...................
...................

SESSİZ ÇIĞLIĞIYLA MÜZELER GEÇMİŞİN EN DÜRÜST KANITIDIR

MEFEŞ’UKHO Şengül
Rusya Federasyonu, Adigey Cumhuriyeti Devlet Milli Müzesi,
Adige Diasporası Bölüm Başkanı

                         
...................
 
...................
Bugünkü Adigey Devlet Milli Müzesi, 1924-yılında ‘Etnografya Müzesi’ adıyla Krasnodar’da açıldı. Müze, Adige Özerk Bölgesi Araştırma Grubu tarafından toplanan etnografik eşyalarla, grubun çalışma programı çerçevesinde düzenlendi. Daha evvel 18 Aralık 1916 yılında açılan Çerkes Yardımlaşma Derneği’nin müze açma girişimi olmuş, dernek yönetim kurulu ve üyelerinden dört kişi bu görevi üstlenerek o tarihte yetkililerden müze açma talebinde bulunmuşlar ancak bir ilerlemenin kaydedilmediğine dair kayıtlara rastlıyoruz.

Müzemizin ilk arşiv materyalleri, Adige toplumunun tarihinde silinmeyen izler bırakan olay ve zamana ait. Kafkas Birliği Psekups Karargahı Komutanı tarihçi İ. D. Popka, yöredeki Abzegh evinin küçük bir odasını müze olarak açar ve tutanaklarının bulunduğu dosyayı müzeye koyar. Ancak müzenin gizlendiğini, dosyanın ise nerede olduğunun bilinmediğini, tarihi utandıran bir olay olarak burada belirtmek isterim.

Uzun duraksamalardan sonra nihayet 1925 yılında ilk adımlarını atan müze, Adige Özerk Bölgesi araştırma gurubunun oluşturduğu Etnografik, tarih ve diğer koleksiyonlarına kavuştu. Adı geçen grup,1926 yılında Krasnodar’da Krasnaya Cd. N. 37’de Adige okulunun bir sınıfını ’Etnografia Müzesi’ olarak açtı. İbrahim Newurıze ilk müdür olarak atandı. O sıralar Adige tarihi üzerine araştırma ve çalışmalar yapan Nawurıze müzenin koleksiyonunu kısa sürede zenginleştirir, önemli gelişmeler kaydeder. 1937 yılında Adige Etnografya Müzesi’ni gezen ünlü etnograf L. Lavrov müzenin defterine şunları yazar: ‘Kuzey Kafkas ya da İnguş, Kuzey Osetya, Karaçay-Çerkesya Cumhuriyetleri ile Armavir ve Soçi’de çok güzel müzeler gördüm. Açık konuşmak gerekirse diğer müzelerden daha genç olmasına karşın, zengin koleksiyonu ve objeler insanın ufkunu açıyor, huzur veriyor. Sayın İbrahim Newurıze önemli materyaller biriktirmiş. Yalnız toplamakla kalmamış Newurızov, mükemmel düzenlemiş ve sergilemiş, Çerkes-Abhaz bibliyografisi hakkında olağanüstü başarılı çalışmalar yapmış. Büyük emekler sarfederek Çerkes-Abhaz tarihinin yaşamasına katkıda bulunmuş. Paha biçilemeyecek değer de çalışmalar sergileyen İ. Newurızov Kafkas bilimine ışık tutmuştur’’.

Kayıtlarına göre müzeyi açılışının ilk yıllarında 2 bin 555 kişi, Ekim 1929-1930 yıllarında da 14 bin 571 kişi gezmişti. Eski okulun sınıfının artık yetmediği müzenin not defterinde (1929); SSCB Halk Bilimleri Merkez Komitesi Başkanı M. Kabötski imzalı yazıda: ‘Müzeyi daha yüksek seviyeye getirmek için büyük destek sağlamak gerekiyor, çünkü burada eşsiz değerler bulunuyor’ demiştir. 1930 yılında aynı defterde bir başka ismin Milli Ordu subaylarından İ. Rasgen imzasıyla, ‘Bu Müze bir çok gerçeği dikkatimize sunmaktadır’ ibaresi yer alıyor.

1 Nisan 1932 yılında eski okuldan taşınmak üzere müzedeki eşyaların bir kısmı paketlenir, bazıları şehir sineması salonunda bir yıl süreyle sergilenmeye başlar.

