“2008 yılı bizim için başarılı bir yıl oldu,
çalışmalarımız üzerine değerlendirmelerde bulunduk”
diyor Kule Muhamed. “Nalmes”in dünya düzeyinde
tanınmış topluluklardan biri olduğu dış ülkeler
gazeteleri ve televizyonları tarafından da belirtiliyor.
Başarıyı daha da geliştirmek için yapmamız gereken
şeyleri görüşüyoruz”.
- Oyuncuların sanatsal düzeyleri sizce yeterli mi?
- Ünlü oyuncularımız var, onların özenli çalışmaları,
topluluğa yeni aldığımız oyuncular tarafından izleniyor.
Kıdemli sanatçıların sergiledikleri örnekler, başarının
yoğun bir çalışma, terleme sonucu elde edilebileceğini
anlatıyor. Her gün dans çalışmasının zorunlu olduğunu,
böylece daha yetkin bir dansçı olacağını oyuncunun
kendisinin bilmesi gerekiyor. Ben çalışma arkadaşlarıma
bu konuda güveniyorum.
- Gösteriler düzenlenmesi ve sanatsal olanaklar
kullanılarak insanlarla ilişki kurulması konularını
görüşebilir miyiz?
- Bunlar bizim başta gelen görevlerimiz. Yeni oyuncular
alarak, “Nalmes”i daha da yetkinleştirmeye çalışıyoruz.
- Gösteriler sunduğunuz ülkelerde, Rusya bölgeleri ile
İtalya’da bulunduğunuzu, bunun önemli olduğunu
söylemiştiniz...
Adigey Cumhuriyeti köylerinde ve Rusya’nın Güney Federal
Okrugu kentlerinde başarılı konserler verdik ve sıcak
karşılandık. Dostluk, Adigelik ve Ulusal anı
(nostalji) gibi konuları önemsediğimi belirtmeliyim.
İtalya’yı vurgulama nedenim şundan, dünyaca ünlü büyük
bir tiyatro sizi çağırmışsa ve koca bir salonda boş bir
yer kalmamışsa, bu başarılı gösteri kuşkusuz övgüye
değerdir sanırım. Oyuncularımızın çalışma sürecinde
edindikleri izlenimler, cumhuriyetimiz elçileri
konumunda olmaları, sadece İtalyanların değil,
turistlerin de danslarımızı ilgiyle izlemiş olmaları çok
şeye değmez mi!
İtalya’da ağırlanmak güzel bir şeydir.
- İtalya iyi bir anı. Beğeni dışında, Adigey’e ne gibi
olumlu izlenimlerle döndünüz?
- Bugün iyi dans ettiğin, bol alkış aldığın için
sevinebilirsin ama bu yetmez. Yarın piste çıktığında,
bir önceki başarıyı yinelemen kolay bir şey değildir.
Sanatı her zaman ciddiye almak gerekir. Gösterişle, göz
boyamayla fazla yol alınamaz. Sana biçilen değere saygı
göstermezsen, çok pişman olursun.
- “Psetlıhoh’er” (Yavuklular) oyununun ünlü oyuncusu Zıha Zavırbıy, temsilde Hapape rolünü oynuyor. Kızın yanına
vardığında dirsek çıkararak “blizko” (yakında) diyor
kıza.
- Ben de o oyunu ilginç buluyorum. Mamıy Yerecıb’ın
yazdığı bu piyesin klasikler arasında yer almış olduğu
görüşüne ben de katılıyorum. Sanatın insanı eğittiği,
düşünmeye yönelttiği konusu üzerinde duruyorum.
Suriye’de iken bir akşam toplantısında oradaki
soydaşlarla bir araya geldik, danslarımızla onlara bir
armağan sunduk. Suriye’den Türkiye’ye geçtik ve orada da
altı dinleti sunduk, soydaşlarımızı sevindirdik.
- Dinleti düzenlemede ne gibi destek ya da engellerle
karşılaşıyorsunuz?
- Programı değiştirmeden gösterileri sıralayıp sunarken,
herşeyi bir tutamıyorsun. Geçmişten bugüne izlemiş
olduğun yolu, gösteriye iyi hazırlanmayı ve çok şeyi
dikkate almak durumundasın. Oyuncunun bir kez değil, her
zaman için oyuncu olması bir sorumluluk. Oyuncunun
özürler sıralamadan engelleri aşmaya çalışması gerekir.
Moskova’daki Adigelerin akşam buluşmasına katıldık.
Volgograd, Krasnodar, Nalçik ve daha başka yelerde de
bulunduk. Yaratıcılığı geliştirip yaygınlaştırırken,
esen havaya göre yön tayin edilemez. İyi bir çalışma
düzeni kurmanın, tutarlılığın bizi en sevindirici
başarılara götüreceğine inanıyorum.
Giysiler ve yeni danslar
- Yeni diktirdiğiniz kostümleri dinletide gördük,
gerçeken çok güzeller.
- Yeni sahnelediğimiz danslara uygun kostümler
diktirdik. Bu konuda bize destek çıkan Adigey
Cumhuriyeti Kültür Bakanlığına teşekkür borçluyuz.
Çalışmalarımızı kitlelere ulaştıran “Adige Mak”
gazetesi, cumhuriyet televizyonu ve diğer kuruluşlara ve
“Nalmes” taraftarlarına gazeteniz aracılığıyla
teşekkürlerimizi sunarız.
