Müzik bir milletin hissiyatının,
ahlakının ve yaşamının
göstergeleri, şarkılar da
bu göstergelerin tümünün
bir arada yansımasıdır.
Bir milletin, bir kavmin milli
bünyesinde, o milleti
vücuda getiren bireylerin
ahlak ve ruh terbiyesinde
büyük bir önemi olan müzik,
insan topluluklarının ortak
duygu, ideal ve kavrayış
tarzlarının oluşmasında,
aynı zamanda yaşanılan
zamanın geleceğe
aktarılmasında da en
etkili araçtır.
|
|
Çerkeslerin halk müziği ve geleneksel müziği, gerek
müzik aletlerinin benzerliği bakımından, gerekse güfte
ve bestelerdeki amaç ve tarz bakımından yakın benzerlik
gösterirler. Çerkes müzik ve şarkıları bireylerin
kahramanlığı,ahlak ve fazileti ile aşk ve muhabbet
hisleri için birer edep örneğidir. Çerkes müziğinde
ahlaka zıt,müstehcen hiç bir yön bulunmaz, bulunamaz.
Kahramanlık, vatana aşk, doğruluk, saygı, şefkat ve
yaşamda birlik bizim müziğimizde asli unsurlardır.
Çerkes müziklerinin bazıları insanı heyecanlandıran,
coşturan, vatana millete bağlılığı ve saygıyı
perçinleyen, insanlara dürüstlüğü, sevgiyi ve
işbirliğini işaret eden tarzdadır.
Bazıları bireylerin kahramanlıklarını (lhıkhuj uered)
veya toplum tarafından yadırganan hatalarını (auan uered)
işleyen fakat her halükarda doğruyu ve iyiyi işaret eden
bir tarzdadır. Bazıları ise yaşanmış acıklı hikayeleri,
bazıları yaşanmış acı olayları anlatan (ğıbze) Çerkes
müzikleri, Çerkes oyunları ile birbirini tamamlayan
folklorun iki koludur.
Çerkes müziğinin ve oyunlarının temel şartı olan terbiye
ve asalet her zaman ön planda olup, tüm dünyanın
hayranlığını kazanan bu değerlerimiz aynı zamanda milli
kültürümüz için birer propaganda aracıdır.
MÜZİK ENSTRÜMANLARI
Her millet duygularını ahlakını düşüncesini, içinden
gelen ruh halini, aşk ve ızdırabını, heyecanını ve
üzüntülerini ortaya koyabilmek için kendi sesinin yanı
sıra başkaca bir ifade vasıtası aramıştır. Çerkeslerde
bu genel tavrın ve geleneğin dışına çıkmamış,
duygularını anlatabilmek için ifadeye yardımcı bazı
araçlara başvurmuşlardır. Eski dönemlerde çok çeşitli
olan Çerkes müzik aletlerinden günümüze ulaşabilen dört
müzik aleti nispeten bilinmekte ve kullanılmaktadır.
Günümüzde Çerkes müziğinin icrası için farklı müzik
aletleri kullanılmaktaysa da hiç birisi bu dört milli
müzik aletinin verdiği zevki vermemektedir. Fakat artık
bunların da bazılarını kullanan, kullanabilen insanlar
anayurt dışında kalmamıştır.
1) Phapşıne (Şık|etspşıne)
Bu
müzik aleti tamamıyla özel ve millidir. Bu aleti halk
kendileri imal ederler, 3 telli bazıları 4 telli olup
telleri at kılından (atın kuyruğundaki uzun kıllardan
alınan tellerle) olan ve Lazların kullandıkları Kemençe
türünden bir sazdır. Abhazlar bu aleti (Apkhırtza),
Kabardeyler ve Adigeler ise Şık|etspşına veya Phapşıne
olarak adlandırırlar.
Bu saz ciddi ağırbaşlı toplantılarda, erkek
meclislerinde çalınır. Çalınma esnasında güzel sesli
birisi eski ve tarihi şarkıları (uered) söyler, harp ve
kahramanlık şarkılarını dillendirir, çekilen acıları
yapılan savaşları ve ve şehit olan kahramanları anlatan
şarkıları, ağıtları söyler. Mecliste (haceş) bulunanlar
ise hep birlikte nakaratlara eşlik ederler (buna Adige
dilinde Deju denir). Bu alet ile havai, hissi, aşki
şeyler çalınmaz. Yalnızca kahramanlıklara,yurt
savunmasına,veya önemli toplumsal olaylara dair şarkılar
ve müzikler dillendirilir. (Bu ueredler bazen çalgısız
olur ve sadece ses ile iştirak edilir.) Bu müzik aleti
hiç bir zaman umumi eğlence yerlerinde çalınmaz.