1 Ocak 1933 yılında Bazarnaya Cd. 32’lu binada koleksiyon düzenleme ve bilimsel çalışmaları yapılmak üzere yeniden toplanır.

Ağustos 1933’te tekrar ziyaretçilere açılan müzenin,1935 yılına kadar tek çalışanı İ. Newurızov, koleksiyon oluşturmak için toplama, sergileme, rehberlik gibi her görevi üstlendi, ayrıca okullarda ve çeşitli sergi salonlarında sergiler düzenledi. Müzenin anılarını biriktiren not defterinde İ. Nawurızov; “Anlatmak zor, o kadar çok şeyi bir araya getirmiş ki, Adigelerin tarihini anlatan, benzeri görülmemiş objeleri damla damla toplamış. Sanat sever mi desem, gelecek nesiller için mi desem çabası” diye yazmış.

Ligaç Müzesi Müdürü, Yazarlar Birliği üyesi, 30 Gün dergisi’nin redaktörü Martoçkina T. İ.; Etnografya Müzesi 1938 yılında iki önemli olayla yüz yüze kaldı. Biri Krasnodar’dan alınarak kendi topraklarına Adigey’in merkezi Mıyekuape’ye taşınması. O tarihte Mıyekuape başka müzeye ev sahipliği yapmaktaydı. 1909 yılında P. K. Krapetsin tarafından kurulan ‘Doğa Müzesi’ 1922 yılında isim değiştirdi, ”Maykopski Rayonu Krayeviçeski-Bölge Müzesi” adını kurucusu tarafından almıştı. ’Adige Etnografya Müzesi’ işte bu müzenin bünyesine taşınarak, 1938’de Adige Özerk Bölgesi Çevre Müzesi adı verildi’’ bilgisini aktarıyor.

İkinci olay, (aynı yıl) İbrahim Newurızov’un tutuklanmasıydı. Neden olarak Adige Özerk Bölgesi sınırlarında burjuvaziyi desteklemek, milliyetçilik alanında hizmet vermek (!) gösteriliyordu. Sovyet yönetimi burjuva cumhuriyetini kurma çalışmalarıyla suçlama ve tutuklama emri yayınlamıştı. Tutuklama kararı alınan 20 kişinin arasında Z. Y. Barakayev, Bagov’un kardeşi, M. K. Huavajov, G.Z. Şhakumıdov, İ. Newurızov. 20 yıl kamp cezasına çarptırılmışlardı. 1944’te İ. Newurızov’un ölüm haberi geldi.

1938 yılında Krasnodar’dan Mıyekuape’ye Puşkin Cd. 172 N. binaya taşınarak 1943 yılına kadar gösterime açılan müzeye, Nawuruzov’dan sonra Çenso müdür olarak atandı. Savaşlarda ilk darbeyi alan her müze gibi Adige Bölgesi Çevre Müzesi’nde Mıyekuape’ye giren (10 Ağustos, 29 Şubat 1943) Alman birlikleri tarafından ateşe verilir. Yılların emeği, derin Adige kültür mirası, bir insan hayatına malolan değerlerin bulunduğu arşiv binası yanar. Binanın bodrumunda korunan etnografik, tarih, jeolojik ve zoolojik koleksiyon büyük ölçüde yok olur. Yangın sırasında aktif çabaları görülen Pavel Kadroteviç Perepelits 1942-1944 yılları arasında geçici müdür olarak görev yapar.

1944 Temmuz’unda Petr İvanoviç Spaski’ye yetki verilir. 1913 yılı Moskova Üniversitesi mezunu olan Spaski, müdürlüğün yanı sıra Mıyekuape Pedagoji Enstitüsü’nde dersler verdi, Doğa Bölümü başkanı olarak çalıştı. 1947 yılında ‘Adigey’in Toprakları’, 1948’te Yer Tabakasındaki Fosiller ve Sarmat Kalıntıları’’ başlıklı makaleleri yazdı.

Puşkin caddesindeki binasında odaların birbirine eklenmesi ile bir süre barınak mahiyetinde kullanılan müze, restore edilerek hizmete açıldı.

Arşivine 35 bin 693 obje (etnografik, tarih ve doğa) yeniden toparlanan müzenin, 7 bin 315 kitaplık kütüphanesi açılır. Beş ayda bir çalışma raporu sunan müdür, doğa bölümü ve arşiv görevlisi olmak üzere iki elemanla çalışmaktadır.

