Daha önce
isimlerini belirtmedikleri için, kimliklerini bilemediğimiz,
sadece tahmin ettiğimiz aşağıdaki şahıslar, ikinci yazdıkları
seviyesiz, yalan ve çarpıtmalarla dolu ve bir sürü laf
kalabalığı ile kafa karıştırmaya çalışan ifadeleriyle, suçüstü
yakalanmışlardır. Yazdıkları
tümüyle gerçekdışı ve çarpıtma olan bu kişiler;
Kırgız Soysever, Özkan Tarcan
ve Murat Elmas'tır. Önce iddia ettikleri şeyleri
cevaplandıracağız, değerlendirmeyi sizler akıl ve
vicdanlarınızda yaparsınız:
Öncelikle herkesin iyice bilmesi gereken bir gerçeği
açıklayalım, Kırgız Soysever ve Özkan Tarcan Yönetim kurulu
üyesi bile değillerdir. (Belge:
Rurberg kurucular kurulu toplantısı seçim ve görev dağılım
tutanakları.) Buna karşın yazıp imzaladıkları, şeyler
ortadadır, doğruları söylemeyen, iftira atan ve insanları
aldatmaya çalışanları iyi tanıyınız.
Kurulus: AIKZE 17-19 Kasım 2007 tarihleri arasında,
koordinasyonu Azmi
Berberoğlu tarafından yapılan, Rurberg toplantısında,
kurulmuş, isimlendirilmiş, başkanı ve ilk yönetim kurulu
seçilerek görev dağılımları orada gerçekleştirilmiştir.
Başkan: Muharrem Erdem
Başkan Yardımcısı: Azmi Berberoğlu
Başkan Yardımcısı: Zeki Kap
Muhasip: Murat Elmas
Sekreter: Celalettin Narman
Ar.ge Üye: Erhan Özbek
Üye: Cemile Dündar
İlk yönetim kurulu böylece oluşturulmuş, ayrıca Alaattin
Matur'un Hollanda, Cemile Dündar'ın Fransa temsilcisi
olmalarına karar verilmiştir.
Bu toplantıdan sonra, gözlemcinin isteği üzerine acilen
Düsseldorf kentinde toplanılmış, özetle üç kişilik bir
İcracı Yapılanma kararı alınmıştır
Muharrem Erdem: Başkan
Azmi Berberoğlu: Başkan yardımcısı ve Genel Sekreter
Murat Elmas: Muhasip
Sonuç: Yapılan toplantılar ve alınan kararlar
bunlardır. Başkaca şeyler dedikodu yapmaktan öteye gitmeyen
şeylerdir. Biz yönetim oluşturduk diyorlar, iyide siz (Zeki
Kap-Cemile Dündar- Erhan Özbek- Celalettin Narman gibi) gerçek
yönetim kurulu üyelerini neden pas geçiyorsunuz.
Özel bir amacınız mı vardır?
Özetle arkadaşlarımız kamuoyunun bunu sorgulamayacağını,
gerçeklerin ortaya konulamayacağını varsaymışlar.
Taktir sizin.
Tüzük: Bu konuda, Kırgız Soysever, Özkan Tarcan ve
Murat Elmas beylerin kendi ayıplarını örtmek amacıyla, Azmi
Berberoğlu'na yönelttikleri suçlamalar, asılsız ve
kişilik karalamasına yöneliktir. Şöyle ki: Tüzük
konusunda Azmi Berberoğlu görevlendirilmiştir, söylemi ise;
yakinen tanıdığı ve Almanya’da
kamu yararına kurum yetkisi almış bir lobi kurulusunun
tüzüğünü tedarik edip, yapılanmamıza uyarlayacak olmasıdır.
(Bunun dışındaki söylenenler tamamıyla yalan ve iftiradır).
Azmi Berberoğlu aldığı görevi zamanında yerine getirmiş,
bilgi ve onay için gereken yerlere tüzük örneklerini
yollamıştır. (Gönderilere ilişkin e-mailler, mail
box'ta kayıtlıdır.) Bütün bu gelişmeler başkanın bilgisi
dahilinde cereyan etmiş olup, konuya ilişkin olarak; gelmesi
gereken bir cevabın gelmemesi üzerine 02 Aralık 2007
tarihinde Mannheim kentinde Murat Elmas'ın organize ettiği bir
toplantı yapılmıştır. (Bu arada tüzük örneği Murat Elmas'a da
verilmiştir.) Erhan ve Celalettin beyler, özü; yönetimin
sayısı olan şekil itibariyle kurumun siyasi etkinlik
yapıp yapamaması olan çekincelerini, normal bir şekilde,
(zira, toplantı öncesi Murat Elmas, Erhan beyle bir görüşme
yaptığını, ve bazı şeyler duyduğunu belirtmiş dolayısıyla, tüm
katılımcılar bu iki kişiye tepki doluydular)* anlatmışlar,
toplantı böylece sona ermiştir. Bu toplantıdan sonra yine
ilgili yerlere 04 Aralık 2007 tarihinde iletiler yollanmıştır.
