ÇETAO Nadir Yağan:
Sizi tanıyabilir miyiz?
HAPAE Arambiy: Hapaelerdenim, adım
Arambiy. Sambo sporcusuydum, şimdi çocukları
sambo konusunda eğitiyorum. Kısa bir süre
önce de Adigey Adige Xase’sinin başkanlığına
seçildim.
Adigey’deki Teğoyhable köyünde doğdum. Köyümüz
Adigey’in en küçük ama ismi çok eskilere
dayanan köylerinden biridir.
ÇETAO Nadir Yağan:
Adige diasporasının varlığıyla ilgili neler
düşünüyorsunuz?
HAPAE Arambiy: Köyden çıktığımda
soydaşlarımızın Rus-Kafkas savaşları sonucunda
Çar tarafından topraklarından sürüldüğü
gerçeğiyle tanıştım. O gün bugündür Adige
halkının başına gelenler beni üzüyor. Çar’ın
yaptıklarına ilgisiz kalmadım. Bu işlerle o
zaman bu zamandır yani köyümden çıktığımdan
beri ilgiliyim. Abzegh, Shapsugh, Mehoş, Jane,
Natukuay bölgelerinde hiç Adige kalmadığına
çok üzülüyorum. En çok kaybolanlar onlar.
Halkın köklerinin sökülmüş, kırılmış olması
çok acı.
ÇETAO Nadir Yağan:
Adigeler bundan sonra ne yapmalılar? Anavatana
geri dönüş sizce mümkün müdür?
HAPAE Arambiy: Biz toplum olarak istersek
geri dönüşü gerçekleştirebiliriz. Yalnız
başımızdaki devlet yöneticileri bizi bu konuda
bazen umutlandırıyorlar bazen de “hiç mi bir
araya gelemeyeceğiz” diye umudumuz kırılıyor.
Böyle ikircikliyiz. Ataları buradan çıkmış
insanların geri dönmesi için buradakilerin
çaba göstermeleri gerektiğini düşünüyorum.
Günümüzde insanlar dünyanın dört bir tarafına
gidip yerleşiyorlar insan her yerde
yaşayabilir ama kendi anavatanına bağlı
kalmalıdır.
Tarihte ana vatana geri dönüşün örnekleri var.
Örneğin Yahudiler de topraklarından
sürüldüler, uzun yıllar başka topraklarda
yaşadılar, çok zorlu yollardan geçerek de olsa
sonunda kendi vatanlarına kavuştular. Hiçbir
devlet olmayan bir yere devlet kurdular. Bugün
dünyanın neresinde yaşıyor olurlarsa olsunlar
vatanlarına bakmaktalar, oranın kaygısını
taşımaktalar. Yönleri o tarafa çevrili.
Yaşadıkları yerlerde başlarına bir şey
geldiğinde anavatanlarının kendilerini
koruyacağını düşünüyorlar. Güvendikleri bir
yer var.
Benzetmek de istemem ama örnek olması
açısından söylüyorum. Bizim başımıza
Yahudilerinki kadar büyük bir felaket gelmedi.
Sürgün yaşadıksa da bir kısmımız burada
kalabildi. Öyle ya da böyle birkaç
cumhuriyette de olsa Kuzey Kafkasya’da bugün
yaklaşık 750 bin Adige oluyoruz. Bu insanlar
bir milletin insanlarıdır. Durum böyle olunca
vatanımızda varlığımızı sürdürebilmemiz için
şansımız olduğunu düşünüyorum. Bir gün mutlaka
bir olmalıyız. Geri dönüşün olabilir kökleri
var. Dışarıdakilerin buraya gelmesi ütopik bir
şey değildir.
Aklımızı kullanırsak cumhuriyetlerimizde
bizimle birlikte yaşayan diğer halklarla da
birlikte barış içinde yaşayabiliriz.
ÇETAO
Nadir Yağan:
Diasporadan gelen Adigeler sizce Adigey’e
kolay uyum sağlayabiliyorlar mı? Geri
dönenlere baktığınızda neler görüyorsunuz? 150
yıla yakın geçen süre içerisinde neler
değişti?
HAPAE Arambiy: Başka halklarla birlikte
yaşadığınız zaman ister istemez onların
özelliklerini de alıyorsunuz. Birlikte yaşayan
her halk gibi bizler de az ya da çok birlikte
yaşadığımız halklardan etkilendik. Daha önce
olmayan birçok şey Adige xabzenin içine girdi.
Bizim buradaki konumumuz dışarıdakilerden daha
farklı. Biz bir millete katılmadık Ruslar
geldi bize katıldı. Artık dünyada her millet
birbirinden bir şekilde etkileniyor. Dünya
yalnız yaşanan bir yer değil.
Dışarıdaki Adigeler kendi dillerini büyük
oranda kaybettiler ama Adige olma bilincini
kaybetmediler. Bugün buraya yerleşenlerin bir
kısmı buraya ne Adigece ne Rusça bilmeden
geldiler. Şimdi onların çocuklarını burada
doğanlardan ayıramıyoruz. Bir nesilde bu
gerçekleştiğine göre bizi zulümle, azapla
sürdükleri topraklara geri dönüp tekrar bir
olmamıza engel olacak büyük farklılıklar yok.
Geri dönüş o kadar da zor değil. Bu konuda
oldukça umutluyum.