1945 yılında 3 bin160 kişinin gezdiği müze çalışanları çeşitli kurumlarda, okullarda Alman-Rus savaşını konu alan seminerler vermiş, sergiler düzenlemişti. Sürekli yönetici değiştiren Adige Çevre Müzesi’ne 1949 yılında bayan müdüre Azamatova Min Khutas Zeçeriyovna getirilir. 1907 yılında Adigey’in Ademıye köyünde doğan Azamatova, 1924-1926 yıllarında Rostov Sovpartişkola lisesini, 1932’de Komünistiçeski Üniversitesi, Doğu Hizmetleri Bölümü’nden mezun oldu. 30 yıl Komünist Partisi ve Sovyetler Birliği hizmetinde, AAO ve Azerbaycan Cumhuriyeti, 1938 yılında Azerbaycan Müzesi Bilim Sekreteri olarak çalıştı. 1949-1964 yılları arasında Adige Özerk Bölgesi Müzesi müdürlüğünde bulundu. 1950 yılında bir kez daha mekan değiştiren müze, Pervimayskaya Cd.N. 214’e taşındı. Müdire Azamatovo yeniden yapılanma çalışmalarını hızlandırdı. Transport ve maddi destekler buldu, bölge ve çevre köylerden etnografik eşyalar derledi, bilim ve eğitim çevresine önemli hizmetlerde sundu. 1949-1954 yılları arasında müzede 50 binden fazla materyal birikmişti.

Minkutas Azamatova 1964’te ‘‘Ponejıkuaye Köyünün Dünü’ konusuyla doçentlik tezini verdi, Mıyekuape Araştırma ve Bilimler Enstitüsü’nde çalışmak üzere müzeden ayrıldı.

‘’Adige Geleneksel Halk El Sanatları ve Motifleri’, ’’Geleneksel Adige Yemekleri’, ’Adige Tarım Kültürü ve Tarihçesi’ gibi çalışmaları yayınlanan M. K. Azamatovo ‘Kafkas Ordusu’’, ’’Üstün Hizmet’’ Lenin’in 100. Doğum Yıldönümü Madalyası’’ gibi ödüllere layık görüldü.

Profesyonel etnograf, ressam, tarihçi, arkeolog ve jeoloji uzmanlarıyla çalışmalarını aksatmayan müzenin teknik sanat düzeninde ressam Devlet Meretıko, Mıyekuape Pedagoji Enstitüsü, Doğa Bölümü Öğretim Üyesi P. İ. Spaskin, Veraşagin, Yusuf Namitokov, V. V. Matskeviç, Tarih Bölümü Sergisi’ni açan tarihçiler; Y. S. Zevkin, Y. K. Gardanov, Arkeolog P. U. Autlev ve P. A. Ditler önemli çabalarla hizmetler verdiler.

1 Mayıs 1954 yılında,12 yıl arayla ‘’Doğa’’, ‘’Sovyetlere Kadar’’ ve ‘’Sovyetler Zamanı’’ diye adlandırılan üç ayrı bölümde Adige Özerk Bölge Müzesi tamamen hizmete girdi.

Sonraki yıllarda proje gereği, kadro çalışmalarına geçildi. Bilimsel Enformasyon, Tarih, Bilimsel Araştırma, Materyal Toplama, Periyodik Sergiler Hazırlama bölümleri ve fotoğraf laboratuarı açıldı. O sırada master yaparak Bilim Enstitüsüne giden Azamatovo’nın yerine Lubov Merzanovna Aşhamafe 1988 yılına değin Adige Özerk Bölgesi Müzesi’ni yönetti.

1967 yılında Sovyet Devrimi’nin 50. yıldönümün dolayısıyla müze kendi bünyesinde büyük bir sergi hazırladı.

Atmışlı yılların ortasında müze, yine tarihi ama modern trajik bir görevi daha üstleniyordu. Krasnodar yapay denizinin doldurulma çalışmaları öncesi, bölgede tahliye edilen 12 Adige köyünde etnografi ve arkeoloji çalışmaları yapılarak müzeye, 1980 yılı kayıtlarına göre 30 binden çok değerli eser ve belge kazandırıldı. Bunların sergilendiği standı o zaman 60 bin kişinin ziyaret ettiği kaydedilmekte.

