Çkin kianas
mince va'uns,
Vai çkini uça dğasu
(Bizim ülkemizin
koruyanı yok,
vay bizim kara günlerimize.)
(Megrel-Laz Atasözü)
Sosyalist bir süreçten geçmiş olan etnik grupların, "kızıştırıcı
başka faktörler" (!) olsa bile, "statü"leri ve başka
sebeplerle birbirleriyle kanlı çatışmalara girmeleri ve
birbirlerine diş bilemeleri ve "tarihsel topraklarımız"
söylemini kendilerine dayanak yapmaya çalışmaları
anlaşılabilir bir durum mudur? Kafkasya
neden bir "barut fıçısı"dır?
Kafkasya, Sovyet Devrimi öncesi, Çarlık Rusya'sının
yönetimi altında bulunan bölgelerden biriydi yalnızca.
Sovyet yönetimi iktidara gelince, Kafkasya'daki bazı
etnik grupları "birlik- Cumhuriyeti", özerk cumhuriyet"
veya "özerk bölge" statülerine kavuşturmuştur.
Kafkasya'daki etnik grupların "birlik cumhuriyeti"
statüsünde örgütlendirilenlerini bir tarafa bırakırsak,
sayıca daha az olan bazı etnik grupların "özerk
cumhuriyet" veya "özerk bölge" statüsünde
örgütlendirilmeleri hangi kıstaslara dayanılarak
gerçekleştirilmiştir? Bu kıstaslar bugün bile açık seçik
olarak bilinmemektedir. Daha doğrusu belirli kıstasların
bulunup bulunmadığı bile başlı başına bir tartışma
konusudur. O halde, Sovyet yönetimi, sayıca daha az bir
etnik grubun "özerk cumhuriyet" veya "özerk bölge"
statüsüyle örgütlendirmesinde hangi kıstaslara dayanarak
hareket etmişti? Muhtemel kıstasları sorular sorarak
ortaya çıkarmaya ve Kafkasya'daki uygulamalara dayanarak
cevap vermeye çalışalım:
1) Etnik grubun nüfusu kıstas alınmış olabilir mi?
Bu soruya ilk cevap "evet"tir.
Etnik grupların 1926'daki nüfuslarını verelim: Abhazlar
56 bin 957, Çerkesler 65
bin
270, Kabardeyler 139
bin
925, Karaçaylar 55
bin
123, Balkarlar 33
bin
307, Osetler 272
bin
272, İnguşlar 74
bin
097, Çeçenler 318
bin
522, Acarlar 71
bin
426.
Bu etnik gruplar, Sovyetler Birliği dağıldığında şu
statülerde yapılandırılmış durumdaydılar: Abhazya Özerk
Cumhuriyet, Adige Özerk Bölgesi, Karaçay-Çerkes Özerk
Bölgesi, Kabardey-Balkar Özerk Cumhuriyeti, Kuzey Osetya
Özerk Cumhuriyeti ve Güney Osetya Özerk Bölgesi, Çeçen-İnguş
Özerk Cumhuriyeti ve Acaristan Özerk Cumhuriyeti.
Bu etnik grupların nüfusları kıstas alınarak 'özerk
cumhuriyet' veya 'özerk bölge' statüsüyle
örgütlendirilmesinde bile bazı çelişkilerin bulunduğu
aşikardır.
Çerkesler, 1926'da Sovyet yönetimi tarafından Çerkes ve
Kabardey olarak ikiye bölünürken, 1959 ve 1970'de neden
Adigeler, Çerkesler ve Kabardeyler olarak üçe
bölündüler? Neden aynı dili konuşmalarına rağmen, tek
bir yönetim altında örgütlendirilmelidir? Yine aynı
şekilde, aynı dili konuşan Türkik Karaçaylar ve
Balkarlar neden tek bir yönetim altında
örgütlendirilmediler?
"Pontuslular"/ Rumlar neden yok sayıldılar?
Hemşinliler neden sürüldüler?
Birinci soruya, aşağıdaki etnik gruplara yönelik
uygulamayı göz önünde bulundurarak bu kez "hayır"
cevabını veriyoruz.
1926'daki etnik nüfusları 242
bin
990 (1897'de 239
bin
625) olan Megreller ve yine etnik nüfusu 13
bin
218 olan Svanlar , "Özerk Cumhuriyet" veya "Özerk bölge"
statüsünde yapılandırılmamışlardır. Üstelik Svanlara ve
dilsel nüfusları 284
bin
834 olan Megrellere kültürel hakları da verilmeyip "yok
sayılmışlardır."
