Geçen
haftalarda çeşitli Adige-Abhaz web sitelerinde yayınlanan
AİKZE’nin kaleme aldığı “KAFFED ve PARANOYA“ başlıklı destek
ve eleştiri yazısı sadece bir eleştiri metni olarak ele
alınmanın ötesine geçmiş aynı zamanda bir turnusol kâğıdı
işlevi de görmüştür. Özellikle
“beyaz“ ve “beyazımsı“ Çerkeslerin refleksleri kabarmış ve
toplumsal hayatımızın birçok alanındaki hata ya da
eksikliklerin nedeni, neredeyse bizlerin eleştirel
yaklaşımları olarak kabul görmüştür!
“Beyaz
giymek dikkat ister“, işin kolayına kaçmak, meseleyi çözmez.
Bizlerin böyle davranma lüksümüz yoktur.
Kendimizi
yenilemek için özeleştiri silahını kullanabilmeli ve
yaşanılanlardan, tecrübeler çıkarmalı ve de bunları çevremizle
paylaşmalıyız.
Elitist
yaklaşımların sorunları çözmediği, aksine sorunlarla yüzleşme
cesaretini de, zaafa uğrattığı kanısındayız.
CC web
sitesinde yer alan ve sayın N. Hatam’ın da katkıda bulunduğu
“senaryo“ çok aceleye getirilmiş izlenimini vermektedir.
Olaylar kopuk kopuk, fazla çalakalem ve kendi içindeki mantığı
bile zorlayacak cinstendir. Sanki öylesine bir şeyler yazılmış
ve “Nasıl olsa N. Hatam ve onun gibi hatip bir kaç kişi sahaya
çıkar, döktürür” denmiş gibi..
N.
Hatam’ın deşifrasyon mantığıyla yazdığı metindeki kullandığı
“deliller“den birini, açıklamaya imza atan şahıstan almıştır.
N. Hatam,
bu kişinin yönetici olarak yer aldığı kurum hakkında -bir
zamanlar- sayfalar dolusu eleştiri yazmış ve ihanet
sayılabilecek çalışmaların içinde bulunan bir kurum olduğunu
kast etmiştir.
N. Hatam’a
kimden “vahiy“ geldi ki, duruşları nedeniyle dün karşı olduğu
“onları“ savunmaya kalkmıştır?
Bu
“yalpalama“ en azından kendi kişisel tarihi ile çelişmekte
değil midir?
İşin
oyunculuk kısmına göz atarsak, N. Hatam cephesinde sorun yok
elbet. Yine olayı tek başına ele alarak sürüklüyor ama bir
farkla; bu kez kurtaramıyor ve sanıyoruz ki, zaman içerisinde
“bu çabasının altında yatan nedenler“ ile, adına hareket
ettiği değerler arasında bir seçim yapmak zorunda kalacaktır.
AİKZE
adına açıklama yapan iki şahıstan biri yazılı olarak istifa
edip gittiği ve diğeri de görevinden azledildiği için, devam
etmekte olan süreçten haberdar değillerdir.
Duyarlı
insanlarımız, “Bunlar kendilerini nasıl böyle komik duruma
düşürdüler“ diyerek, üzülmüşlerdir!
“Onlara“
toplumsal tarihimizin hafızasına ne şekilde kaydedileceklerini
düşünmelerini tavsiye ediyoruz.
Bizler
örgütlenme sürecinde de, düzeyi düşük tartışma ortamlarına
çekilmek istenmişizdir. Bizler o düzeye inmemişizdir. Bundan
sonra, “böyle ortamlara“ asla izin verilmeyecektir.
Toplumuzdaki insanların tümünün mükemmel olamayacağını, arada
“çürük elmaların“ da olabileceğini bilen kişiler olarak,
“onları“ da artık “öyle“ kabul etmekteyiz.
Ancak,
“herkes sınırlarını bilmelidir“ diyoruz. Sınırlara yönelik her
tür ihlalin, tepki görmesi kaçınılmazdır.