Yetmiş ve seksenli yıllarda müzenin 6 şubesi (Cace kasabasındaki şubesi, Hakurınhable köyü Andrıhuaye Husyen anıt müzesi, Tulski bölge müzesi, Tewuçöj Tsığo anıt müzesi) açıldı.

1988-1990 yıllarında Adigey Bölge Müzesi Piyatigorsk şehrinde tematik sergiler açtı.

Altmışlı yılların ikinci yarısında Adige Bölge Müzesi, yeni binasının yapımına başlandı. 1991 yılında eski binasında koleksiyon, bilimsel araştırmalardan geçirilerek toplandı, müze ziyarete kapandı.

1992- yılında Mıyekuape Sanat Galerisi’nde ‘’Sindlerden Adigey Cumhuriyeti’ne’’ konulu sergiyi düzenledi, Adige ülkesinde arkeolojik ve etnografik eserler tanıtıldı.

1993 yılında aynı salonda, Dünya Çerkes Birliği’nin Mıyekuape’de düzenlediği kongrenin açılışına müteakip ’’Wu Adigeme’’ (Adige’ysen) adıyla sergiyi açtı.

Yapımı tamamlanarak yeni binasına 1993 Aralıkta taşınan, Sovyetskaya Cd. N.229’da hizmete giren müze 480 m2 alanı kapsıyor, 1.230 m2’lik sergi salonları bulunuyor.

23 Mart, 1993 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla isim değiştiren Adige Özerk Bölge Müzesi, Adigey Cumhuriyeti Devlet Milli Müzesi statüsü ve adını alıyor (AСDMM).

Bu zaman diliminde çalışma programına çağdaş müzecilik anlayışıyla başlanan müzenin genel arşivi; tarih,etnografya, anıtları korumu, doğa, Adigey Cumhuriyeti halkları ve Adige diasporası kültüründen oluşmakta.

Profesyonel ilk sergi ‘Adigey Hepimizin Evi’ konusuyla müzenin bünyesindeki sergi salonunda hazırlanır. Aynı salonda 1994-1996 yılları arasında gösterimde kalan geleneksel Adige El Sanatları Tarihi’ni anlatan sergiye ünlü mitolojik Adige kadını ‘Setenay’ın adı verilir, konuyu tanıtan gezici sergi, Gaverdoska semti ile Krasnodar, Tuapse, Kırımsk gibi şehirlerde gösterildi.

Sanat çevresine imkan sağlayan AСDMM Sanatçı Yura Staşü’n yapıtları olan ‘Mitolojiden Günümüze’ kompozisyonunu sergiledi, serginin tanıtıcı bölümleri Krasnodar sanat müzesi ve Tembri bölge müzesinde sanat severlerle buluştu.

Kafkas-Rus savaşlarının durmasının 130. yıldönümü dolayısıyla ’’Kafkas Savaşı’ndan Belgeler’’ adıyla hazırlanan serginin özet bölümleri Krasnodar, Tuapse ve Adigekale’de sergilendi.
1996 Eylül’de, Moskova’da düzenlenen Adige Kültür Haftası Etkinlikleri’ne katılan AСDMM’si, Moskova Devlet Doğu Halkları Kültür Sanat Müzesi’ standında ‘Adigey ve Zaman’ konulu sergiyi açtı.

Müzenin fonunda bugün 196131, N/V50647’si özel korunan, 246 bin 778 obje bulunmakta.

1992 yılından itibaren Adige diasporası ve anavatan ilişkilerinin gelişmesiyle, Milli Müze’de Adige Diasporası Bölümü açıldı.



Kitap Arşivi

Müzenin kayıt arşivinde tarih, etnografya, arkeoloji, Kuzey Kafkasya ve Rusya’nın doğasını içeren bin 500 adet değerli kitap korunmakta.

Arşivin ilk adımları, 1924-1925 yılları arasında AÖB araştırma kurumu tarafından atıldı. 9. yy ve 20 yüzyılın başında yayınlanmış Harp Tarihi ve Kafkasya’da Rus hakimiyeti. N.Dubrovin. Snktptrbrg, 1871. S. Bronovski, Kafkasya’nın genel tarihi, coğrafya haritası. Moskova, 1823.
Karadeniz kazakları ordusu birliklerinin ticareti.A.S Sobriyevski. 1897.

Ayrıca, ‘’Yerli Kafkas Halklarını ve Klanlar’’ını konu alan 51 adet değerli belgelerin toplanmasıyla önem kazandı.

