Abhaz Federasyonu’nun kurulması neden Abhaz- Adige
dayanışmanın sekteye uğratacak?
Abhazların ayrı federasyon kurması nedeni ile Abhazya ve Abhaz
milleti ile ilgili konularda veya tam tersi Adigey ve
Adigelerle ilgili konularda karşılıklı destek ve dayanışmanın
olmayacağını, olamayacağını kim hangi argümanlara dayanarak
söylüyor, merak ediyorum doğrusu.
Bir ağacın iki dalı, kökü aynı, meyvesi aynı, yaprağı
aynı ama birbirinden ayrı iki dalı.
Birbirleri ile sarmal dahi yapsalar sonuçta iki ayrı dal,
bunları suni bir şekilde zorla iç içe geçirmeye çalışmak her
ikisine de zarar verecektir.
Adige=Çerkes=Abaza değildir. Bugün Kafkasya da bir tek
Abhaz’a/Abaza’ya ben Çerkes’im dedirtin bakalım.
Efendim Kafkasya da öyle ama Türkiye de bütün Kafkasyalılara
Çerkes denir hatta Avrupalı seyyahlarda Kafkasya’ya gidince
orada yaşayanları Çerkes diye tanımlamışlardır diye daha bir
sürü lakırdı duyarız. Duyarız da bunları her duyduğumda aklıma
Amerika yerlileri gelir hepsi Kızılderili’dir ya, bir de
Afrikalılar, renkleri yüzünden hepsi zencidir yoktur
birbirlerinden farkları!
(Eh işi oraya getirince Adem babamız ve Havva anamız bir
olduğuna göre tüm dünya kardeşimiz.)
Abhaz Federasyonu kurmak bölücülüktür!
Azıcık izan, azıcık insaf binlerce yıllık geçmişi ve devlet
geleneği olan bir milletin çocukları olarak kimliğimize sahip
çıkmak ve onu tanıtmak için başlatılan bir hareket neden ve
nasıl bölücülük olarak görülür anlayamıyorum.
Esas bunu söyleyenler fırsattan istifade edip toplumu provoke
ederek bölünmeyi isteyenler olmasın?
Komitenin amaçlarını ve komite faaliyetlerini dernekçilikle
kıyaslamak ve ona uygun bir yapılanma istemek sadece bilgi
yoksunluğu nedeni ile mi yoksa komitenin faaliyetlerinden
rahatsız olup onu pasifize etmeye çalışanların manevralarından
biri mi?
Deniyor ki, ‘’emir komuta ile toplum yönetilmez, üç beş kişi
toplumu kontrol etme peşinde’’.
Yanılıyorsunuz sayın hanımefendiler, sayın beyefendiler hem de
öyle yanılıyorsunuz ki.
Kimse toplumun tamamını emir komuta zinciri içine almak ve
yönetmek kaygısını taşımamaktadır. Ancak bazı faaliyetler ve
bu faaliyetleri yürüten kurumların özellikle olağanüstü
şartlar söz konusu iken çok sıkı bir emir komuta zinciri
altında yönetilmesi gerekmektedir.
Abhazya devlet başkanı sayın Sergey Bagapş 18 Aralık 2005
tarihinde bakın ne diyor; ‘’Abhazya yönetimi tarafından bundan
sonra da Komite’ye önemli görevler verilecek ve ilgiyle takip
edeceğiz. Hedefimiz güçlerimizi birleştirerek bağımsız ve
demokratik Abhazya Devleti'nin tanınmasını sağlamaktır.’’
Dikkat buyurun lütfen burada görevlendirmek ve sonuçların
takibinden bahsediliyor.
Abhazya yönetimi tarafından Kafkas Abhazya Dayanışma
Komitesi’ne (KADK) tevdi edilen görevlerin ve bu görevlerin
ifası sırasında zuhur eden sorunların çözülmesi ancak ve ancak
çok disiplinli bir çalışma ve özveri ile
gerçekleşebilmektedir. Bu görevlerin ifasında ise gönüllülük
esası ile bile olsa yer alan kişi ve kurumlara hiyerarşik bir
düzende görev paylaşımı yapılması ve belirlenen prensip ve
talimatlar çerçevesinde verilen görevlerin yerine getirilmesi
esastır.
Güç birliği ve dayanışmanın eksenine Abhazya'yı koyduğunuz
anda Abhazya’nın tanınma mücadelesinde kendi ismini taşıyan
organlardan mahrum edilmesini nasıl açıklarsınız?
