...................
...................
ÖNEMLİ AÇIKLAMA

AIKZE 
(Avrupa Abhazya İnformasyon-Kültür Merkezi
Abchasische information-kültür zentrum in Europa)

                         
 
...................
 

Geçen haftalarda çeşitli Adige-Abhaz web sitelerinde yayınlanan AİKZE’nin kaleme aldığı “KAFFED ve PARANOYA“ başlıklı destek ve eleştiri yazısı sadece bir eleştiri metni olarak ele alınmanın ötesine geçmiş aynı zamanda bir turnusol kâğıdı işlevi de görmüştür. Özellikle “beyaz“ ve “beyazımsı“ Çerkeslerin refleksleri kabarmış ve toplumsal hayatımızın birçok alanındaki  hata ya da eksikliklerin nedeni, neredeyse bizlerin eleştirel yaklaşımları olarak kabul görmüştür!

“Beyaz giymek dikkat ister“, işin kolayına kaçmak,   meseleyi çözmez. Bizlerin böyle davranma lüksümüz yoktur.

Kendimizi yenilemek için özeleştiri silahını kullanabilmeli ve yaşanılanlardan, tecrübeler çıkarmalı ve de bunları çevremizle paylaşmalıyız.

Elitist yaklaşımların sorunları çözmediği, aksine sorunlarla yüzleşme cesaretini de,  zaafa uğrattığı kanısındayız.

CC web sitesinde yer alan ve sayın N. Hatam’ın da katkıda bulunduğu “senaryo“ çok aceleye getirilmiş izlenimini vermektedir. Olaylar kopuk kopuk, fazla çalakalem ve kendi içindeki mantığı bile zorlayacak cinstendir. Sanki öylesine bir şeyler yazılmış ve “Nasıl olsa N. Hatam ve onun gibi hatip bir kaç kişi sahaya çıkar, döktürür” denmiş gibi..

N. Hatam’ın deşifrasyon mantığıyla yazdığı metindeki kullandığı “deliller“den birini, açıklamaya imza atan şahıstan almıştır.

N. Hatam, bu kişinin yönetici olarak yer aldığı kurum hakkında -bir zamanlar- sayfalar dolusu eleştiri yazmış ve ihanet sayılabilecek çalışmaların içinde bulunan bir kurum olduğunu kast etmiştir.

N. Hatam’a kimden “vahiy“ geldi ki, duruşları nedeniyle dün karşı olduğu  “onları“ savunmaya kalkmıştır? 

Bu “yalpalama“ en azından kendi kişisel tarihi ile çelişmekte değil midir?

İşin oyunculuk kısmına göz atarsak, N. Hatam cephesinde sorun yok elbet. Yine olayı tek başına ele alarak sürüklüyor ama bir farkla; bu kez kurtaramıyor ve sanıyoruz ki, zaman içerisinde “bu çabasının altında yatan nedenler“ ile, adına hareket ettiği değerler arasında bir seçim yapmak zorunda kalacaktır.

AİKZE adına açıklama yapan iki şahıstan biri yazılı olarak istifa edip gittiği ve diğeri de görevinden azledildiği için, devam etmekte olan süreçten haberdar değillerdir.       

Duyarlı insanlarımız, “Bunlar kendilerini nasıl böyle komik duruma düşürdüler“ diyerek, üzülmüşlerdir!

“Onlara“ toplumsal tarihimizin hafızasına ne şekilde kaydedileceklerini düşünmelerini tavsiye ediyoruz.

Bizler örgütlenme sürecinde de, düzeyi düşük tartışma ortamlarına çekilmek istenmişizdir.  Bizler o düzeye inmemişizdir. Bundan sonra, “böyle ortamlara“ asla izin verilmeyecektir.

Toplumuzdaki insanların tümünün mükemmel olamayacağını, arada  “çürük elmaların“ da olabileceğini bilen kişiler olarak, “onları“ da artık “öyle“ kabul etmekteyiz.

