...................
...................
KİTAPLAR VE HATALAR

HAPİ Cevdet Yıldız

                         
 
...................
 

Elimizde Kafkasya üzerine yazılmış birkaç kitap bulunuyor. Ek olarak yeni yeni kitapların yazılmakta olduğunu da görüyoruz. Sevindirici bir gelişme. Ancak bağışlanması zor ve sorumsuzca işlenmiş hataları da gördükçe, üzülmemek elde değil. Yanlışlıkların yinelenmesinde ana neden, kuşkusuz ciddi ve ayrıntılı araştırma yapmamak (çoğu kez de doğrusu dururken yanlışını seçmedeki "becerimiz") olabilir. Rahmetli General İsmail Berkok'un "Tarihte Kafkasya" adlı yapıtı (İstanbul, 1958), bizde yeni harflerle yazılan en eski ve en ciddi kitaptır. Uzun yıllar boyunca bir başvuru kitabı olarak da haklı bir ün kazanmıştı. Bugün için, daha çok tarihsel değerde bir kitaptır. Ancak bu kitapta sunulmuş olan bazı yanlış bilgilerin incelenmeden ve başka kaynaklarla karşılaştırılmadan, adeta doğruluğu tartışılmaz bir biçimde  kullanılması da yanlışlıkların sürdürülmesine yol açmakta ve doğru bilgilere ulaşılması zorlaşmaktadır. Bunun birkaç örneğini sunalım.

Tarihte Kafkasya kitabında, sayfa 517'de, 1861'de Çerkesya'da  "Shapsugh, Wubıh, Abhaz mıntıkalarını temsilen" bir "federal meclis" oluşturulduğu, 1860'larda Ruslara karşı verilen kurtuluş savaşının bu örgüt eliyle yürütüldüğü, ayrıca son Çerkes direnişinin Karadeniz kıyısında Ahçip köyünde (doğrusu Atkuac/Аткъуадж köyü), Kuban bölgesinde de Hodz ırmağı vadisinde verildiği yazılmaktadır (sayfa 525). Ahçıpsılar Kbaada yaylası yöresinde bir köy topluluğu idiler. Şimdi orada Rusların Krasnaya Polyana adını verdikleri bir turistik belde bulunmaktadır.

1864'te Hodz ya da Fedz ırmağı vadisinde, Bekok'un deyimiyle "kat'i muharebe" verilmiş de olamaz. Çünkü Hodz vadisi 1850'li yıllarda Rusların eline geçmişti ve Rus işgali altındaydı. Bilindiği gibi bugünkü Maykop kenti Belaya (Şhaguaşe) ırmağının ovaya açıldığı bir yerde ve bu ırmağın sağ yakasında 1857'de bir Rus askeri kalesi olarak kurulmuştu. Adige-Rus sınırını oluşturan Şhaguaşe ırmağı (Шъхьагуащэ/Belaya ırmağı) sağ (doğu) yakası boyunca 1860'da Rusların Beloreçensk Müstahkem Hattı kurulmuştu. Hodz vadisi de bu hattın hayli doğusunda ve Rus işgal bölgesinde bulunuyordu.

General Berkok bu yanlış ya da hatalı bilgiyi Abhaz aydını Mustafa Butbay'dan almış olmalıdır. Burada, 1857öncesinde ya da 1877 Kuban Adige ayaklanması sırasında Ruslara karşı verilmiş olan bir direniş, 1864 yılı olaylarına monte edilmiş olmalı. Sözgelişi bu yerlerde yaşayan Abzeghler bile Ağustos 1863’te Ruslara boyun eğmiş bulunuyorlardı.

Yanlış bilgiler, ne yazık ki zincirleme olarak, dahası yeni katkı ve eklemelerle "zenginleştirilerek" sürdürülebilmektedir. Sözgelişi sayın Ömer BÜYÜKA'nın bir yapıtında da bunun bir  örneği görülmektedir: "İyi bir hükümdar" olan son Abhaz Prensi Çaçba Hamit Bey'in (Mihail Şervaşidze) Abhaz, Wubıh ve Shapsughları "birleştirerek", 1859'da bir federal meclis kurduğu ve böylece "Çerkesistan lideri"  olduğu, 11 Mayıs 1864'te Ahçipsı-Kbade yaylasında Ruslara karşı verilen son intihar savaşı sonunda da, "Çerkesistan'ın son bağımsız bölgesi Abhazya'nın", Temmuz 1864'te "bağımsızlığını yitirdiği" yazılıdır. (Abhaz Mitolojisi Anaç mı?, sayfa 307)

Oysa, Abhazya bağımsız bir bölge değil, 1810 yılından beri  Rusya'ya bağlı feodal bir prenslik idi, üstelik Abhaz prensi gönüllü olarak ve Hıristiyanlığı da kabul ederek Rus koruması altına girmişti. Mihail Şervaşidze de Ruslarla savaşmak bir yana  Rus Ordusu safında tuğgeneral rütbesi verilmiş bir okrug (ilçe) prensi idi. Rusya'ya bağlı benzeri prenslikler Dağıstan'da da vardı: Mehtulin Hanlığı, Tarkov Şamhallığı, Prisulak Naibliği, Avar ve Küri hanlıkları gibi.

