İnsanın yaptığı iyilikleri anlatması bazen zor oluyor. Oyun
yazarı, yazar ve oyuncu MURAT Çepaye, kardeş
cumhuriyetlerde, Krasnodar Kray’da ve soydaşlarımızın yaşadıkları
ülkelerde iyi tanınan biri. AC Ulusal Tiyatrosu, dün Krasnodar’a
hareketinden önce, Ç. Murat ve oyuncular ile görüşmelerde
bulunduk.
-
Murat Çepaye hakkında konuşmak, öyle sıradan bir konuşma olamaz,
diyor Adige Cumhuriyeti halk sanatçısı Vısteko Muhtar.
-
Murat Çepaye Kuzey Kafkasya’nın ünlü oyuncularından biri. Onunla
sahne almak ayrı bir zevk, diye anlatıyor Rusya kıdemli
sanatçısı, Adigey halk sanatçısı Ç’ıç’ Yura. “Onunla bir
rol paylaşacak olursan, kendisi asla öne çıkmaya kalkışmaz.
Yanındaki oyuncunun salondan iyi izlenmesi ve sesinin duyulması
için yardımlarda bulunan biridir Çepaye. O oyunculuk eğitimi
almış olan ve işine dört elle sarılan biri, bunu ve sanatsal
ustalığını sahnelerde görmek her zaman için olanaklı. Ç. Murate
bir yazar, hem de bir oyun yazarıdır. Kalemiyle kitlelere
seslenmeyi başarmış biridir o. O’nun düşüncelerini sahneye
yansıtmayı istiyorum”.
Adigey Cumhuriyeti’ndeki 3-4 oyuncudan söz etmek gerekirse, Murate
Çepay da onların arasına girer.
-
İyi olan her şeye layık olan biridir Murat Çepaye, diye
konuşmamıza katılıyor Ulusal Tiyatro bayan oyuncularından
Ç’emeş Razyet. “Sahne hazırlığı yaparken, rolü icra
ederken, neler düşünmek gerektiğinde, Murat Çepaye, benim için
sürekli bir örnek, bir rehber olmuştur. Sadece sözle değil, tek
bir bakışıyla bile sana “yol gösteriyor” (уеуIэшы) ve seni sahneye
uyarlıyor”.
Pınarın çıktığı yer
Murat Çepay, piyes yazmayı düşündüğü ilk yıllarını iyi anımsıyor.
Enstitüye(*) girememiş, köyü Blaşepsıne’ye dönmüştü. Köy kulübünün
çoktandır kapısına kilit vurulmuştu. Bu nedenle 1956 yılında
“Köy Kendine Gelmeli” («Къуаджэр зэщыгъо») adlı piyesini
yazmıştı. Ç. Murat, askere gidip döndü. Sporla ilgilenme ve
köylüyü spora yöneltme üzerineydi bu piyesi. Thabısım Vımar
ile Jane Kırımıze’nin birlikte besteledikleri asker
türküsünü söylüyordu Ç. Murat. Aşkı ve gençlerin pseluh/sevda
(псэлъыхъу) konuşmalarını piyesten izeyebilirdin.
O
yıllarda-1956’da- köylere henüz elektrik ulaşmamıştı. Akşam
buluşmalarında gaz lambaları yakılıyordu. Yine de temsili
izleyenler çok olurdu. Ünlü yazar K’eraş Tembot (**), Murat
Çepaye’nin piyesler yazmakta olduğunu duyunca, Kunıj Mıhamet’i
(***) Çepaye’nin köyüne yolladı ve bu genç delikanlıyı onun
aracılığıyla Maykop’a çağırdı. Çepaye, vakit geçirmeden K’eraş
Tembot ile biraraya geldi. Buluşmadaki içten/sevgi dolu söyleşi
halen Murete Çepaye’nin belleğinde canlılığını koruyor.
Maykop’ta öğrenim gördüğü sıralarda yazar Yevtıh’ Asker ve
ünlü sanatçılarla da buluşuyordu. İlk piyesini, büyük sahneler
için uygun bulmamış ve bir yere bırakmıştı, yayınlamak için
yazmamıştı o piyesi.