Belgeler kayıtlarımızdadır. Ayrıca, (Erhan Özbek
taleplerini 06 Aralık 2007 tarihinde iletmiş olup, gelen
e-mail, mail box kayıtlarımızdadır.)
Sonuç: Bu konuda Azmi Berberoğlu aleyhine getirdikleri
söylemler tümüyle; gayri ahlaki suçlamalardır. Bu
gerçekdışı iftiraları
yüksek vatanseverlik duyguları olan,
yiğit ve
ahlaklı insanların
yapıp yapmayacaklarına ilişkin karar, siz değerli
kamuoyumuzundur.
Jineps Meselesi: Bu üç kişinin de bulundukları AIKZE
ile hiçbir ilgisi olmayan bir toplantıda (AIKZE'den yaklaşık
4-5 ay önce), bu kişiler gazeteye abone kaydedilmişler,
isimleri ve ödedikleri abone bedelleri, belgeli olarak
gazeteye intikal ettirilmiştir. (O toplantıda 340.- Euro abone
bedeli toplanmış, Jineps' e 500.- Euro olarak ödeme
yapılmıştır- Jineps kayıtlarında mevcuttur ve herkese açık bir
bilgidir)
Soralım vicdanlarımıza, abone yapılmışsınız, isminiz
listede var ve aidatınız sizin adınıza ödenmiş. Gerçekler
böyleyken, olayları çarpıtıp, bir insana iftira atabilmek
için; insanın, nasıl bir karaktere ve ahlaki yapıya
sahip olması gereğini, sizlerin değerlendirmelerinize
bırakıyoruz.
Sonuç: Bu acik ve yalin gerçeklere rağmen böyle
yalanları -iftirayı- insanları zan altında bırakan ifadeyi
nasıl kullanırlar? Yüksek ahlaki özelliklerin bir tezahürü
olabilir mi acaba? İnsanlara iftira atmak, sadece muhatabınızı
kamu oyunda olumsuz göstermek adına böyle bir söylem
geliştirmek, hangi namus anlayışıyla izah edilebilir, karar
sizlerin.
Türkiye seyahati meselesi: Bu konu sokak dedikodusunu
bile aratmayan, primitif bir yaklaşım, bunun için detaylara
girmeden özet yazacağız. Seyahat başkanın bilgisi
dahilinde gerçekleşmiştir, araya Bayram ve yılbaşı tatillerini
girmesi ve Azmi Berberoğlu'nun çok önemli bir sorunu
nedeniyle, başkanla arasında irtibatın 19 Aralık 2007
tarihiyle- 11 Ocak 2008 tarihleri arasında kesikliğe uğramış
olmasıdır toplamı 22 gündür (ki, bu süreçte bayram tatili
ve yılbaşı tatili de vardır) ardından, 11 Ocak 2008
tarihinden itibaren gerek e-mail ve gerekse GSM telefon'la
sürekli görüşmeler yapılmıştır. Bu irtibatlara ilişkin e-mail
kayıtları mail box' ta mevcuttur. Hatta bu kişilerin toplantı
yaptık dedikleri 27 Ocak 2008 günü öğle sıralarında, muhasip
Murat Elmas ile Azmi Berberoğlu’nun Avusturya'dan araması
sonucu görüşme yapılmıştır. (Dönüş yolundayım, ne var ne yok
içerikli.)
Bu bölümde olması gereken bir bilgi; başkan Amsterdam'da
yapılan görüşmede, Azmi Berberoğlu'na ilişkin durumu
söylediğinde, Murat Elmas "yerim sorununu" diye karşılık
verir. Ancak yazılarında durumdan hiç haberleri yoktur ve
bildikleri bir konuya ilişkin suçlama yapmaktan, kamuoyunu
yanıltmaya çalışmaktan çekinmezler. Bunu da yüksek ahlaki
değerler ve etik davranış biçimine verilecek örnekler kısmına
alıp, değerlendirmeyi sizlere bırakıyoruz.
Sonuç: Bu yalın gerçeklere karşın, başkan tarafından,
sadece kısa bir zaman dilimi için söylenmiş sözlerden
hareketle, böyle çarpıtılmış ifade kullanmak, kamuoyunu
yanıltmak, kime ne çıkar sağlayacaktır merak ediyoruz.
Azmi Berberoğlu'nun görevini aksatması söz konusu bile olamaz,
iftira ve yalanla yıpratma çabasında anlayamıyorum, Ben bu
yaptıklarınızı sizlere yakıştıramadım, sizler nasıl
yakıştırıyorsunuz, onu da anlayabilmiş değilim.
Özetlersek;
Seçilmiş yönetim kurulunun ve
icra heyetinin dışında, hiçbir kimsenin, ne başkanın
istifa etmesini değerlendirmeye, ne de yeni kurular
oluşturmaya hakkı ve yetkisi yoktur. Bu nedenle yaptık-ettik,
oluşturduk dedikleri şeyler, AIKZE kurumunu bağlamayan,
kendi kişisel tasarruflarıdır.
Yönetim toplanıp istifa işlemini değerlendirip, karara
bağlamamış olduğunda, halihazırda başkan, istifa etmiş
olmasına karşın Muharrem ERDEM'dir.
