|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
11
Kasım 2010
|
|
|
CircassianCenter
/
Haber Merkezi
|
|
|
|
|
|
|
|
RF, Japonya ve Çin'den 1 milyar
dolarlık antlaşma
RF, Japonya ve Çin,
Tataristan'da kimyasal tesis
kuruyor.
RF Devlet Başkanı
Dimitri Medvedev’in Uluslararası
İlişkilerden sorumlu danışmanı
Sergey Prikhodko Salı günü yaptığı
açıklamada, 13-14 Kasım
tarihlerinde Japonya’nın Yokohama
kentinde yapılacak Asya-Pasifik
Ekonomi İşbirliği ( APEC)
zirvesinde, RF, Japonya ve Çin’in
RF cumhuriyetlerinden
Tataristan’da kimyasal tesis
inşası için 1.06 milyar dolarlık
antlaşma imzalayacaklarını
söyledi.
Prikhodko
açıklamasında, “Medvedev’in APEC
zirvesine katılımı sürecinde
antlaşmanın imzalanmasını
bekliyoruz” dedi.
Kimyasal
kompleks de amonyak, metanol ve
taneli karbomat üretilecek.
Antlaşma sayesinde bölgede son
dönemlerde yapılan amonyak nitrat
üretiminin de geliştirilmesi
sağlanacak.
Prikhodko
antlaşmanın RF Amonyak şirketi,
Japonya’nın büyük şirketleri
Mitsubishi ile Sojitz ve Çin
Ulusal Kimya Kurumu arasında
imzalanmasının planladığını
söyledi. (RR) |
|
, |
|
|
RF, Kuzey Kore'nin nükleer
programından endişeli
RF Devlet Başkanı Dimitriy
Medvedev, Kuzey Kore'nin nükleer
programının kendilerini
endişelendirdiğini söyledi.
Medvedev, Güney Kore'nin
JoongAng Ilbo gazetesinde bugün
yayımlanan demecinde, Kuzey
Kore'nin nükleer deneme sahasının
RF'ndan sadece 60 kilometre
uzaklıkta bir bölgede bulunduğunu
belirterek, "Kuzey Kore'nin
nükleer ihtirası, RF'nun doğu
bölgesi ile kuzeydoğu Asya'da
siyasi ve askeri gerginliğe neden
oluyor. Bu da doğal olarak bizi
rahatsız ediyor" dedi.
Bu
arada, bugün Seul'deki G-20
zirvesine katılan Medvedev, Güney
Kore Devlet Başkanı Lee Myung-bak
ile bir araya geldi.
Görüşmenin ardından yapılan ortak
açıklamada, Kuzey ve Güney
Kore'nin yeniden müzakere masasına
dönmesi çağrısında bulunuldu.
Açıklamada, "RF, Kuzey-Güney
Kore diyalogunu desteklediği
konusunu bir kez daha teyit eder.
Kuzey-Güney Kore arasındaki
diyalogun, bölgede güvenlik ve
istikrarın güçlendirilmesinde
kilit unsur olduğuna inanıyoruz"
denildi.
Seul'deki zirveye
katılacak olan Güney Kore'nin eski
dışişleri bakanlarından, BM Genel
Sekreteri Ban Ki-mun da yaptığı
açıklamada, Kuzey Kore'ye yeniden
nükleer görüşmelere dönmesi
çağrısında bulunarak, "Onların
(Kuzey Kore) altılı görüşmelere
geri dönmesini ve Kore
Yarımadasının silahsızlandırılması
mantığıyla tam işbirliği içinde
olmalarını umuyoruz" ifadesini
kullandı. (AA) |
|
, |
|
|
Medvedev: “IMF reformları devam
etmeli”
RF Devlet Başkanı Dimitri
Medvedev Salı günü yaptığı
açıklamada, IMF’nin reform süreci
dahilinde gelişmekte olan ülkelere
daha fazla misyon yüklemesi
gerektiğini söyledi.
Medvedev ayrıca 22-23 Ekim
tarihlerinde G20 ülkelerinin
ekonomi bakanlarının katılımıyla
Kore’nin Gyeongju kentinde
gerçekleştirilen ve reformun
parametrelerinin değerlendirildiği
toplantı sonucu işbirliği sonucuna
varıldığının da altını çizdi.
