|
|
................... |
|
................... |
BİR KÜRT'LE, ASLINDA TÜRK'LE HESAPLAŞMA |
H. Gökhan Özgün
Radikal Gazetesi, 11 Ocak 2008 |
|
|
................... |
|
................... |
Başbakanımız "Kürtçe eğitim hakkı
verirsek, Çerkesler, Lazlar, Gürcüler de ister" demiş.
Bu eski bir teranedir.
Kart kurt Kürt teranesi kadar eskidir.
Çerkeslerin, Gürcülerin, Arnavutların esbâbı mucibesi sadece
budur. Bu cümleye anlam vermek için vardırlar. Bu gariban
halkların nedense yegâne hakkı ve ödevi, Kürtlere doğrultulan
namlunun susturucusu olmaktan ibarettir. Bahane halklardır onlar.
Yoksa, yokturlar.
Başbakanımız bu eski teraneyi, hepimizi enayi yerine koyup 'antre'
olarak tekrar kurtlar sofrasına getirmiş. Türk milliyetçiliği
idarelidir. Aynı sökük çorabı tekrar tekrar örüp milletin başına
geçirmeyi bilir.
Başbakanımız bu sözleri sarf ederken karşısında demokrasi talep
eden bir mazlum halk varsayıyordu. Onları aynı eski köşeye
sıkıştırmayı hesaplıyordu. Ama gelin görün ki, karşısında mazlum
Kürt yerine, zalimliğe talip Ahmet Türk'ü buldu. Ve Türk
milliyetçiliğinin eski teranesi Kürt milliyetçiliğinin yeni
teranesine yol verdi.
Açılın, diz çökün, yerlere kadar eğilin, kurucu ortak geliyor.
Çünkü bu memleket bir şirkettir.
Şahıs şirketinden, eğer adalet tecelli ederse limited şirkete, tek
ortaktan, iki ortağa geçecektir.
Türk-Kürt ortaklığına. Büyük Türk medeniyetinin tek eksikliği
Büyük Kürt medeniyetinin ortaklığıdır. Ondan sonra bizden daha
demokrat başka hiçbir diyar olmaz dünyada. Temel ve asli
unsurların, yani iki halkın tartışılmaz iktidarı ve rehberliğinde
bir günde cennete döner memleket. Çingeneler, dinsizler,
imansızlar, Arnavutlar, Lazlar, Çerkesler, Gürcüler ve sayıları
milyonlara, tarihleri bin yıllara ulaşmayan kim varsa bu
memlekette, bunların toplamına bundan böyle GÖÇMENLER diyebiliriz.
Altı üstü göçmen işte...
İşte Ahmet Türk'ün Tayyip Erdoğan'a cevabı, "Ama 15 milyon Kürt, 4
bin yıldan beri bu coğrafyada yaşayan bir halk, 150 bin GÖÇMENİN
haklarıyla kıyasladığınız zaman gülünç duruma düşüyorsunuz.
Başbakan, Kürtçe eğitim gelirse yarın Çerkes'i, Arnavut'u,
Gürcü'sü de ister diyor. Tabii ki her azınlığa saygıyla yaklaşmak
gerekir ama birileri KENDİ İSTEĞİYLE bu toprağa yerleşmiş. Bunlar
Türkiye Cumhuriyeti'nin kendine tanıdığı hakları kullanmış.
Kürtlerse bu ülkenin geçmişinden günümüze kadar TC'nin temel
taşlarından biri, iki halkından biridir."
George Orwell bu cümleyi 'Animal Farm'da çok daha kısa ve özlü
yazmıştı.
"Hepimiz eşitiz, ama bazılarımız daha eşitiz."
Yeni bir şey söylemediniz sayın Türk, üstelik kısaca söylemek
varken Orwell gibi, lafı da epey uzattınız.
Gürcüler Artvin'e ne zaman göç etmişler sayın Türk, bana
söyleyebilir misiniz? 3 bin yıl önce mi?
Ha, sizden 1000 yıl sonra, demek kaybettiler oyunu. Yoksa 5 bin
yıl önce mi? Bir araştırmak lazım.
Lazlar, ki bir Gürcü kavmidir, sayıları topu topu birkaç yüz bin.
Bütün dünyaya yarım asırdır rahat uyku uyutmayan Filistinliler kaç
kişi, 15 milyon mu?
Gelelim Arnavutlara, Çerkeslere, Boşnaklara, bu göçmenlerin ne işi
var burada? Bu insanlar, bir imparatorluğun merkezine göç ettiler
sayın Türk. Bu toprakları acımasızca Müslümanlaştırma projesinin,
yani sizin de 'kurucu ortağı' olmaktan gurur duyduğunuz büyük
projenin mahsulleridir onlar.
Evet, gayet tabii Gürcülere, Lazlara, Arnavutlara ve her talep
edene de Kürtlerle aynı hakları vermek gerekir. Bu, Kürt
meselesinin büyüklüğü yanında çok küçük bir meseledir, demek çok
mu zordu sayın Türk? Niye diyemediniz, kurucu ortaklığınız mı
kabardı sayın Türk?
Bakın sayın Türk, bana kalırsa bu memleketten ne isterseniz onu
talep etmeye hakkınız olmalı.
Düşünce ve ifade özgürlüğü alanına girer. Terörist dersiniz
demezsiniz, o da sizin vicdan özgürlüğü alanınıza girer. Ama bütün
bir memlekete el koymaya sakın kalkmayın. Çünkü o, zalimliğin
alanına girer.
Bütün 'megalo idea'lar gibi faşizmin tam ortasına düşer.
Bu basiretli konuşmanızdan sonra şimdi birileri İstanbul'daki
İzmir'deki Kürtlere GÖÇMEN derse, artık oturur onlarla göçmenliğin
anlamını tartışırsınız. Emin olun, ben bu tartışmaya katılmam.
Ovada siyasetin çok zor bir yanı vardır. Ağızdan çıkan sözler
namludan çıkan kurşunlara benzemez.
Hepsi hedefe doğru gitmez. Bazan 180 derece döner, gelir sizi
vururlar. İşte bu yüzden sayın Ahmet Türk, bugün benim için ta
sapına kadar Türksünüz. Gurur duyun.
İki milliyetçilik olsa olsa ortalığı yağmalayıp ganimet
paylaşabilir.
İki milliyetçiliğin kurup kurabileceği ortaklık budur. |
|
|
|
|
|
|
|
|