Ancak, “herkes sınırlarını bilmelidir“ diyoruz. Sınırlara yönelik her tür ihlalin, tepki görmesi kaçınılmazdır.

CC sitesine -bu yaşanılan tatsız olay vesileyle- sitemde bulunmak durumundayız.

Kendilerinden, yolladığımız yazıyı, yayın ilkeleri ile çelişmiyorsa yayınlamalarını rica etmiştik. İletişim kurulabilsin diye e-mail adresimizi de yollamıştık.       

AİKZE imzalı yazımızı sitenizden kaldırarak, yerine(bizim yazımızın başlığı korunarak) o “malum” yazının konulması ve de bunun, nedenini açıklamadan yapmanız, iddia ettiğiniz “bağımsız ve adil”  yayın ilkelerinizi ihlal etmemiş midir?

Daha fazla kafa karışıklığına ve polemiklere yol açılmasına mani olmak için, AİKZE olarak, detaylı bir açıklama yazılmıştır.

Bu yazı alta konulmuştur. Kurum ve kişi yıpratma tanımına, hangi anlayışın daha yakın durduğunun anlaşılacağını ummaktayız.

AİKZE
Düsseldorf
15 Şubat 2009


BİR SENE EVVEL, AİKZE İLE İLİŞKİSİ BİTMİŞ OLANLARIN, “DERDİ“ NEDİR? 

11 Şubat 2009 Çarşamba günü, Azmi BERBEROĞLU tarafından gönderilen, bir açıklama elimize geçti.    

AİKZE yönetim kurulunun, 15 Şubat Pazar günü, Düsseldorf’da yaptığı toplantı da, bu yazı  değerlendirilmiş, “İnsanlarımızı yanıltmaya ve vatanseverleri karalamaya dönük, bu tavra karşılık, açıklama  yapılmasına  karar verilmiştir…

Azmi Berberoğlu’nun gönderdiği yazının yanlışlıkları aşağıdadır:

Azmi Berberoğlu: “AIKZE sayın Gumba GURAM'in önderliğinde hazırlık aşamalarını ve isimlendirilmesini tamamlamış, (Abhazya Informasyon ve Kültür Merkezi) 30 kişilik kurucular kurulu tarafından yönetim kurulu seçilmiş, sonrasında görev bölümü yapılarak, resmi işlemler aşamasına gelindiğinde, farklı nedenlerle faaliyetini dondurmuş olan bir oluşumdur“  demiştir.

AİKZE’nin cevabı: AİKZE, Abhazya Cumhuriyeti’nin dış ilişkiler sorumlusu milletvekili Guram Gumba’nın önderliğinde kurulmamıştır.

Sayın Guram Gumba, kuruluş çalışmalarına,  misafir-gözlemci olarak katılmıştır.

AİKZE’nin açık adı, (Abhazya Informasyon ve Kültür Merkezi) değildir…

AİKZE’nin açık adı AVRUPA ABHAZYA İNFORMASYON-KÜLTÜR MERKEZİ ’dir. Adını bile unuttukları, AİKZE adına yazı yazmak ve altına;
“Muharrem ERDEM (Tambiya )...........: BASKAN 
Azmi  BERBEROGLU (Kuazba)..........: Bsk.Yrd-Genel Sekreter „

yazmak, ne kadar komik ve acıdır!

AİKZE 30 kişilik kurucular kurulu tarafından kurulmuştur. Bu kişiler içinden, gönüllü olarak görev almak isteyenler, sorumluluklara kendileri talip olmuşlardır ve hepsi oy birliğiyle onaylanmıştır.

Azmi Berberoğlu: “Resmi olarak hiç faaliyete geçmemiştir.“ demiş.

