Sabah
saatlerinde yine okulumuzun bahçesinde
toplandık. Grup olarak yarıda bıraktığımız
işlerimizi tamamlamamız lazımdı. Burada
yapılan işleri tek tek anlatmak tabi ki
çok zor. Örneğin, kapı, dolap, pano
çerçeveleri vs gibi yerlerin boyanması en
az 3 günümüzü almıştı. Sonuçta gün
içerisinde bütün ekip yoğun olarak
çalışıyorduk.
Öğle yemeğine yine çok sıcak bir ailemize
Tok Rasim Tokuç beyin evine davet
edilmiştik. Aynı gün Göksun derneğimizde
bize yemek yaptırmıştı. Bu öğle
yemeğinde, kendilerinin ısmarlamış olduğu
yemek ile birlikte Göksun Dernek
Başkanımız sayın Tok Bedri Tokuç bey
de bize eşlik etmişti. Yapılan
çalışmaların ve yapılması gerekli olan
işlerinde konuşulduğu fikir alış-verişi
içerisinde oldukça güzel bir öğle
yemeğinden sonra yarım kalan işlerimizi
yapmak üzere okulumuza döndük.
Köyümüze geleli dört gün olmuştu. İzin
verirseniz bu gün köyümüzden ve çevre
köylerden gelen tepkiler ile grup
arkadaşlarımın bende yaratmış olduğu
duygulardan bahsetmek istiyorum.
Belki burada bazı noktaları defalarca
tekrarlıyorum. Umarım bu konuda beni
anlayışla karşılarsınız. Bana göre
projenin başlamasından bitişine kadar
yaşananlar hiç de öyle hafife alınacak
gibi değil.
Yaşadığımız dünya ya gözlerimizi açarak
baktığımızda bazı insani değerlerin yok
olmaya yüz tutmuş olduğunu, insanların
kendi menfaatlerini öne çıkarmaya her
geçen gün biraz daha özen gösterdiğini
görebiliriz. Maalesef günümüzde insanları,
el emeği ve gücünün yettiği kadar da olsa
ekonomik desteğini vereceği bu gibi
gönülden gelen işlere ortak etmek çok zor.
Olaya birazda bu açıdan bakıldığında
sanırım beni daha iyi anlayacaksınız.
Diğer taraftan hiç tanımadığın bir grup
insanı evinde sofrana çağırıyorsun, o
insanların rahat edebilmesi için elinden
geleni yapıyorsun. Zorunlu değilsin, belki
senin o okulda okuyan çocuğun bile yok ama
sen yine de bu olayda canı gönülden
yapabileceğin her şeyi yaparak yer
alıyorsun.
Bu proje de hedeflenen duygu ve düşünce
yaratılmıştı. Köyümüzde, ilk başlarda pek
de anlam veremedikleri bu çalışma için
“neden peki?” sorularını çok fazla
duymuştuk. Belki de onlar için sadece
köylerine gelen bir grup insanı en iyi
şekilde misafir edebilmek daha önemliydi.
Fakat bizlere sorulan her soruya en içten
duygularımızla vermiş olduğumuz cevaplar
bu soruları ortadan kaldırmış, yerine son
derece sıcak sevgi dolu gözlerle bizlere
bakan insanlarımızı yanımıza,
çalışmalarımıza yer yer emek olarak destek
verecek gibi getirmişti.
Gubsege’ye sonradan katılan değerli
dostlarımız ile birlikte, neredeyse her
boydan bir arkadaşımız vardı. Bizler fark
gözetmeden birbirimizin ihtiyaçlarına
koşabilmeliydik. Belki bu proje böyle bir
düşünce için çok basit bir örnek fakat
istendiği zaman ortak adım atılabileceğini
göstermek adına oldukça faydalı bir
çalışma oldu. Bunun yapılabileceğini
Gubsege Grubu’nda yer alan güzel
arkadaşlarımız göstermişti. Hepsine tekrar
teşekkürler.
Gubsege Grubu’na, kızını-oğlunu hem
topluma hem kendi evlatlarına verdikleri
değer ve güven ile gönderen ailelerimize
sonsuz teşekkürler ediyorum. Bu olayın
asıl kahramanları çocuklarını bu işte
görevlendiren sevgili ailelerimizdir.
Birbirini sadece internet ortamından
tanıyan, Türkiye’nin değişik illerinden
gelmiş grup elemanları, daha önce beklide
varlığından bile haberdar olmadıkları bir
Çerkes köyüne bir haftalık ziyaret için
gitmeye en ufak bir tereddüt yaşamadılar.
Hepsi biliyordu ki, gidilen köyde ve grup
içerisinde sergilenen davranışlardan
tutunda söylenen sözlere kadar, kültürün
vermiş olduğu özellikler hâkim olacaktı.
İlk çalışma gününde en ufak şekilde görev
dağılımı dahi yapılmadan her kişi kendi
yeteneklerine göre işlerin sorumluluğunu
almıştı ve bunu başarı ile
gerçekleştiriyordu. Hiç kimse de itiraz ya
da şikâyet yoktu çünkü hepsi ne yaptığının
farkındaydı. Hele Thamade’si seçilen bir
grup içerisinde davranışların ne kadar
hassas ve yapıcı olması gerektiğini
bilerek en güzel şekilde hayata
geçirmeleri bu arkadaşlarıma kelimeler ile
ifade edemeyeceğim hayranlığımı ve bütün
köy halkının hayran kalmasını sağlamıştı.
Köyümüzden ve çevre köylerden gelen
yaşlılarımız olsun, genç arkadaşlarımız
olsun karşılaştığımız her kişi bizlere
inanılmaz güzel temennilerde ve bu güzel
çalışmanın senelere yayılarak devam etmesi
konusunda ricalarda bulundu.
Grup ile ilgili yapılan gözlemlerden sonra
kendi aralarında konuşmuş oldukları sözler
bizlere yer yer aktarıldı. Göksün
Dernek Başkanımız sayın Tok Bedri Tokuç
beyin söylediği sözler bende oldukça
yoğun duygular yaşattı.
“Sizler bir
ekip olarak on kişi buraya geldiniz.
Genelde bu gibi durumlarda ters anlamalar
vs gibi sebeplerden grup içerisinde
anlaşmazlıklar çıkar. Ancak siz o kadar
güzel bir ekip ruhu sergilediniz ki bu
davranışlarınız her yerde övgü ile
karşılanıyor.”
Böyle güzel bir söz karşısında
duygulanmamak ve grup arkadaşlarına hayran
olmamak elde değil.
Emeği geçen herkese ve bu projeyi
profesyonel bir çalışma olmadığını bilerek
içerisinde bulundurduğu ruhu anlayarak
destek verenlere yürekten sevgiler
saygılar. |