Moskova’daki Edebiyat Enstitüsü’ne kaydolan Mamıy Yerecıb’ı
ziyaret edenler arasında Murat Çepaye, Thak’umeşe Nalbıy, Ç’ıç’
Yur ve daha başkaları da vardı. Ç. Murat oyuncu, N. Thakumeş
yönetmen, Y. Ç’ıç’ de şarkıcı ve besteci olmak istiyorlardı. Oyun
yazarı Y. Mamıy’ın piyeslerini Adige gençlerine anlatarak, Çepaye,
her sahne alışında, gözlemlerini artırmış oldu. Öğrenim gören bu
gençler yarınlara hazırlanmaktaydılar.
“Ana
Kaygısı”
(Ным игумэкI)
Öğrenimi sırasında Ç. Murat, “Ana Kaygısı” adlı piyesini
yazmıştı. Köydeyken kolhozda (köy kooperatif teşkilatı)
çalışıyordu. Kolhozcu köylü olduğu günleri anımsayarak “Batır”
(Yiğit) adlı piyesini de yapıtlarının arasına kattı. Piyes insane
yaşamından bir kesiti yansıtıyordu. “Dul Kadınlar”
(Шъузабэхэр) adlı dramını kaleme alış nedeni de bilinmeyen bir şey
değildi. Blaşepsıne köyü erkeklerinin neredeyse tamamı,
İkinci Dünya Savaşı süresince askere alınmıştı, içlerinden
kahramanlık göstererek şehit düşen sayısı da az değildi. Dul kalan
kadınlardan biri de Murat Çepaye’nin annesiydi. Köylü kadınları
sahneyi izlerken gözyaşlarını tutamıyorlardı, bu görüntüleri tiyatroseverler,
onca yıla karşın hala unutamıyorlar.
Ç.
Murat, K’uraşıne Askerbıy, Haç’eğoğu Kasey, Thak’umeşe Nalbıy,
Suleyman Yunıs
ve daha başka yönetmenlerle de çalıştı, sahnelerde değişik roller
aldığı, piyesleri de sahnelendiği için yönetmenlere teşekkürlerini
esirgemiyor.
“Görev Tutsakları”
(IэнатIэм игъэрхэр) Ç. Murat’ın yaşamdan çıkarsadığı bir yapıtı.
Görevi kapma adına insanlığın bir yana itelenmesi ve o tarz bir
yaşam/davranış, piyesin ana konusu. “Sevgi/Aşk Büyük Bir
Ateştir” (ШIулъэгъуныгъэр мэшIошху) adlı güldürüsü, aile
yaşamına ilişkindir. “Görev Tutsakları” piyesini izleyenlerden
bazıları kendilerinden söz edildiğini sanarak yazarı birçok kez
eleştirmişlerdir.
Murat Çepaye, 13 yıl Kültür Bakanı yardımcısı olarak görev
aldı. Görevi süresince bir tiyatro yapıtı olsun yazamadı, ama
yıllarını boşuna geçirmiş sayılmaz. Artık sahnede rol almıyordu
ama tiyatroya da yabancı düşmüş değildi. Hükümet işlerini
yürütürken bilimin ne demek olduğunu daha yakından anlamış, oyun
yazarlığının içeriğini ve ne olduğunu daha yakından kavramış oldu.
Erişemediği şeyler daha çok mu?
Oyuncu, oyun yazarı ve yazar olarak Hükümet işlerini yürütürken,
Ç. Murat, Peneşu Ruslan, Hanehu Adam ve Çemışo Ğazıy
ile birlikte çalıştığını, Adigey’in ilk Devlet Başkanı Carıme
Aslan ile iyi bir diyalog kurduğunu söylüyor. Kendisini övmek
gibi şeylerden kaçınıyordu, ama arzularını ve yeteneğini
geliştirme isteğini, tutkularını gözlerinden okumak olanaklıdır.
Adige ulusunun katetmiş olduğu tarihsel yolculuğun kitaplarda
yeterince anlatılmış olduğu kanısında değilim. Bu çıkış noktadan
hareketle sanatçıya birkaç soru yönelttim. Şimdiki Ulusal Tiyatro
Müdürü Zıha Melaiçet, Kukene Murat, Thak’umeşe Nalbıy ve
diğer oyuncularla birlikte yürüttüğü çalışmaları üzerine konuştuk.
Korkan, başı ağrımayana baş ağrısını anlatmaya kalkışan ve geçtiği
aşamaları/yolu yadsıyan kişilerden değildir Ç. Murat.