AİKZE’nin cevabı: AİKZE’nin resmi işlemlerinin yapılması görevi, Azmi Berberoğlu’na verilmişti! Guram Gumba’nın da katıldığı (19 Aralık 2007 Pazartesi, saat 20.00’den Salı sabah 04.00’e kadar süren) toplantıdan ayrılındığı sırada, Azmi bey HEPİMİZE şunu söylemiş ve garanti vermiş ve “Ben, bu Perşembe günü Brüksel’e avukatımla gidecek ve tüzük meselesini hal edeceğim. Cuma günü de Abhazya’ya fax çekeceğim” demiştir ama yapmamıştır! Neden acaba?   

(18 Kasım 2007 Pazar gününden itibaren devamlı,  “AİKZE’nin kurulduğunu bir yazıyla kamuoyuna duyurun“ denmiştir, fakat bu da her nedense (!) yapılmamıştır!

Kuruluşu, başkaları haber olarak gönderdiği içindir ki, isimler yanlış yayınlanmıştır.)

2 Aralık 2007’de Mannheim’da, yönetim kurulu toplanmıştır.

Azmi bey, “Ben, bu Perşembe günü (22 Kasım) Brüksel’e avukatımla gidecek ve tüzüğü Avrupa normlarına uygun hale getirerek, bu meseleyi hal edeceğim. Cuma günü de Abhazya’ya da durumu bildiririz” demiştir. Fakat Azmi bey, sözünü yerine getirmemiştir. 2 Aralık toplantısına -kendisinin hazırladığını sanmamızı istediği- bir “Tüzükle“ gelmiştir…

Erhan bey ve Celalettin bey, Almanca metni alıp okumaya başlayınca, (Bir Türk Derneği’nin ismini görünce!)  durum anlaşılmıştır. Azmi bey, hepimizi kandırmaya kalkışmıştır. Bu nedenle -haklı olarak- çok sert eleştirilmiştir. (Jineps’e aboneliğimiz sonrası da bu kandırılma olayı yaşanmıştır!)

Kendisine, işin hızlandırılması için yardım önerilmiştir. “Erhan bey ile beraber çalışınız“ denmiştir. Lakin Azmi bey “yardıma ihtiyacı olmadığını“ söylemiştir.

O toplantıdan sonra ise, kimseye haber vermeden, ortalıktan kaybolmuştur! (Türkiye’ye gitmiş!)

Azmi Berberoğlu: “Farklı nedenlerle faaliyetini dondurmuş olan bir oluşumdur.“ demiş…

AİKZE’nin cevabı: Bu arkadaşlar (!) bir yılı aşkın zamandır AİKZE’nin dışında oldukları için, “nelerin“ yapıldığından tabii ki haberleri yoktur. İyi ki de, haberleri olmamıştır!

Azmi Berberoğlu: “Başkanı Muharrem ERDEM (Tambiya), istifa etmiş, ancak sonrasında yönetim kurulu gerekli çoğunlukla toplanıp, yapılanma yenilenemediğinden, yoklukla malul bir oluşum haline dönüşmüştür.“ demiş.

AİKZE’nin cevabı: Muharrem Erdem, 17 Ocak 2008’de ilk istifa mektubunu yazmıştır.  İkinci mektubunu da 24 Ocak 2008 yazmıştır. Biz de istifasını kabul etmişizdir…

Aradan 1 sene geçtikten sonra, şimdi neden, AİKZE’nin ismi kullanılmaya kalkışılmıştır?

Muharrem Erdem’in hangi gerekçeleri ileri sürerek istifa ettiğini, biz  biliyoruz! O konu ayrı bir meseledir!

Ancak istifa’sının sonrasını kısaca anlatmamız gereklidir:

Muharrem Erdem, bizlere 17 Ocak 2008’de mail göndererek, istifa gerekçelerini bildirmiştir.