CC
sitesine -bu yaşanılan tatsız olay vesileyle- sitemde bulunmak
durumundayız.
Kendilerinden, yolladığımız yazıyı, yayın ilkeleri ile
çelişmiyorsa yayınlamalarını rica etmiştik. İletişim
kurulabilsin diye e-mail adresimizi de yollamıştık.
AİKZE
imzalı yazımızı sitenizden kaldırarak, yerine(bizim yazımızın
başlığı korunarak) o “malum” yazının konulması ve de bunun,
nedenini açıklamadan yapmanız, iddia ettiğiniz “bağımsız ve
adil” yayın ilkelerinizi ihlal etmemiş midir?
Daha fazla
kafa karışıklığına ve polemiklere yol açılmasına mani olmak
için, AİKZE olarak, detaylı bir açıklama yazılmıştır.
Bu yazı
alta konulmuştur. Kurum ve kişi yıpratma tanımına, hangi
anlayışın daha yakın durduğunun anlaşılacağını ummaktayız.
AİKZE
Düsseldorf
15 Şubat 2009
BİR SENE EVVEL, AİKZE İLE İLİŞKİSİ BİTMİŞ OLANLARIN, “DERDİ“
NEDİR?
11 Şubat 2009 Çarşamba günü, Azmi BERBEROĞLU tarafından
gönderilen, bir açıklama elimize geçti.
AİKZE
yönetim kurulunun, 15 Şubat Pazar günü, Düsseldorf’da yaptığı
toplantı da, bu yazı değerlendirilmiş, “İnsanlarımızı
yanıltmaya ve vatanseverleri karalamaya dönük, bu tavra
karşılık, açıklama yapılmasına karar verilmiştir…
Azmi
Berberoğlu’nun gönderdiği yazının yanlışlıkları aşağıdadır:
Azmi
Berberoğlu: “AIKZE sayın Gumba GURAM'in önderliğinde hazırlık
aşamalarını ve isimlendirilmesini tamamlamış, (Abhazya
Informasyon ve Kültür Merkezi) 30 kişilik kurucular kurulu
tarafından yönetim kurulu seçilmiş, sonrasında görev bölümü
yapılarak, resmi işlemler aşamasına gelindiğinde, farklı
nedenlerle faaliyetini dondurmuş olan bir oluşumdur“
demiştir.
AİKZE’nin
cevabı:
AİKZE,
Abhazya Cumhuriyeti’nin dış ilişkiler sorumlusu milletvekili
Guram Gumba’nın önderliğinde kurulmamıştır.
Sayın
Guram Gumba, kuruluş çalışmalarına, misafir-gözlemci olarak
katılmıştır.
AİKZE’nin
açık adı, (Abhazya Informasyon ve Kültür Merkezi) değildir…
AİKZE’nin
açık adı AVRUPA ABHAZYA İNFORMASYON-KÜLTÜR MERKEZİ ’dir. Adını
bile unuttukları, AİKZE adına yazı yazmak ve altına;
“Muharrem ERDEM (Tambiya )...........: BASKAN
Azmi BERBEROGLU (Kuazba)..........: Bsk.Yrd-Genel Sekreter „
yazmak, ne kadar komik ve acıdır!
AİKZE 30
kişilik kurucular kurulu tarafından kurulmuştur. Bu kişiler
içinden, gönüllü olarak görev almak isteyenler, sorumluluklara
kendileri talip olmuşlardır ve hepsi oy birliğiyle
onaylanmıştır.
Azmi
Berberoğlu: “Resmi olarak hiç faaliyete geçmemiştir.“ demiş.
