|
|
................... |
|
................... |
ÇERKES KÜLTÜRÜ |
Aysel Dergin
Kaynak: Anında
Tepki Forumu |
|
|
................... |
|
................... |
Hepimizin bildiği gibi Çerkesler,
Türkiye sınırları altında yaşayan farklı etnik gruplardan biridir.
Çerkeslerin bilinmeyen yönlerini, duyulmayan adetlerini paylaşmak
için bu başlığı açmak istedim.
Öncelikle aile yaşamını biraz anlatıp, farklı paylaşımlarla devam
edelim:
Çerkes aile hayatının şekli, diğer
milletlere biraz garip gelelebilir. Çerkes aile hayatının
esası resmiyettir. Çerkesler, gerek evlerinde gerek dışarıda
laubalilik, teklifsizlik ve nezaketsizliği büyüğe karşı
saygısızlık addederler. Nezaketsizlik ve saygısızlığa tolerans
gösterileceğine kimse inanmaz. Fakat saygı ve nezakete dayalı
bu resmiyet ailede ne soğuk bir hayat ne de bir esaret meydana
getirir. Yabancılar bu insani ve kibar hayatın inceliklerini
takdir edemedikleri için zor ve gayri tabi olarak
yorumlayabilirler ancak bu hayat tarzı Çerkesleri asla sıkmaz.
Bilakis aileler laubaliliğin meydana getirdiği olumsuz
etkenlerden bu şekilde uzak tutulmuş olur. Çocuklar aile
içinde büyük bir intizam, saygı ve bağlılık içinde doğup
büyürler. Bu nedenle de aile hayatı bir fazilet mektebi
sayılır.
Aile reisi olan baba, aile efradına karşı vakur, şefkatli bir
amir ve terbiyeci gibi özelliklerini daima muhafaza eder.
Bütün aile efradı da kendisine karşı hürmetkâr ve tam bir
bağlılık gösterir. Onun her emri itirazsız yapılır. Kocanın
karısı karşısındaki konumu da eşitliğe saygı ilkesi
çerçevesindedir. Çünkü kadın ile erkek arasındaki eşitlik
birbirine benzememek şeklinde bir eşitliktir. Yoksa karı ile
kocanın faaliyetlerinin çeşitli almasını men etmeye kimse
muktedir değildir.
Daima kendi hakkını savunmak şeklindeki aşırı merak kadar
teessüfe değer haller ailede görülmediğinden karı koca
arasındaki gerçek eşitliğin sevişerek, birbirine saygı
duyarak, sevinç ve kederlerini, ümitlerini müşterek bir hale
getirmek olduğunu, yoksa herkesin kendi dünyasında serbest
yaşamak olmadığını pek iyi bilirler.
Çerkeslerde çok kadınla evlenme adeti yoktur. Çerkeslerle
kadına ziyadesiyle saygı duyulur. Hattâ evlendikten sonra da
kadın soyadını muhafaza eder. Koca zevcesini adı ile çağırmaz.
Kendi soyunun ismiyle çağırır. Çünkü kadına soyunun ismiyle
hitap etmek Çerkeslerce saygı belirtisidir. Asıl adı ile
çağırmak daha çok teklifsizlik sayıldığından kadının
akrabasından olmayanlar da soyadıyla hitap ederler. Evlenen
kadınlar soyadı istiklaliyetlerini (kızlık soyadlarını
kullanma haklarını - CC) muhafaza ederler.
Babanın huzurunda karısı ile kızından başka aile efradından
kimse oturamaz. Diğerleri saygı ile ayakta beklerler. Karısı
bile çocuk sahibi oluncaya kadar oturamaz. Ailenin hiçbir
ferdi baba ile yemek yiyemez. Baba küçük çocuklarını öpüp
okşamaz, kucağına almaz. Sevginin sözle değil, kalple olduğunu
bildiği için Çerkes aile efradına karşı olan sevgisini yılışık
bir surette açığa vurmayı kibarlığa aykırı görür. Fakat narin
vücudu, ince kalbi hasebiyle daha çok şefkat, sevgi ve
himayeye ihtiyacı olduğundan kız çocuklarına anlayış gösterir.
Erkek çocuklarına karşı muamelesi ise bir öğretmenin
öğrencilerine karşı yaptığı muameledir. Onunla yüz göz olmaz,
senli benli olmaya asla meydan vermez. Bütün, çocuklarına
isimleriyle seslenir. Yavrum, ciğerim, canım gibi deyimler
kullanmaz. Babanın eli erkek çocuk üzerinde titremez. Bilakis
onu, istiklal ve şahsiyet sahibi etmek için serbest büyütür.