- Kadrolarla ilgili sorunlarınızı gazetemiz
aracılığıyla birçok kez duyurduk. Bu konuda
kaygılarınız sürüyor mu?
- Kadrolar ile ilgili sorunlarımız hep önümüzde,
karşımızda. AC Sanat Kolleji’nde dansçılar
yetiştiriliyorlar. Hoceye Aslan ile Şhaptleko
Tamara “Nalmes”te çalışıyorlar, Kolej’de de
öğrencilere eğitim veriyorlar. Adige danslarını
öğretmeleri için bu iki öğreticiyi okula biz gönderdik.
İşe yeni başladık, derinlemesine konuşmak için henüz
erken.
- Sizin oyuncularınız çocuk topluluklarını da
eğitiyorlar. Bunlardan yararlanmayı düşünmüyor musunuz?
-Küçük çocuklar Nenıj Aydemır, Nemıt’eko Rimme
ve Şaguc Baturay tarafından eğitiliyorlar.
“Maykop Şafağının Işıltıları” (Мыекъуапэ
инэфылъэхэр) topluluğu öncülüğünde bu çalışmalar
yürütülüyor. 200 kadar çocuğu danslara aldık,
çalışmaları özenle izliyoruz.
- Bunların hepsinin birer başarılı oyuncu
olamayacaklarını biliyoruz, ama “Nalmes”e alacağınız
çocukları onlardan seçseniz olmaz mı?
- “Nalmes”te eğittiğimiz çocukları Sanat Koleji’nde
okutacağız. “Nalmes”e dönüşleri ile de ilgileneceğiz.
- Dansçının ustalaşması için yapılması gerekenleri henüz
söylemediniz.
- Dansçının sanatı sevmesi, bir ulusal düşünce sahibi
olması ve kalbinde bir Adigelik duygusu taşıması gerekir
diye düşünüyoruz. Sanatçı, sanatsal yeteneğini
sahnelerken, dansın diliyle toprağına ve cumhuriyetine
karşı duyduğu sevgiyi de anlatabilmeli. Küçük
çocukları çalıştıran eğitici kadrosunu sayısal olarak da
büyütmek zorundayız. Başlıca sorunlarımızdan biri de bu.
Ana-babaların ödedikleri paralarla ulusal sanatı
yükseklere kaldırmak olanaksız. Sorunu devletçe ele
almak gerekiyor, buna çözüm bulmaya çalışıyoruz.
- Gösteri ve dinletileri daha çekici bir hale getirmek
için yapmakta olduğunuz değişiklikler olumlu sonuçlara
yol açıyorlar mı?
- Bu son üç yıl içinde programa dört yeni dans aldık:
“Abhaz dansı”, “Zefak’o”,
“Tlepeç’as” ve
“Nartlar”. Bunu bir başlangıç olarak
görüyorum. Ulusumuza ait olan Adige dansları
programımızın çekirdeğidir. İzleyicinin beğeneceği ve
anlayacağı gösteriler düzenlemek gerekiyor. Suriye’de
gösterimizin ilk yarı aralığında, Suriye Kültür
Bakanı yanımıza geldi ve şöyle konuştu: “İlk
üç dansı izleyince “Nalmes”in hangi ulusa ait olduğunu
anladım. İyi bir ulusun iyi bir kültürü olur, güzel bir
ulusun güzel bir kültürü olur. Nalmes'i çok beğendim.”
- Program düzenlerken en çok nelere dikkat ediyorsunuz?
- Olanaklarını iyi kullanacaksın, ayrıca gideceğin kent
ya da ülkeyi de dikkate alacaksın. Tanınmadığın bir yere
gittiğinde, sanatsal yoldan tarihini onlara
anlatmalısın, onların seni anlamalarını sağlamalısın.
- Muhamed, Maykop’ta “Nalmes”in konserini vermek üzere
hazırlanıyorsunuz. Dünya Dans Günü nedeniyle
sanatseverlere ve gazetemiz okuyucularına neler söylemek
istersiniz?
- Sanat, bilimin bir anlatı biçimidir. “Nalmes”, artık
dünya çapında ünlenmiş bir topluluk. Bu nedenle
topluluğun temelini sağlamlaştıran ustalara çok şey
borçluyuz. Eski öğretmenlerin bize bıraktıkları başarılı
çalışmaları daha da ilerilere taşımak istiyoruz. RSFSC
(Rusya) kıdemli oyuncusu, AC halk oyuncusu Beşkeko
Mashud benim öğretmenimdi, bugün de onu öğretmenim
olarak görüyorum. 26 Nisan günü Maykop’ta bir gösteri
düzenleyeceğiz, o gün Beşkeko Mashud’un da doğum günü
olacak, ben de onu içten kutluyorum, ömrünün bir Nart
ömrü gibi uzun olmasını diliyorum. Öğretmeniniz ve
sanatseverler için dinleti sunmak ve onları sevindirmek
sıradan şeylerden değil. “Nalmes” Müdürü Baste Azmet,
çalışma arkadaşlarımız Hoceye Aslan ve Hut
Abreg ve dinletimiz hazırlıklarına katılanlar adına
Dünya Dans Günü’nü kutluyorum, “Nalmes”e ilgi
duyanları konserimize/dinletimize çağırıyoruz.
- Tüm isteklerinizin gerçekleşmesini içten dilerim.
- Teşekkür ederim. |