Ermenistan ile uzlaşma arayışları nedeniyle Türkiye’ye kızan
Azerbaycan, torbasında sınırlı diplomasi enstrümanları olduğu
için Ankara’ya karşı “Rus ateşi” ile oynamaya başladı.
Baku’den arayan Türk arkadaşlar, bu durumun, Azerbaycan’da her
zaman var olduğunu söyledikleri “Rus lobisi”ni memnun ettiğini
bildiriyorlar.
Yönetimde de uzantıları olduğu söylenen bu lobinin, Ankara ile
Ermenistan arasındaki uzlaşma arayışlarını başından beri,
Rusya’ya tekrar yakınlaşmak için bir fırsat olarak
kolladıklarını savunanlar da var.
Azerbaycan’daki durumu ayrıntılı bir şekilde bilmediğimiz için
bu söylenenlerdeki doğruluk payını kestiremiyoruz. Ancak ateş
olmayan bir yerden dumanın çıkmayacağı da kesin
Öte yandan, geçen yaz Gürcistan’ı işgal edip bölen ve Güney
Kafkaslardaki Batı etkisini azaltmak isteyen Moskova’nın,
Ankara ile Baku arasında girmiş olan bu soğukluktan memnun
olduğunu tahmin etmek güç değil. Azerbaycan Devlet Başkanı
İlham Aliyev’in geçen hafta Moskova’da Rus mevkidaşı Dimitri
Medvedev ile yaptığı görüşme, doğal olarak, Batı basınında da
dikkat çekti.
Unutulmaması gereken
Aliyev’in, enerji hatlarında Rusya üzerinden çeşitlendirmeye
gitmek istediklerini söylemesi ise, Nabucco boru hattı
projesini tehlikeye sokacak sözler olarak değerlendirildi.
Aliyev’in, “mevcut hatlarla Rusya üzerinden Batı’ya gaz
gönderebileceklerini” söylemesi Baku açısından Türkiye’ye
dönük “cezai” bir nitelik taşıyor olabilir. Nitekim,
Azerbaycan’da da bu yönde değerlendirmeler yapılıyor.
Ancak şu da unutulmamalı. AB tarafından desteklenen
Nabucco’nun temel mantığı, Avrupa’nın Rusya’ya olan enerji
bağımlılığının azaltılmasıdır. Aliyev’in bu sözleri, bu
nedenle, Avrupalı yetkilileri çok memnun edecek nitelikte
değil.
Diğer bir deyişle, ister Avrupa Konseyi ve NATO ile olsun,
isterse AB ile olsun, Batı ile ilişkilerine önem verdiğini her
zaman ortaya koyan Baku, “kaş yaparken göz çıkarma”
olasılığıyla karşı karşıyadır.
Öte yandan, ülkeleri Rusya ile böyle flört ederken Azerilerin
unutmamaları gereken bazı önemli hususlar var. Her şeyden
önce, Rusya’nın, sadece Dağlık Karabağ’ın değil, diğer Azeri
topraklarının da Ermenilere kaybedilmesinde önemli rol
oynadığını söyleyenlerin başında Azeriler geliyor.
Hayalden ibaret düşünce
Biz kendilerinden, “Rus desteği olmasaydı Ermeniler bir şey
yapamazlardı” dediklerini kaç kez duyduğumuzu hatırlamıyoruz
bile. Bunun, tümüyle olmasa da, belli ölçülerde doğru olduğunu
söyleyen yabancı gözlemciler de var.
Hal böyle olunca Ermenistan ile uzlaşma arayışları nedeniyle
Ankara’ya kızan Baku, buna misilleme olarak Rusya’ya yanaşmak
suretiyle Karabağ ile ilgili arzularını yerine
getirebileceğini sanıyorsa, bizce hayal görüyor.
Moskova, Kafkaslara dönük “Stalinist” böl ve yönet anlayışını
aynen sürdürdüğünü Gürcistan’da dünya aleme göstermişken, bu
beklentinin boş olduğu apaçık ortada. Kaldı ki Rusya, Karabağ
için, Ermenilerin iç işlerine müdahale edilmediği bir
otonomiden yana olduğunu ortaya koymuştur.
Bunun adı yasal olarak, “Karabağ için bağımsızlık” olmasa da,
fiiliyatta o anlama geleceği açık. Ermenistan’ın sınırlarını
da Türkiye’ye karşı koruyan Rusya’nın, bunu teminat altına
almadan, Karabağ dışındaki Azeri topraklarını tahliye etmeleri
için Ermenilere baskı yapacağını düşünmek de hayalden ibaret.
Burada girecek yerimiz olmadığı için bunun dışındaki birçok
diğer faktörü konuyla ilgili başka yazılarımıza bırakıyoruz.
Şu anda tek umudumuz, Türkiye’ye kızıp Rus ateşiyle oynayan
Azerilerin ellerini fazla yakmamalarıdır. |