1979 yılında RF Kültür Bakanlığı izniyle arşivde bulunan değerli kitaplar Milli Müze’nin kütüphanesine alındı.

Maykop’ta yaşayan koleksiyonerlerden 1984 yılında önemli bir kitap, 1995 yılında da dünya literatürüne geçmiş 200 ciltlik kitap satın alınarak müzenin arşivinde yerlerini buldu.



Değerli Metal ve Taşlar Koleksiyonu

AC. Devlet Milli Müzesi’nin gururu, Adigelerin işçiliğinden geçmiş M.Ö. 3-4 bin ve M.S. ait 2 bin adet değerli metal ve taşlar, numiomatik sikkeler arkeolojik ve etnografik objeler, Adigelerin kullandıkları araç gereçler olup, çeşitli alanlarda diğer halklarla da ilişkisini anlatmaktadır.

19 parçadan oluşan koleksiyonun önemli eserleri arasında altın kadehler aksesuarlar: Küpe ve benzeri el ve yüz bakım seti 3 bin yılın birinci yarısına aitler. Novosvabodna kasabası yakınlarında açılan höyükte bulunan bayan aksesuarları, gümüş at koşum takımları. Adigey sınırlarında bulunan binlerce yıllık zengin kültür bugün Moskova ve Leningrad Sen-Peterburg Müzelerini onurlandırmaktadır.

Arkeolojik eserler arasında koleksiyonumuzu süslemekte, M.Ö.1. ve 2. bin yıla ait ‘’Martebğışha’’ (Tewuyehable köyünün batı yakasında) kurganında bayan mezarında bulunan Meot Kadını aksesuarları ve altın bilezik.

Günümüz bilimcilerinin yararlandığı, Adigelerin eski çağ ve 20. yüzyılın ilk yarısına değin kullandıkları araç-gereçler, aksesuarlar: Kafkas yapımı kılıç, kama, zırhlar ve gümüş süslemeli barutluklar, erkek ve bayan kemerleri, altın sırma işlemeli kozmetik kutuları, Kuran kapları ve çeşitli şapkalar üstün sanat tekniği ile hazırlanmış ve süslenmiş oluşundan araştırmacılara ışık tutmaktadır.

Hımışkey ve Hetıramtıku çevresinde yapılan kazılardaki bulgular; antik gümüş eşyalar ve rölyefler mitolojiyi günümüze taşımakla kalmıyor, M.Ö. 4.5. bin yılında Bosfor Krallığı’na ait sikkeler, Rusya ve diğer bölge insanlarına ait tören eşyaları, İslam ve Hıristiyan dinine ait kalıntılar Adigeler ile çevre halklarının maddi-manevi ilişkisinin şahidi olup, tarihçi ve eğitimcilerin çalışmalarına yön vermektedir.

‘Eşsiz’ arşivimiz her yıl önemli ölçüde gelişme sağlayabilecek imkanlara sahip, ancak son yıllarda maddi destekten payını alamadığı için ciddi bir duraksamayla karşı karşıya kalmıştır.

30-40’lı yıllarda temelleri atılan arkeoloji arşivimize ilk yıllarından itibaren çok değerli eserler kazandırılmıştı.

Sovyet Devrimi öncesinde kazı gurubu diye de adlandırılan tepe mezarları arayıcılarının başkanı, yer bilimleri üyesi Yeramov tarafından yürütülen kazılarda Şıntıku yakınlarında açtıkları tepe mezarında bulunan bronz koleksiyonunu müzemize vermişti.

50’li yılların ortasında müzenin gelişmesiyle birlikte arkeolojide yeni bir döneme girildi, anıt mezarların Adigey içerisinde araştırılmasına başlandı.

O yıllarda Anıt Mezarlar Arkeoloji Bilimi çevresinin ilgisini çekti.

1957 yılında Krasnodar’dan araştırmacı N. V. Anfimov Nikolayevsk yakınlarındaki anıt mezarı açtı, Protomeot kültürü olduğu belirtilen eserleri arşivimize kazandırdı.

Aynı yıl Leningradlı biliminsanı A. D. Stoliar’ın yönettiği kazılarda ‘Meşıko’ yakınında anıt mezar kalıntılarını, ardından Moskova’dan biliminsanı Farmozov, Yasnaya Paliana’da açtığı tepe mezarındaki bulguları araştırmaya sundu.

