14 Eylül 2010

CircassianCenter / Haber Merkezi

 
 
Denis Sarguş 74 Kg. Serbest stilde Dünya Şampiyonu oldu

Moskova'da düzenlenen Greko - Romen ve Serbest Güreş Şampiyonası 12 Eylül Pazar Günü sonuçlandı. Serbest Stil 74 Kilo'da Abhaz güreşçi Denis Sarguş altın Madalya kazanarak stilinde Dünya Şampiyonu oldu. RF Milli Takımı 5 Altın - 3 Gümüş - 8 Bronz Madalya ile birinci sırayı aldı. Japonya Milli Takımı 3 Altın - 2 Gümüş - 3 Bronz ile ikinci ve Bulgaristan Milli Takımı 3 Altın ile üçüncü sırayı aldılar.

RF'nu Serbest Güreş Milli Takımı ayrıca yedi adet Başarı Ödülü'de kazandı (4 altın - 1 Gümüş - 2 Bronz) Takım olarak 70 toplam puan içerisinden 66 puan toplayarak birinci oldu. Grekoromen Takımı Dünya üçüncüsü Bayan Güreş takımı da Dünya altıncısı oldu.

Denis Sarguş; Moskova'da ki şampiyonada 74 kg. serbest stilde altın madalya kazanırken "Şampiyona sırasında tribünlerde bulunarak beni destekleyen vatandaşlarıma karşı mahcup olacağımı düşünerek endişelendim" itirafında bulundu. Denis Sarguş kariyerinde ki ikinci dünya şampiyonluğunu elde etti.

"Весь спорт" Haber Ajansı'na konuşan Denis Sarguş "Dünya Şampiyonası mükemmel bir biçimde hazırlandık. Bu nedenledir ki finale giden yolda bütün zaferlerimi oldukça kolay elde ettim. Nihai zaferi elde edeceğimden dolayı zerre kadar şüphem olmadı! Ancak final maçı oldukça zorlu geçti. Abhazya'dan Moskova'da ki maçlarımda beni desteklemek için bir çok insanımız geldi, bu gerçekten benim için Moskova'da ki şampiyona da unutamayacağım önemli bir anı oldu, kendilerine destekleri için teşekkür ediyorum. Final'de mücadele ettiğim İranlı güreşçi ile bu üçüncü karşılaşmam oldu. Ve son kez onu İran'da düzenlenen dünya şampiyonasında yenmiştim. Final öncesinde antrenörlerim, güreş sırasında kendimi önemli risklere sokmamamı söylediler. Ben de sakin bir biçimde oyun çıkartarak puanlarımı kazandım ve rakibimi yenerek zafere ulaştım" dedi.  (Abhazyam.com)
 
 
Lahey'de RF-Gürcistan davası başladı

Uluslararası Lahey Adalet Divanı Gürcistan'ın 2008 savaşında RF'nun etnik temizlik yaptığı iddiaları ile ilgili başvuruyu ele almaya başladı. Tiflis, beş günlük savaşın son günü 12 Ağustos 2008'de Moskova'nın insan haklarını ihlal ettiği ve etnik temizlik yaptığı gerekçesi ile mahkemeye başvurmuştu.

Gürcistan, bölgeler Güney Osetya ve Abhazya'da Sovyetler Birliği'nin dağılmasından bu yana uygulanan baskılar ve sistematik kampanyalar nedeni ile 300 bin Gürcü'nün bölgeden çıkmak zorunda kaldığını iddia ediyor. Tiflis, RF'ndan evlerini terk etmek zorunda kalan Gürcülerin yeniden güven içinde evlerine dönmesini sağlamasını istiyor.

Diğer taraftan RF'nda Gürcistan'ın Güney Osetya'da benzer etnik temizlik yaptığı ve uluslararası hukuka aykırı davranışta bulunduğunu iddia ediyor. Gürcistan daha önce Güney Osetya'da misket bombası kullandığını kabul etmişti.

RF basınında yer alan bilgilere göre, RF Tiflis'in iddialarına karşılık vermek yerine mahkeme sürecini eleştirecek. Mahkemeye yakın bir kaynak, Gürcistan'ın savaştan önce Güney Osetya'da RF'nu hiç bir zaman etnik ayrımcılık yapmakla suçlamadığına dikkat çekiyor.

