Bir çok eski yayında 11 Mayıs 1918’de bir "Kuzey
Kafkasya Cumhuriyeti" kurulduğu, Kasım 1918’de
Dağıstan'ın Osmanlı güçleri ve Osmanlı korumasındaki
Kuzey Kafkas birliklerince ele geçirildiği, 30 Ekim
1918’de imzalanan Mondros Mütarekesi’nin Dağıstan'a geç
(Kasım 1918) ulaştığı, sonra Dağıstan’ın Osmanlılarca
boşaltıldığı, dolayısıyla tek başına kalan bu bölgenin
Sovyetlerce işgal edildiği ve cumhuriyetin yıkıldığı
yazılmaktadır.
Oysa gerçek durum şöyledir: 1917 Ekim devrimini
tanımayan Kuzey Kafkasyalı güçler, 1 Aralık 1917’de
Kuban ve Don Bölge Hükümetleri ile birlikte güneydoğu
birliğini oluşturan Terek-Dağıstan Bölge Hükümetini
kurdular.
Mart 1918’de asi Güneydoğu Birliği Hükümeti ile bunlara
bağlı üç bölge hükümeti Sovyetlerce ortadan kaldırıldı.
Terek-Dağıstan hükümeti başkanı Tapa Çermoyev (sonraki
adı ile Abdülmecit Çermoy) Osmanlı desteği ile 11 Mayıs
1918’de Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti adı altında
bağımsızlık ilan etti. Osmanlı güçleri korumasında
Dağıstan'a dönen Çermoyev hükümeti, Osmanlılar
çekildikten sonra yerini Pşimaho Kosok ve M.Halilov
hükümetlerine bıraktı.
Bu arada İngilizler o sıralar kurulmuş olan General
Denikin'in Beyaz Ordu’suna, Sovyetlere karşı mücadelede
yandaş bağımsız bir güç olarak benimsetmek istediler.
Ancak Denikin bu bağımsız güç teklifini kabul etmedi.
Bunun üzerine M.Halilov hükümeti General Denikin'e
katıldı. M.Halilov General Denikin'in Dağıstan valisi
oldu. Kuzey Kafkasya ordu birlikleri ise Sovyetler'e
karşı savaştırılmak üzere Denikin'in emrinde kuzey
cephesine gönderildi.
Durum böyle iken hala bazı derneklerce anma günleri
düzenlenmesi, işbirlikçiliğe övgü niteliği taşıdığından
üzüntü vericidir.
Bu konuda bilinçli ya da bilinçsiz yazılar
yazılmaktadır.
Öncelikle belirtmeliyim ki Sovyetlerde başka devletlerde
eleştirilebilir ve hiçbir şey için bilimsel anlamda
eleştiri dışı dokunulmazlık düşünülemez. Ancak
eleştiriler de bilimsel ve gerçekçi olmak zorundadır.
Buna göre yukarıda açıklandığı gibi T. Çermoyev ve
izleyicilerinin ilkin Beyaz Ordu’cu Güneydoğu Birliği’ne
katıldığı, ardından Osmanlılara sığınıp onlarla birlikte
hareket ettikleri, Osmanlılar çekilince de
bağımsızlıklarını savunacakları yerde, yeniden kurulan
Beyaz Ordu’cu Denikin birliklerine katıldıkları
görülmektedir. Daha sonra bu kişiler ve izleyicileri
Hitler faşizmi ve emperyalist servisler hizmetinde
çalıştılar.
Çermoyev ve izleyicilerinin hareketi bazılarının
belirttiği gibi halkın tümüne değil yalnız belirli bir
azınlık kesimine dayanan Devrim karşıtı ve Anti Sovyetik
olmaktan öteye pek fazla bir şey ifade etmediği gibi en
önemli ve unutulmaması gereken nokta bağımsızlıklarını
kendi elleriyle teslim etmiş olmalarıdır.
Buna karşılık aynı dönem içinde Celal Korkmazov
(Dağıstan), Betal Kalmık (Kabardey) , Şıhangeriy Hakurat
(Adigey) gibi başarılı halk önderleri de vardır.
|