AİKZE’nin
cevabı:
AİKZE’nin
resmi işlemlerinin yapılması görevi, Azmi Berberoğlu’na
verilmişti! Guram Gumba’nın da katıldığı (19 Aralık 2007
Pazartesi, saat 20.00’den Salı sabah 04.00’e kadar süren)
toplantıdan ayrılındığı sırada, Azmi bey HEPİMİZE şunu
söylemiş ve garanti vermiş ve “Ben, bu Perşembe günü Brüksel’e
avukatımla gidecek ve tüzük meselesini hal edeceğim. Cuma günü
de Abhazya’ya fax çekeceğim” demiştir ama yapmamıştır! Neden
acaba?
(18 Kasım
2007 Pazar gününden itibaren devamlı, “AİKZE’nin kurulduğunu
bir yazıyla kamuoyuna duyurun“ denmiştir, fakat bu da her
nedense (!) yapılmamıştır!
Kuruluşu,
başkaları haber olarak gönderdiği içindir ki, isimler yanlış
yayınlanmıştır.)
2 Aralık
2007’de Mannheim’da, yönetim kurulu toplanmıştır.
Azmi bey,
“Ben, bu Perşembe günü (22 Kasım) Brüksel’e avukatımla gidecek
ve tüzüğü Avrupa normlarına uygun hale getirerek, bu meseleyi
hal edeceğim. Cuma günü de Abhazya’ya da durumu bildiririz”
demiştir. Fakat Azmi bey, sözünü yerine getirmemiştir. 2
Aralık toplantısına -kendisinin hazırladığını sanmamızı
istediği- bir “Tüzükle“ gelmiştir…
Erhan bey
ve Celalettin bey, Almanca metni alıp okumaya başlayınca, (Bir
Türk Derneği’nin ismini görünce!) durum anlaşılmıştır. Azmi
bey, hepimizi kandırmaya kalkışmıştır. Bu nedenle -haklı
olarak- çok sert eleştirilmiştir. (Jineps’e aboneliğimiz
sonrası da bu kandırılma olayı yaşanmıştır!)
Kendisine,
işin hızlandırılması için yardım önerilmiştir. “Erhan bey ile
beraber çalışınız“ denmiştir. Lakin Azmi bey “yardıma ihtiyacı
olmadığını“ söylemiştir.
O
toplantıdan sonra ise, kimseye haber vermeden, ortalıktan
kaybolmuştur! (Türkiye’ye gitmiş!)
Azmi
Berberoğlu: “Farklı nedenlerle faaliyetini dondurmuş olan
bir oluşumdur.“ demiş…
AİKZE’nin cevabı:
Bu
arkadaşlar (!) bir yılı aşkın zamandır AİKZE’nin dışında
oldukları için, “nelerin“ yapıldığından tabii ki haberleri
yoktur. İyi ki de, haberleri olmamıştır!
Azmi
Berberoğlu: “Başkanı Muharrem ERDEM (Tambiya), istifa
etmiş, ancak sonrasında yönetim kurulu gerekli çoğunlukla
toplanıp, yapılanma yenilenemediğinden, yoklukla malul bir
oluşum haline dönüşmüştür.“ demiş.
AİKZE’nin cevabı: Muharrem Erdem, 17
Ocak 2008’de
ilk istifa mektubunu yazmıştır. İkinci mektubunu da 24 Ocak
2008 yazmıştır. Biz de istifasını kabul etmişizdir…
Aradan 1
sene geçtikten sonra, şimdi neden, AİKZE’nin ismi kullanılmaya
kalkışılmıştır?
Muharrem
Erdem’in hangi gerekçeleri ileri sürerek istifa ettiğini, biz
biliyoruz! O konu ayrı bir meseledir!
Ancak
istifa’sının sonrasını kısaca anlatmamız gereklidir:
Muharrem
Erdem, bizlere 17 Ocak 2008’de mail göndererek, istifa
gerekçelerini bildirmiştir.
Kendisiyle
telefonla bir-kaç kez konuşulduktan sonra, görüşmek üzere 20
Ocak 2008 günü saat 16.30’da, Amsterdam kentine davet
edilmiştir. Hatırımızı kırmamış ve gelmiştir. “Zamanının az“
olduğunu söylediği için, onunla yapılan toplantı, yaklaşık 1
saat sürmüştür. (Bu toplantıda “o sıralarda ulaşılamayan!“
Azmi bey halen ortalarda yoktur!)
