Çerkeslerin
bir araya geldiği gerek dernekler çevresi, gerekse yayın
gurupları içinde, bize dair fikir yürütmüş veya hizmet etmiş,
benim de şahsen tanıma şerefine eriştiğim birkaç değerli insan
için, birkaç söz söylemekti benim istediğim. Bunları yazarken
duygusal tuzaklara düşmemek için uğraştımsa da bunu her zaman
becerebilmiş değilim, Mümtaz’da olduğu gibi. Ama yinede
objektif kalmaya çaba gösterdim. En küçük bir serzenişin bile,
büyük kırgınlıklara yol açacağını iyi bildiğim bizim
Çerkesler dünyasında, yinede küçük
eleştiriler yapmaktan kendimi alamadım.
Çerkesler
içinde her boydan ve farklı fikirlerden, zaman
zaman kendi içlerinde ters düşmüş
insanlardı bunlar. Benimde çoğu zaman zihinsel çatışmalar
içinde olduğum bu insanlar, değerli insanlardı. Benim açımdan
sevindirici olan tarafı ise, hiç birisinden veya yakınlarından
kötü bir tepki almamış olmamdır. Tersine.
Sevgili Kuban’a
(bu arada çok yakışıklıymış,
ona gönderdiğim bir fotoğrafım karşılığında o da bir
fotoğrafını gönderdi bana)
bu meseleyi teklif ettiğimde niyetim, yıllar boyu eleştirip
yerden yere vurduğumuz bu insanlar hakkında çok geç kalmadan
iyi bir şeyler de söyleyebilmekti. Çok geç kaldıklarımızda
vardı elbet. Diğer yandan sadece kendimle sınırlı olmaması, bu
anlayışta olması kaydıyla diğer arkadaşlarında, başkalarını
yazabileceği bir köşe olmasıydı dileğimiz. Ben, ileriki
dönemlerde birkaç kişi daha yazacağım ama şimdilik
yazabileceklerim bu kadar.
Diğer taraftan, yazabilecek ve yazılabilecek bir çok kişi
olduğuna inandığım bu durumla ilgili, yazar arkadaşlardan
dileğim, bu köşeyi öksüz bırakmamalarıdır.
Şimdilik hoşçakalın. |