27 Eylül 2010

CircassianCenter / Haber Merkezi

 

Maksim Şevçenko

Rus uzman Şevçenko: İsrail, İran’a saldırmak için Kafkaslarda savaş istiyor

RF Toplumsal Oda üyesi, gazeteci yazar Maksim Şevçenko İsrail’in İran’a saldırmak için fırsat kolladığını, bunun için de Kafkaslarda herhangi bir çatışmanın başlamasını istediğini söyledi. Azerbaycan’ın Yukarı Karabağ’ı yeniden almak için herhangi bir operasyona kalkışması durumunda bölgede taşların yerinden oynayacağını kaydeden Şevçenko, İsrail’in de İran’a bu atmosferde operasyon düzenlemeye hazırlandığını iddia etti.

Cihan Haber Ajansı’na özel açıklamada bulunan Rus uzman Şevçenko’ya göre İsrail’in bölgede karmaşa için çabaladığı üç alan var: Gürcistan’ı sürekli istikrarsız hale getirme çabası ve burayı İran operasyonları için bir üs olarak kullanma isteği; Kuzey Irak’ta Kürt bölgesi ile yakın ilişki kurma ve Türkiye’nin bir çatışma içine sokulması; üçüncü alan da Azerbaycan’ın Ermenistan’a saldırması. Birbirinin tetikleyecek olayların fitilinin yakılmasını ise İsrail ve ABD üstlenmek istemiyor. İran’ın ilk saldıran taraf olması için de çevresindeki çember daraltılıyor.

RF ve Türkiye’nin çıkarları örtüşüyor

Rus uzmana göre emperyalist hırslardan vazgeçen RF ve Türkiye’nin çıkarları artık örtüşüyor. Bir dönem Kafkaslarda etkin olma çabaları Osmanlı İmparatorluğu ve Çarlık Rusya'sını karşıt alanlara çekse de, RF ve Türkiye’nin ekonomik işbirliği ve karşılıklı bağımlılığa götüren ortak projeler iki ülkenin stratejik ortaklığa doğru ilerlemesine yol açıyor. Bunun da en güzel sonucu başta Kafkaslar olmak üzere tüm bölgede iki ülkenin istikrar ve güvenin garantörü haline gelmesi.

Kafkaslarda yaşanan sorunlar nedeni ile Türkiye’ye göç eden diasporanın RF’na karşı olumsuz yaklaşımlarını da bir kenara not etmek gerektiğini kaydeden Rus uzmana göre, Kafkaslardaki istikrarsızlığı ABD, İsrail ve Avrupa Birliği ülkeleri körüklüyor. İsrail’in Gürcistan’da Türkiye ile çıkar çatışması içinde olduğunu kaydeden Şevçenko, “Gürcistan’ın birkaç bakanının İsrail vatandaşı olduğunu biliyoruz. İsrail Gürcü siyasetinde ve ekonomisinde etkin. Türkiye’nin de hava limanı ve oteller olmak üzere bölgede ekonomik yatırımları var. İsrail, Bakü-Tiflis ve Karadeniz bölgesinde Yahudi diasporası aracılığı ile Türkiye’nin önünü kesmeye çalışıyor. İsrail’in Gürcistan’da iki grup savaş uçağı bulundurduğunu biliyoruz. Bunlar birkaç ay önce yerleştirildi… İran’ı vurmaya hazır bir şekilde bekliyor” iddialarını dile getirdi.
 

Veronika Skvortsova

RF AİDS’e karşı aşı hazırladı

RF, dünyanın ölümcül hastalığı AİDS’e karşı aşı hazırladı. Rus sağlık yetkilileri, aşıyla ilgili çalışmalara Amerikalı meslektaşlarının büyük ilgi duyduğunu da belirtiyor.