Rus-Kafkas Savaşı üzerinden 145 yıl geçti, bu konu üzerine bir
piyes yazmak istediğini birkaç yıl önce bana söylemişti, ama pek
de çalışmış ve yazı yazmış da değil.
-
Konu içimde cirit atıyor, artık yazmaya hazır görüyorum kendimi,
diyor Murat Çepaye. “Adige Ülkesini yiğitçe savunanların
anısına Maykop’ta bir Kahramanlık Anıtı’nın dikilmesi çalışmaları
başlamış durumda, bu da beni az düşündürüyor ve kamçılamıyor
diyemem”.
Irmak kıyısında oturan ama yüzme bilmeyen kişiler gibi değildir Ç.
Murat. Türkiye, Almanya ve soydaşlarımızın yaşadığı birçok ülkeyi
görmüş biri o. Adigeler topraklarına dönmeye ve aile olmaya
başladılar. Mefehable köyünde Kosova’dan dönüş yapmış
soydaşlarımız yaşıyorlar. Toprağına geri dönmüş olan bu
soydaşlarımızın yaşamına ilişkin olarak, Ulusal Tiyatro’da bir
oyun sahnelenmesini istediğimizi yönetmenlere bildirdik ama kimse
bu konuda elle tutulur bir piyes yazmış da değil.
İşte
bu konuda Ç. Murat’tan bir beklentimiz olabilir.
“Köyümüzden ilginç ve ünlü kişiler yetiştiler,
diyor “Nalmes” topluluğu sanat yönetmeni Kule Muhamed.
“Besteciler, oyuncular, ressamlar, oyun yazarları ve
biliminsanları çıktı köyümüzden. Murat Çepaye’yi ne denli takdir
etsek, asla bu bir fazlalık olmaz, doğum gününü en içten sevgi
dileklerimle kutluyorum. Onu dinletilerimize çağırıyorum”.
“Bir
yönetmen olarak Murat Çepay ile birlikte çalışmak, insanı asla
yormuyor. Sana bir Tanrı'ymışsın gibi saygı gösteriyor ve sana
güveniyor. Bu da kişiye moral veriyor ve daha iyi bir sahne
düzenlemesi yapmana olanak sağlıyor,
diyor Rusya Kıdemli Sanat Yönetmeni Haç’eğoğu Kasey.
“Arkadaşımın doğum gününü en içten sevgilerimle kutluyorum”.
“Ulusumuzun yeniden dirilmesi ve büyümesi için tiyatro ile bilimin
birlikte olmaları gereğini, temsillerimizde daha çok vurgulamamız
gerekiyor,
diyor Dil Öğretim Merkezi “Aktiv”in Genel Müdürü Yedıc
Memet. “Murat Çepaye’nin doğum gününü kutluyoruz, bu
vesileyle de beklediğimiz piyesleri yazmasını ve bu piyeslerin
kardeş cumhuriyetlerin tiyatrolarında sahnelenmelerini ve
oynayacağı rollerle bize sanatsal yeteneğini göstermesini
kendisinden sabırsızlıkla bekliyoruz”.
Sana
sonsuz mutluluklarla dolu bir yaşam diliyoruz, Çepaye!Sen Nart
Ulusu’na aitsin, çok değerli bir ad kattın sanat dünyamıza.
Ailenle birlikte mutlu olman, uzun bir yaşam sürdürmen için,
gazetemiz okuyucuları adına senin için dua ediyoruz.
Not:
Murat Çepaye, 1989'da, Ankara'da, Sürgün'ün 125. yılı
nedeniyle yapılan anma toplantısında, yaptığı lirik konuşmasıyla
binlerce kişiyi ayağa kaldıran ve sevinç gözyaşlarına boğan usta
sanatçıdır. O günü asla unutamıyorum. Yanımda tek sözcük olsun
Adigece/Çerkesce bilmeyen bir tanıdığımın Türk hanımı oturuyordu.
O bile ayağa kalkmış, heyecandan hüngür hüngür ağlıyordu. Değerli
sanatçı ve oyun yazarı Murat Çepaye'nin 70. yaş/doğum gününü en
içten sevgi dileklerimle ben de kutluyor, bu değerli sanatçımıza
uzun, çok uzun ve başarılarla dolu bir yaşam diliyorum. HAPİ
Cevdet Yıldız |