Muharrem
bey “istifasında kesin kararlı olduğunu“ tekrar ettiği için,
kendisiyle, bundan sonra nasıl davranılması gereği üzerine
konuşulmuştur. Ortak kabul gören teklif şu olmuştur.
1)
Muharrem bey; bu hafta sonu 27 Ocak Pazar günü, seçilmiş olan
yönetim kurulu üyelerinin hepsini Düsseldorf’a çağıracaktır.
2)
Yönetim kurulunun en yaşlı üyesi, “Muharrem beyin hiç hesapta
olmayan bazı sorunlarının çıkması nedeniyle görevi bırakmak
zorunda olduğunu“ söyleyecektir.
3)
Başkan yardımcısı Azmi bey, doğru-dürüst bir açıklama yapmadan
1,5 aydır ortalıkta yoktur. Telefonlara da çıkmamaktadır. O
nedenle artık onu -bizden- saymıyor ve azlediyoruz. Bu nedenle
de, yürütme kurulunun geri kalan tek üyesi Murat beyin Başkan
olarak önerilmesine, Başkan yardımcılığını, yapacak birisinin
belirlenmesine“ karar verilmiş ve bu karar, Muharrem Erdem,
Murat Tsugba, Kırgız Ajönba, Alaaddin Kupalba ve Özkan Tarba
tarafından onaylanmıştır.
(Muharrem
bey gittikten sonra toplantı devam etmiş ve 21 Ocak 2008 sabah
06.00‘ya kadar devam etmiştir.)
Üç gün sonra yani 24 Ocak 2007 tarihinde, Muharrem bey,
aldığımız kararlara ters düşen bir mail daha çekmiştir! Bunun
üzerine kendisi tekrar telefonla aranmıştır. Muharrem bey,
Özkan Tarba’ya “kimseyi toplantıya çağırmayacağım. Herkese siz
haber verin. Ben bu toplantıya katılmayacağım“ demiştir.
Bu durum
üzerine Yönetimde kalan diğer üyelere
1) Murat
Tsugba (Mannheim)
2) Kırgız Jönba (Hamburg)
3) Alaaddin Kupalba (Amsterdam)
4) Özkan Tarba (Rotterdamm)
5) Erhan Kopsirgen (Wupertal)
6) Mesut Hapat (Berlin)
7) Tacettin Cudaripa (Mannheim),
haber verilmiş ve 27 Ocak 2008 Pazar günü Düsseldorf’da
toplanmıştır. Toplantı (13.00-19.45) saatleri arasında
yapılmıştır.
Bu
toplantıya katılanlar ve vekalet gönderenlerin vekilleri
tarafından, yürütme kurulu gönüllülük temelinde yeniden
oluşturulmuştur.
AİKZE’nin
yeni yürütme kurulu ve sorumluluklar:
Başkan:
Murat Tsugba
Başkan Yardımcı: Mesut Hapat
Sayman: Tacettin Cudaripa
Genel Koordinatör: Kırgız Jönba
Hollanda Sorumlusu: Alaaddin Kupalba
Abhazya sorumlusu: Özkan Tarba tarafından
üstlenilmiştir.
Azmi Berberoğlu: “Sonrasında bazı bireysel yaklaşım ve
davranışlar olmuşsa da, bunlar yapıyı değiştirecek uygulamalar
olamamış, Kişilerin kendi inisiyatifleriyle yaptığı bireysel
hareketler düzeyinde kalmıştır“ demiş.
AİKZE’nin cevabı: Derdini açıkça anlatırsa, biz de
gereğini söyleriz.