RF Sağlık ve Sosyal Kalkınma Bakan Yardımcısı Veronika Skvortsova, AİDS hastalığıyla ilgili bakanlık çalışmalarını anlattı. Çalışmalarla ilgili önemli gelişmeler elde ettiklerini kaydeden Bakan Yardımcısı Skvortsova, “RF AİDS hastalığına karşı kendi özel aşısını hazırladı. Aşı ile ilgili klinik ortamdaki çalışmalar tamamlanmak üzere... Aşı önümüzdeki yıl hazır olacak.” dedi.

ABD de ilgi duyuyor

Rus sağlık üst düzey yetkilisi, aşıyla ilgili çalışmaları ABD sağlık uzmanlarının takip ettiğini de anlatarak, “AİDS aşısıyla ilgili son çalışmalarımıza Amerikalı ortaklarımız da büyük ilgi duyuyor.” diye konuştu.

Skvortsova, ABD’de düzenlenen sağlıkla ilgili ikili işbirliği Çalışma Grubu toplantısında Rus resmi heyete başkanlık da yapmıştı.
 

Hu Jintao

RF petrolü doğrudan Çin’e akacak; Rus ve Çin’li liderler açılış yapacak

Dünyanın en büyük petrol ve doğalgaz rezervlerine sahip olan RF Çin pazarına yeni bir petrol boru hattı ile doğrudan bağlandı. Günlük 1,6 milyon varil petrol taşınacak boru hattının açılışını RF Devlet Başkanı Dmitri Medvedev ve Çin Devlet Başkanı Hu Jintao birlikte yapacak. Üç günlük resmi temaslar için pazar günü Pekin’e gitmeye hazırlanan Medvedev’in gündeminde iki ülke ticari ilişkilerinin en üst seviyeye çıkarılması için alınacak önlemler var.

Ria Novosti’de yer alan habere göre Çin Dışişleri Bakanı Yang Jiechi liderlerin açılışını yapacakların petrol boru hattının RF’nun Amur bölgesi Skovorodino kasabasından Çin’in kuzey doğusunda yer alan Daqing kentine ulaştığını kaydetti. Liderler hattın tamamlanması ile ilgili Pekin’de düzenlenecek törene katılacak.

Doğu Sibirya-Pasifik petrol boru hattının bir parçası olan proje Aralık 2009’da inşaatına başlandı. Projenin 2011 sonunda tamamı ile aktif hale gelmesi planlanıyor. RF’nun dev petrol şirketi Rosneft, petrol boru hatları ulaşım şirketi Transneft ve Çin Ulusal Petrol Şirketi (CNPC) projenin ortakları arasında yer alıyor. Proje kapsamında Çin tarafı 25 milyar dolarlık kredi sağlarken, Rus şirketlerde 2011-2030 arasında her yıl ortalama 15 milyon ton petrol verecek.

RF liderinin üç gün sürecek Çin gezisinde Pekin’in dışında Dalian ve Shanghai kentlerine de uğraması bekleniyor. Kremlin Danışmanı Sergey Prikhodko Medvedev’in gündeminde yatırımların artırılması, bölgesel işbirliği projelerinin geliştirilmesi, göç ve çevre gibi bir dizi konunun ele alınacağını söyledi. RF Devlet Başkanı Shanghai Dünya Fuarı’nda RF Günü kutlamalarına da katılacak.

İki ülke toplam ticaret hacmi 2008’de 55,9 milyar dolara ulaşırken, kriz nedeni ile 2010’da bu rakamın yüzde 56 küçülerek 25,5 milyar dolara gerilemesi bekleniyor.
 
 
Beyaz eşya pazarı daraldı

Buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi ve fırın ürün gruplarından oluşan büyük beyaz eşya sektörü, Ocak-Haziran 2010 döneminde önceki yıla göre adet bazında yüzde 1 küçüldü.

GFK Türkiye Araştırma Şirketinin sektör araştırmasına göre, sektörün adet bazında yüzde 31,7'sini oluşturan buzdolaplarında satışlar, geçen yıla göre yüzde 3,3 düşerken, sektörün yüzde 30'unu oluşturan çamaşır makinelerinin satışlarında ise yüzde 1,3 artış gözlendi. Yüzde 24'lük payla talep açısından sektör üçüncüsü olan bulaşık makinelerinin satışları ise geçen yıla göre yüzde 3,8 düştü. Ankastre ürünlere olan talebin artmasının etkisiyle yüzde 14,3'lük paya sahip olan fırınların satışları yüzde 4,3 arttı.