Yetkili kurucular kurulu tarafından seçilen yönetim kurulu
bellidir. Sonradan görevlendirilen üç kişilik icracılar
da bellidir. Dolayısıyla bu kişilerin oluşturduklarını
iddia ettikleri şeyler AIKZE örgütlenmesinin dışındadır.
Kişisel tasarruflarıdır.
Bazılarımızın istifasını kabul etmek, bazılarımızı azletmek,
anlaşılacağı üzere sizleri çok aşan şeylerdir. Şu ana
kadar iftira atma ve kulis yaparak, insanları yapılanmalardan
uzaklaştırmak dışındaki bir aktivitenizde tanık olamadık.
Aranızda kimlerin olacağını tabi sizler kararlaştıracaksınız.
Ancak, hangi amaçla olursa olsun, yol arkadaşlarına iftira
atan, gerçekdışı suçlamalar yapan insanlarla bizim işimizin
olmayacağı bir gerçekliktir.
Bizler görev insanıyız, sadece hizmetle ilgiliyiz,
kulis, dedikodu, insanları karalamak bizim yapmayacağımız
işlerdir, siz iftira ve çarpıtmalarınıza devam ediniz.
Vatanseverlik ve yiğitlikten bahseden insanların, hayali bile
olsa oluşturduk dedikleri yapıyla,
Abhazya lehine bir yılda tek bir eylem yapmamış olmalarından
(!) söylediklerinde ne denli tutarlı olduklarını da
anlayabiliyoruz.
Abhazya'nın bağımsızlığı tanınmış, siz iki satırlık
bildiri yayımlamamışsınız! Ne büyük vatanseverlik değil
mi! Ne yapmışsınız peki? Kendi adınızı ve imzanızı
koyacağınız, bir tartışmayı destekleme metnine, kendi
adınızı koyamamışsınız,
Yoksa bu mudur sizin yiğitlik anlayışınız!
İsimlerinizle yazdığınızda etkili olamayacağından hareketle
(Özkan Tarcan’ın ifadesidir) AIKZE ismini bildiriye
koyarak, kurumu bir kavganın tarafı haline sokuyorsunuz.
Hangi vatanseverlik, hangi
yiğitlik ve hangi dürüstlük ilkesiyle bağdaşıyor bu
yapıp-yazdıklarınız.
Bir yıldan beri Abhazya adına
yapılan hiçbir eylemde ne Kırgız Soysever, ne Özkan Tarcan
nede Murat Elmas yer almamışlardır. Ancak dışlamaya
çalıştığınız, Zeki Kap, Erhan
Özbek ve Celalettin Narman büyük ölçüde katılmışlardır.
Vatan sevginize bir şey söyleyemeyiz,
ancak vatan için kılınızı
kıpırdatmadığınızı, kıpırdatanlara ise iftira attığınızı
üzülerek görüyoruz. Her eyleme katılan bizler ve diğer
katılımcılar bu gerçeğe tanıktır.
Sayın Kırgız Soysever, Özkan Tarcan ve Murat Elmas;
size söyleyeceğimiz, sizinde bildiğiniz bu gerçekler ışığında,
halkımıza özeleştiri vererek, attığınız iftiralar
nedeniyle ilgili kişilerden özür dilemenizdir.
İnsanlar hangi koşullarda olursa olsun,
yol arkadaşlarını satmamayı,
onlara yanlış yapmamayı
becerebilmelidir. Sizler bu basit kurala bile uymayıp,
gerçekdışı söylem ve iftiralarla
yol arkadaşlarınızı yıpratmaya
çalıştınız.
Abhazya için her türlü mücadeleyi veren, zorluklara göğüs
geren, bir şeyler yapmaya çalışan insanlar vardır ve
gerekenleri yapmaktadırlar.
Sizde Abhazya'yı ve mücadele vermek için kurulmaya çalışılan
yapıları, kişisel amaçlarınıza alet etmeye çalışmayın,
bu hizmetiniz bile yeterlidir.
Açıklamalarımızdan da
anlaşılacağı üzere, AIKZE yaklaşık bir yıldan beri kuruluş
işlemlerini bile tamamlayamamış, hiçbir faaliyeti olmayan,
yoklukla malul bir kurumdur.
Toplanmış paralar Murat Elmas'ta, toplantılara ilişkin tutanak
ve diğer belgelerde Azmi Berberoğlu'ndadır.
Amacımız; şimdilik bir faaliyeti olmasa bile, başkaları
tarafından, seviyeli olmayan tartışmaların içerisinde yer
almasına izin vermemektir.
Kamuoyuna saygı ile duyururuz.
AIKZE
KUAZBA Azmi Berberoğlu
Not: AIKZE' hareketinin neden başarısız olduğu, Avrupa'da
yaşayan insanlarımızın, neden toparlanıp bir araya
gelemedikleri, sizlerin bu yaptıklarınızdan sonra daha iyi
anlaşılmaktadır.
(*) Kamuoyu ile paylaşılabilecek çok sayıdaki detay
verilerden, sadece birisi paylaşılmıştır. |