4 Mart 1921'de
Abhazya'da Sovyet egemenliği kuruldu. 31 Mart 1921'de de
bağımsız Abhaz-ya Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti ilan edildi. 21
Mayıs 1921'de Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Devrim
Komitesi, Abhazya SSC'nin bağımsızlığını tanıdı. Aralık 1921'de
Abhazya SSC ve Gürcistan SSC, Abhazya ve Gürcistan arasında
devlet-hukuk ilişkilerinin esasını oluşturan Birlik
Antlaşması’nı imzaladılar. Bu antlaşmaya göre Gürcistan Sovyet
Sosyalist Cumhuriyeti ve Abhazya Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti
aralarında askeri, siyasi ve mali-ekonomik birliğe giriyordu.
Burada, gösterilen hedeflerin gerçekleştirilmesi için taraflar
bazı alanların birleştirildiğini ilan ediyordu ki, bunlar
böylece
ortak yetki alanları oluyordu.
Bu şekilde, Abhazya ve Gürcistan arasındaki devlet-hukuk
ilişkileri antlaşma temelinde ortaya çıktı ve anılan Birlik
antlaşması imzalandığı andan itibaren Abhazya ve Gürcistan,
hukuki bakımdan birbirine bağlı olmayan eşit haklı devletler
oldular. Bundan sonra Abhazya
SSC, SSCB'nin kurulusuna katıldı ve temsilcileri Transkafkasya
Federasyonu bünyesinde Aralık 1922'de SSCB'nin kuruluş
anlaşmasını imzaladılar.
1931 yılında Abhazya SSC, Gürcistan SSC içinde Abhazya ÖSSC'ye
(özerk Sovyet sosyalist cumhuriyet) dönüştürüldü. Ancak 1977
SSCB Anayasası'na göre özerk cumhuriyetler devlettiler; kendi
anayasaları, yüksek yasama, yürütme ve yargı organları vardı.
Burada şu durumu göz önünde bulundurmak gerekir ki, SSCB
Anayasası'na göre özerk cumhuriyetler kendi toprakları
üzerinde münhasır egemenlik hakkına sahiptiler. Dolayısıyla
Gürcistan'ın egemenliği Abhazya topraklarını Sovyetler
zamanında bile kapsamıyordu, yani her birinin kendi toprağı
vardı.
Ayrıca SSCB Anayasası'na göre özerk cumhuriyetler, SSCB
yetkisine giren sorunların çözümüne SSCB yüksek Sovyet idare
organları ve yönetimi vasıtası ile katılıyorlardı, yani aynı
zamanda SSCB'nin özneleriydiler. 26 Nisan 1990 tarihli "SSCB
ile Federasyon Özneleri
Arasında Yetki Paylaşımı" hakkındaki SSCB yasasında "özerk
cumhuriyetler, federasyonun -SSCB'nin- özneleri olan Sovyet
sosyalist devletlerdir" denmektedir. Bu şekilde, Abhazya,
Gürcistan SSC bünyesinde özerk cumhuriyet olmasına karsın,
Abhazya ve Gürcistan
arasındaki ilişkiler SSCB'nin özneleri olan devletler
arasındaki karşılıklı ilişkiler karakteri taşıyordu.
SSCB'nin son yıllarında Gürcistan Yönetimi, Gürcistan'ın
SSCB'den ayrılma sürecini başlattı. Bu amaçla, 1989'dan 1991'e
kadar olan dönemde Gürcistan Yüksek Sovyeti tek taraflı olarak
bir dizi karar aldı. Bu kararlara göre, Gürcistan SSC'nin
devlet idare organları, dolayısıyla onlar tarafından kabul
edilen devlet-hukuk sözleşmeleri yasal açıdan dayanaksız
ve hukuki olarak geçersiz ilan edildi. Buna karşılık Abhazya
ÖSSC Yüksek Sovyeti, bu faaliyetlerin Abhazya'nın devlet
yapısını tehlikeye attığını düşünerek 25 Ağustos 1990'da
Abhazya'nın Devlet Egemenliği Deklarasyonu'nu ve Abhazya'nın
devlet yapısının korunmasının hukuki garantileri hakkındaki
kararı kabul etti. Son belgede ayrıca, Gürcistan
SSC Yüksek Sovyeti tarafından alınan kararların sonucunda,
Abhazya'nın Gürcistan'a dahil olmasının hukuki dayanaklarını
yitirdiği tespit ediliyordu.