Bu yılın Ocak-Mart döneminde Büyük Beyaz Eşya Sektörü satışları geçen yıla göre yüzde 16,2 artarken, vergi indirimlerinin etkili olduğu Nisan-Haziran 2009 dönemine göre yüzde 10,1 geriledi. Benzer şekilde Ocak-Mart döneminde geçen yıla göre sektörde cirolar artarken, Nisan-Haziran döneminde cirolar düştü.

Fiyatlar fırında düştü

TL bazındaki ortalama fiyatlar Ocak-Haziran 2010 döneminde geçen yıla göre yüzde 3,7 artış gösterdi. Araştırmaya göre, artışın nedeni ürünlere yapılan zamlar olduğu kadar tüketicilerin yüksek fiyatlı gelişmiş modelleri tercih etmelerinden de kaynaklandı.

En büyük fiyat artışı yüzde 6,1 ile çamaşır makinelerinde oldu. Artışın en büyük nedeni tüketicilerin daha pahalı olan yüksek kapasiteli (devir ve kg.) modelleri tercih etmelerinden kaynaklandı. İkinci sırayı yüzde 4,6'lık fiyat artışıyla buzdolapları alırken, bulaşık makineleri yüzde 2,4'lük artışla üçüncü sırada yer aldı. Bulaşık makinelerinde ortalama fiyatın artma nedeni daha pahalı olan 4–6 program sayılı modellerin tercih edilmesi oldu.

Tüketiciler, satın alım aşamasında su ve enerji tasarrufu gibi konuları göz önünde bulundurmaya devam etti. Bu çerçevede 'B' ve hatta 'A' enerji sınıfları, yerlerini 'A ' ve 'A ' enerji sınıflarına bırakmaya başladı. Ocak-Haziran 2010'da 'A' enerji sınıfının adetsel payı 3,5 puanlık düşüşle yüzde 66,2'ye inerken, 'A ' ve 'A ' enerji sınıflarının adetsel payları toplamda 4,3 puanlık artışla yüzde yüzde 18,1'e çıktı.
 

Yorgo Papakostandinu

”Ülkedeki bürokrasi dış yatırımlar için engel”

Yunanistan Maliye Bakanı Yorgo Papakostandinu, "ülkedeki bürokrasinin yabancı yatırımlar için büyük bir engel teşkil ettiğini" söyledi.

Papakostandinu, Atina'da yayımlanan Ethnos gazetesine verdiği demeçte, çok sayıda ülkenin Yunanistan'da yatırım yapmak istediğini, ancak büyük zorluklarla karşılaştıklarını belirterek, "Bu konuda, güven krizinin ötesinde, bürokrasi ve izin alma konusunda yaşanan çapraşık muameleler en büyük engel olmaya devam ediyor. Güvenin yeniden kazanılması ve bütçenin de iyileştirilerek uygun bir atmosfer oluşturulması, önümüzdeki iki yıl için yatırımlara ve kalkınmaya olumlu etkisi olacaktır" dedi.

Yunanistan'ın ekonomik durumunun iyileştirilmesine yönelik önlemlerin başarıyla uygulanmasının önemine değinen Papakostandinu, "2010 ve 2011 yılları iyi gitmezse, 2013 yılında iyi şeylerin olmayacağını" söyledi.

Papakostandinu, şu görüşleri dile getirdi: "Yunanistan'ın pazarlara rahatlıkla girebilmesi, sadece hedeflerin tutturulması ve ekonomimize getireceğimiz düzenin görülmesiyle sağlanabilir. Önümüzde daha yol var, ancak inanıyorum ki 2011 yılında koşullar buna izin verecektir."