Kaldı ki, Abhazya’nın tanınma/tanıtılma mücadelesine destek
verdiğini iddia eden bazı kurumların/grupların ve şahısların
düzenledikleri bir takım faaliyetler ile yıllardır tüm
Kafkasya diasporasının üst kurumu ve dolayısı ile tek
temsilcisiyiz yutturmacası ile bir takım uluslar arası
organlar, düşünce kuruluşları, siyasiler ve sivil toplum
örgütleri ile yaptıkları temas ve görüşmelerde menfaatine
hareket ettiklerini iddia ettikleri Abhazya Cumhuriyeti
Devleti’nin Türkiye'deki tam yetkili temsilcisi sayın Vladimir
Avidzba’yı bırakın davet etmeyi, bilgilendirmezler bile. Onu
da geçtik konu ile ilgili rapor ve tutanakları dahi
gönderdikleri vaki değildir.
Peki, muhatapları bilmezler mi Türkiye'de Abhazya’nın
temsilcisinin ve lobi kuruluşu KADK’nin varlığını? Bilirler
hem de herkesten çok daha iyi bilirler ama işlerine gelmez.
Sebep ortada; Kafkas Abhazya Dayanışma Komitesi kuruluş
ilkeleri gereği;
- Bağımsız Abhazya Cumhuriyeti Devlet politikalarını harfiyen
uygular.
- Abhazya’nın bağımsızlığından hiçbir şartta taviz vermez.
- Gürcistan’ın toprak bütünlüğü içindeki federatif çözümlerin
dayatıldığı hiçbir öneriyi kabul etmez.
- Türkiye Cumhuriyeti’nin -başta dışişleri olmak üzere- konu
ile ilgili tüm kurumları nezdinde Abhazya’nın egemenlik be
bağımsızlık haklarını taviz vermeden savunurken gerekirse söz
konusu kurumlarla çatışmaktan çekinmez, yeri gelirse baş
ağrıtır.
Bunlar gibi sayılabilecek birçok nedenden dolayı sözde STK’lar
ve sözde arabuluculular toplantılarında Abhazya’nın temsilcisi
sayın Vladimir Avidzba’yı ve KADK’ni istemezler. Çünkü
bilirler ki, KADK ve sayın Avidzba onların nüfuz alanlarından
etkilenmez ve/veya satın alınamaz.
Abhazya devleti tüm dünya ile başa çıkıp, en uzak coğrafyaları
bile takip ederken burnunun dibindeki Türkiye'de yaşanan
hadiseleri üstüne üstlük nerdeyse her gün devlet başkanı, Dış
İşleri Bakanı, Başbakan ve diğer kurumlar ile görüşen çok
deneyimli bir diplomatı, olağan üstü elçi sıfatı ile orada
görev yaparken gözden kaçırdı-kaçırıyor demek için fazlası ile
saf veya kötü niyetli olmak lazım.
Tam tersine Abhazya ve Türkiye'deki Abhaz diaspora örgütleri
bu güne kadar büyük bir sabırla çeşitli kurum ve şahısların;
ama kurumsal, ama kişisel bazda kendilerine karşı yaptıkları
haksız eleştiri ve hakaretlere sırf toplumun huzurunun
bozulmaması ve eninde sonunda aklı-selimin galip geleceğine
olan inançları ile ses çıkartmamışlardır.
Daha evvel de belirtildiği üzere Abhaz Federasyonu, ne kişisel
hırslar- egolar ne de herhangi bir kurumsal çatışma nedeni ile
kurulmuyor.
Abhaz Federasyonu Abhazya’nın tanınma sürecinde Abhaz
diasporasının kendi kimliği ile varlığını kabul ettirmesi,
hadiselere müdahil olmak zorunluluğundan dolayı bu sürecin
olmazsa olmaz parçalarından biri olduğu tespit edildiği için
kuruluyor. Bunlar kuruluş deklarasyonunda yeterince açıkça yer
almakta. Bu gerekçeye itirazı olan, sebepleri ile bunu ortaya
koymak zorundadır.
Halkın fikrinin alınmadığı söyleniyor. Abhaz derneklerinin
çoğunluğu bir araya gelip buna karar vermesi yetmiyor ve üye
sayıları sorgulanıyorsa merak ediyorum kendileri toplumun
yüzde kaçını temsil ediyorlar. Burada bir limit mi var?
Deniyor ki, ‘’Kuzey Kafkasya’nın tüm halkları kardeştir ama
Abhaz-Adige kardeşliği daha özeldir. Abhazya’ya giden
gönüllülerin arasında Adigeler de yer almış ve aynı cephelerde
şehit düşmüşlerdir.’’
Hepsine sonsuz şükran duyuyoruz.
Peki ya o cephelerde şehit düşen diğer kardeşlerimiz Çeçenler,
Dağıstanlılar, Osetler ve diğerleri. Pardon, onlar
özel-kardeş değiller.
Kazaklar, Ruslar, Ermeniler... Onları zaten boş ver.
Web sitelerinde Pasifik ülkesi Nauru Cumhuriyeti'nin
Abhazya’yı tanıması ile ilgili haberlere yer verirlerken
Nauru’nun Güney Osetya’yı da tanıdığından bahsedilmiyor bile.