Abhazya ile Gürcistan arasında devlet-hukuk ilişkileri
antlaşma temelinde ortaya çıktığından, Gürcistan tek taraflı
olarak Abhazya ile karşılıklı ilişkilerinin karakterini
değiştiremezdi. Ayrıca bu, birlik cumhuriyetlerinin ve özerk
cumhuriyetlerin ilişkilerini düzenleyen SSCB yasalarıyla da
çelişiyordu. Bu şekilde, Gürcistan Yönetimi'nin faaliyetleri
Gürcistan ve Abhazya arasındaki devlet-hukuk ilişkilerini
kopma noktasına getirdi.
Zviad Gamsahurdiya'nın iktidara gelmesinden sonra, 1990 yılı
sonunda Gürcistan Cumhuriyeti Yüksek Sovyeti tarafından
Gürcistan'ın devlet bağımsızlığının yeniden kurulmasına
yönelik geçiş dönemi ilan edildi. 28 Şubat 1991'de ise
Gürcistan'ın devlet bağımsızlığının 26 Mayıs 1918 tarihli
bağımsızlık sözleşmesi temelinde yeniden kurulması için
referandum ilan edildi, ki bu pratikte SSCB'den ayrılma
kararıydı.
3 Nisan 1990 tarihli, Gürcistan'ın henüz SSCB içinde bulunduğu
dönemde kabul edilen "Birlik cumhuriyetinin SSCB'den
ayrılmasıyla ilgili sorunların çözülme düzeni hakkındaki" SSCB
yasasına göre, özerk cumhuriyetler, birlik cumhuriyetinin
SSCB'den ayrılması durumunda, SSCB'de kalma ve kendi
devlet-hukuk statüleri konusunda serbestçe karar verme hakkına
sahiptiler. Buna bağlı olarak, Abhazya, 17 Mart 1991 tarihinde
yapılan ve cumhuriyet nüfusunun çoğunluğunun SSCB'nin
korunması yönünde fikir belirttiği referanduma katıldı.
Abhazya ÖSSC'nin referandum sonuçları SSCB referandum merkez
komisyonu tarafından resmi olarak onaylandı. Aynı sırada,
bağımsız devlet kurma arzusunu belirten Gürcistan bu
referanduma katılmadı. 31 Mart 1991'de Gürcistan
topraklarında, Gürcistan'ın devlet bağımsızlığının yeniden
kurulması hakkında Abhazya'nın katılmadığı bir referandum
yapıldı.
9 Nisan 1991'de bu referandum sonuçlarına dayanarak Gürcistan
Yüksek Sovyeti "Gürcistan'ın devlet bağımsızlığının yeniden
kurulduğuna dair sözleşme”yi kabul etti. Buna göre Gürcistan,
1918–1919 yıllarındaki Gürcistan Cumhuriyeti'nin hukuki halefi
ilan ediliyordu. Bu andan itibaren Gürcistan SSC'nin hukuki
varlığı sona eriyordu. Bu şekilde, eski Gürcistan SSC
topraklarında birbirinden ayrı iki devlet ortaya çıktı:
Bağımsızlığını ve
SSCB'den ayrıldığını ilan eden Gürcistan ve SSCB'nin öznesi
olarak kalmaya devam eden Abhazya... Dolayısıyla, SSCB
yasalarıyla kurulan ve düzenlenen Abhazya ve Gürcistan
arasındaki devlet-hukuk ilişkileri keza SSCB yasaları
temelinde sona eriyordu.