Ağustos 2008'de gerçekleşen beş günlük savaşın ardından RF, Gürcistan'ın ayrılıkçı bölgeleri Abhazya ve Güney Osetya'nın bağımsızlıklarını tanıdı. Şimdiye kadar iki ayrılıkçı bölgenin bağımsızlıklarını Venezüella, Nikaragua ve küçük bir ada ülkesi olan Nauru tanıdı.

Mahkemenin tarafları dinlemesinin ardından bir kaç hafta içinde kararını açıklaması bekleniyor. (AA)
 
 
Medvedev ilk Rus cep telefonunu inceledi

İnternet ve teknoloji ile barışık RF Devlet Başkanı Dmitri Medvedev ilk RF cep telefonunu inceledi. 2011'de seri üretimi başlayacak ilk RF cep telefonu önce Tayvan’da üretilecek.

Rostehnologiya Başkanı Sergey Çemezov, Devlet Başkanı Medvedev’e ilk RF cep telefonunu sundu. Telefonun özelliklerini Başkan’a anlatan Çemezov, 4G iletişim formatında üretilecek cep telefonunun çift kameralı olacağını da belirtti. Rostehnologiya Başkanı, “Önce Tayvan’da üreteceğiz, gerçi kısa zamanda tüm üretimi RF’ya aktaracağız... RF program uzmanları yakın zamanda özel operasyon sistemi de hazırlayacak. Çalışmalarla ilgili Samara, Tula ve Velikiy Novgorod kentlerinden uzmanlar katılıyor. Bu sistemimiz açık programlı kodlu çerçevede “Linuks” sistemi bazında oluşturulacak.” dedi. Çemezov, tüm çalışmaları özel kurulan Sirius IT holdingi tarafından koordine edileceğini de sözlerine ekledi.

Telefonu dikkatle izleyen Medvedev'in, “Telefon hangi iletişimle çalışacak?” sorusuna Rostehnologiya Başkanı, “Bu ürün Yota ve 4G ağı sistemleri altında çalışacak.” dedi.

2011 yılında üretilecek ilk RF cep telefonu, dış görünüşten İPhone'a da benziyor.
 

Sergey Larov

"RF-AB vizesiz sürecin ertelenmesi ahlaksızlık olur"

RF Dışişleri Bakanı Sergey Larov, Avrupa Birliği ile sürdürülen vizesiz geçişlerle ilgili çalışmaların sürüncemede kalmasının ahlaksız bir yaklaşım olduğunu ve bunun Moskova-Brüksel hattında gerçek bir soruna dönüşebileceği uyarısında bulundu.

Moskova'da düzenlenen "RF ve AB; moderleşme ortaklığı" adlı konferansta konuşan Lavrov, "Vizesiz uygulamaların suç ve yasa dışı göçleri artıracağı ile ilgili iddiaların gerekçesi yok" dedi.

Vizesiz geçişlerde sınır kontrolleri ve yasal prosedürlerin devam edeceğini, bir başka ifade il geçişlerde güvencenin olacağını kaydeden Lavrov, bunun bir tehdit oluşturmayacağını da söyledi.

RF ve AB, 31 Mayıs'da Rostov-on-Don kentinde gerçekleşen zirvede vizesiz geçişlerle ilgili taslak bir anlaşma parafe etmişti. RF Dışişleri Bakanı Lavrov geçen hafta yaptığı açıklamada vizesiz uygulamanın başlaması durumunda bunun RF-AB ilişkileri, Avrupa-Avru-Atlantik ilişkileri açısından büyük bir dönüştürücü etkiye sahip olacağını kaydetmişti.

Ancak RF Başbakanı Vladimir Putin de aynı gün yaptığı değerlendirmede bir kısım AB ülkelerinin siyasi nedenlerle buna karşı çıktığını, çoğunluğun bunu desteklediğini belirtmişti.

RF açısından olumsuz haberi ise İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, Putin'le görüşmesinde verdi. Berlusconi özellikle doğu avrupa ülkelerinden bu konuda çok sert bir karşı duruşun olduğunu kaydetti. (CHA)
 
 
İsrail, Türkiye'nin yerini Gürcistan'la doldurma peşinde

İsrail, Türkiye'yi ziyaret etmek isteyen vatandaşlarını, Gürcistan'a yönlendirmeye çalışıyor.