(Özel olmasa da kardeş halk değiller mi idi?)
İşte budur kardeşlik, dostluk, dayanışma ruhunu sabote etmek,
parçalamak.
Savunulan ve parçalanmak istendiği iddia edilen kurumun adı
ne?
Kafkas Dernekleri Federasyonu. Kısaltılmış adıyla;
Kaf-Fed.
Hangi Kafkas?
Kafkasya’nın tamamı olsa işin içine Azeri-Ermeni-Gürcü'de
girecek.
Kuzey Kafkasya desen bu seferde Abhazya güneyde. E, bir de
Çeçen, Avar, Oset, zaten kendi derneğini, vakfını, komitesini
kurmuş semtine yaklaşmıyor.
O zaman, Kaf-Fed Kuzey Batı Kafkasya da yaşayan Adige ve Abaza
diasporasının yani Çerkeslerin kurduğu derneklerin oluşturduğu
federasyondur, dersin olur biter.
Formül ise basit, alırsın orta boy bir Kuzey Batı Kafkasya
kazanı beş ölçü Adige'ye bir ölçü Abaza biraz da
Karaçay-Malkar acı sosu kat olsun sana mis gibi bol taneli
Çerkesya.
(Karaçay-Malkarlara itiraz etmeye kalkmayın gözünüzü oyarlar
haberiniz ola.)
Şimdi o Çerkesya'da kıyamet kopuyor. Kabardey-Balkar
Cumhuriyeti'nde Balkarlarla, Karaçay-Çerkesya'da Karaçaylar
ile Adigey de ise özerk yapının kaybedilmesi ötesinde farklı
demografik problemlerle bir boğuşmadır gidiyor. Kaf-Fed’de
ses yok.
Abhazya Adigelere pasaport vermiyor vatandaş yapmıyor (KADK
engelletiyor derler!) diyenler, neden Adigeler Adigey,
Kabardey-Balkar veya Karaçay-Çerkesya vatandaşı
olmuyor-olamıyor diye hayıflansalar bence daha iyi yaparlar.
(Abhazya’nın demografik problemleri kadar Adigey'in de aynı
dertten muzdarip olduğunu hatırlayıp ona çözüm arayın ve sakın
Rusya Federasyonu engelliyor demeyin. Adigey tarafından son
verilen bin 500 kişilik kontenjana kaç kişi başvurdu? Yanlış
bilmiyorsam %10 bile yok, memleket elden gidiyor sevgili
dostlar.)
Abhaz Federasyonu; Abhaz ve Adigelerin toplumsal omurgasını
yok edecek, kimliklerini eritecek diyorsunuz ya, bakın size
küçük bir hatırlatma; Dünya Çerkes Birliği'nin
İstanbul'da yapılan 7. Genel Kurulu'nda konuşan Kaf-Fed
başkanı sayın Cihan Candemir ne diyor? ‘’Tek yazıya ve ortak
alfabeye ulaşamadık.’’
Tek yazı, tek alfabe. Herhalde Adigece'den söz ediyor.
Ne oldu Abhazca'ya?
Buyurun size toplumsal omurga!
Türkiye de bugüne kadar Abhaz dernekleri vardı da bu yüzden
bölündük, bölünüyoruz, omurgamız kırıldı diyen var mıydı?
(Dağıstanlıların -Avaralar-, Osetlerin, Çeçenlerin
derneklerini saymıyorum bile.)
E, bu dernekler bir araya gelip federasyon kurunca ne oluyor
da kıyamet kopuyor?
Nasıl bir aymazlık ve sorumsuzluktur. Komitedeki üç-beş
kişinin bu federasyonu kurma kararı alanları kendi emir
komutası altında yöneterek onlara uydu örgütler kurduruyorlar,
demek?
Abhaz Federasyonu’nun kurmaya karar veren 6 derneğimiz var,
bunların sadece yönetim kurulları ve diğer kurullarında görev
yapan hemşerilerimizi İstanbul ve Bolu derneklerinin genel
kurul yaparak bu yola çıktıklarını göz önüne alarak o
sayarsanız ciddi bir rakama ulaşırsınız ve siz diyorsunuz ki,
bu insanlar komitedeki üç beş kişinin güdümü ile hareket
edecek kadar şuursuz hatta kişiliksiz insanlardır!
Nerede kaldı Apsuwara?
NOTLAR:
1) Apsuwara web
sitesine; sosyal ağ içeriğine koyduğunuz Apsuwa kızı resmi
Gürcistan Devlet Dans Topluluğu katalogundan alınmadır, kostüm
Gürcü kostümüdür bilginize.
2) Hendek K.K.D’ne: Bu kadar savunduğunuz halde, siz
neden Kaf-Fed üyesi değilsiniz? |