Bizim Kafkas-Rus savaşları, sürgün, geri dönüş
üzerinde bu kadar durmamızın nedeni Adigelerin
bu savaşlardan en çok zarar görmüş halk
olmalarıdır. Tabii ki Kafkasya’daki halklar da
o dönemde çok zorluklar çektiler ama Adige
halkının nüfusunun çoğunluğu sürüldüğü için
kökü kırılmış oldu. Hala ayaklarımızın üstünde
duramıyoruz. Kimine göre yüz binlerce kimine
göre milyondan fazla insanımız öldü. Ölen
insanlara baktığınız zaman toplum için en
yararlı genç insanlardı. Bu da felaketin
büyüklüğünü gösteriyor. O kadar kayıp
yetmezmiş gibi sonra halk olarak bir de
sürgünü yaşadık Bu yüzden bu savaşlardan ve
sonuçlarından bu kadar çok bahsediyoruz.
ÇETAO Nadir Yağan:
Buradaki Adigeler sizce diasporanın geri
dönüşüne sıcak bakıyor mu?
HAPAE Arambiy: Burada halk içinde şaka
yollu söylenen bir söz var. ”Savaştan sonra
bir yere hareket edebilecek olanlar durumu en
iyi olanlardır. İmkanları olanlar gittiler,
gücü olmayanlar, zayıflar burada kaldı“
deniliyor. Şaka yollu söyleseler de bana
kalırsa her şakada gerçek payı vardır. Bir
kısım insan böyle düşünüyor.
O yüzden dönüp gelenlere “Gelmesinler,
gittikleri yerlerde kalsınlar” diyen de var
“Onlar gelmezse biz burada bir halk olarak
yaşayamayız“ diyen de.
Bana göre ise buradan çıkanlar kendi
istekleriyle çıkmadılar. Yıllarca süren
savaşlar oldu. En vatanperverler önce öldüler.
Buradan çıkma kararını alabilmek kolay bir şey
değildir. Toplumsal bir olay bu.
Geri dönüşe ne burada yaşayanlar ne de buraya
dönen birkaç yüz kişi karar veremez. Buna
karar verecek olan dünyaya yayılmış olan Adige
halkının iradesidir. Bu da zamanla olacaktır.
”Gelmesinler” diyenler önemsizdir.
Dışarıdaki Adigelerin içinde de “Niye
gideceğiz? Orada xabze kalmadı bir şey
kalmadı” diyenlere rastlanıyor.
Hayatın gerçeği bu. Mesela Yahudiler de kendi
ülkelerine ilk döndüklerinde orası hoşlarına
gitmedi.
Buradaki Almanlardan ülkelerine geri dönenler
oluyor ve “ Niye geliyorlar bunlar” diyenler
oluyor Alman toplumunda.
Greklerden de gidenler oluyor, orada
yaşayamayıp da geri dönüp buraya gelenler var.
Yunanistan’da yaşayanlardan bazıları “ Çok
fazla geliyorlar” diye karşı çıkıyor. Bu durum
sadece bize özgü değil.
Benim asıl vurgulamak istediğim şey birtakım
insanlar bundan hoşnut olsa da olmasa da
burada kalan Adigeler Adige ülkesinde hangi
haklara sahipseler, özgürlükleri ne kadar
genişse dışarıdan gelen Adigeler de ister iyi
olsunlar ister kötü olsunlar bizimle aynı
haklara sahiptirler. Kötü de olsalar iyi de
olsalar insanoğlunun herkesten önce güveneceği
kişiler annesi, babası, kardeşleridir.
Adigeler haricinde Adigelerin sorunlarıyla
uğraşacak kimse yoktur.
ÇETAO Nadir Yağan:
Diasporada da ilgi uyandıran üç cumhuriyetin
birleştirilmesi konusunda neler
söyleyeceksiniz?
HAPAE Arambiy: Adigelerin dünyadaki genel
durumuna baktığım zaman söyleyebileceğim şey
bize en geniş hakları tanıyan ülkenin Rusya
Federasyonu olduğudur. Benim istediğim şey RF
içinde Adige halkı olarak bir tek cumhuriyet
çatısı altında toplanabilmektir. Böylece
varlığımızı, çıkarlarımızı daha ileri götürmüş
oluruz. Biz burada tek bir Adige cumhuriyeti
olabiliriz. Rusya Federasyonu’nun içinde tek
bir Adige cumhuriyeti olmayacak bir şey
değildir.
ÇETAO Nadir Yağan:
Adige Xase başkanı olarak Türkiye’deki
Adigelere vermek istediğiniz bir mesaj var mı?
Halen orada olanlara ne söylemek istersiniz?
Adigeler buradan sürüldükten sonra başka
yerlerde yaşamak zorunda kaldılar. Yüz
binlerce insanın bir yerden başka bir yere
yerleşimi kolay bir şey değil. Gittikleri
yerlerde kötü günler de geçirmiş olsalar iyi
şeyler de yaşamış olmalılar ki şu ana kadar
varlıklarını sürdürdüler.
Zorunlu olarak gittiklerinden beri benim
kardeşlerim orada yaşıyor. Kardeşlerimin
içlerinden iyi de çıkmıştır kötü de. İyi
insanlar daha fazla çıkmış olmalı ki, bugüne
kadar Türk halkıyla birlikte yaşadılar. Bu
yüzden Türkiye’deki Adigelere bir şeyler
söylemeden önce Türk halkına teşekkür etmek
isterim.
Türkiye’de yaşayan Adigelerden ise isteğim
şudur: Bir milletin en azından yarısına yakını
kendi ülkesinde yaşarsa halk varlığını
sürdürebilir, her şey daha kolay olur.
Buradaki nüfusu lehimize dengelemeliyiz.
Ayrıca orada kalındığı sürece birbirimize
gittikçe yabancılaşıyoruz. Buraya gelip
yerleşemeyeceklerse de onların yönleri bu
tarafa dönük olmalıdır. Kendileri
gelemiyorlarsa da çocuklarını, kardeşlerini bu
tarafa yönlendirmeliler.
Bir gün mutlaka bir olmalıyız.
ÇETAO Nadir Yağan:
Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederiz sayın
Hapae. |