Adigey
Cumhuriyeti Ulusal Tiyatrosu 20 Kasım- 6 Aralık 2008 tarihleri
arasında Türkiye’de bulundu ve “Сиадгабз/Adigece’m” adlı
repertuarını, değişik 16 kentte sundu. AC Kültür
Bakanı Adam Tletser, bir basın toplantısı düzenledi ve
Adige Tiyatrosu’nun, Türkiye Kaf-Fed Genel Başkanı Guğej Cihan
Candemir’in çağrısı üzerine Türkiye’ye gitmiş olduğunu
açıkladı.
Adigece’nin ve ulusal kültürümüzün korunması amacıyla geçtiğimiz
sonbahar Ürdün’de düzenlenmiş olan bilimsel bir konferansa AC
Başbakanı Murat Kumpıl, Eğitim ve Bilim Bakanı Ramazan
Bedanıko, Kültür Bakanı Adam Tletser, biliminsanlarımız
ve diğer ilgililer de katılmışlardı. Konferansta ele alınan
konular arasında bir dünya dili olan Adigece’nin yaşatılması
amaçlı bir program hazırlanması da kararlaştırılmıştı.
Soydaşlarımızı yıllardan beri kaygılandıran bir konuda, AC Ulusal
Tiyatrosu’nun olumlu bir adım atmış olması, siyasal ve sosyal
açıdan özel bir anlam taşımaktadır. Adigey Devlet Başkanı Aslan
Thak’uşın’ın önemli desteği, kültürel amaçlı çalışmalarımızı
kolaylaştırma ve hızlandırmamıza yardım etmiştir.
AC Ulusal Tiyatrosu Müdürü, Rusya emektar sanatçısı, Adigey’in de
halk sanatçısı olan Melaiçet Zıha, “Adigece’m/Siadıgabz”
üzerine olan repertuarın/dağarcığımızın iyi anlaşılması amaçlı
10’nun üzerinde bir oyun ve proje üzerinde çalışmalarımız ve
hazırlıklarımız var, dedi. ”Bizim açımızdan ‘Нысхъапэ’ (Bez
Bebek), ‘Псэлъыхъохэр’ (Pseluhlar), ‘Дэхэбаринэ*
ихьак1эщ’ (Dahebarine’nin Konuk Odası) gibi temsilleri
Türkiye’de de sunmayı düşünüyoruz. Ancak, bunların yanında
Adigece’mizi ve kültürümüzü korumak ve tanıtmak amacıyla, çağdaş
ölçütlere uygun düşecek değişik oyunlar sunmayı da kararlaştırdık.
Adigece’ye ve nostaljiye ilişkin şiirlerle ulusal şarkılarımızı da
repertuarlarımıza aldık. Dil konusunda, “Adigece’m”e
ilişkin düzenlemeleri AC Halk Sanatçısı Mariyet Vucuh (Уджыхъу
Марыет) başlatmıştı ve şimdilerde tamamlamış durumda. Yönetmenlik
işi de, emektar Kalmıkya sanatçısı Aslan Hakuy’a
bırakıldı.
Vucuh Mariyet, “Adigece’m/Siadıgabz” temsil
sahnelerinin çok beğenildiğini söylüyor: ”Temsil sonu yanımıza
gelen soydaşlarımız bizimle konuştular ve beğenilerini dile
getirdiler. Türkiye’deki oyunlarımızın iz bırakmış olduğunu
söyleyebilirim. Adigece’mizin ne denli zengin ve güçlü bir dil
olduğunu göstermiş olduk, oralardakilere nostaljiyi yaşattık,
soydaşlarımızın dilimize sahip çıkmak istediklerini saptadık”.
“ГущыIэ дахэм бзэгур ыгъэузырэп”/ “Güzel sözler söylenmesi ,
dili incitmez” özdeyişimiz gereği, her yerde temsillerimizi
coşku içinde sunduk. Her bir toplantımız boyunca nostalji ile bir
arada kalıcı anlar yaşadık. Türkiye’de geçirdiğimiz günler
soydaşlarımız ve bizim için bir okul/eğitim işlevi taşıdı” diyor
Vucuh Mariyet. Asiyet Ğonejıko, Fatima Batıj, Zarema Cım,
bu genç oyuncularımızın hepsi, izlenimlerini anlatmak için
birbirleriyle adeta yarış içindeler. Soydaş toplantılarında ve bir
araya gelme olayında tiyatronun etkinliği daha bir iyi
anlaşılıyor.
Anzor Kabah, Adam Neh’ay, Askerbıy Jüde (Жъудэ Аскэрбый) de
genç oyuncularımızdan. İlk kez bir dış ülkede bulunmuş olmanın
sevinci, bu gençlerimizin gözlerinden okunuyor, izlenimlerini
gazetemize anlatıyorlar.
Tiyatronun dilinin ve solumakta/yaşamakta olduğunun anlaşılması
için, ulusal görüşün/anlayışın sürekli olarak önde tutulması, onun
önde giden bir çan gibi ses çıkararak gitmesi gerekiyor. Ekonomik
kriz yaşansa, küresel mali kriz ünlü yatırımcıları dize getirmiş
olsa bile , orada burada savaş baltaları bileniyor ve savaş
tamtamları çalınıyor olsa da, yine de ulusal geçmiş/nostalji ve
kardeşlik yollarını/köprüleri döşememiz gerekiyor, bu bir
zorunluluk.
Melaiçet Zıha Türkiye’de anadilini, Wubıhça’yı çoktan
unutmuş olan Wubıhlarla da karşılaştığını söylüyor. Bu Wubıhlar
Adigece’yi öğrenmek istiyorlar, Wubıhlar tarih boyunca,
yüzyıllardır bizimle birlikte olan ve kardeşlik bağlarıyla sımskı
bize bağlı olan bir topluluk.
AC Kültür Bakanı Adam Tletser Adige Ulusal Tiyatrosu’nun
Türkiye turnesi konusunda yardımcı olan gençlik örgütü “Gufes”in
Başkanı Yedıc Memet’e de teşekkürlerini sunuyor ayrıca.
“Oyuncularımız İstanbul, Ankara, Samsun, Antalya, Kayseri ve daha
başka yerlere gitmek için en az 10 bin km’lik bir yol katetmiş
olmalılar. Bir işi severek yaparsan yorulmak nedir bilmezsin,
aksine yarın ne yapman gerektiğini düşünür ve ona öncelik
verirsin” diyor Yedıc Memet.
“О, Ситхь, къысфэгъэгъу!”-“Tanrım, Bağışla Beni!”, bu, Adige
halk sanatçısı ve oyun yazarı Katib Perenıko’nun (Пэрэныкъо
Чатиб) bir piyesi, ilk kez 18 Aralık’ta sahneye konacak. Oyunun
sahne düzenlemesi Adigey halk sanatçısı ve yönetmen Nalbıy
Thak’umeş’e verildi.
Türkiye’den çağrılar geliyor, her iki ayda bir oyunlarımızın
orada da sahnelenmesi isteniyor, soydaşlarımızın üst üste
çağrılarını alıyoruz, ama çağrıların hepsini yanıtlayamayız,
olanaklarımız çok sınırlı. Temsillerimize Adigey’de de gereksinim
var. Türkiye’den gelen taleplerin nasıl karşılanacağı konusu, daha
şimdiden organizatörlerimizi düşündürmeye başlamış bile.
(*) Дэхэбаринэ/Dahebarine-Bir bayan adıdır. |