09 Kasım 2010

CircassianCenter / Haber Merkezi

 
 
Gürcistan Gizli İstihbarat Teşkilatı tarafından kaçırılan Abhaz vatandaşı Harry Djopua serbest bırakıldı.

Ekim 2010 tarihinde Gürcistan’ın Abhazya sınırında bulunan Hurcha Köyü yakınlarında Gürcistan özel güvenlik güçleri tarafında kaçırılan Abhazya Cumhuriyeti Vatandaşı Harry Djopua, 7 Kasım – 8 Kasım gecesinde serbest bırakıldı.

Bilindiği üzere Abhazya Vatandaşı Harry Djopua, Gürcistan Özel Güvenlik Güçleri tarafından tutuklanarak bilinmeyen bir yere götürülmüştü. Apsnypress Haber Ajansı’nın Gal Bölgesi Sınır Koruma Müdürlüğü’nden aldığı bilgiye göre, Harry Djopua, 7 Kasım – 8 Kasım gecesi kimliği bilinmeyen kişiler tarafından İngur Nehri sınırı yakınlarında bulunan Nabakevi köyündeki Rus Sınır Muhafızlığı Karakolu’na gözleri bağlı bir biçimde getirildi ve gözleri açılarak serbest bırakıldı.

Apsnypress Haber Ajansının güvenilir bir kaynaktan aldığı bilgiye göre, Harry Djopua, kendini bilmez bir durumda bulunuyordu “Zombi Gibi” ve akrabalarını tanıyamadı. Kaynak, Djopua Gürcistan içerisinde psikoterapi uygulanan hastanede tutulduğunu ve ona karşı psikoloji tedavisinde kullanılan ilaçların verilmiş olduğunu dışlamadı.

Abhazya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı tarafından 21 Ekim günü Abhazya Cumhuriyeti Vatandaşları olan David Sigua ve Harry Djopua nerede olduklarının araştırılmasını ve bu konu hakkında Avrupa Komisyonu İnsan Haklarını İzleme ve İşkenceyi Önleme Komitesi’nin çalışmasını istedi.

Abhazya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, Gürcistan içerisinde Abhazya Vatandaşlarının tutulduğu cezaevlerinin bulunduğu da iddia edildi. Ancak Avrupa Konseyi Abhazya Yetkililerinin bu inceleme isteğine herhangi bir yanıt verilmedi. (Abhazyam.com)
,
 
RF vatandaşı komünistler Bolşevik Devrimi'nin yıldönümünü kutladı

4 bin civarında RF Komünist Parti üyesi ve taraftarı bu Pazar Moskova’nın merkezinde Bolşevik Devriminin 93. yıldönümünü kutladı.

Moskova şehir yönetiminden yapılan açıklamaya göre, göstericilerin güvenliğini ve alanda çıkabilecek olası taşkınlıkları önlemek için bölgede bin 200’den fazla polis ve bin 700 kişilik askeri birlik görev yaptı.

RF’nda son yedi yıldır 1917’de Vladimir Lenin tarafından yapılan komünist devrimin yıldönümünü resmen kutlanmıyor.

7 Kasım kutlamalarının yerini ise 1612 yılında RF’nun Polonyalı işgalcilerden kurtulmasının anısına düzenlenen 4 Kasım’daki Ulusal Birlik Günü aldı. (RN)
,
RF dondurulmuş tavuk ithalatını yasaklıyor, Türk tavuk sektörüne RF kapısı kapanıyor

RF Federal Sağlık Dairesi Başkanı Gennadi Onişenko 1 Ocak 2011'den itibaren yurt dışından dondurulmuş tavuk ithalatı yapılmasının yasaklanması için çalışmalara başladıklarını söyledi. RF'na büyük çoğunluğu Amerika'dan olmak üzere yurt dışından gelen tavuklar dondurulmuş olarak ithal ediliyor. Türkiye'nin tavuk ithalatı için özel kota alamaması ve piyasa şartları nedeni ile yapamadığı ihracat bir kez daha imkansız hale geldi.

