...................
...................
TLESERIKO KİM MÜZİĞE CANDAN BAĞLIYDI   

MAMIRIKO Nuriyet
Adige Mak Gazetesi, Aralık 2012
Çeviri: AÇUMIJ Hilmi

                         
 
...................
...................

TLESERIKO Kim tanınmış bir Adige müzisyeniydi. Pşıne ve bayan adlı enstrümanı adeta konuşturuyordu. Öğretmendi. Ulusal tını ve müziklerin derleyicisiydi. Adige toprakları üzerinde Kim'in müziğinin tınılarını işitmeyen, yüreği onun müziğiyle kıpraşmayan kimse yoktur herhalde. Pek çok kişinin mutlu günlerinde yanlarındaydı, düğünlerde müziği ile insanları coşturdu, profesyonel olarakta sahnede müziğiyle ses sanatçılarına eşlik ederek şarkılar söyletti. Müziğe canı-başı ile bağlıydı, yetenekli ve konusunda yetişmiş birisiydi.

TLESERIKO Kim, 16 Ocak 1943 tarihinde Pseytıku köyünde doğdu. Babası öğretmendi. Adige halk edebiyatını iyi bilir, şiirleri derler ve şiirde yazardı. Tlserıko ailesi sıcak yürekli insanlardan oluşuyordu halk şarkılarını severlerdi. Kim'in çocukluğundan başlayarak müzikle ilgili bir ortamda yetiştiğini görüyoruz. Çocuğun örnek aldığı şey gördükleri ve duyduklarıdır. TLESERIKO Hamid'in ailesinde Adige söylenceleri öyküleri, masalları anlatılagelirdi. Kim'in ağabeyi Harun'da yetenekli bir pşınavoydu, aynı zamanda şıkepşıne çalmasını da bilirdi.

Tleserıkolerin evi insanların uğrak yeriydi. Adige tarihi, öyküleri, özlü sözleri, ulusal şarkıların tarihi ve konue dindikleri şeylere meraklı olanların uğrak yeriydi. Böylesi güzellik ve akılane bir ortamda çocukluğu geçen Kim'de müziğe çok bağlıydı. Farklı nesnelere dokunarak vurarak ritm içeren sesler çıkartmaya başladığında henüz 5-6 yaşlarındaydı. Fakat Kim'in kendisinin söylediğine göre; müzik sevgisinin uyanmasını sağlayan, büyük müzik dünyasında yer edinme arzusunu içinde doğuran şey ünlü yetenekli pşınavo CAMIRZE İbrahim'in çaldığı melodiler oldu. Ünlü pşınavonun katıldığı düğünlerde yer aldı ve onun çaldığı melodiler yüreğinde derin yer tuttu. İşte o zaman genç delikanlı ulusal müziğimize yürekten bağlı olduğunu ve çok sevdiğini, canıyla-başıyla sanata yöneldiğini hissetti.

TLESERIKO Kim, 1960 yılında Adige Müzik Okuluna kaydolur. Burada bayan çalmasını öğrenir. Okulda bilimsel öğretinin yanısıra, sanatsal kavramını geliştirerek melodilerin seslendirilmesindeki püf noktalarını öğrenir. Delikanlı ile en çok ilgilenen ve özenle üzerine duran ise bu okulun ilk müdürü olan AHECAGO Şaban'dı. Okul yılları kolay değildiyse de dolu doluydu. Kim her zaman sanatını geliştirme konusunda hassastı. Hiç durmadan bıkmadan bir müzik aleti elinde tutuyor, daha iyi, daha güzel çalmak için uğraşıyordu. Üçüncü sınıfta okurken okula ara vermek zorunda kalır, askere alınır. Genç müzisyenin askerliğinde de hep yanında müzik ve dans vardır. Askerliği süresinde amatör olarak sanatını icra eder.

Askerliğinin ardından yeniden okula devam eder. Müziğe karşı olan sevgi ve yetneği bu tarihlerde dikkat çekmeye başlar. Daha aktif olarak sahnelerde yer almaya başlar.

