Karadeniz'in bu yakasındaki “Son
Wubıh“ anıtından Karadeniz'in öte yakasına uzanan
“İlk Adım Kefken” 21 Mayıs sürgün anıtına!
Gushapsha Arsen, 1962 Nalçik-Kenje doğumludur.
Nalçik Sanat Okulunu 9. sınıfa kadar okumuş,
ardından 3 yıl Moskova’da orta sanat okuluna devam
etmiştir. Daha sonra Moskova Devlet
Üniversitesi Resim Sanatları Enstitüsü, Heykeltıraşlık
Fakültesinde 6 yıl eğitim almıştır. Diploma
çalışması (tezi) olarak yapmış olduğu “Susamış Adam”
eseri, SSCB Sanat Akademisi altın madalyası ile
ödüllendirilmiştir. Almış olduğu bu ödül sayesinde 1991
yılında İtalya’da staj yapma olanağı bulmuştur.
Gushapsa Arsen çalışmalarına daha sonra
Kabardey-Balkar’da devam ederek, hem Cumhuriyet
bünyesinde hem de RF ‘nun değişik bölgelerinde ve
başkent Moskova’da bir çok karma sergiye katılmıştır.
Türkiye’de ise Kayseri’de düzenlenmiş olan Adige
Festivali bünyesindeki sergiye, Yalova
Belediyesinin organize ettiği sanat festivaline ve
Makedonya’daki bir sergiye yerinde ürettiği eserlerle
katılmıştır.
Sanatçının Nalçik’te bulunan bazı eserleri şunlardır;
Hayat Ağacı: Bilinen adı ile 21 Mayıs Anıtı,
Rus-Kafkas savaşlarında yaşamını yitiren insanlarımızın
anısına yapılmış olan anıt.
Mihail Lermontov’un anısına yapılmış olan
“Lermontov “ anıtı.
Tarım Akademisinin ilk rektörü olması
nedeniyle anısına yapılmış olan “Fiyapşe Boris”
anıtı.
Gushapsha Arsen, prestroyka (yeniden
yapılanma) döneminin ilk zamanlarında çalışmaya
başladığı için sistem değişikliğinin arasında kaldı ve o
dönemi “sanatı kimsenin umursamadığı“ bir dönem olarak
tanımlamaktadır. Eğitim aldığı zamanlardaki baskın
akımın “realizm” olduğunu, heykeltıraşlıkta ise
realizmin insan heykeli anlamına geldiğini
vurgulamaktadır. Oysa realizm sanatçının eserlerinde
sergilemek istediği duygu ve düşüncelerden uzaklaşması,
abstrakt düşünce ile eser üretememesi demektir, diyor
Arsen.
Ayrıca belli bir sanat akımına da angaje
olmadığını, esere göre veya işe göre uygun gördüğü
akımla çalışmayı tercih ettiğini özellikle
vurgulamaktadır. Ancak etkisi altında kaldığı ve öncü
olarak gördüğü Tsrym Ruslan gibi değerli sanatçıların
metodolojileri (re-septüalizm serisi gibi) ile de
çalışmıştır.
Sanatçı en yakın zamandaki kişisel
sergisini 2008 yılında Nalçik’te açmıştır. Bu sergide,
re-septüalizm akımında oluşturduğu “Hayat
Ağacı, Güneş ve Kuş” temalarını seri olarak
sunmuştur. Bu temaların her biri bir çok materyal ile
çalışılmış. Tema aynı olmasına rağmen materyal
farklılığı görsel bir şölene dönüşmüştür.
Sanatçıya göre, eserde kullanılan
her bir materyalin, (metal, cam, kağıt, beton,
hasır gibi) bir dili, bir sesi vardır ve eser
meydana getirilirken bu sese kulak vermek gerekmektedir.
Ayrıca sanat eserleri, insanlar anlar mı! kaygısı ile
yapılmamalıdır. İnsanlar anlam veremedikleri pek çok
şeyi kullanmakta, tüketmektedirler. Eserime bakan insan,
aklını kullanarak “bu ne anlatmak istemiş” diye eserin
verdiği enerji ile kendi düşüncesini
bütünleştirebiliyorsa benim için önemli olan odur, diyor
sanatçı.
Gushapsa Arsen’in yapmayı gerçekten çok
istediği ve üzerinde özveriyle çalışmaya hazır olduğu
iki proje var.
Bunlardan bir tanesi; 1779 yılında
Psıxurey köyü yakınında meydana gelmiş olan ve
“Keytugo Tuaje” adı verilen kanlı savaşta, bir
gecede, çoğu zamanın pşı ve worklerinden oluşan
binlerce insanımız katledilmiş ve bundan sonra
Kabardey’de ciddi olarak güç kaybı yaşanmıştır. İşte
sanatçı bu olayın anısına bir eser yapmak istemektedir (Keytugo
Tuaje Anıtı).
Gerçekleştirmek istediği hatta
Arsen’in rüyası diyebileceğimiz diğer projesi ise;
hem Karadeniz'in bu kıyısında “Son Wubix” temalı
, hem de karşı kıyıda yani “İlk adım Kefken” 21
Mayıs sürgün temalı birbiriyle anlam bütünlüğü
oluşturacak projelerdir. Bu projelerin maketlerini
kamuoyu oluşması düşüncesi ile sunmaktayız. Aslında bu
konuyu daha önce sanatçı Ahmet Özel gündeme getirmiş ve
bildiğimiz kadarıyla bazı girişimlerde de bulunmuştur.
Umarız en kısa zamanda bu girişimler sonuç verir ve
Arsen’in rüyası da hepimiz için gerçekleşmiş olsun.
(İlgilenenler için sanatçının web site adresi
www. arsengu. com, e- mail adresi
gu. ars@mail. ru) |