Basına açıklamada bulunan Onişenko dondurulmuş tavuk etinin önemli oranda besin değerini kaybettiğinin yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda görüldüğünü kaydetti. Yasağın Mart 2008'de alınan karara dayandığını hatırlatan Onişenko, henüz sadece bebek yiyeceklerinde dondurulmuş gıdalara yönelik yasağın uygulandığını vurguladı. Yasa yıl başından itibaren tüm kanatlı ürünleri kapsayacak şekilde uygulamaya konacak.

ABD Tarım Bakanlığı sözcüsü Katie Gorscak yaptığı açıklamada gıda güvenliği açısından ortaya konan gerekçelerin bilimsel bir temeli olmadığı savunması yaptı. RF Dünya Ticaret Örgütü baş müzakerecisi Maksim Medvedevkov ise örgüt üyelerinin kendi standartlarına uygun olmayan böyle bir yasağın manasız olduğu çağrısı yaptıklarını kaydetti.

RF ABD'den ithal edilen tavuk ürünlerinde klor olduğu gerekçesi ile yıl başından bu yana yasak uyguluyor. Bazı firmaların yasakları kaldırılsa da RF iç piyasa üretimini artırarak dışardan tavuk ürünü getirilmesinin önüne geçmeye çalışıyor.

RF Başbakanı Vladimir Putin son olarak Liberal Demokratik Parti Başkanı Vladimir Jirinovski ile yaptığı görüşmede 2011'de tavuk ithal edilmesine gerek olmadığını ifade etmişti. Putin ABD'den 1,5 milyon ton tavuk eti ithal edildiği dönemden 2010'da 300 bin ton kadar rakamlara düşüldüğü bilgisini vermişti.

Tavuk üreticileri yasağa tepkili

Kommersant gazetesi RF'nun dev tavuk yatırımcılarının Başbakan Birinci Yardımcısı Viktor Zubkov'a bir mektup yazarak 2011'de dondurulmuş tavuk ithalatına yasak getirilmemesini istediklerini yazdı. Yatırımcılar mektuplarında iki gün içinde taze olarak tavuk etinin kesim yerinden üreticiye kadar ulaşmasının mümkün olmadığını ifade ederek, "Bundan yerli üreticiler de önemli oranda zarar görür. RF'nun Avrupa bölgesinde kesilen herhangi bir tavuğun Sibirya'da bir tüketiciye dondurulmadan ulaştırılması mümkün değil" uyarısı yaptı.

RF Ulusal Et Birliği Başkanı Sergey Yuşin Kommersant'a yaptığı değerlendirmede üyelerinin tavuk sektörüne toplam 3 milyar dolarlık yatırım yaptıklarını, ancak yeni uygulamalar nedeni ile yatırımlar konusunda endişe yaşamaya başladıklarını kaydetti. Yuşin mevcut yasağın uygulamaya başlamasının ardından tavuk eti fiyatlarının artacağı öngörüsünde de bulundu. (CHA)
,
 
Gazprom'dan kötü haber; Türkiye dahil Avrupa satışlarına zam geliyor

RF'nun dev enerji şirketi Gazprom 2010'un dördüncü çeyreğinde doğalgaz satış fiyatlarının bin metreküp için ortalama 327 dolara çıkacağını öngörüyor. Gazprom üçüncü çeyrekte Türkiye dahil Avrupa piyasasına bin metreküp doğalgazı ortalama 318 dolardan verdi.

Gazprom Başkan Yardımcısı Aleksander Medvedev konu ile ilgili yaptığı açıklamada, "2010'un ilk çeyreğinde bin metreküp için 293 dolar olan rakamlar, ikinci çeyrekte 289,50 dolara geriledi. Üçüncü çeyrekte bin metreküp için 318 dolar olan doğalgaz rakamlarının dördüncü çeyrekte 327 dolara çıkmasını bekliyoruz" dedi. Medvedev şirketin 2010 için ortalama fiyat beklentisinin de 308 dolar olduğunu açıkladı.

