ATAVATANIMIZDAKİ TÜRKİYELİ ADİGELER;
ONLAR,
BİR AVUÇ KAHRAMAN, BİRER KUTUP YILDIZ
I

SİYUGH Setenay Süzer

Sevgili Dostlar,

Adigeliği tüm benliği ile benimsemiş,yüreği
atavatan özlemi ile dolu pek çok insanımız yıllar boyu derneklerimizde maddi manevi bütün varlıkları ile yöneticilik yaparak,kültürümüzü yaşatmak için çözümler üreterek,yazıları ve yayınları ile aydınlanmamıza katkı sağlayarak, ulusumuza hizmet ettiler, etmeye devam ediyorlar.Onlara olan gönül borcumuz ve saygımız sonsuz .Ancak bunlardan daha üstün konumdaki bir grup ise , hepimizin özendiği ve gurur kaynağı olan, atavatana göç eden arkadaşlarımızdır. Türkiye'deki nüfus sayımızla kıyasladığımızda, vatanımıza sahip çıkmak adına, yaşamlarını adayanların varlığı bir elin parmakları kadar değil. Göç sebepleri, daha lüks, daha iyi yaşam olanağı sağlamak için değildi, tam tersi yaşadıkları ülkede, ellerindeki maddi olanaklar çok daha konforlu yaşam sağlayacakken bunları ellerinin tersiyle itmiş bazıları ailece belki çok büyük fedakarlıklara göğüs gererek çalkantılı bir şekilde sosyal rejim değişikliği geçiren iş ve geçim şartları kısıtlı atavatana göç edip, orada tutunmaya çalışmışlardı. Başaramayıp dönenler, hayal kırıklığı yaşayanlar oldu, kalanlar, şimdi çeşitli sektörlerde çok değerli hizmetleri ile ulusumuzun varlığına güç katarak yaşamlarını mutlu, huzurlu şekilde devam ediyorlar. Gözlediğime göre, Maykop, 6 yıl öncesine göre iyi yönde çok daha gelişmiş, yolları caddeleri pırıl pırıl yenilenmiş, yeşili daha bir yeşil, Avrupalıların sakin şehir diye tanımlandırdıkları yapıda, doğası havası suyu, yenilenen otelleri, çevre güzelliği ile yaşanır, modern bir kent olmuş. Nalçik, özellikle parkının güzelliği ile bizleri hayran bıraktı.

Maykop ve Nalçik
'te üçer gün gibi kısa sürede rastlayabildiğimiz dostlarımız bize kucak açarak gezdiğimiz yerlerde rehberlik edip, programlar tertip ederek, Dişebz ve Leyla cafede yemek daveti vererek, evlerinde ağırlayarak canla başla refakat ettiler. İzmir-Ege Üniversitesi'nde 1969 yılında tanıştığım can arkadaşım Bidanuk Nihat, 1970 yılı yazında Ayvalık Aziz kampta yaz tatili geçiren Ankaralı- Reyhanlılı grup içinde tanıdığım tıbbiye 4. sınıf öğrencisi Meşfeşşü  Necdet Hatam'la atavatanımızda 2004 ve 2006'daki seyahatlerimden 6 yıl sonra tekrar buluşmak olağan üstü mutluluktu. Grubumuzdaki eczacı arkadaşımız Yefendi Neşe, Necdet'i Bandırma'dan 20 yıl önce radyoloji uzmanı, istikbali parlak bir doktor olarak hatırlıyordu, orada kalıp,mesleğini sürdürseydi şimdi Bandırma'nın sayılı zenginlerindendi diye düşüncesini belirtti, karşılaştıklarında duygu yüklü kucaklaşmaları gözlerimi yaşarttı. 1974 yılında Ankara'da ihtisasım sırasında Dernekte Yediç Batırayı, Utij Mecit Teberi ve Nihat (yeni adı Ubıh), Vedat Berzeg kardeşleri, daha sonra Yediç Nihai, Dugu Miraç'ı, Janbiy Nazmiye'yi ve Leyla Beycan Şen çiftini tanımıştım keza onlarla da karşılaşıp hasret gidermek çok güzeldi. Bu gezide minibüsü ile 9 gün bizlere refakat eden İzmir'in Arıkbaşı Çerkes köyünden Lihuj Sedat Kahramanoğlu havaalanından karşılayıp bütün gezi boyu, Türkçe ve Adigece dışında bildiği Rusça'sı ile yolculukta karşılaştığımız sorunları kolaylıkla hallederek ulaşımımızı salimen güzel bir şekilde sağladı. Sedat, İngilizce öğretmeni iken 20 yıl önce Adigey'e gelip yerleşmiş, Kıyıboyu Şapsığdan gelin almış bir oğlu bir kızı ile son derece mutlu olduğu bir yaşam kurmuş. Maaşının az olacağı İngilizce öğretmenliği yerine orada daha geçerli minibüs şoförlüğü yaparak Maykop'ta hat satın almış, ayrıca ek seferlerle hayatını gayet güzel kazanıyor.