TLESERIKO Kim

TLESERIKO Kim okulun ardından Adige Devlet Filarmonisi Şarkı-Konser Bürosu'nda ardından 'Vorida' isimli şarkı grubunda çalışır. Pek çok Adige kompozitörünün eseri onun çalması ile can bulmuştur. Ses sanatçıları ile çok iyi çaldığı adeta konuşturduğu bayanı ile eserleri seslendiriyordu. Fakat TLESERIKO Kim'in yaşamını büyük sanat alanına en iyi taşıdığı, yeteneğinin en iyi görüldüğü yer 16 yıl kadar müzik yönetmenliğini yaptığı Devlet Dans Ansamblesi 'Nalmes' olmuştu. Kim'in sanatsal kavrama yetisi bu dönemde pek çok alanda iyice gelişir. Kim ansamblenin orkestrasının hem organizatörü hem de yöneticisiydi. İşin doğrusu müzik sanatına bu kadar bağlanmış TLESERIKO Kim'in kendisi de yalnız başına bir orkestra gibidir. Parmaklarının uçları pşıne veya bayanın tuşlarına dokunmaya başladığında makamları birden kavrayıp her insanın yüreğinde sonsuz bir mutluluk uyandırarak, melodilerindeki tınılar gökyüzündeki bulutlara kadar ulaşıyordu - işte yetenek budur!

Ünlü şarkıcı-kompozitörler THABISIM V., ŞEVOJ R., SEMEGU G., NEHAY T.'nin eserlerini adeta kanatlandıran oydu. Onun dans müziklerini seslendirmesi ülkemiz dışında; Çekoslavakya, Japonya, Türkiye ve başka ülkelerde de seyirciyi heyacanlandırmış, ayakta uzun zaman alkışlanmış, çiçeklerle, ödüllerle, takdirnamelerle müzisyen TLESERIKO Kim'i onurlandırmıştır.

TLESERIKO Kim adeta müzik, şarkı için doğmuş gibiydi. Güzelliği aydınlığı yer yüzünde yaymak, ağırbaşlılığı, edep ve iyi huyluluğu yüceltmek üzerineymişcesineydi. Gecesi gündüzü sanata dairdi. Radyo konserleri veriyor plaklar yayınlıyor, sanatsal etkinliklerin, konserlerin merkezinde bulunuyordu.

Kim büyük yeteneğini farklı müzik aletleri ile sergiliyordu; Kamıl ve şıkepşıneyide seviyordu, pek çok şarkıyıda bu aletlerle seslendirmişti. Tleserıko bunların yanısıra el aletleri ile çalışmayı da seviyordu. Ulusal aletleri kendi eliyle yapmaktan haz alıyordu. Ahşaptan yapılmış el aletleri, Adige sofraları, tabak-çanaklar, ulusal desenler yapıyordu. Kim'in evinde (girmişliğim olduğundan biliyorum) bu aletleri görebilirsiniz. Bu eserlerini arkadaşlarına, sanatçılara hediye ederdi. Bir kısmıda Adige Cumhuriyeti Milli Müzesi fondunda yer alıyor.

TLESERIKO Kim'in yaptığı en önemli çalışmalardan birisi de çaldığı, derlediği tüm milli melodileri, makamları nota altına almasıdır. 1987 yılında 'Adige Dans Melodileri' isimli derleme eserini Adige kitapbasımevinde yayınladı. Farklı pek çok dansın melodilerini bu eserde topladı. Bunun yanısıra kendi kendine pşıne çalmasını öğrenmeni sağlayacak bir başka eserde yayınladı.

Kim bunların yanısıra iyi bir öğretmen olduğunu da kanıtladı. Müzik dalında yükseköğrenimini tamamladıktan sonra Adige Cumhureyeti THABISIM Vumar Sanat Okulu'nda müzik öğretmenliği yaptı. Ayrıca bilimsel araştırma alanında da çalışmaları oldu. Kendi eğitiminde önemli yeri olan babası TLESERIKO Hamid'in eski Arap harfli Çerkesce ile yazdığı, derlediği notları günümüz Çerkesce'sine aktardı. Aynı zamanda ünlü Adige folkloristi KUBE Şaban'ın sanatı üzerine de çalışmalarda bulundu.

TLESERIKO Kim sanat dalında açtığı yeni yol ve çalışmalarından dolayı 'Rusya Federasyonu Onursal Sanatçısı', 'Adige Cumhuriyeti Halk Sanatçısı' sıfatlarına layık görüldü. Ulusuna ve müziğe büyük değer veren sanatçımız bugün aramızda olsaydı 70 yaşına girecekti. Kendisi uzun yaşamlı olmadıysa da ardından bıraktığı eserleri ile ulusu Adigeler arasında baki kalacak.