Kendisiyle telefonla bir-kaç kez konuşulduktan sonra, görüşmek üzere 20 Ocak 2008 günü saat 16.30’da, Amsterdam kentine davet edilmiştir. Hatırımızı kırmamış ve gelmiştir. “Zamanının az“ olduğunu söylediği için, onunla yapılan toplantı, yaklaşık 1 saat sürmüştür. (Bu toplantıda “o sıralarda ulaşılamayan!“ Azmi bey halen ortalarda yoktur!)

Muharrem bey “istifasında kesin kararlı olduğunu“ tekrar ettiği için, kendisiyle, bundan sonra nasıl davranılması gereği üzerine konuşulmuştur.  Ortak kabul gören teklif şu olmuştur.

1) Muharrem bey; bu hafta sonu 27 Ocak Pazar günü, seçilmiş olan yönetim kurulu üyelerinin hepsini Düsseldorf’a çağıracaktır. 

2) Yönetim kurulunun en yaşlı üyesi, “Muharrem beyin hiç hesapta olmayan bazı sorunlarının çıkması nedeniyle görevi bırakmak zorunda olduğunu“ söyleyecektir.

3) Başkan yardımcısı Azmi bey, doğru-dürüst bir açıklama yapmadan 1,5 aydır ortalıkta yoktur. Telefonlara da çıkmamaktadır. O nedenle artık onu -bizden- saymıyor ve azlediyoruz. Bu nedenle de, yürütme kurulunun geri kalan tek üyesi Murat beyin Başkan olarak önerilmesine, Başkan yardımcılığını, yapacak birisinin belirlenmesine“ karar verilmiş ve bu karar, Muharrem Erdem, Murat Tsugba, Kırgız Ajönba, Alaaddin Kupalba ve Özkan Tarba tarafından onaylanmıştır.

(Muharrem bey gittikten sonra toplantı devam etmiş ve 21 Ocak 2008 sabah 06.00‘ya kadar devam etmiştir.)

Üç gün sonra yani 24 Ocak 2007 tarihinde, Muharrem bey, aldığımız kararlara ters düşen bir mail daha çekmiştir! Bunun üzerine kendisi tekrar telefonla aranmıştır. Muharrem bey, Özkan Tarba’ya “kimseyi toplantıya çağırmayacağım. Herkese siz haber verin. Ben bu toplantıya katılmayacağım“ demiştir.

Bu durum üzerine Yönetimde kalan diğer üyelere

1) Murat Tsugba (Mannheim)
2) Kırgız  Jönba (Hamburg)
3) Alaaddin Kupalba (Amsterdam)
4) Özkan Tarba (Rotterdamm)
5) Erhan Kopsirgen (Wupertal)
6) Mesut Hapat (Berlin)
7) Tacettin Cudaripa (Mannheim),

haber verilmiş ve 27 Ocak 2008 Pazar günü Düsseldorf’da toplanmıştır. Toplantı (13.00-19.45) saatleri arasında yapılmıştır.

Bu toplantıya katılanlar ve vekalet gönderenlerin vekilleri tarafından, yürütme kurulu gönüllülük temelinde yeniden oluşturulmuştur.

AİKZE’nin yeni yürütme kurulu ve sorumluluklar:

Başkan: Murat Tsugba
Başkan Yardımcı: Mesut Hapat
Sayman: Tacettin Cudaripa
Genel Koordinatör: Kırgız Jönba
Hollanda Sorumlusu: Alaaddin Kupalba
Abhazya sorumlusu: Özkan Tarba tarafından üstlenilmiştir.

Azmi Berberoğlu: “Sonrasında bazı bireysel yaklaşım ve davranışlar olmuşsa da, bunlar yapıyı değiştirecek uygulamalar olamamış, Kişilerin kendi inisiyatifleriyle yaptığı bireysel hareketler düzeyinde kalmıştır“ demiş.

AİKZE’nin cevabı: Derdini açıkça anlatırsa, biz de gereğini söyleriz.

