbakan
Jean-Claude Juncker, gezisi
sırasında ayrıca, RF ile
Lüksemburg arasında diplomatik
ilişkilerin kurulmasının 75. yıl
dönümü sebebiyle düzenlenecek
kutlamaya da katılacak. (RR) |
|
|
|
|
Gül, Medvedev'le Görüştü
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, RF
Devlet Başkanı Dmitri Medvedev ile
bir telefon görüşmesi
gerçekleştirdi.
Görüşmede
ikili ilişkiler, Güney Kafkasya ve
diğer bölgesel konular ele alındı.
Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan
açıklamada Cumhurbaşkanı Gül’ün,
Medvedev ile kapsamlı bir telefon
görüşmesi gerçekleştirdiği,
görüşmede ikili ilişkilerin
yanısıra, Güney Kafkasya ve diğer
bölgesel konularda görüş
alışverişinde bulunulduğu
duyuruldu.
Görüşmede
ayrıca, Cumhurbaşkanı Gül,
Medvedev’e RF’ndaki orman
yangınlarında hayatını kaybedenler
için başsağlığı diledi.
Medvedev de orman yangınlarının
söndürülmesi çalışmalarında
Türkiye’nin sağladığı yardım ve
katkılar için Gül’e teşekkür etti.
(TRT) |
|
|
|
|
Medvedev'den U2'ye AİDS'le
mücadelede destek sözü
RF
Devlet Başkanı Dmitri Medvedev
ünlü rock grubu U2'nin solisti
Bono ile tatil kenti Soçi'de bir
araya geldi. 25 Ağustos'ta
Moskova'da bir konser verecek
grubun solisti Bono, Medvedev'den
AİDS'le mücadelede destek istedi.
Anneden çocuğa hastalığın
bulaşmasının önünde geçilmesi için
bilimsel çalışmalar yapılmasını
talep eden Bono, "Bana göre
dünyanın önemli problemlerinden
biri AİDS. Sadece 40 cent
harcanarak birilerinin AİDS'ten
ölmesinin önüne geçilebilir.
Anneden çocuğa virüsün bulaşmasını
engellemek için 40 cent gerekiyor.
2015'e kadar dünyada bunu
durdurmamız gerekiyor... Sizin ve
RF şirketlerin desteğini
bekliyoruz..." dedi.
Bono'nun çalışmalarını
desteklediklerini ifade eden RF
lideri, "Bu çok güzel ve net bir
program. Sorunların çözümü için de
önemli bir yol. Biz RF'nun bu
konuda nasıl katkı
sağlayabileceğini ele alacağız..."
sözünü verdi.
Bono dünya
çapında HIV virüsünün yayılmasını
önlemek ve AİDS'le mücadele için
aktif olarak çalışıyor. U2'nin
diğer üyeleri ile birlikte bir çok
kez bağış organizasyonları
düzenledi.
RF'nda virüsün
ilk kez görüldüğü 1987 yılından bu
yana HIV virüsü taşıyanların
sayısı yarım milyona ulaştı.
Medvedev Bono ile birlikte
devlet rezidansının bahçesinde ve
sahilde dolaştı. RF lideri ünlü
rock yıldızına müzik albümlerini
gösterdi.
Dün basın
mensuplarının karşısına geçen
Bono, Medvedev'in Deep Purple
sevdiği ile ilgili bilgiyi alınca,
'O zaman ben kaçtım' esprisi
yapmıştı. (RR) |
|
|
|
|
Sırbistan'dan 600 ton ithal et
gelecek
Sırbistan'ın Sancak bölgesinde
bulunan Syenitsa Belediyesi'nin
Türkiye'ye 600 ton et ihraç
edeceği bildirildi.
Sırbistan'ın Boşnak asıllı Sosyal
İşler Bakanı Rasim Lyayiç,
Sancak'ta yayın yapan gazetelere
yaptığı açıklamada, Syenitsa'dan
Türkiye'ye et ihracatı konusunun,
temmuz ayında Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'ın Sancak ziyareti
programında gündeme geldiğini
belirtti.
Bunun üzerine
Syenitsa Belediyesi ile Türkiye Et
ve Balık Kurumu arasında,
Türkiye'ye et ihracatı konusunda
anlaşma sağlandığını belirten
Lyayiç, "Önümüzdeki iki ay boyunca
600 ton et Türkiye'ye
gönderilecektir. Türkiye'nin et
talebi çok daha yüksektir, Türkiye
ile bu işbirliğinin devamı
gelecektir" diye konuştu.
Boşnak nüfusun yoğun yaşadığı
Syenitsa Belediye Başkanı Muriz
Türkoviç, önümüzdeki iki ay
boyunca Syenitsa'dan Türkiye'ye
her iki günde bir 25 ton et
gönderileceğini ve bunun bölge
halkına önemli katkısı olacağını
kaydetti. (DünyaGazetesi) |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|