2) Etnik grubun yoğun olarak topluca yaşadığı bölge
veya bölgeler kıstas alınmış olabilir mi?
Bu soruya ilk cevap "evet" tir.
Abhazlar, Çerkesler, Kabardeyler, Karaçaylar, Balkarlar,
Osetler, İnguşlar ve Çeçenlerin yoğun olarak topluca
yaşadıkları bölge veya bölgelerin, bu etnik gruplar için
bir kıstas olarak ele alınmış olduğunu anlıyoruz.
Bu soruya da ikinci cevap "hayır"dır.
"Yok sayılan" Megreller ve Svanların yoğun olarak
topluca yaşadıkları ve otokton oldukları bölge ve
bölgeler doğal olarak (!) kıstas alınmamıştır.
3) Etnik grubun anadili kıstas alınmış olabilir mi?
Bu soruya ilk cevap "evet" tir.
Evet; Abhazlar, Çerkesler, Kabardeyler, Karaçaylar,
Balkarlar, Osetler, İnguşlar, Çeçenler için anadilleri
kıstas olarak alınmıştır.
Hayır; Megreller ve Svanlar için anadilleri kıstas
olarak alınmamıştır.
4) Etnik grubun dini kıstas alınmış olabilir mi?
Acaristan'da "evet; yalnızca Kafkasya için değil tüm
Sovyetler Birliği etnik grupları için "hayır". Ancak
adlarını bugün bile taşıyan bir özerk cumhuriyet ihdas
edilen Acarlar daha sonra yok sayılmışlardır.
5) Etnik grubun tarihi kıstas alınmış olabilir mi?
Evet; Abhazlar, Çerkesler, Kabardeyler, Karaçaylar,
Balkarlar, Osetler, İnguşlar, Çeçenler için tarihleri
kıstas olarak alınmıştır.
Lazika (yani Egrisi) Krallığı'nın günümüzdeki mirasçısı,
Hıristiyan Megreller ve Müslüman Lazlar ve diğer etnik
grup Svanlar için ise "hayır".
6) Etnik grubun, "etnik bilinç düzeyi" kıstas alınmış
olabilir mi?
"Özerk cumhuriyet" veya "Özerk bölge" statüsünde
örgütlendirilen etnik gruplar veya "yok sayılan"
Megrellerin, Svanların ve diğerlerinin 1920'lerdeki
"etnik bilinç düzeyleri'nin ne durumda olduğunu ortaya
koyan objektif çalışmalar olmadığından, bu soruya hem
"evet" hem de "hayır" şeklinde bir cevap verilebilir.
7) Etnik grubun Kafkasya, yani Sovyetler Birliği dışında
başka bir ülkedeki diasporası kıstas alınmış olabilir
mi?
Evet. Kafkasya'daki Kuzey Kafkasyalı etnik grupların ve
Acarların Türkiye'de yaşayan diasporası muhtemelen
kıstas alınmıştır.
Hayır. Önceleri yalnızca kültürel haklar verilen
Sovyetler Birliği Lazlarının bu haklarının daha sonra
iptal edilmesi ve kendilerinin yakın akrabaları
Megreller gibi yok sayılmaları gerçeği, Türkiye'deki Laz
nüfusunun bir kıstas olarak ele alınmamış olduğunu
göstermektedir.
8) Sıralanan bu kıstaslardan birkaçı veya tamamı ,
aklımıza gelmeyen (!) başka kıstaslarla birlikte temel
alınmış olabilir mi?
Bu soruya, yukarıdaki sorulara verdiğimiz çelişkili
cevaplardan hareket ederek hem "evet" hem de "hayır"
şeklinde, yine çelişkili bir cevap verebiliriz!
Sovyetler birliği yönetimi, "özerk cumhuriyeti" veya
"özerk bölge" statüsünde örgütlendirerek " kültürel
haklar " verdiği bazı etnik grupların dışında kalan
etnik gruplardan bazılarına yalnızca " kültürel haklar "
vermiştir.
