Thamadelerimizden gelen istek
doğrultusunda okulumuzun açılışını Cuma
günü yapacaktık. Bu yüzden zamanımız
daralmıştı. Bu gün Perşembe ve acilen
istediğimiz noktaya gelmemiz lazım. Bütün
arkadaşlarım öğle yemeği için dahi ara
vermek istemiyordu. O kadar seri bir
çalışma vardı ki anlatamam.
Okulun içerisindeki çalışmalar bitmiş
sayılırdı, şimdi okul dışındaki işlere
ağırlık vermek gerekiyordu. Mesela,
tuvaletin temizliği, çeşme etrafının
düzeni, okulun dış duvarlarının beyaz
kireç ile boyanması, bahçenin yabani
otlardan temizlenmesi vs gibi.
Bu arada
kaymakamlığın verdiği çok güzel destek ile
bahçe kapısından okul girişine kadar yol
üzerine, ertesi gün mucur getirtilecekti.
Özellikle mucur ile geliş-gidiş yolunu
kaplamak kış aylarında yağmurdan, çamurdan
okulun kirlenmesini de engelleyecekti.
Bunlar bence önemli detaylar. Tuvalette
olsun bahçede, çeşmede olsun dış
etkenlerin vereceği dağınıklık ve kirleri
en aza indirmek çok önemli.
O kadar güzel
bir çalışma ortamı vardı ki inanın bunu
anlatmak çok zor. Makare Esra
içimizde en genç olan ve en uzak yerden
gelen kişi olarak, çalışmalar ve gece geç
saatlere kadar sohbet ederek oturmalardan
dolayı baya yorgun düşmüştü. Israrla
dinlenmesini istedik ve eve gönderdik.
İnanın 10 dakika sonra yanımızdaydı.
“Rüyamda sizleri çalışırken gördüm yardım
etmiyorum diye kendime kızıyordum” dedi.
Bu davranışı hepimizi çok etkilemişti. O
tatlı yüreği gruptaki ağabeyleri için onu
bir ömür kız kardeş ilan ettirmişti. Hepsi
“Esra sen benim küçük kız kardeşimsin, bir
ömür bu böyle olacak tamam mı” diyorlardı.
Evet, kısaca çok ama çok mutluyduk.
Bizim inanılmaz desteğimiz ve moral
kaynağımız olan candan dostlarımız
Wezirmes Hami bey, Haşeğ Metin bey,
Zeruna Nafiz bey sizlere özellikle
teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Not: Wezirmes Hami bey,
neredeyse her gün Göksun’a gitti ve ne
gibi ihtiyaçlar varsa anında yetiştirdi.
Haşeğ Metin bey, bir eğitimci
olarak Milli Eğitim’in okullarda ki yasal
düzenlemesi konusunda sürekli bizlere yön
verdi. Her gün yanımızda yer aldı.
Zeruna Nafiz bey, sıcak ve yakın
ilgisi ile hem çalışmalarımıza katıldı hem
de çay, kahve vb. ihtiyaçlarımızı bir an
olsun eksiltmedi.
Köy halkı ve thamade’lerimiz her gün
yanımıza kısa zamanda olsa gelerek,
çalışmalarımıza baktılar ve olabilecek en
güzel şekilde bizlere moral ve destek
verdiler. Hepsine şükranlarımızı
sunuyoruz.
Akşamüzeri Şıruh Habib Duman bey’lere
akşam çayı için davet edildik. Güzel bir
bahçede birbirinden güzel yapılmış
pastalar ve börekler ile içilen çay çok
iyi gelmişti. Kendilerine bir kez daha
teşekkürler.
Okuldaki çalışmalarımızı olabildiğince
hafifletmiştik ve biraz daha huzurlu
olarak, her gün yanımızda bizlerle
çalışmalara katılan çok değerli Engonay
Erol bey’in davetlisi olarak
Göksun’a bağlı Çeçen Köyü olan Çardak köyüne
gittik. Orada Çeçenlere has (en sevdiğim
yemeklerin başında geliyor) olan
“Çırdıngiş” yemeğini yedik. Ev sahibimiz
Engonay Erol bey’in sevgili
annesinin ellerine sağlık. Bu kadar insana
bu yemeği hazırlamak çokta kolay bir iş
değil. Teşekkürler.
Engonay Erol bey’in birbirinden
güzel çalışmalarını görme şansı bulduk.
Engonay Mustafa bey ise tek kelime ile
hepimizin kalbini feth etmişti. Bu güzel
insanları tanımak hepimiz için onur ve
gurur oldu. Bu proje de belki bir daha bu
şekilde birlikte çalışma yapamayacağız
fakat hepimiz biliyoruz ki bir ömür her
şekilde yanında olabileceğimiz muhteşem
dostlarımız olacaklardı. Mütevazilikleri
ve içten dostluklarını unutmak mümkün
değil.
Gece geç saatlerde aramıza katılacak olan
Karaçay Ahmet bey’i otogardan alarak
evimize döndük.
Evet gruba yeni bir Kafkas boyu daha
katılmıştı. Bu çok güzel bir duygu. |