Çerkesçenin günümüz dilbilgisinde yeterince
açıklanmamış pek üzerinde durulmamış üç konusu çok ama çok önemli.
Bu üç konu kavranmadığı sürece Kiril alfabemizin neden bu kadar
güç anlaşılır, karışık olduğu anlaşılamayacak, kimi kurallarının
genel dilbilimi ile neden bu kadar çelişir olduğunu içselleştirmek
mümkün olmayacaktır. Bu üç konunun çözüme kavuşturulması ise Kiril
alfabesi ile dilimizi öğrenmenin ne kadar kolay olduğunu, Kiril
alfabesinden korkmanın da ne denli boş bir korku olduğunu ortaya
koyacaktır.
Dilcilerimizin üzerinde anlaştığı Kuımaxhue Mux̄din
taslağı ile büyük ölçüde uyumlu alfabe taslağımız ve genel
dilbilim kurallarına uyumlu yaklaşım dili bilenleri çok kısa
sürede okur yazar yapacak bilmeyenlerin de daha kolay öğrenmesini
sağlayacaktır.
Yazımızın bundan sonraki bölümlerinde sorunlar ve
peşisıra çözüm önerileri irdelenecektir.
Gerçekte temel sorun dilimizdeki ses sayısının çok
yararlanmak durumunda olduğumuz yaygın alfabelerin bu arada Kiril
alfabesinin karakter sayısının az olmasından kaynaklanmaktadır.
Dolayısı ile hangi alfabeyi seçersek seçelim kimi karakterlere
birden fazla görev yüklemek ya da kimi sesleri birden çok
karakterle göstermek, kimileyin de ek imler kullanmak zorunlu
olmaktadır.
Sorunlu konuların ilki çubukçuk (I) iminin dilimiz
yazımındaki görevleridir. Türkçede tüm görevlerini içermese de
“kesme işareti” denen (I) imi günümüz alfabesinde ünsüz bir harf
olarak kabul edilmektedir. Ancak bize göre bu sesi olmayan daha
önce de belirttiğimiz gibi Arapçanın “hemze elif”
(ء)’i
örneksenerek yazınımıza eklenmiş bir imdir. Konuya ilişkin
görüşlerim ilk kez, Adığe Yazarlar Birliği’nce üç ayda bir çıkan
“зэкъошныгъ” adlı derginin 2005-3 sayısında yayımlanmış ve bu güne
kadar da karşı bir görüş belirtilmemiştir.
Evet bize göre çubukçuk (I) imine dilimiz
yazımında(imlasında) 4 görev yüklenmiştir.
1-) Aynı karakterin (harfin) birden çok ve farklı
seslerini birbirinden ayırır. Bu özelliğinden bir önceki yazıda
söz edilmiş olmakla birlikte çözüm önerisi ile birlikte yeniden
üzerinde durmakta yarar görüyoruz:
(A)harfi sözcük başında ve ünlüden sonra iki farklı
ses verebilmektedir:
a-) “Ankara”
sözcüğünde ilk (A) harfinin ve saat sözcüğündeki ikinci
(a) harfinin sesleri olan (A) ünlüsünün kendi sesi.
Rusçadaki (a) ünlüsünün özellikleri de Türkçe (a)
ünlüsünün özellikleri ile aynıdır. (аэропорт,
абзац, аэроплан) Dolayısı ile Rusça alfabenin
temel alındığı Çerkeçede bu sesin çubukçuk (I) imi yardımı
ile verilmesi anlaşılır olmayı güçleştirmektedir.
Örnekler:
Іае(çirkin),
Іанэ(sofra),
Іазэ(usta),
Іахъо(çoban),
ІашIу(tatlı)
Önerimiz
(a)
karakterinin Rusçadaki [a]sesinin
Çerkesçede de korunması ve yukarıdaki sözcüklerin şöyle
yazılmasıdır:
Dikkat: (a) harfi dışındaki yazım farklılıkları daha sonra
açıklanacaktır.
айэ(çirkin),
анэ(sofra),
азэ(usta),
ахъуэ(çoban),
аш́уы(tatlı)
b-)
(a) harfi daha önce
açıklandığı gibi ünsüzlerden sonra gelip hece oluşturduğunda “Санэ(üzüm)”
“панэ(diken)” “ўатэ(çekiç)”
“ўанэ(eğer)” “хатэ(bahçe-tarla)”
sözcüklerindeki yumuşak ve uzunca, genizden gelen
[a] sesini verir.
c-) Ancak
Çerkesçede (a) harfi Rusça
ve Türkçeden farklı olarak kimileyin sözcük başında ya da ünlüden
sonra da; ünsüzden sonra geldiğinde verdiği yumuşak, uzunca,
genizden gelen [a] sesini
verebilmektedir. Günümüz alfabesinde bu ses, Rusçada sözcük
başında ve ünlüden sonra kendi keskin
[a] sesini veren (a)
harfine yüklenmiştir. Bu durum alfabeyi sadece Rusça bilenler için
değil Türk harflerini tanıyanlar için de güç anlaşılır kılıştır.
Çünkü bu dilleri bilenlerin eğilimi “aпч”,
“ар”, “апэрэ”,
“анэш”, “адыг̆абзэ”
sözcüklerindeki (a) hafini
keskin [a] gibi okumaktır.
Oysa bu sözcüklerdeki (a)
harfinin sesi ünsüzlerden sonra gelen
(a) harfinin verdiği yumuşak, uzunca genizden gelen bir
sestir ve taslağımızda bunu şapkalı
(â) ile göstermek uygun bulunmuştur.
Öyle umuyoruz ki
yukarıdaki sözcükler şu şekilde “âпч(cam)”,
“âр(o)”, “âпэрэ(ilk)”,
“âнэш(dayı)”, “âдыг̆абзэ(Adığe
dili-Çerkesçe” yazıldığında Türkçe bilenler bu
[â] sesinin Türkçe “âdil”
sözcüğündeki gibi biraz uzunca okunacağını açıklamaya gerek
kalmadan anlayacak, Rusça bilenler de bu harfin Çerkesçede olup
Rusçadaki olmayan bir [a]
sesi olduğunu kavramakta güçlük çekmeyeceklerdir.
İleride yine
çubukçuk (I) iminin
görevleri çerçevesinde açıklanacağı gibi çok özel durumlar dışında
ünsüzlerden sonra gelen (â)
sesi hep yumuşak uzun ve genizden gelen [â] sesi olmasına karşın
taslağımızda bu sesi, şapkalı (â)
karakteri ile değil ile değil (a)
ile gösterilmiştir. Bu sorunun, “Çerkesçede ünsüzlerden sonra
gelen (a) harfi yumuşak
uzunca ve genizden gelen bir [â]
sesi verir” kuralı ile çözümlenebileceği ve metinlerin şapkalı
(â) istilasına engel olunacağı
düşünülmüştür. |