Kafkasya'daki bazı etnik gruplara yalnızca " kültürel
haklar "verilmesinde de belirli kıstasların göz önünde
bulundurulup bulundurulmadığı ve birtakım kıstaslar
olmuş olsa bile bunların her etnik grup için dikkate
alınıp alınmadığı yine bir tartışma konusudur.Burada
muhtemel kıstaslar tahmininde bulunmak yerine, "kültürel
halklar" verilen bazı etnik gruplardan bazılarının
1926'daki nüfuslarını vermek daha doğru olacaktır:
Avarlar 158
bin
769, Lezgiler 134
bin
529, Dargiler 108
bin
963, Kumuklar 94
bin
549, Laklar 40
bin
380, Nogaylar 36
bin
274, Tabasaranlar 31
bin
983, Abazalar 13
bin
825.
''Kültürel hakları'' verilmeyen bazı etnik grupların
1926'daki nüfusları da şöyleydi: Megreller 242
bin
990, Kaytaklar 14
bin
430, Svanlar 13
bin
218.
1926 nüfus sayımında gözüken etnik gruplardan bazıları
daha sonraki nüfus sayımlarında birden ortadan
kaybolmuştur! Ortadan kaybolan(!) Kafkasya'daki etnik
gruplardan bazıları şunlardır: 242
bin
990 Megrel, 71
bin
426 Acar, 14
bin
430 Kaytak, 13
bin
218 Svan, 7
bin
840 Andi, 5
bin
305 Karata, 3
bin
812 Tindi, 3
bin
683 Ahvah, 3
bin
438 Çamala, 3
bin
354 Botlih, 3
bin
276 Dido, 3
bin
54 Bagula, 2
bin
371 Kubaçi, 1
bin
448 Bezheta, 1
bin
425 Godoberi, 1
bin
019 Hvarşi, 863 Arçi, 670 Dzhek ,106 Hunzal , 105
Hinalug, 7 Bats(Tuş), 1 Buduh.
1926 nüfus sayımında gözüken ve daha sonra ortadan
kaybolan (!) bazı etnik gruplardan ikisinin, tarihsel
olarak topluca yaşadıkları ve otokton oldukları diğer
bölgelerde de değil , yalnızca Abhazya Özerk
Cumhuriyet'in 1991 nüfus sayımında yeniden gözükmeleri
oldukça ilginçtir! Burada sözünü ettiğim iki halk,
Megreller ve Svanlar'dır.
1991 Abhazya Özerk Cumhuriyeti nüfus sayımına göre;
Megrellerin nüfus sayımına göre, Megrellerin nüfusu 155
bin
000, Svanların nüfusu 25
bindir.
Samegrelo (yani Megrelya'daki) Megrellerin ve
Svaneti'deki Svanların nüfusları hala belli değildir.
Çünkü onlar 1939'dan beri "Gürcü"dür!
Sovyetler Birliği yönetimi, bazı etnik grupları "özerk
cumhuriyet" veya "özerk bölge" statüsünde
örgütlendirerek "kültürel halklar" vermekle veya bazı
etnik gruplara yalnızca "kültürel haklar" sağlamakla
kalmamış, bu iki grupta yer alan etnik grupları bir de
"uluslaşmadaki evrim düzeyleri"ne göre
sınıflandırmıştır. Burada karşımıza üç terim
çıkmaktadır. "Natsiya", "natsionalnost" ve "narodnost".
Bir etnik grubun "natsiya", "natsionalnost"
veya"narodnost" olarak sınıflandırılmasında Sovyetler
Birliği yönetiminin kıstaslarının bu kez açık ve net
olduğu izlenimi uyanmaktadır. Ancak bu kez sorun,
Sovyetler Birliği yönetiminin bu kıstasları her etnik
grup için göz önünde bulundurup bulundurmadığıyla
ilgilidir.
Sovyet etnografi teorisi teorisine göre, etnik gruplar "natsiya",
"natsionalnost" ve "narodnost" olarak sınıflandırılır: "Natsiya"
"ulus"; "natsionalnost" "milliyet" ve "narodnost" "ulus
-altı statüsünde olan" anlamında kullanılır.
Bir etnik grubun "natsiya" olarak sınıflandırılması
için, Sovyet yönetimi o etnik grupta şu şartları arar:
"Dil birliği", "bölge birliği", "ekonomik hayat birliği"
ve "kültürel birlik".
"Natsionalnost", "natsiya"nın politik çağrışımını
taşımaz!
"Narodnost" ile "natsionalnost" arasındaki fark,
"ekonomik hayat birliği"yle ilgilidir. Buna göre, Sovyet
etnografi teorisi, "300
binin
altında bir nüfusa sahip bir etnik grubun", "ekonomik
hayat birliğinin" olamayacağını savunur. Böyle bir etnik
grup "narodnost" olarak gruplandırılır! Kıstas nüfusun
üzerindeki bir etnik grup ise "natsionalnost" veya "natsiya"
olarak sınıflandırılır;
Ancak daha sonraki kullanımlara bakıldığında karşımıza
iki terim çıkmaktadır: "Natsiya" ve "narodnost".
