Sarmatlar, eski deyişle “Sauromatlar”dan ilk defa
Herodot tarafından Sauromat Efsaneleri’nde, İskit
gençlerinin Amazonlardan olan soyları olarak
bahsedilir.Eski yazarlar, kadınının toplum hayatı ve
savaşlardaki rolü sebebiyle sahip olduğu onurlu konum
karşısında hayrete düşmüşlerdir.Kadim İran’ın kutsal
kitabı Avesta’da Sauromatlar-Sarmatlar için “Sairima”
kelimesi kullanılır.
MÖ.
4. yüzyılda Sarmat kabile birlikleri Don, Güney Urallar
ve Aral denizi mevkileri arasında oluşturulmuş, Saka-Massaget
kabilelerini de kapsamaktaydı.MÖ 4. ve 3.yy’lar arasında
Sarmat göçebeleri Kuzey Pontik bölgesi, Kuzey Kafkasya
ve Orta Asya’ya doğru ilerlemeye başladılar.Bu sırada,
İskitlerin Asya seferleri çağındaki gibi, Sarmatlar da
askeri demokrasiyle yönetilmekteydi.Sosyal eşitsizlik
hızla artmaktaydı.Askeri soylulukları kavimsel
birliklere önderlik ediyor, gücünü verimli tarım
topraklarını kontrol ederek ve otlak araziler fethederek
artırmaya çabalıyordu.
MÖ
2. ve 3.yy’larda Sarmatlar, yalnız Kırım ve Dobruca’da
(günümüz Romanya'sında pontik bir bölge) etkisini
koruyabilmiş Avrupa İskitlerinin topraklarını
fethetti.MÖ 3.yy’ın sonlarında Cersones şehrini düşman
İskitlere karşı savunan Sarmat kraliçesi Amaga,
güçsüzleşen İskitya’daki kontrolü ele aldı.MÖ 179’da
Küçük Asya ve Kuzey Pontus’un uluslar arası hayatına
iştirak eden Sarmat kralı Gatal’dan bahsedilmektedir.MÖ
1. ve 2.yy’larda İskitya artık Sarmatya olarak anılmaya
başlanmıştı.Don nehri Avrupa Sarmatya'sıyla Kafkasya’da
dahil olmak üzere Asya Sarmatya'sı arasında sınır olarak
kabul ediliyordu.İskit kabileleri de Sarmat birliklerine
katıldılar.
Üstün silahçılık ve savaş sanatı olmadan Sarmat
fetihlerinin başarısı imkansız olurdu.Savaşım
tarihindeki Sarmat dönemi, ağır silahlı süvari ve yakın
savaş tekniklerinin öneminin arttığı süreç
olmuştur.Erken dönem Sarmat ordusunun temeli halen deri
tozluk ve miğfer giyen hafif silahlı okçu
suvarilerilerden oluşuyordu.Fakat Sarmatların askeri
üstünlüğü ağır silahlı atlı tümenlerinden
kaynaklanıyordu.Sarmat ordusundaki bu tümenlerin
büyüklükleri ve rolleri düzenli olarak artıyordu.Metal
ya da boynuz kaplamalı zırhıyla korunan Soylu Sarmat
savaşçısı mızrakla düşmanını deviriyor ve uzun süvari
kılıcıyla işini bitiriyordu.Uzun Sarmat atlarına da özel
bir zırh giydiriliyordu.
Yaziges, Roxolani, Siraces, Aorsi; en büyük Sarmat
kabile birliklerinin isimleriydi.Daha çok batılı olan
Yazigan Sarmatları, ilk olarak Roma İmparatorluğu’nun
Tuna illerine baskın düzenleyenlerdi.Roxolaniler
Dinyepelerle Don bölgeleri arasını merak ederek kış
aylarındaki askeri kışlalarını Azov Denizi kıyılarına
kurdular. Sicaresler aralarında en gelişmiş ekonomi ve
sosyal yapıya sahip olanlardı ki; Kuzey Batı
Kafkasya'nın Meot tarımcılarını konu edinmiş ve
Sarmatlar içinde ilk olarak kendi eyaletlerini
oluşturmuşlardır. Fakat en güçlüleri ve kalabalıkları
Aorsilerdi. Yunan coğrafyacı ve tarihçisi Strapon’a
göre, MÖ. 1.yy savaşlarından birinde Siraces kralı Abeac
20 bin kişilik atlı ordu oluşturmuştu ve bu sayı Aorsi
kralı Spadin için 200 bin ve üst Aorsiler için daha da
fazlaydı.
Aorsiler, Hint ve Babil masallarını Kafkasya yoluyla
Volga ve Don steplerine ulaştıran deve kervanlarının
geçtiği en iyi ticaret yollarını kontrol
etmekteydi.Yakın Doğuya giden yollardan biri de
Kafkasya’nın Hazar kıyıları boyunca izlenen rota, bir
diğeri Terek ve Aragva vadileri arasından giden, “Sarmat
Yolu” olarak adlandırılan rotaydı.Önemli bir ticari
rotası da Batı Avrupa’dan Sarmat toprakları boyunca
Pontic ve Hazar stepleri üzerinden Urallar, Orta Asya ve
Çin’e giden yoldu.Sarmatlar, Bosfor Krallığı ve Kuzey
Pontus şehirleri ile yakın politik, ticari ve kültürel
ilişkilere sahip oldular.Kafkasya ve Aşağı Don
bölgesindeki bazı Sarmatlar ise yaşam şekillerini
değiştirerek tarımsal manevi yapıyı tercih etmişlerdir.
Askeri işbirlik, kültürel ve ekonomik değiş-tokuş, bazı
göçebelerin yerleşik hayata geçmeleri, Sarmatların
yerel halkla karışmasını sağlamıştır.Kafkasya, eski
zamanlardan beri İskit dünyası için büyük önem teşkil
etmiştir.Sarmat fetihleri yalnızca politik davranışları
değiştirmiş ve Kafkasya’daki İskit geleneğini
güçlendirmiştir.Milattan önceki son yüzyıllar,
Sarmatların sadece ova değil, dağ yerleşimlerinin de
gerçekleştiği zaman dilimi olmuştur.Eski yazarlara ve
Gürcü raporlarına göre, Orta Kafkasya İskit-Sarmatlar
tarafından iskan edilmişti.
Sarmat Çağı’nın madde kültürü dikkat çekici özgün
özelliklere sahip, bunların arasında; Sarmatlara mahsus
hayvan biçimleri ve çok renklilik, metal aletlerin
renkli taşlarla kaplanarak süslenmesi sayılabilir.Sarmat
toplumunun karakteristikleri, simge kullanımı, özel
“tamga” denilen işaretlerin işlevselliği ve
armalarıdır.MÖ 2.yy’dan itibaren Batı’ya göç eden Sarmat
grupları, günümüz Romanya, Macaristan, Bulgaristan,
Fransa, İtalya ve İngiltere’sine yerleşmişlerdir. |