Rusya, müzikten edebiyata, baleden resme kadar sanat ve kültürün
hemen her alanında dünyadaki temel merkezlerden biridir. Puşkin,
Gogol, Dostoyevski, Tolstoy, Çehov, Çaykovski, Ayvazovski,
Tarkovski gibi daha pek çok isim buna örnektir. Ya da Hermitaj ve
Bolşoy gibi Rusya’daki yüzlerce müze, tiyatro ve sergi salonu... Bu konuda sitemizdeki “Ünlü
Ruslar” bölümünde birçok şair, yazar, besteci, opera ve pop
şarkıcısı, tiyatrocu ve sinemacı, bale ve dans sanatçısı, ressam
ve başka kültür adamlarıyla ilgili bilgi bulabileceğinizi
belirtelim. Günümüz Rusya’sında kültür sektöründe profesyonel
olarak çalışanların sayısı 1,2 milyon kişidir. RF Finans Bankası
verilerine göre, 2004 yılında kültür-sanat harcamalarına yaklaşık
3 milyar Dolar ayrılmıştır; bunun üçte ikisinden fazlasının yerel
bütçelerden, kalanının ise federal bütçeden karşılanması
öngörülmüştür.
80’lerin sonunda ve 90’ların ilk yarısında yaşanan hızlı
değişimler sırasında kültürel kurum ve alışkanlıkların zarar
görmesi süreci, son yıllarda alınan önlemlerle tersine çevrilmeye
çalışılmaktadır. Örneğin, Rusya’da 1996-2003 yılları arasında
tiyatro sayısı yüzde 20’den fazla artmıştır (470’ten 571’e). Ancak
bu dönemde seyirci sayısındaki azalma engellenememiştir (1996’da
bin kişiye 213 seyirciden 2003’te bin kişiye 209 seyirci). Opera
ve bale binalarının 1994-2003 arasında 35’ten 71’e çıkmış olması
ilginçtir. 1996-2003 döneminde Rusya’daki müze sayısında dörtte
birin üzerinde artış gerçekleşmiş, rakam 1725’ten 2189’a
yükselmiştir. Müzelere gitme oranında ise yalnızca yüzde 3,5’luk
bir artış olmuştur. Sosyalizmden piyasa ekonomisine hızlı geçişte
kültür kurumları ve kültür adamları her zaman kolay adapte
olamamaktadır, ancak yine de son zamanlarda Rusya’nın yaşanan
döneme özgü yeni kültürel ve sanatsal başarılara imza atılmaya
başlanması sevindiricidir.
Turizm
2003 yılında Rusya, dünyanın en fazla gidilen ülkeleri
arasında 7. sıradaydı. Dünya Turizm Örgütü verilerine göre,
Rusya’ya 20,2 milyon turist gitti. Turizmden elde edilen gelir
bakımından Rusya yaklaşık 6,3 milyar dolarla (adam başı başı
ortalama 311 dolar) 16. oldu. Rusya yurttaşı turistler ise 2003’te
yurtdışında 7,6 milyar dolar bıraktı. (En bonkör turist
sıralamasında Ruslar dünya 13.’sü.) Rusya’da turizm sektöründe
yaklaşık 5 milyon kişi çalışıyor; bu açıdan Rusya dünyada 7.
sırada.
Bununla birlikte Rusya’nın sahip olduğu turizm potansiyelini
yeterince iyi kullanmadığı ortada.
Rusya’ya giden turistler açısından en başta başkent Moskova
geliyor. Kuruluşu 1147’ye dayanan Moskova, Avrupa’nın en büyük
kenti. Nüfusu 2002 sayımlarına göre 10,4 milyon ama fiilen ülke
içi öteki kentlerden ve dünyadan gelenlerle günlük nüfusun 13-13,5
milyon olduğu kabul ediliyor. Rusya başkenti, 2006 yılında Marcer
Human Consulting adlı araştırma merkezinin Avrupa, Asya, Kuzey ve
Güney Amerika ve Avustralya’yı kapsayan dünyanın 144 gelişmiş
şehrinde yaptığı araştırma sonucunda Moskova tüm Avrupa, Amerika
ve diğer ülkelerin metropollerini geride bırakarak dünyanın en
pahalı şehri unvanına sahip oldu.
1156’da Yuriy Dolgorukiy tarafından ahşap olarak yaptırılan, sonra
defalarca yangınlar ve yıkımlar yaşayan Kremlin Sarayı, Kızıl
(eski Rusça'daki anlamıyla Güzel) Meydan, Tverskaya ve Arbat
caddeleri, Puşkin ve Tretyakov müzeleri, Lermantov ve şalyapin
evleri, tiyatroları, sinemaları, parkları, nehri, kilise ve
camileri, alışveriş merkezleri, eğlence hayatı ve 1931’den bugüne
gelişerek 150 civarındaki istasyonuyla başkent ulaşımını kısmen
rahatlatan dev Moskova Metrosu ile görülmeye değer eşsiz bir dünya
kenti Moskova.
Rusya’nın sayıları bini aşkın olan öteki kentlerinde de pek çok
ilginç gözlem edinmek mümkün kuşkusuz. Ama onlar arasında birkaç
kenti ayrıca vurgulamak gerek. En başta da “ikinci başkent” veya
“kültür başkenti” olarak bilinen St. Petersburg’u. 1703’te Büyük
Pyotr tarafından kurularak Rusya’ya başkent yapılan bu kentteki
saray ve müzeleri, Hermitaj’ı, Puşkin ve Dostoyevski müzelerini,
şehri bir ağ gibi kuşatan yüzün üstünde kanalı, Neva Nehri’ni,
Nevski Caddesi’ni, katedralleri, parkları, kent dışındaki Puşkin,
Pavlovsk, Peterhof gibi turistik beldeleri...
Onun dışında, büyük kentlerden Novosibirsk’i, Nijniy Novgorod’u,
Samara’yı, Tataristan’ın başkenti Kazan’ı, Başkortistan’ın
başkenti Ufa’yı, “Karadeniz’in öte yanındaki” Soçi’yi ve
Novorossiysk’i... Moskova yakınlarındaki turizm halkası olan
“Altın Yüzük” kentleri olarak bilinen Vladimir, Suzdal, İvanovo,
Kostroma, Yaroslavl, Büyük Rostov, Pereslavl-Zaleski ve Sergiyev
Pasad’ı... Baykal gölünü. Avrupa’nın en uzun nehri olan Volga’yı.
Uçsuz bucaksız Sibirya topraklarını... |