...................
...................
PROF. BAQ ZERA
ANAYURTTAN İNSAN PORTRELERİ

CC- Nalçik Gençlik Grubu
Nalçik, 12 Haziran  2009

                         
 
...................
 
 

Aşağıda düşüncelerinden kısa kesitler sunarak tanıtacağımız biliminsanı, Adige dili ve edebiyatı alanında sayılı bir uzman, bir kültür emektarıdır.

Nalçik Gençlik Grubu


Kabardey-Balkar Devlet Üniversitesi, Dil-Tarih Fakültesi Rus Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdikten sonra, kendi döneminde eğitim alan 52 öğrenci arasında,yüksek lisans yapacak 2 kişiden biri olmayı başarmış.

Yüksek lisansını Rusya Federasyonu (RF) Halkları Edebiyatı bölümünün, Kabardey Dili ve Edebiyatı alanında yapan Baq Zera, bu gün bile eğitim aldığı dönemdeki edebiyatçı ve öğretim görevlilerini, başta ‘’Sokur Musarbi‘’ olmak üzere övgü ve saygıyla anıyor.

Zera, eğitim aldığı dönemin Brejnev zamanına denk gelmesini kendisi için bir şans olarak görüyor ve o zamanlar gittiği her yerde Adige olduğu için ayrıcalıklı saygı gördüğünü, bununla gurur duyduğunu anımsıyor sohbetimiz sırasında.

Perestroyka döneminde yani 1990‘lı yılların başlarında, diaspora ile ilişkiler daha yoğun kurulmaya başlamışken “Çerkes Diaspora Edebiyatı” konulu ilk tez hazırlayan akademisyen olan Zera Baq, Türkiye’ye farklı zamanlarda giderek bu konuda araştırmalar yapmış ve daha sonra Kabardey-Balkar Devlet Üniversitesi’nde “Diaspora Edebiyatı” adı altında ilk uzmanlık dersini başlatmıştır.


“Dil ulusun belkemiğidir”
diyor Prof. Zera ve ekliyor; “insan diline doğuştan sahip olmalı, sahip doğmalı ki onu öğrenmek için mücadele etmek zorunda kalmasın. Ancak diaspora gerçeğimizi de gözardı etmeden söylemek gerekirse, insanlarımızın anadillerini öğrenebilmelerini sağlamak için en iyi yöntem, dile ilgi ve ihtiyaç hissettirmek, bunun bir tercih değil zorunluluk olduğunun bilincini uyandırmaktır.”

“Ulusun olmazsa olmazı dilidir
. Ancak ulus olarak dilimizle varolmamızın ön koşulu da anavatanda bir arada yaşamamızdır. Dili sadece konuşmak değil, yaşamak gerekir. Bir kelimenin anlamı ile taşıdığı düşüncenin, ideanın ortak olması gerekir.İşte bu nedenle, dünyanın bir çok ülkesine dağılmış olan halkımız aynı dili konuşuyor olsalar dahi, aynı toprakta doğup yetişmiş insanların birbirleriyle olan iletişimleri kadar  paylaşım içinde  olmaları mümkün değildir” diyor Baq Zera.

Kabardey Edebiyatı’nın önde gelen isimlerinden K’işoko Alim ve Şogentsuk Ali’yi takdirle anıyor ve ilk kitabında K’işoko Alim’in eserlerini konu aldığını belirtiyor Prof.Zera.

Adigece’nin zor bir dil olduğunu ifade eden bu dil emektarı, bir araştırmaya göre zorluk dereceleri baz alınarak yapılan sıralamada Adige dilinin en üst sıralarda yer aldığını belirtiyor ve ekliyor: Diğer zor sayılan dillerin kullanımları; teknolojik, ekonomik ve demografik gelişmelere paralel olarak arttığı için zorluk dereceleri azalmıştır. Bizim dilimiz ise çok sese sahip derin bir dildir ve kullanımı da yaygın değildir. Bu nedenle üzerinde çalışılması, emek verilmesi, kullanımının teşvik edilmesi gerekmektedir ki daha çok insanımız dilini kullanabilir hale gelsin.”

Prof. Zera, şu anda kendi uzmanlık alanındaki en önemli problemin, eğitimde kullanılan materyaller yani kitap sorunu olduğunu özellikle vurgulayarak ”ortada sorun yoksa iş de yoktur ya da tam tersi ifade ile iş yapılmıyorsa sorun da çıkmaz” diyor.

Zera, şu anda Kabardey’deki tüm okullarda hatta üniversitede dahi, eğitimde kullanılan kitapların revize edilmesi gerektiğini, bunun için de ciddi emek ve zamana ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, “doğru eğitim kaynakları ile yapılan eğitimle ancak dilimize sahip çıkabiliriz, hem bürokratların hem de dil bilimcilerin bu konuda ciddi sorumlukları vardır ve umarım en kısa zamanda gerekenler yapılacaktır” diye sözlerine devam ediyor.

Gerek üniversite eğitimine yeni başlayanlar gerek yüksek lisans öğrencileri olsun, yetiştirdiği hemen herkesi kendisinin sahip olduğu geniş ve sorgulayan perspektiften bakmaları yolunda eğittiğini ifade eden bu Adige dili emektarının öğrencilerinden bahsederken gururla gözlerinin ışıldadığını hemen fark ediyorsunuz.

Profesör Zera, öğrencilerinden övgüyle  gururla söz ederek, her birinden çok umutlu olduğunu ve bu öğrencilerin gelecekte birer dil eğitimcisi olarak çok güzel adımlar atacaklarını tekrar tekrar vurgulayarak ifade ediyor.

Değişik sosyal ve eğitsel aktivitelere öğrencileri ile birlikte katılan eğitimci, onların ufuklarının genişlemesi, sorumluluk almayı öğrenmeleri ve sonuçta topluma yararlı bireyler olmaları için sessizce fedakar bir çaba sarf ediyor.

Bu fedakarlığın ve çabaların somut bir sonucu olarak; Nalçik Perit Xase’de anayurda dönenler için açılmış ücretsiz Adigece ve Rusça kurslarda Prof. Zera’nın asistanları gönüllü öğretmenlik yapıyorlar bu gün.


“Tanrı'ya şükrediyorum vatanımda dünyaya geldiğim için, Tanrı'ya şükrediyorum anadilimle konuşup insan yetiştirdiğim için!”
diyor Zera.

Rahata kolaya kaçan, yeterince sorgulamayan, bilimsel ve kalıcı olmayan eğitim sistemine karşı, tüm gücüyle mücadele veren anadil tadında bir insan, bir Adige Prof.Baq Zera.