...................
...................
TARİH ÜZERİNE "İmparatorlukların Kafkasya Rekabeti" YAZISINA FARKLI BAKIŞ

HAPİ Cevdet Yıldız

Kafdağı Dergisi, Şubat-Mart 1988

                         
 
...................
 

Bir çok eski yayında 11 Mayıs 1918’de bir "Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti" kurulduğu, Kasım 1918’de Dağıstan'ın Osmanlı güçleri ve Osmanlı korumasındaki Kuzey Kafkas birliklerince ele geçirildiği, 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Mütarekesi’nin Dağıstan'a geç (Kasım 1918) ulaştığı, sonra Dağıstan’ın Osmanlılarca boşaltıldığı, dolayısıyla tek başına kalan bu bölgenin Sovyetlerce işgal edildiği ve cumhuriyetin yıkıldığı yazılmaktadır.
 

Oysa gerçek durum şöyledir: 1917 Ekim devrimini tanımayan Kuzey Kafkasyalı güçler, 1 Aralık 1917’de Kuban ve Don Bölge Hükümetleri ile birlikte güneydoğu birliğini oluşturan Terek-Dağıstan Bölge Hükümetini kurdular.
 

Mart 1918’de asi Güneydoğu Birliği Hükümeti ile bunlara bağlı üç bölge hükümeti Sovyetlerce ortadan kaldırıldı.
 

Terek-Dağıstan hükümeti başkanı Tapa Çermoyev (sonraki adı ile Abdülmecit Çermoy) Osmanlı desteği ile 11 Mayıs 1918’de Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti adı altında bağımsızlık ilan etti.  Osmanlı güçleri korumasında Dağıstan'a dönen Çermoyev hükümeti, Osmanlılar çekildikten sonra yerini Pşimaho Kosok ve M.Halilov hükümetlerine bıraktı.
 

Bu arada İngilizler o sıralar kurulmuş olan General Denikin'in Beyaz Ordu’suna, Sovyetlere karşı mücadelede yandaş bağımsız bir güç olarak benimsetmek istediler. Ancak Denikin bu bağımsız güç teklifini kabul etmedi. Bunun üzerine M.Halilov hükümeti General Denikin'e katıldı. M.Halilov General Denikin'in Dağıstan valisi oldu. Kuzey Kafkasya ordu birlikleri ise Sovyetler'e karşı savaştırılmak üzere Denikin'in emrinde kuzey cephesine gönderildi.

Durum böyle iken hala bazı derneklerce anma günleri düzenlenmesi, işbirlikçiliğe övgü niteliği taşıdığından üzüntü vericidir.
 

Bu konuda bilinçli ya da bilinçsiz yazılar yazılmaktadır.

Öncelikle belirtmeliyim ki Sovyetlerde başka devletlerde eleştirilebilir ve hiçbir şey için bilimsel anlamda eleştiri dışı dokunulmazlık düşünülemez. Ancak eleştiriler de bilimsel ve gerçekçi olmak zorundadır.
 

Buna göre yukarıda açıklandığı gibi T. Çermoyev ve izleyicilerinin ilkin Beyaz Ordu’cu Güneydoğu Birliği’ne katıldığı, ardından Osmanlılara sığınıp onlarla birlikte hareket ettikleri, Osmanlılar çekilince de bağımsızlıklarını savunacakları yerde, yeniden kurulan Beyaz Ordu’cu Denikin birliklerine katıldıkları görülmektedir. Daha sonra bu kişiler ve izleyicileri Hitler faşizmi ve emperyalist servisler hizmetinde çalıştılar.
 

Çermoyev ve izleyicilerinin hareketi bazılarının belirttiği gibi halkın tümüne değil yalnız belirli bir azınlık kesimine dayanan Devrim karşıtı ve Anti Sovyetik olmaktan öteye pek fazla bir şey ifade etmediği gibi en önemli ve unutulmaması gereken nokta bağımsızlıklarını kendi elleriyle teslim etmiş olmalarıdır.

Buna karşılık aynı dönem içinde Celal Korkmazov (Dağıstan), Betal Kalmık (Kabardey) , Şıhangeriy Hakurat (Adigey) gibi başarılı halk önderleri de vardır.