Azmi Berberoğlu: “Bu
gerçekliğe karşın, son günlerde AIKZE adinin kullanılarak,
bazı diaspora kurumlarıyla polemiğe girildiği, yakışıksız
yazışmaların yapıldığı üzülerek tarafımızdan tespit
edilmiştir.“ demiş.
AİKZE’nin cevabı: Bizler, doğruluğuna inandıklarımızı
savunur ve destekleriz.
Onların
doğruları nedir?
Kaf-Fed’i
“savunmak“ onlara mı düşmüştür?
www.abhazyam.com
sitesi sorumlusu Fatih Atan’ın yazısındaki sorulara neden
cevap verilmemektedir?
Fatih
Atan’ın yazısını destekleyen, AİKZE imzalı yazıya cevap
verileceğine, polemik yapılması nasıl açıklanabilir?
“Yakışıksız yazışmalar“ denilen nedir? “Paranoyak“ kelimesini
kim kullanmıştır?
Azmi
Berberoğlu: “AIKZE adına hiçbir kimsenin temsil hakkı
bulunmadığı gibi, bu isim altında üçüncü şahıslarla tartışma
yetkisi kimseye verilmemiştir.
AIKZE
ismini kullanarak, kendi bireysel hesaplarını, ismini özenle
koruduğumuz kurum üzerinden yapmaya çalışmak, doğru olmadığı
gibi etik de değildir.“ demiş.
AİKZE’nin cevabı:
Muharrem
Erdem 1 sene evvel istifa edip, gitmiş birisidir.
Azmi
Berberoğlu ise azledilmiştir. Yani imza atan bu iki kişinin
AİKZE ile hiç bir ilişkisi kalmamıştır.
Yetkileri yoktur.
O
nedenle, bu kişiler, AİKZE adına açıklama yapıp imza
atamazlar!
Bizler,
AİKZE’nin içinde ve sorumluluklarımıza sahip çıkarak, ismini
korumaktayız. Gerekenleri de yapmışızdır. Bundan böyle de ne
lazımsa -kesinlikle- yapılacaktır!
Bizim
hesabımız; Abhazya’nın ve diasporadaki halkımızın çıkarlarını
korumaktır. Onlar aynaya bakmalı ve şu soruyu kendilerine
sormalıdır; “yaptığımız etik midir?“ Yaptıklarını etik
sayıyorlarsa, onlar etik kelimesinin manasını bilmiyorlar
demektir!
Azmi
Berberoğlu: “AIKZE ismini kullanan kişi veya kişileri
şiddetle kınıyor, tartışmaların bizim dışımızda kişisel
sorunlardan kaynaklandığı gerçeğini, değerli kamuoyumuzun
bilgilerine sunuyoruz.“ demiş.
AİKZE’nin cevabı:
AİKZE’de
hiçbir sorumlulukları kalmadığı halde, bizim haberimiz olmadan
AİKZE ismini kullanmış olan bu iki şahıs, bizce siyasi
mevtadırlar.
Doğru bir
araştırma yapmadan, onlara inananlar ve inanmaya devam
edecekler iyi düşünmelidirler!
Namuslu
siyaset -hobi olarak- ele alınacak bir “şey“ değildir!
Siyaset
disiplin ister, kararlılık ister, süreklilik ister, özveri
ister, inanç ister, bilek ister. Bedel ödemek ve ödetmek için,
irade ister.
…Ve herkes
kendi gibilerle beraber olur.
Bizler,
anavatanımız için her şeyi yapanlardanız.
Anavatanımız Abhazya’nın düşmanı olan yapıların emrine amade
olanlar ve olacaklar bizden değildir!
Yiğit
insanlarımızı selamlıyoruz
15.Şubat.2009
AİKZE adına:
Başkan: Murat Tsugba
Başkan Yardımcısı: Mesut Hapat
Sayman: Tacettin Cudaripa
Genel Koordinatör: Kırgız Jönba
Hollanda sorumlusu: Alaaddin Kupalba
Abhazya sorumlusu: Özkan Tarba
info@aikze.com |