1960 Şubat'ında Kafkasya'daki bazı etnik grupların,
kendi adlarını taşıyan veya taşımayan "özerk cumhuriyet"
veya "özerk bölgeler"deki "evrim düzeyleri" ve 1959'daki
nüfusları şöyleydi:
79
bin
631 Adige: "narodnost"; 30
bin
453 Çerkes: "narodnost", 203
bin
620 Kabardey: "natsiya"; 65
bin
430 Abhaz: "Natsiya"; 19
bin
591 Abaza: "Narodnost"; 412
bin
592 Oset: "Natsiya"; 418
bin
756 Çeçen: "Narodnost"; 105
bin
980 İnguş: "Narodnost"; 38
bin
583 Nogay: "Narodnost"; 81
bin
403 Karaçay: "Narodnost"; 42
bin
408 Balkar: "Narodnost" ; 270
bin
394 Avar: "Narodnost"; 223
bin
129 Lezgi: "narodnost"; 158
bin
149 Dargi: "Narodnost"; 63
bin
529 Lak: "Narodnost"; 34
bin
700 Tabasaran: "Narodnost".
"Natsiya" veya "narodnost" sınıflandırılmasında da adil
davranılmadığı açıktır. Bu adaletsizlik yalnızca "var
sayılan" etnik gruplar arasında değildir. "Yok sayılan"
Megrellerin 1926'daki nüfuslarının bile, 1960'da "natsiya"
gözüken bazı etnik grupların nüfusundan çok fazla olduğu
göz önünde bulundurulursa adaletsizliğin boyutu daha
açık bir şekilde anlaşılır.
Sovyetler Birliği yönetimini, 1928'lere kadar esas
aldığı "doğal evrim"den hareket etmeyi terk ederek
"yönlendirilmiş bir evrim"i desteklemesi, bazı etnik
grupları "hiçbir kıstası göz önünde bulundurmaksızın",
istediği gibi "sınıflandırma"sı ve bazı etnik grupları
da "yok sayma"sı için bir mazeret oluşturmuştur.Buna
göre, bir etnik grubun "natsiya" olarak
sınıflandırılması için aranan,"dil birliği" "bölge
birliği" , "ekonomik hayat birliği" ve "kültürel birlik"
şartlarının son üçünden vazgeçilerek, "dil birliği"
şartı esas alınmıştır.Böylece "ulusal yerleşim
bölgesinde" azınlıkta olmak bile "natsiya" olarak
sınıflandırılmaya engel teşkil etmemiştir!
Abhazya'nın 1921'de Gürcistan ile ittifak antlaşmasıyla
tam bir cumhuriyet olarak Transkafkasya Federasyonu'na
dahil edilmesi ve 1931'de "özerk cumhuriyet" statüsünde
örgütlendirilmesi ve 1921'de Kuzey Kafkasya Dağlıları
Cumhuriyeti'nin kurulması ve bu cumhuriyetin çok
geçmeden statü ve sınırları sürekli değiştirilen etkisiz
bir yapıya dönüştürülmesi Sovyetler Birliği yönetiminin
Kafkasya'daki etnik gruplara yönelik tutarsız
uygulamaları arasındadır.
Sovyetler Birliği yönetiminin Kafkasya'ya yönelik
uygulamalarından biri de, İkinci Dünya Savaşı sırasında
"Almanlar ile işbirliği" yaptıkları gerekçesiyle bazı
etnik grupları "sürgün" etmesiyle ilgili
olanıdır.Karaçay-Balkarlar,Çeçen-İnguşlar, bazı Müslüman
ve Protestan Gürcüler, Hemşinliler, Ahıska Türkleri,
Lazlar uydurma belgelerle sürgün
edildi.Karaçay-Balkarlar ve Çeçen-İnguşların adları
Sovyet haritalarından silindi ve toprakları komşu
ülkeler arasında paylaştırıldı.
Oysa Ruslar da dahil olmak üzere, "Almanlar ile
işbirliği" yapmayan hiçbir etnik grup yoktu!