Arkeologlar daha sonra Adige arkeolog Autle Pşımaf ve P. A. Ditler ile iletişime geçtiler.
1958 yılında Pşımaf Autle Kuzey Kafkas Abdzaxey adıyla ilk paleolitik çağını sorguladı, bilimsel olarak kayda geçirdi.

Merhum Autle Pşımaf 35 yılını verdiği çalışmalarında Kuban bölgesi dağlarında taş devrine ait yaklaşık 85 kalıntıda araştırma yaptı. Kuzey-Kafkasya genelinde erken paleolitik dönemde kullanılmış araç-gereç ve silah koleksiyonunu (yaklaşık 200 adet) müzeye kazandırdı.
Bilime ışık tutan P. A. Ditler, müzemizin arkeoloji arşivini güçlendirmekle kalmayıp, 1957 yılından (Adige Bilim Araştırma Enstitüsünde arkeolog olarak çalıştığı sırada) son yıllarına kadar yaptığı kazılardaki bulgularla, Kolesejoaşhe ve Kuncıkohable anıt mezarlarını açarak araştırmacılara büyük hizmetler sundu.

Farklı anlamda bilim adamlarının ilgisini çeken ilginç bulgular Adige arkeoloji bilimi, gurubu (A. A. Nexayev başkanlığında) tarafından 1983-84 yıllarında yapılan kazılarda ele geçirildi. Kujorski ve Gavordovski kurganlarındaki anıt mezarlarda bulunan bronz eserler Skif ve Kuban öncesi tarihi sitilini taşıdığı belirtiliyor. Eserler müzemizin arşivinde korunmaktadır.

Novasvaboda kasabası yakınlarında biliminsanı A. D. Rezepkin tarafından ortaya çıkartılan anıt kaya mezarları (dolmenler) gömülü bulunan altın bayan aksesuarları zincir ve kozmetik eşyaları bilim dünyasında sansasyon yarattı.

Antik çağa ait olduğu belirtilen değerli eserler Krasnodar yapay denizi çevresinde açılan anıt mezarlarda bulundu.

1981-83 yılları arasında gerçekleştirilen kazılar arkeolog Nurbiy Lwupaç’e tarafından yürütüldü. Psekups anıt mezarları diye de bilinen bölgede ortaya çıkartılan eserler Maykop Araştırma ve Bilimler Enstitüsü’nde arkeoloji bilimcisi (A. A. Sazanov başkanlığında) araştırmaya alındı.

Halen müzenin arkeoloji bölümünde danışman eleman olarak çalışan Aslan Tewu Ahmetoviç bölgeyi çok iyi tanımasından dolayı arkeolojik eserlerin bulunduğu yer ve mekan konusunda zorlanmamakla beraber kurganlar konusunda derin bilgilere sahip bulmaktadır. Onun sayesinde müzenin arkeoloji arşivi Krasnodar yapay denizi kıyıları başta olmak üzere, kazı çalışmalarını yürüttüğü bölgelerden bronz at koşumu takımları ile altın ve değerli taş koleksiyonlarıyla müze arşivini zenginleştirmiştir.

Adı geçen bütün değerli arkeologlar sayesinde Adigey Devlet Milli Müzesi arşivinde bu gün yüz bini aşkın eser bulunmakta, bilime ışık tutmakta, kendisi için kurulmaya hazırlanılan divanda ‘en dürüst şahit’ sıfatıyla sandalyesinde yerini almayı beklemektedir.

Adigey Devlet Milli Müzesi, tekstil koleksiyonu bakımından da oldukça zengin. Bin 500 çeşit civarında tekstil obje arşivinde korunmaktadır. Cumhuriyetimizde yaşayan çeşitli halklara ait elbiseler, geleneksel Adige kıyafetleri (çocuk, bayan ve erkek elbiseleri), üniforma, meslek, iş, özel tören milli kıyafetler, işçi-çiftçi, kültür, bilim emekçilerine ve sporculara ait elbise ve kıyafetlerin yanında şapkalar, ayakkabılar, çeşitli aksesuarlar, ev içi dekorasyon eşyalarından oluşan arşivde son derece kıymetli objeler; altın sırma işlemeleri ve geleneksel sanat eserleri X1X. yüzyılın sonları ile XX. yüzyılın sanat anlayışını yansıtmaktalar.