Azmi Berberoğlu: “Bu gerçekliğe karşın, son günlerde AIKZE adinin kullanılarak, bazı diaspora kurumlarıyla polemiğe girildiği, yakışıksız yazışmaların yapıldığı üzülerek tarafımızdan tespit edilmiştir.“ demiş.

AİKZE’nin cevabı: Bizler, doğruluğuna inandıklarımızı savunur ve destekleriz.

Onların doğruları nedir?

Kaf-Fed’i “savunmak“ onlara mı düşmüştür?

www.abhazyam.com sitesi sorumlusu Fatih Atan’ın yazısındaki sorulara neden cevap verilmemektedir?

Fatih Atan’ın yazısını destekleyen, AİKZE imzalı yazıya cevap verileceğine, polemik yapılması nasıl açıklanabilir?

“Yakışıksız yazışmalar“ denilen nedir?  “Paranoyak“ kelimesini kim kullanmıştır?

Azmi Berberoğlu: “AIKZE adına hiçbir kimsenin temsil hakkı bulunmadığı gibi, bu isim altında üçüncü şahıslarla tartışma yetkisi kimseye verilmemiştir.

AIKZE ismini kullanarak, kendi bireysel hesaplarını, ismini özenle koruduğumuz kurum üzerinden yapmaya çalışmak, doğru olmadığı gibi etik de değildir.“ demiş.

AİKZE’nin cevabı: Muharrem Erdem 1 sene evvel istifa edip, gitmiş birisidir.

Azmi Berberoğlu ise azledilmiştir. Yani imza atan bu iki kişinin AİKZE ile hiç bir ilişkisi kalmamıştır.

Yetkileri yoktur.

O nedenle,  bu kişiler, AİKZE adına açıklama yapıp imza atamazlar! 

Bizler, AİKZE’nin içinde ve sorumluluklarımıza sahip çıkarak, ismini korumaktayız.  Gerekenleri de yapmışızdır. Bundan böyle de ne lazımsa  -kesinlikle- yapılacaktır!

Bizim hesabımız; Abhazya’nın ve diasporadaki halkımızın çıkarlarını korumaktır. Onlar aynaya bakmalı ve şu soruyu kendilerine sormalıdır; “yaptığımız etik midir?“ Yaptıklarını  etik sayıyorlarsa,  onlar etik kelimesinin manasını bilmiyorlar demektir!

Azmi Berberoğlu: “AIKZE ismini kullanan kişi veya kişileri şiddetle kınıyor, tartışmaların bizim dışımızda kişisel sorunlardan kaynaklandığı gerçeğini, değerli kamuoyumuzun bilgilerine sunuyoruz.“  demiş.

AİKZE’nin cevabı: AİKZE’de hiçbir sorumlulukları kalmadığı halde, bizim haberimiz olmadan AİKZE ismini kullanmış olan bu iki şahıs, bizce siyasi mevtadırlar.

Doğru bir araştırma yapmadan, onlara inananlar ve inanmaya devam edecekler iyi düşünmelidirler!

Namuslu siyaset -hobi olarak- ele alınacak bir “şey“ değildir!

Siyaset disiplin ister, kararlılık ister, süreklilik ister, özveri ister, inanç ister, bilek ister. Bedel ödemek ve ödetmek için, irade ister.

…Ve herkes kendi gibilerle beraber olur.

Bizler, anavatanımız için her şeyi yapanlardanız.

Anavatanımız Abhazya’nın düşmanı olan yapıların emrine amade olanlar ve olacaklar bizden değildir!

Yiğit insanlarımızı selamlıyoruz

15.Şubat.2009

AİKZE adına:

Başkan: Murat Tsugba
Başkan Yardımcısı: Mesut Hapat
Sayman: Tacettin Cudaripa
Genel Koordinatör: Kırgız Jönba
Hollanda sorumlusu: Alaaddin Kupalba
Abhazya sorumlusu: Özkan Tarba

info@aikze.com