...................
...................
PŞIJH MOS

GHUNEKHO K. Özbay

                         
 
...................
 
 

LH'AP Mustafa Mahir’in yazdığı sayın YEDİC Batıray Özbek’in çevrisi olan kitapta Pşıjh Mos’tan da bahsedilmektedir. Pşıjh’ın İstanbul’a gelişine kadar bölüm bir şekilde kayıtlara geçmiş ancak İstanbul sonrası bilinmemek-tedir. Pşıjh Mos'un bundan sonraki hayatını, bu gün hayatta olmayan büyüklerimizden din-lediklerimizi aynen aktarmayı uygun buldum. Adigey’den 1880 den sonra Pşıçew, Khabı Hable ve çoğunluğu Pşıjh Hable’den, Novorsiski (Tsemez) limanı yoluyla ve oradan da İstanbul’a gelirler. Göçmenler bilahare, bu günkü Yalova’nın Karadere (Pşıjh Hable) köyünü kurarlar. Asıl köyün kururcuları Pşı Khesey, Pşı Muhamet olduğu ve 27 aileden oluştuğu söylenmekte ve bilinmektedir.

Pşıjh Mos bu göçmenler daha İstanbul’dayken tek başına bunlara katılır ve onlarla köye yerleşir. Kendisi köydekilerden Khuanelerden biriyle evlendirirler ve onların arsasına yerleşir.

İlk zamanlar kendisine ailesinden dolayı saygı duyulduğu da söylenir. Köye yerleşimden sonra köylüler, geldikleri yeri, köydeki aileleri, kurdukları köye Pşıj Hable adını verdiklerini içeren bir mektubu yazarlar.

İstanbul’da bulundukları sırada sarayda görevli bir Çerkes tarafından GHUNEKHO Nuh’a (Naxho) her türlü yardımın sarayca yapılacağına ilişkin bir belge verilmişti. GHUNEKHO Nuh’ta bu belgeyi köyün ilk muhtarı HATKHO Muhammet’e vermişti. Pşıj Mos bu mektuptan sonra belgeyi görmek istediğini HATKHO Muhammet’ten alır ve kendisinin haberi olmadan hiçbir şekilde Adigey’e mektup yazılmamasını isteyerek belgeyi yakar.
 

Pşıj’ın buradaki soydaşlarıyla ilişiği fazla yoktur. Bir gün Hatkho ve Xhunagulardan iki kız çocuğu kaybolur. Bütün aramalara karşın bulunamazlar.


Yıllar sonra Suriye’de (Şam) görevli bir Osmanlı paşasının ilk çocuğu dünyaya gelir. Paşa doğum sırasında yan odadaydım, hep anneni sayıkladın, onun kim olduğunu ve nerede olduğunu biliyor musun, hatırlıyor musun, diye sorar. Kadın, ben annesiz ve babasız değilim. Kaçırılıp saraya verildim der.


Bunun üzerine hanımının hatırladığı tüm bilgileri alır ve araştırma yapar. Bu araştırmalar bir kaç yıl alır ama sonuca da ulaşır. Paşa Şam görevi bitip İstanbul’a gelince hanımını yanına alarak Pşıj Hable’ye gider. Kadın ailesiyle buluşur. Hal hatırdan sonra nasıl kaybolduğunu sorarlar.

Kadın, köyden biri beni ve komşu kızla kaçırıp İstanbul!a götürdü deyince aile, peki adamı görürsen tanır mısın, diye sorar. Kadın, evet tanırım, deyince gizliden adamları gösterirler. Kadın köyde dolaşırken kendisini kaçıranı tanır ve ailesine gösterir. Bu adan Pşıj Most’ur.

Aradan fazla geçmeden Hatkhoların Pşıj’ı vurdukları ve Karadere mezarlığına gömüldüğü bilinmektedir.
 

Not: Pşıjın anılan belgeleri yakması, ilişkilerin kurulmasına karşı çıkmasına bir anlam verilemiyordu. Lh'ap’ın seyahatnamesiyle Pşıj Hable’deki olayları bir araya getirdiğimizde gerçekte ortaya çıkmaktadır.