Gazprom karını yüzde 67 artırdı


RF'nun dev enerji şirketi Gazprom 2010'un ilk yarısı için beklenenin üzerinde kar elde etti. Yüzde 67 oranında artış sağlayan Gazprom 494,7 milyar ruble (16,1 milyar dolar) net kar açıkladı.

Şirketin gelirleri de aynı dönemde yüzde 17 artarak 1 trilyon 721 milyar rubleye (55,2 milyar dolar) ulaştı. Şirket geçen yıl aynı dönemde 1,5 trilyon ruble gelir elde etmişti.

Gazprom'un 2009'un ilk yarısında 228,4 milyar metreküp olan doğalgaz satışı da 2010'un ilk yarısında 259,3 milyar metreküpe çıktı. Şirket doğalgaz fiyatlarında yaşanan düşüş nedeni ile satış oranlarındaki artışın doğru orantılı olarak gelirlere yansımadığına dikkat çekti. (RR)
,
 
RF ekonomisinden olumlu haber; dış ticaret fazlası yüzde 37 arttı

Petrol ve doğalgaz gelirleri ile dış ticarette önemli avantaj sağlayan RF 2010'un ilk üç çeyreğinde ticaret fazlasını geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 37 artırarak 125,6 milyar dolara ulaştı.

Federal Gümrük Servisi'nden yapılan açıklamaya göre geçen yılın aynı döneminde 91,5 milyar dolar olarak gerçekleşmişti.

Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri dışında RF'nun ticaret fazlası 108,5 milyar dolara ulaşırken, BDT ülkeleri ile dış ticaret fazlası 17,1 milyar dolarda kaldı.

RF'nun Ocak-Eylül döneminde toplam ihracatı yüzde 37,1 artarak 283,1 milyar dolara, ithalatı da yüzde 37 artarak 157,4 milyar dolara yükseldi.

Aynı dönemde RF-Türkiye toplam ticaret hacmi ise 23,3 milyar dolara ulaştı. Türkiye'nin RF'na ihracatı 3,8 milyar dolar, ithalatı ise 19,5 milyar dolar oldu. Ticaret açığı ise 15,7 milyar dolar. (AA)
,
 
Gürcistan’da kaçak nükleer yakıt pazarlayan iki Ermeni'nin isimleri açıklandı

Gürcistan’da iki Ermeni vatandaşı zenginleştirilmiş nükleer uranyum kaçakçılığı yaptıklarını itiraf etti. Mart ayında Gürcü güvenlik güçlerince yakalanan Ermeni vatandaşlarına ait bilgiler açıklandı. Gürcü makamları iki Ermeni vatandaşının isimlerini de duyurdu. Nisan ayında Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili, ülkesinde kaçak zenginleştirilmiş uranyum ticaretiyle uğraşan suçluların yakalandığını duyurmuştu.

Gürcistan İçişleri Bakanlığı, Mart ayında gerçekleştirdiği gizli operasyonla ilgili bilgileri açıkladı. Bakanlık, o tarihte Ermenistan’dan Gürcistan’a kaçak getirilmek istenilen 18 gramlık zenginleştirilmiş uranyuma el koyduklarını belirtti. Resmi açıklamaya göre, uranyumun bulunduğu sigara kutusu Tiflis-Erivan tren vagonunda gizlenmişti.

Ermeni vatandaşları Sumbat Tonoyan (63) ve Grant Oganyan (59) uranyumu “müşteri” kılığına giren Gürcü polis ajanına satarken suçüstü yakalanmıştı. Gürcü İçişleri Bakanlığı, zenginleştirilmiş uranyum kaçakçılarını uzun zamandır takibe aldıklarını belirtiyor. İlk görüşmelerde istihbarat yetkilisi, suçlulardan biri olan Tonoyan’la buluştu. Görüşmede Tonoyan 120 gramlık uranyuma sekiz milyon dolar istedi. Daha sonraki görüşmede ise fiyatı bir milyon beş yüz bin dolara indirdi. Taraflar önce az miktarda bir satışla başlamak için el sıkıştı. Daha sonra uranyum maddesinin yer aldığı paket trende bulunurken, suçlular Tiflis’teki otelde yakayı ele vermişti.