Etnik gruplardan bazılarının "özerk cumhuriyet" veya
"özerk bölge" statüsünde yapılandırılarak "kültürel
haklar" verilmesi; bazılarının yalnızca "kültürel
haklarının" tanınması; bazılarının "kültürel haklarının"
sonradan iptal edilmesi; bazılarının "yok sayılması";
bazılarının "natsiya" veya "narodnost" kabul edilmesi;
bazılarının sürülmesi; bazılarının sürgünden dönmelerine
izin verilmesi ve bazılarının sürgünden dönmelerine izin
verilmemesi Sovyetler Birliği yönetiminin Kafkasya'da
uyguladığı "milliyetler politikasının" yalnızca bir
yönünü gözler önüne sermektedir.
Sovyetler Birliği yönetiminin, milliyetler politikasının
Kafkasya'daki bazı etnik gruplar arasında çeşitli
hoşnutsuzluklara sebep olduğu biliniyordu.1985'de
Gorbaçov iktidara gelince, hoşnutsuzlukların
tartışılması için zemin hazırladı.Böylece sorunlar su
yüzüne çıkmış oldu.Tartışmaların ardında da muhtemel
bazı yönlendirmelerle çatışmalar başlamış oldu: Ermeni
çoğunluğa sahip Dağlık Karabağ'ın hangisine
bağlanacağıyla ilgili olarak Ermenistan ile Azerbaycan
arasında çıkan savaş; Güney Osetya'nın statüsü ile
ilgili olarak Osetler ile Gürcüler arasında çıkan
çatışmalar; Abhazya'nın statüsü ile ilgili olarak
Abhazya ile Gürcistan arasında çıkan savaş ve Çeçenlerin
Rusya Federasyonu dışında kalmak için verdiği ve
günümüzde de devam eden savaş...
Bütün bu çatışmalar sonucu on binlerce insan hayatını
kaybetti ve yüz binlerce insan da mülteci durumuna
düştü. Kafkasya'nın birçok yerinde demografik yapı çok
kısa bir sürede değişti.
Özellikle Abhazya-Gürcistan Savaşı yalnızca
Kafkasya'daki diğer etnik gruplarla Gürcüler arasında
etkisini uzunca bir süre sürdürecek bir husumete yol
açmakla kalmadı, aynı zamanda Türkiye'de yaşayan
Kafkasya kökenliler arasında da anlamsız bir saflaşmaya
sebep oldu. Aradan beş yılı aşkın bir zaman geçmiş
olmasına rağmen, Abhazya-Gürcistan Savaşı'nın
Türkiye'deki tarafları Abhazya konusunu sağlıklı olarak
değerlendirememiş ve ilk günkü sorgulanmamış duruşlarını
bugüne kadar korumuşlardır.
Yalnızca Abhazya-Gürcistan Savaşı'nın Türkiye'deki
tarafları değil, Kafkasya'daki diğer çatışmaların
tarafları da, Kafkasya'da yaşanan kanlı olayları
objektif olarak değerlendirmemişler ve kendi
taraflarının "haklılığını" ispatlamaya girişmişlerdir.
Sovyetler Birliği yönetiminin " özerk cumhuriyet" veya
"özerk bölge" statüsünde yapılandırarak "kültürel
haklar" verdiği veya yalnızca "kültürel haklar" verdiği
etnik gruplardan bazılarını "natsiya" ve bazılarını da "narodnost"
olarak sınıflandırması Sovyet etnografi teorisinin
tuhaflığını ortaya çıkarmaktadır.
"Var sayılan" sayıca daha az etnik gruplar açısından
bugün üzerinde durulması gereken "resmi dil"
statüsündeki anadillerin durumudur.Bu, sayıca daha az
etnik grupların, Sovyet yönetimi tarafından
"tanındıkları an"dan başlamak üzere Sovyetler
Birliği'nin yıkılışına kadar zaman içinde anadilleri
nasıl bir gelişim izlemiştir? "Resmi dil" statüsündeki
bu diller, izleyen yıllara göre hangi noktadan hangi
noktaya gelmiştir?Bu, bugün yalnızca Türkiye'deki
sokaktaki adamın değil, Türkiye'deki Kafkasyalı
aydınların da bilgi ve ilgisi dışındadır:
Sovyetler Birliği çözülme sürecine girdiğinde, Batı,
öncelikli olarak Sovyetler Birliği'ni oluşturan 15
birlik- cumhuriyetiyle ilişkilerini geliştirmeye
başladı.1991'de Sovyetler Birliği çözülünce de bu birlik
- cumhuriyetlerini tanıma yoluna gitti. Günümüze kadar
devam eden süreç içinde de, Sovyetler Birliği
yönetiminin, bu birlik-cumhuriyetlerinin bazılarında
sebep olduğu haksızlıkları önemsenmedi ve dikkate
alınmadı.