Rus yönetimi başlattığı idari ve sosyal reform programı çerçevesinde, 1858-1867 yılları arasında, kademeli olarak bu feodal birimleri tasfiye etti. Bu çerçevede Abhaz Prensliği de 1864’te lağvedildi. Meclis konusuna gelince, 1861 yılında Abzegh (Abhaz değil, Abzegh/Абдзах), Shapsugh ve Wubıhların Soçi yöresinde bir Meclis Yönetimi kurdukları doğrudur.

Kbaada yaylası (Krasnaya Polyana/Atkuac) bugün Ş'açe/Soçi metropoliten alanına bağlı Adler kent rayonunda ve Mzımta ırmağı yukarı vadisindedir. (bkz. Krasnaya Polyana, internet) 11 Mayıs 1864'te burada bir intihar savaşı gibi bir şey olmamış, 21 Mayıs'ta Rusların bir askeri ve dini töreni yapılmış, törende Kafkas Savaşı'nın Rusların zaferiyle tamamlandığı ilan edilmiştir. (bkz. Kbaada, internet)

Sayın İzzet AYDEMİR'in "Göç" kitabında da Berkok ve Büyüka'nın yanlışlıkları yinelenmekte, bu arada 1810'dan beri Rus yönetiminde olan Abhazya'nın 1829'da Rusya'ya bağlandığı yazılmakta, yani yanlış bilgilendirmede bulunulmakta, son Çerkes direnişi konusunda da şu bilgiler verilmektedir:1864 yılı başlarında Abzegh ve Shapsughlar teslim olurken, "Wubıh ve Abhazlar savaşa devam etmişler" ama "Çerkes direnişi 25 Mayıs 1864'te Tuapse yakınlarındaki Hodz vadisindeki Kbaada'da yapılan son kanlı savaşla kırılmış oldu". (sayfa 13, 55) Aslında Abzegh ve Shapsughlar 1863 yılı sonbaharında savaşa son vermiş ve Türkiye’ye göçü başlatmışlardı. Tabii bu göç zorunlu bir göç (ülke dışına sürgün/deportasyon) idi.

Eleştiri bilimimizin gelişmemiş olması, kabilecilik, böylesine acayip yanlışlıklara yol açmakta, Maykop'un doğusunda, kıyıdan 200 km içeride olan Hodz deresi, Tuapse yakınlarına, Ş'açe/Soçi'nin güneydoğusunda Mzımta ırmağı yukarı vadisinde olan Kbaada’nın da Hodz deresi vadisine "taşınması" gibi tuhaf durumlar oluşmaktadır.

Sayın Sefer E. BERZEG de benzeri bir tutum içindedir: "Abhazya halkının önemli bir çoğunluğunun (?) 1864 yılına değin bağımsızlığını koruduğunu" söyleyen Berzeg, son Çerkes direnişi konusunda da, "Shapsugh ve Wubıh yörelerinin Ruslar tarafından işgal edilmesinden sonra, direniş Abhazya'da Ahçıpsı yöresinde noktalandı" demektedir. (Kafkasya Gerçeği dergisi, sayı 2, sayfa 1)

Önce şunu belirtelim, Ahçıpsı yöresi Rusya'ya bağlı bir bölge olan Abhazya'da değil, Bağımsız Çerkesya toprakları içindeydi. 1812 Bükreş Antlaşması'na göre Karadeniz'e dökülen Bzıb ırmağı Rus-Çerkes ya da Osmanlı sınırını oluşturuyordu. Ahçıpsılar  Shapsugh, Wubıh ve Cigetlerle birlikte fiilen Mart 1864'te, resmen de 2 Nisan 1864'te Ruslara boyun eğmişlerdi. Karadeniz'e dökülen Psov ırmağı yukarısında barınan Aibga köyü 11 Mayıs 1864'te Ruslara boyun eğerek Türkiye'ye göç etmiş, sadece Shapsughların komşuları olan Hak'uçlar (Хьак1уцу) direnişe devam etmişlerdir. (bkz. Hak'uç, Aibga, internet)

2 Nisan 1864'te Wubıh, Shapsugh, Ciget ve Ahçıpsı temsilcileri Çar'ın kardeşi Veliaht Prens ya da Grandük Mihail Nikolayeviç'e bağlılıklarını bildirmişlerdi, yani resmen boyun eğmişlerdi.

Bu bakımdan daha dikkatli ve tarafsız olmamız gerekmektedir.


Not: Bu yazı "Kuzey Kafkasya Kültür Dergisi", sayı 87-88'de, sayfa 53-54'te, Temmuz 1993’te “Kitaplar ve Kimi Fahiş Hatalar…” başlığıyla yayınlanmıştı. Yazı, şimdi güncellenmiş ve yeni bilgilerle daha anlaşılır hale getirilmiştir. 4. 07. 2008. -HCY