30 Mayıs'taki Mavi Marmara baskının ardından gerilen Türk-İsrail ilişkileri, turizme de yansıdı. Yaz aylarında Türkiye'ye gelen İsrailli turist sayısında düşüş gözlenirken, İsrailli makamlar yurtdışına tatil veya iş amaçlı ziyarette bulunmayı planlayan vatandaşlarına alternatif destinasyon olarak Gürcistan'ı tavsiye etmeye başladı.

Kudüs Belediyesi yetkililerinden Yehiel Bar, ülkede yayınlanan The Financial Gazetesi'ne yaptığı açıklamada "Özellikle Türkiye ile yaşanan diplomatik krizin ardından İsrail basınında Gürcistan'ı pazarlıyoruz. İsraillilerin Türkiye yerine Gürcistan'a gitmelerini ve bu ülkeyi ziyaret etmelerini istiyoruz" dedi.

Bölgede yeni bir müttefik arayışına giren İsrail, Gürcistan'la ilişkilerini ilerletmeye çalışıyor. Oluşturulan ortak ticaret odası sayesinde karşılıklı yatırımları da artırmayı planlayan iki ülke, gayrimenkul-emlak, turizm ve ticaret sektörlerini 'en cazip sektörler' olarak belirledi.

İsrailli işadamlarının Gürcistan'da yaklaşık 250 milyon dolar tutarında yatırımı bulunuyor. Bu rakamın, yakın zamanda 1 milyar dolara çıkarılması hedefleniyor. (RR)
 
 
Yıllık eğitim harcaması 4,5 kat arttı

KESK'e bağlı Eğitim Sen'den yapılan açıklamada 2002-2003 eğitim-öğretim yılında bir öğrenci velisinin yaptığı eğitim harcaması ortalama 720 TL iken, AK Parti iktidarı döneminde bu rakamın ortalama 3 bin 131 TL'ye yükseldiği savunuldu.

Yazılı açıklamada, 2010-2011 eğitim öğretim yılında öğrenci velilerinin yapacağı ortalama eğitim harcamaları araştırmasına göre "okulların açılmasına günler kala velileri acı bir telaşın sardığı" belirtildi.

Açıklamada, eğitim alanına ilişkin 40 kalem ürün üzerinden hesaplama yapıldığı ifade edilerek, şunlar kaydedildi:

"Öğrenci velileri, her eğitim-öğretim yılında olduğu gibi 2010-2011 eğitim-öğretim yılında da çocuklarının daha iyi eğitim alması için ekonomik fedakarlık yapacak, ilköğretimde çocuğu olan her veli, yıl boyunca ortalama 3 bin 131 TL harcama yapmak zorunda kalacaktır. Anayasanın 42. maddesinde 'ilköğretimde eğitim parasızdır' ifadesi yer almasına rağmen bir ilköğretim öğrenci velisinin bir yılda ortalama 3 bin 131 TL eğitim harcaması yapacak olması büyük bir çelişki olarak karşımıza çıkmaktadır."

Açıklamada, kayıt parasının bazı yerlerde 300 TL'ye yaklaştığı, bazı yerlerde ise bunun çok üzerinde rakamların söz konusu olduğu iddia edilerek, öğrenci velilerinin 8 ay boyunca da servis ücreti ödediği hatırlatıldı. Lise öğrencilerinin giyim ve ulaşım masraflarının bu rakamı daha da artırdığı kaydedilen araştırmada, şu ifadelere yer verildi:

"Krizle birlikte emekçi ailelerin yaşadığı yoksulluğun daha da derinleşmesi milyonlarca öğrenci velisini eğitim harcamalarını karşılayamayacak hale getirmiştir. 2002-2003 eğitim-öğretim yılında bir öğrenci velisinin yaptığı eğitim harcaması ortalama 720 TL iken aradan geçen 8 yıllık AKP iktidarı döneminde bu rakam ortalama 3 bin 131 TL'ye yükselmiş, başka bir ifadeyle velilerin cebinden yapılan eğitim harcamaları son 8 yıl içinde yaklaşık 4,5 kat artmıştır."