Önümüzdeki günlerde Kafkasya'da hangi sebeplerden
dolayı, hangi etnik gruplar arasında veya hangi etnik
gruplarla hangi otoriteler arasında, hangi çatışmanın ne
zaman patlak vereceği önceden kestirmek oldukça zor.
Ancak Sovyetler Birliği yönetiminin milliyetler
politikasının patlamaya hazır bir "barut fıçısı" haline
getirdiği Kafkasya'da önümüzdeki günlerde de yeni
çatışmaların patlak vereceğini kestirmek için kahin
olmak gerekmemektedir.
KAYNAKLAR:
1) "Abhazya
Parlamentosu'nun açıklaması", Kafkasya Yazıları, sayı 6,
İlkbahar 1999.
2)
Acaristan Özerk Cumhuriyeti* , "Batum ve Havalisi Kültür
Derneği", İznik, tarihsiz.
3) Ahıska Türkleri'nin Sürgünüyle İlgili Bir
Belge", Kafkasya Gerçeği, sayı 10, Ekim 1992.
4)
Ali İhsan Aksamaz* "Haydi Türkiye Demokratikleşmeye..."
Yeni Kafkasya, Temmuz, 1994.
5) Yura G. Argun*, "Abhazya'da Yaşam ve Kültür",
Nart Yayıncılık, İstanbul , 1990.
6) İsmail Avcı Bucaklişi*, "...Hasan Helimişi",
Kafkasya Yazıları, sayı 7, Sonbahar, 1999.
7) İsmail Avcı Bucaklişi*, "Lazuri Nena/Laz
dili",Mjora, sayı 1, Kış 2000.
8) Hüseyin Demirel*, "Kafkasya'da Neler
Oluyor?",Bir Adım, sayı 1, Haziran, 1999.
9) Aydın O. Erkan* ,"Tarih Boyunca Kafkasya"
,Çiviyazıları, İstanbul,1999.
10) Hayri Ersoy*, "Abazalar (Abhazlar) Üzerine
Tarihçe", Kafkasya Yazıları, sayı 1, İlkbahar , 1997.
11) Dr. Vasfi Güsar, Cevdet Hapi, Rahmi Tuna,
İzzet Aydemir, Orhan Alparslan, Yaşar Bağ*," Kafkasya
Üzerine Beş Konferans", Kültür Derneği, İstanbul, 1977.
12) B. George Hewitt*, "Çeçenler ve Komşuları",
Birikim, sayı 78, Ekim, 1995.
13) B.George Hewitt*,"Güney Kafkasya ve Megrel-Lazların
Kültürel Hakları", Birikim, sayı 85, Mayıs, 1996.
14) B.George Hewitt*,"Diller Dağı: Kafkasya" ,
Tarih ve Toplum, sayı 189, Eylül, 1999.
15) N.S.Kruşçev*, "Kongre Gizli Raporu", Pencere
Yayınları, İstanbul, 1991.
16) J.Stalin*," Marksizm ve Ulusal Sorun ve
Sömürge Sorunu", Sol Yayınları, Ankara, 1994.
M. Agtzidis, "The Persecution of Pontic Greeks in the
Soviet Union", Journal of Refugee Studies, Vol. 4, no:4,
1991.
17) Ronald Wixman*," Language Aspects of Ethnic
Patterns/Processes in the North Caucasus". The
University of Chicago, İllionis, 1980.
18) Ronald Wixman*, "The People of the USSR",
Michigan, 1984.
19)
aksamaz@gmail.com
20) "Tarih ve Toplum" (Aylık Ansiklopedik
Dergi) Temmuz 2000 (Cilt 34, Sayı 199), İletişim
Yayınları, İstanbul. (Not: Ayrıca 5 şema ve açıklaması
için bakınız :
DOĞU KARADENİZ ' DE RESMİ İDEOLOJİLER KUŞATMASI"
21)
http://www.nadirkitap.com/dogu-karadeniz-de-resmi-ideolojiler-kusatmasi-ali-
ihsan-aksamaz-kitap156322.html)
22)
http://www.netkitap.com/kitap/46765/dogu_karadeniz_de_resmi_ideolojiler_
kusatmasi.htm
|