Medvedev, IMF’nin meşruluğunu
arttırabilmek için karar alma
sürecinde gelişmekte olan ülkelere
daha fazla hak tanımasının zorunlu
olduğunu belirtti.
RF
Devlet Başkanı G20 zirvesine
katılmadan önce Güney Kore’nin
başkenti Seul’den yaptığı
açıklamada IMF’nin reformlarını
arttırması gerektiğinin üzerinde
durdu.
Medvedev G20’nin
koordineli eylemlerinin geçmişte
yaşanan krizlerin
tekrarlanmamasının bir garantisi
olduğunu da söyledi. (RN) |
|
, |
|
|
Tataristan’da bir Türk rüşvet
verirken gözaltına alındı
RF’na bağlı Tataristan
Cumhuriyeti’nde bir Türk vatandaşı
görevli vergi müfettişine rüşvet
verirken suçüstü gözaltına alındı.
Tutuksuz yargılanmak üzere serbest
bırakılan Türk vatandaşın sekiz
yıla kadar hapis cezası
isteniliyor. Cihan’a konuşan
Türkiye Kazan Başkonsolosluğu
olayla ilgili bilgilerinin
olmadığını belirtti.
Tataristan İçişleri Bakanlığı
Ekonomi Cinayetler Dairesi’ne
bağlı Yolsuzluk Masası Başkanı
Rostislav Sarkisov, başkent
Kazan’da vergi müfettişine rüşvet
vermeye çalışan bir Türk vatandaşı
suçüstü yakaladıklarını belirtti.
Sarkisov, “Vergi bölge dairesi
başkanı, bize başvurarak bir Türk
vatandaşın rüşvet verdiğiyle
ilgili suç duyurusunda bulundu.
Kazan’da faaliyet gösteren bir
ticari firmada vergi denetlenmesi
yapıldığı sırada, şirket finans
müdürü ısrarla müfettişe rüşvet
vermeyi teklif etti. Rüşvetin suç
olduğunu göz önünde bulunduran
vergi müfettişi polise başvurdu...
Kazan’daki bir ticaret merkezinde
rüşvet verildiği sırada güvenlik
güçleri suçu tespit etti. Böylece
finans müdürü Türk vatandaşı göz
altına alındı. Türk işadamı
belgelerde tespit edilen yasa
ihlallerine karşılık 30 bin ruble
rüşvet vermeye çalışıyordu.
Kendisi suçunu itiraf etti. Şuanda
soruşturma açılması konusu
görüşülüyor. Burada RF Ceza Kanunu
291. madde gereği sekiz yıla kadar
hapis cezası öngörülüyor. Kendisi
tutuksuz yargılanmak üzere serbest
bırakıldı” dedi.
Türk
vatandaşın 15 yıldan fazla
Kazan’da çalıştığı, kafe, restoran
ve kantin sektöründe hizmet eden
bir şirkette görev aldığı
belirtiliyor. Cihan’a konuşan
polis kaynağı, Türk vatandaşın
isminin Yakup Metin olduğunu
belirtti. Polis yetkilisi, “Metin
Kazan’daki “Uğur” firmasında
çalışıyor” diye konuştu. (CHA) |
|
, |
|
|
AB'den yine havuç-sopa taktiği
AB Komisyonu'nun genişlemeden
sorumlu üyesi Stefan Füle,
Türkiye'nin AB sürecinde Kıbrıs
sorunu nedeniyle "tren kazası"
yaşanabileceği ihtimalini yeniden
gündeme getirdi.
Füle,
İlerleme Raporu'nun
yayımlanmasının ardından Avrupa
Parlamentosu (AP) Dış İlişkiler
Komitesi'nde yaptığı konuşmada,
"Türkiye'nin, katılım
müzakerelerinde yeni
ertelemelerden, ivmeyi kaybetmeden
ve hatta bazılarının bahsettiği
tren kazasından kaçınmak için 'Ek
Protokol' yükümlülüklerini hayata
geçirmesinin (limanlarını Kıbrıs
Rum kesimine açmasının) bu kez
gerçekten aciliyet arz ettiğini"
söyledi.