Gürcü İçişleri Bakanlığı, soruşturmaların gizli tutulduğunu ve her iki zanlının da suçlarını itiraf ettiğini belirtti. Ermeni vatandaşların 10 yıla kadar hapis cezası isteniliyor. Gürcü uzmanlar ele geçirdiği küçük uranyumun 1990’lı yıllarda RF’nun Novosibirsk kentindeki nükleer yakıt üreten bir fabrikadan kaçırılmış olabileceğine inanıyor. (WP)
,
 
Altın rekora doymuyor

Uluslararası piyasalarda altının ons fiyatı, 1,398,65 dolara yükselerek yeni bir rekor daha kırdı.

Cuma günü 1,393,65 dolardan ve rekorla kapanan altın, haftanın ilk işlem gününde, 1,398,65 dolara kadar yükseldi.

Bu yeni rekorun ardından altının onsu alışta 1,394 dolardan işlem görüyor. (Dünya Gazetesi)
,

Ali Babacan

Babacan: ”Küresel kriz sürüyor, ciddi riskler var”

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, küresel ekonomik krizin sürdüğünü, ciddi riskler devam ettiğini, küresel ekonomideki büyümenin suni tedbirlerle elde edilen büyüme olduğunu söyledi.

Babacan, ABD merkezli Franklin Center isimli düşünce kuruluşunun, Ankara'da, TOBB işbirliğinde, TOBB İkiz Kulelerde düzenlediği "26. TransAtlantik Konferansı"nda yaptığı konuşmada, "Bu tedbirlerin getirdiği birçok sonuç var, örneğin gelişmiş ülkelerin kamu açığı, bütçe açığı ve yüksek borç stoku ciddi bir risk alanı. Gelişmiş ülkelerin birçoğunun orta vadeli program hazırlaması ve nasıl çıkış stratejisi yapacakları konusu var" dedi.

Güney Kore'nin Gyeongju kentinde geçen ay yapılan G-20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankaları Başkanları toplantısında gelişmiş ülkelere orta vadeli programlarını hazırlaması çağrısında bulunulduğunu hatırlatan Babacan, küresel ekonomi için işsizliğin yüksek olması ve yükselmeye devam etmesinin risk oluşturduğunu belirtti.

Babacan, "İşsizliğin yüksek olduğu ülkelerde iç tüketimle ilgili sorun olacak, bu da o ülkelerin büyüme rakamları üzerinde sürekli baskı oluşturacak. Finans sektöründeki kırılganlıklar da devam ediyor, birçok büyük banka hazine ya da merkez bankalarının sağladığı olağanüstü miktarda kaynakla ayakta duruyor. Bugün bu kaynaklar geri çekilirse birçok banka yarın kapılarını açamayacak. Bu sorunların çözülmesi yıllar, bazı ülkelerde on yıllar alacak. Bilançoların normale dönmesi zaman alacak. Bankacılık sektörünün zayıflığının ekonomik büyüme üzerinde sürekli baskı oluşturması da başka bir risk alanı" diye konuştu.

Gelişmiş bazı ekonomilerde başka bir sorunun ise yönetim zafiyeti olduğunu vurgulayan Babacan, "Bu ülkelere bakıldığında ya azınlık ya da koalisyon hükümetleri var. Hükümetler icraata başladığında kamuoyundan ya da meclisten gelebilecek baskılar konusunda maalesef kendilerini yeterince güçlü hissetmiyor. Bu da bir kaygı alanı, çünkü kriz dönemlerinde zor kararlar almak ve acı reçeteler gerekebilir. Alınan kararların uygulanması gerektiğinde bu yönetimler o kararları alabilecek mi bu konuda kaygılıyız, özellikle gelişmiş ekonomilerden bahsedildiğinde bu da gerçekten kaygı uyandırıyor" ifadelerini kullandı. (AA)