Çerkes ailelerinde anne, pek değerli ve şerefli bir
mevkidedir, ikinci aile reisidir. Bilhassa evin iç işlerindeki
hak ve istiklâline saygı ve riayet olunur. Aile reisi olan
babanın buna karışmasını saygısızlık, kadına tahakkümü
mertliğe aykırı telâkki ederler. Kadının bu hakkına ima olarak
"tıbısım" yani "ev sahibemiz, mihmandarımız" diye hitap
ederler. Böylece kadını asıl ev sahibi ve kendisini onun
misafiri sayarak ev işlerinde kadının riyasetine hürmet
gösterdiğini belirtir.
Kocasının son derece saygısına mahzar olan anneye, gelinleri "guaşe"
yani prenses diye hitap ederek saygı duyarlar. Anne ile
çocuklar arasındaki ilişkiler baba ile çocuklarınkinden
oldukça farklıdır. Anneler şefkat kucağını açar ve çocukları
sevgiye boğarlar. Kadın kocasına aslâ adı ile hitap etmez.
Anne çocuklarını isimleriyle çağırır. Bazen de şefkatine ve
teklifsizliğine delâlet eden takma isimler kullanır. Ev
işlerinde tam yetki sahibi olan kadının sorumluluğu çok
geniştir. Kocasının bulunmadığı bir zamanda gelen misafirleri
kabul ve ağırlamak, misafirin sınıf ve mevkine göre hürmeten
kuzu, koç hatta öküz kesmek, kocasının misafire adet üzere
vermesi gereken hediyeyi vermek kadının yetkisi dahilindedir.
YORUMLAR:
Halkapınar
Türkiye tam bir mozaik gerçekten. Asya'nın, Kuzey Afrika'nın,
Kafkasya'nın, Balkanlar'ın tüm unsurları en çok Anadolu'da
harmanlanmış. Her yöre, her etnik yapı çok farklı. Hepsi ayrı
güzel ama Çerkesler bambaşka. Türklük dediğimiz kader
ortaklığının; en sosyal, en adil, en asil unsuru bence
Çerkesler. Erkeğin kadına, kadının erkeğe, hele her ikisinin
de çocuklara verdikleri değere bugünün en çağdaş toplumlarında
bile rastlamak pek mümkün değil. Böyle güzel bir topik için
teşekkürler.
Köyümün yarısı Çerkes iken diğer yarısı benim ait olduğum
göçmenlerden oluşur. Çerkes kültürünün içinde büyüdüm yani.
Bende elimden geldiğince katkı sunmaya çalışacağım bu topiğe.
Gmznr
Ne kadar güzel. Yeni kültürleri öğrendikçe insan onlardan biri
olmak istiyor. Ancak biri diğerinden üstün değil ki, hepsi
rengarenk. :)
Gerçekten çok güzel bi ülkede yaşıyoruz. Umarım birileri çıkıp
yine saçma sapan kafatasçı fikirleriyle mahvetmez burayı.
Teşekkürler.
Metalok
Biri 18 diğeri 8 yıllık iki en yakın arkadaşım da Çerkes...
Tesadüf olmasa gerek... Ben Çerkes değilim. Dün akşam da bu
arkadaşlarımdan birinin ablasının düğünü vardı. Düğündeki
Kafkas dansı gösterisi çok eğlenceliydi. Erkekler bir tarafta
kızlar karşı tarafta toplanıyor, önce erkek sahneye çıkıyor ve
ardından ona eşlik etmesi için bir kız sahneye geliyor. Bizler
de alkışlıyoruz tabi. :)
Gerçekten birbirlerine çok bağlılar.
Halkapınar
Çok sosyaller. Bizim göçmen kültüründe kadınlar ayrı erkekler
ayrı oynarlar. Yani cinsler kendi aralarında. Oysa Çerkes
kültüründe çok farklı bu. Oyuna eş adayları çıkıyor ve sanki
birbirlerine kumrular gibi kur yapıyorlar oyunlarıyla. Birde
sonunda erkeğin kadına selam vermesi ve kadınında buna bir
reveransla karşılık vermesi çok hoştur.
Çocuk eğitimleri de çok farklıdır. Dövdüklerine hiç tanık
olmadım. At sevgileri bambaşkadır. Çocuğu küçükten iyi bir
binici olarak yetiştirirler.
Vassago
At sevgisi öyle ki bizim ilk göçenlere Osmanlı İstanbul'da yer
verecekmiş "orada at koşturulmaz" diye İstanbul'a
yerleşmemişler.
Çerkesler gerçekten son derece modern ve sosyal bir toplum.
Kızlar ve erkeklerin birlikte sosyalleşmesi teşvik edilir.
Akşamları köyün gençleri toplanırlar, muhabbet eder
birbirlerini tanırlar. Kaşen sistemi vardır, birbirine ilgisi
olan kız ve oğlanın birlikte zaman geçirmesi ve birbirlerini
tanıması teşvik edilir. Görücü usulü veya oldu bittiye
getirilen evlilik gibi bir şey söz konusu değildir. |
|
|
|
|
|
|
|