Türkiye'nin AB
katılım müzakerelerinde Kıbrıs
engeli nedeniyle yaşanan "acılı
süreçte" geriye açılabilecek 3
fasıl kaldığını belirten Füle,
sorunun aşılması için Türkiye ile
gizli görüşmeler yaptığı yönündeki
haberleri yalanlamadı.
Türkiye'nin AB üyelik
müzakerelerinin hızının kimseyi
tatmin etmediğini belirten Füle,
"Her dönem başkanlığında bir fasıl
açılıyor. Şu anda kasım başındayız
ve ben size, bu yıl sonuna kadar 1
fasıl açılacağının garantisini
veremiyorum" dedi.
Türkiye'nin katılım
müzakerelerinin hızlandırılmasını
isteyen Füle, üye ülkelerin
Türkiye'ye verdikleri sözlere
bağlı kalmalarının AB'nin
stratejik çıkarına olduğunu dile
getirdi.
Füle, "Türkiye ve
Kıbrıs Rum kesimi arasındaki
sorunlarda herhangi bir ilerleme
sağlanmasının Türkiye'nin AB
müzakerelerini hızlanmasını
sağlayacağını" ileri sürdü.
Stefan Füle, AB'nin,
Türkiye'nin dış politikadaki
etkisinden faydalanabilmesi için
katılım müzakerelerinin
ilerletilmesinin büyük önem
taşıdığını vurguladı.
Sosyalistler: Kararsız söylemi
terk edin
Bu arada
Avrupa Parlamentosu'nun ikinci
büyük siyasi grubu Sosyalistler,
AB'nin Türkiye'nin üyeliği
konusundaki kararsız söylemi terk
etmesi gerektiğini belirtti.
Sosyalist gruptan yapılan
açıklamada, "Türkiye, AB'ye
katılmaya aday ülke olarak birçok
alanda ilerleme sağladı. Son
dönemdeki anayasa değişikliğiyle
askeri yargının görev alanı
kısıtlanırken kişisel verilerin
korunması güvence altına alındı.
Buna karşın Türk toplumunda geniş
uzlaşmaya hazırlanacak yeni bir
anayasa, Avrupa standartlarını
yakalamanın ön şartıdır" denildi.
Sosyalistler, "AB'nin kararsız
söylemi terk ederek ve AB'yle
bütünleşme yolunda yardımcı olarak
Türkiye'ye açık bir mesaj
göndermesi gerektiğini" vurguladı.
(AP) |
|
, |
|
|
Kredide 'çift haneli' büyüme
bekleniyor
Fitch "Türkiye'de çift haneli
kredi büyümesi bekleniyor"
açıklaması yaptı.
Fitch
Ratings, bugün yayınladığı
Makro-ihtiyati Risk Monitörü
raporunda, bu yıl gelişmekte olan
ekonomilerde kredilerde büyümenin
yeniden canlanmasına rağmen,
kredilerde büyümenin genel olarak
bankacılık sistemine yönelik
endişelerin yeniden canlanmasına
yol açacak seviyenin oldukça
altında kalmaya devam edeceğini
vurguladı.
Kredilerdeki
yavaşlamanın bazı istisnaları
olduğunu ifade eden Fitch,
gelişmekte olan piyasalarda bu yıl
yüksek çift haneli büyümler
görmeye beklediklerini
belirtirken, çift haneli kredi
büyümesi görülmesini beklediği
ülkeler olarak Sahra Altı Afrika,
Çin ve Vietnam ile Türkiye gibi
gelişmekte olan Avrupa ve Peru
gibi Latin Amerika ülkelerini
saydı.
Fitch, global
düzeyde kredilerde büyüme oranının
ise 2009 yılındaki yüzde 1'den
yüzde 3-4'e hızlanmasını
beklemediğini vurguladı. (Dünya
Gazetesi) |
|
, |
|
|
GE, rüzgar türbini planlarını
tazeleyebilir
Türkiye'de devletin enerji
tesislerini özelleştirdiği ortamda
Türkiye enerji işlerini
güçlendirmek isteyen 2008 kredi
krizi öncesinde hazırladığı ülkede
rüzgar türbini inşa etme
planlarını tazeleyebileceği
bildirildi.