Herkesin neşesi, zevki için yapılan toplantılarda bu
alet yer bulmaz. Ancak Adigelerin kendi meraklarını ve
duygularını teskin etmek, atalarını, milli olayları ve
değerleri hatırlamak gereği olduğunda, milli
meclislerde, tarihi ve milli kongrelerde bu alet ortaya
çıkartılır ve çalınır.
Bu aletin kullanım amacı halkımızın milli duygularına
hitap etmek, hissiyatını tatmin etmek, mersiyelerle
geçmişi anmaktır. Düğün ve eğlencelerde kullanılamaz ve
kullanılması da hoş karşılanmaz. Sadece savaşlarda
yaralı düşenleri gece sabaha kadar uyutmamak adet
olduğundan, bu gibi durumlarda yaralının uyanık
bulunması için çalındığı bilinmektedir.
2)
Kamıl veya Bjami
Bu alet ney şeklindedir. Nısaşe denilen büyük düğünlerde
ve buna benzer eğlenceli toplantılarda çalınır. Düğün
sahibi kimsenin ekonomik ve sosyal durumuna göre
yapacağı için çevrenin bilinen müzisyenlerini (bu
müzisyenlere kamılapşe denir) çağırarak bir orkestra
oluşturur. Aguaue denilen bir grubun yine düğün
sahibinin durumuna göre bu grup ikinci sınıf
artistlerden oluşturulduğu gibi kimi zaman da katılımcı
gençler tarafından bir koro oluşturularak küçük
tahtalardan yapılmış birer aletle (aguts|ik veya phaciç)
müziğe eşlik ederlerdi. Bu koro grubu oldukça
heyecanlandırır coşturur, eğlenceye daha bir hareket
katardı.
3) Pşıne veya armonik
Pşıne bütün özel eğlencelerde ve aile düğünlerinde
çalınan tek perdeli körüklü bir müzik aletidir. Bu aleti
erkeklerden daha çok kızlar çalarlar. Eskiden armonik
çalmayan genç kız pek nadirdi. Hatta dikiş dikmek nasıl
bir genç kız için en gerekli beceri ise armonik çalmak
da o kadar gerekli görülür mutlaka kız çocuklarına bu
aletin çalınması öğretilirdi. Eski dönemlerde her evde
bir armonik bulunur ve istisnasız her genç kız bu aleti
çalardı.
4)Pşıne
(Pşıne pxenc)
Pşıne pxenc çift sıra perdeli bir armoniktir. Pşıneye
kıyasla daha büyük ve ağır olan bu alet daha çok
oturarak çalınır. Sesi daha çok piyanoya benzeyen bu
müzik aleti de pşıne gibi körüklüdür, fakat daha
mükemmel bir ses ve daha fazla ses tonu verebilen bu
aletin çalınması pşıneye göre daha güçtür. Daha çok
erkeklerin çaldıkları pşıne pxenc Kafkas müziğinin en
güzel aletidir. Bu alet Çerkeslerin urıs pşıne olarak da
adlandırdıkları günümüzde kullanılan akordeondur.
Çerkesler müzik sanatkarlarına ve üstatlarına 'sirinapsha'
derler. Bu kişiler halk tarafından çok sevilen ve itibar
gören kimseler olup hafızaları müzik sanatındaki merak
ve yeteneklerinin bir göstergesidir. Adige müziği son
yüzyıl içerisinde Kafkasya'da bilimsel bir şekilde ele
alınmış olup çeşitli akademik çalışmalara konu olmuştur.
Günümüzde popüler müzik dışında kalan eski Adige halk
şarkılarının çok büyük bir kısmı yeniden derlenmiş olup
tasnif ve arşiv çalışmaları yapılarak kültürümüze
yeniden kazandırılması konusunda önemli ilerlemeler
sağlanmıştır.
Önemli tarihi olaylara dair bilgiler ve ipuçları da
içeren halk şarkılarımız aynı zamanda sözlü tarihimizin
de önemli bir kaynağıdır. Bu nedenle toplumun tüm
kesimlerine ulaşacak şekilde yeniden basılarak halkımıza
sunulması yanı sıra, Kafkasya'da yapılan bu çalışmalar
ile sürgün edilen halkımızın yaşadıkları ülkelerde
yarattıkları şarkılar, ağıtlar ve benzer çalışmaların da
birleştirilerek zenginleştirilmesi gerekmektedir.
|