Gezimizin çok daha anlamlı geçmesini sağlayan,gezi boyu bizleri yalnız bırakmayan bu çok değerli dostlarımızdan 43 yıllık kadim dostum Bidanuk Nihat Maykop'ta 3 gün devamlı bizimleydi,
Adige köylerini ünlü pazar yerini, müzeleri gezdirdi, Nefabje Zeki'nin Adige gümüş altın hediyelik eşya mağazasından alışverişimizi, müzikolog Ğuşe Zamudin'i ziyaretimizi sağladı orada sevgili Berzeg Nihat'ı (Ubıh), çok güzel sürprizle bizi bekliyor bulduk birlikte 2 saat çok keyifli zaman geçirdik. Yediç Batıray engin bilgisi ile bizleri aydınlattı, sorularımızı yanıtladı, Adige köylerinin belediye başkanları ile tanışmamızı orada TV çekimi ile bizlerle röportajı sağladı ayrıca Dizayner ve stilist Staj Yura ile buluşturarak eserlerini bizzat kendisinin sunmasını temin etti. Sevgili Nazmiye eşi Vedat'la evindeki muhteşem yemek daveti dışında, gezilerde bize refakat edip yaptığı leziz börekleri, meyve suyu ikramları ile mahcup etti. Dugu Miraç, eşi İstanbul'da olmasına rağmen lise öğrencisi kızı Psinef le birlikte nefis bir sofra donatarak evinde ağırladı.Oğlu Voseps annesi ile İstanbul'a gitmiş tesadüfen biz Krasnodar'a gelirken O da aynı uçakla dönüyordu. Ersin hanım, havaalanında arkadaşlarımıza Vosepsi emanet edip Maykop'a birlikte götürmemizi rica etmiş.Gecenin 5 inde Voseps'i evine bıraktığımızda Miraç, elinde bir kutu sıcacık Halüjle, acıkmış olmalısınız diyerek bizi karşıladı, Adige olarak farkımızı, bir kez daha farkettiren o ikramı, zarif jesti, nasıl makbule geçti anlatamam. Miraç, evindeki yemek sonrası sohbetimizde, geçtiğimiz aylarda bir grup arkadaşı ile Maykop'tan yaya çıkıp, zorlu orman yollarından 9 günde Kıyıboyu Şapsığda Karadeniz'e vararak sürgünü andıklarını anlattı. Batıray-Sveta, Nazmiye-Vedat ve Miraç- Ersin çiftini, yetiştirdikleri pırlanta gibi evlatları ile Adigeliğin bütün gerekliğini yerine getirdikleri Maykop'taki yaşamları için yürekten kutluyor, darısı başlarına diyerek,evlilik ve nüfus artımı konusunda her iki Nihat için iyi dileklerimi yineliyorum.

Nalçik
'te Leyla Beycan Şen çifti, önceki seyahatimizde olduğu gibi Leyla Cafe'de yine çok leziz yemek ikramı ile bizleri onurlandırdılar. Utij Mecit sağolsun devamlı kaldığımız otele gelip ziyareti eksik etmedi gazetecilerle röportajı sağladı. Düzceli arkadaşlarımızın vunekoşlarını bularak görüşmelerini, Nalçik şehir gezisine katılarak kenti tanımamızı sağladı. Sahibi olduğu ve adeta etnografya müzesi değerindeki Adige Vune'yi ziyaretimiz hepimizi gururlandırdı.Yediç Nihai, Maykop Dişebz Cafe de bizi ağırlamıştı, sahibi olduğu Tameris Cafe de her akşam keyifli saatler geçirdik. Sevgili Çurey Tijın o sıra Nalçik'te değildi, görüşebilseydik çok mutlu olacaktık.

Atavatandaki gururumuz olan bütün bu sevgili dostlarımız olmasaydı,o duygu dolu anları yaşamadan, sıradan turistik gezi yapıp dönerdik..Geziyi birlikte yaptığım 7 arkadaşım adına ,kendilerine sonsuz teşekkürler ederim.
Tanrı, sağlıkla mutlulukla, yollarını, yaşamlarını her daim aydınlatsın.

Adigey gezisini birlikte yaptığım.
İstanbul'dan Yesen Ayten Doğan, Psakho Dilber Genç, Khanuko Gönül Ercan, Bandırma'dan Yefendi Neşe Kurdaş, Yefendi Sevim Onar. Düzce'den Khanuko Fatma Şener Uygun ve gelinleri Nuran Şahin hanımlara da teşekkürlerim sonsuz. Birlikte olduğumuz için gezimiz bu kadar güzel, keyifli, verimli ve muhteşem geçti.

Uzun süre zihnimizden silinmeyecek anılarla, geniş bulvarları, parkları caddeleri süsleyen görkemli Mavi Çam'ları,
ormanları, gölleri, yüzme havuzları,ana yolları özgürce işgal eden besili inekleri, çevreleri ağaçlarla belirlenmiş simsiyah bereketli topraklı tarlaları, ayçiçekleri ile AKLIMIZ da YÜREĞİMİZ de Adigey'de kaldı.

Ne mutlu orada YAŞAYANLARA
...

....................................................................................................

 

....................................................................................................

....................................................................................................