Konu hakkında
Bloomberg'e açıklama yapan GE'nin
Türkiye birimi General Elektrik
Ticaret & Servis AŞ'nin başındaki
isim olan Mete Maltepe, türbin ve
hava kaplama olarak adlandırılan
ürünlerin ithalatına
başlayabileceklerini söyledi.
Üretimin yarısının hükümetin 2020
yılına kadar rüzgar enerjisi
kapasitesinde 20 kat artış
tahminiyle muhtemelen Türkiye'de
satılacağını belirtti.
Maltepe, ayrıca, düşük ve orta
voltajlı nakil ağları için ekipman
üreten Türk şirket satın
alabileceklerini belirtirken, "Bu
konuda şirketlere bakıyoruz ve
bazı görüşmeler yürütüyoruz, ancak
görüşmelerin ne zaman sonlanacağı
kesin değil" dedi. (AA) |
|
, |
|
|
G20'de liste karmaşası
G20, hangi kuruluşların
sistematik açıdan önemli finansal
kuruluşlar ve "batmak için çok
büyük" olacağı konusunda henüz
karar vermedi.
G20'nin
Finansal İstikrar Kurulu'na yakın
kaynakların verdiği bilgide, iki
listenin söz konusu olmadığı
belirtilerek, küresel ölçekte
faaliyet gösterseler de
göstermeseler de sistematik açıdan
önemli olan tüm bankalar için ek
zarar absorbe etme önlemleri
uygulanacağı ifade edildi.
Kaynaklar ayrıca, bankaların
isimleri ve sayısı konusunda bir
şey söylemek için erken olduğunu
vurguladı.
Financial
Times'da (FT) yer alan haberde,
G20'nin sistematik açıdan önemli
bankalar listesinde küresel
ölçekte faaliyet gösteren büyük
bankalara yer verileceği, yerel
ölçekte faaliyet gösteren
bankalara ise başka bir listede
yer verileceği öne sürüldü.
Gazetenin haberine göre, G20
üyesi ülkeler tarafından bu hafta
yapılacak toplantıda gündeme
getirilecek finansal regülasyon
planı, küresel ölçekte en fazla iş
yapan bankalara odaklanacak, büyük
ancak yerel alanda iş yapan
bankaları kapsamayacak.
Aralarında batması durumunda
küresel çöküşe neden olabilecek en
önemli bankaların listesinin
açıklanacağı G20, regülasyon
konusunda bir çok ayarlamayı
ülkelerin kendilerine bırakacak.
G20'nin söz konusu listede yer
alan bankalara karşı ulusal
regülatörlerin daha dikkatli
olmaları amacıyla listeyi
açıklayacağı belirtiliyor.
Haberde, politikacılar ve
regülatörlerin, batık bankaların
tasfiyesine ilişkin küresel bir
yaklaşım belirleme fikrinin çok
karmaşık bir konu olduğu sonucuna
vardıkları belirtilerek,
regülatörlerin batık banka
yönetimi konusunda uluslararası
bir eylem planını koordine edecek
araç konusunda uzlaşma
sağlayamadığı ifade edildi.
Haberde, listede, Alman
Deutsche Bank, ABD'li bankalar
Bank of America-Merrill Lynch,
Citigroup, Goldman Sachs, JPMorgan
Chase, Morgan Stanley, İngiliz
Barclays, HSBC, Royal Bank of
Scotland, Standard Chartered,
Kanadalı RBC, İspanyol Santander,
BBVA, Fransız BNP Paribas, Societe
Generale, İtalyan Banca Intesa,
UniCredit, Japon Mitsubishi UFJ,
Mizuho, Nomura, Sumitomo Mitsui,
Hollandalı ING ve İsviçreli Credit
Suisse, UBS'in yer aldığı
belirtiliyor. Ancak bazılarının
listeden çıkarılabileceği tahmin
edildi. (AA) |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|