SSCB'nin dağıldığı ana kadar (21 Aralık 1991) Abhazya onun
öznesi olarak kaldı, bu sıfatla SSCB'nin reforme edilmesinin
müzakere edildiği görüşmelere katıldı. Abhazya Yüksek Sovyeti
Başkanı SSCB dağıldığı ana kadar görevi itibarı ile SSCB
Federasyon Konseyi'nin ve SSCB Yüksek Sovyeti Prezidyumu'nun
üyesiydi. Aynı zamanda Abhazya, Gürcistan devlet başkanlığı
seçimlerine ve onun iktidar organlarının çalışmasına
katılmıyordu. Abhazya'nın aynı anda hem SSCB'nin hem de
bağımsız Gürcistan'ın öznesi olamayacağı açıktır.
Buradan da su sonuç çıkıyor ki, Gürcistan'ın BM'ye kabul
edildiği ana kadar Abhazya ile hiçbir ilişkisi yoktu ve BM
tarafından Gürcistan'ın toprak bütünlüğünün 21 Aralık
1991'dekieski Gürcistan SSC sınırlarıyla tanınması hukuki
dayanaklarını yitirmişti. Gürcistan'ın BM'ye alınmasının
arifesinde Abhazya Cumhuriyeti Yüksek Sovyeti Başkanı
Vladislav Ardzınba,
BM Genel Sekreteri'ne gönderdiği mektupta Abhazya ve Gürcistan
arasında devlet-hukuk iliskisi olmadığı ve Gürcistan'ın BM'ye
eski Gürcistan SSC sınırlarıyla kabul edilmesinin hukuka uygun
olmadığı konusunu dile getirmişti.
SSCB'nin dağılmasından sonra, Şubat 1992'de Gürcistan Geçici
Askeri Konseyi, Abhazya ile ilişkilerin tespit edilmediği 1921
Gürcistan Demokratik Cumhuriyeti Anayasası'na geçme kararı
aldı. Bununla birlikte Gürcistan Yönetimi tarafından, Abhazya
ile ilişkilerin geçici olarak, yeni bir model hazırlanıncaya
kadar önceki prensiplerle kurulacağı bildirildi. Ancak
bu karar alındığı zaman, yukarıda belirtildiği üzere, Abhazya
ile Gürcistan arasında devlet-hukuk ilişkileri kopmuştu,
dolayısıyla bu karar Abhazya için geçerli olamazdı.
Abhazya, o zamanki siyasi gerçekleri göz önüne alarak, silahlı
çatışmadan kaçınmak için Gürcistan'a, kopan devlet-hukuk
ilişkilerini eşit haklara dayalı temelde yeniden kurmayı
teklif etti.
23 Temmuz 1992'de Abhazya Parlamentosu, 1978 Anayasası'nın
kaldırılması ve 1925Anayasası'na geçilmesi kararı aldı. Bu
Anayasa'nın II. Bölümü'ne göre Abhazya, uluslararası hukukun
öznesi, egemen bir devlet sayılıyordu. Aynı zamanda Abhazya
Parlamentosu,federasyon antlaşması temelinde eşit özneli
ilişkilerin kurulması için görüşmelere balsama teklifiyle
Gürcistan Yönetimi'ne çağrıda bulundu. Ancak Gürcistan
Yönetimi, Abhazya ile siyasi diyalog kurmak yerine, 14 Ağustos
1992'de Abhazya'ya silahlı saldırı başlatarak güç kullanmayı
seçti.
Askeri faaliyetlerin bitmesinden sonra Abhazya ve Gürcistan
BM'nin ve Rusya Federasyonu'nun arabuluculuğu ve AGİT'in
katılımı ile görüşmelere başladılar; en başta gelen
sorunlardan biri bundan sonraki karşılıklı ilişkiler
konusuydu. Bu görüşmeler sonucunda 4 Nisan 1994'te imzalandı.
Bildiri, Abhazya ve Gürcistan arasında "Gürcistan-Abhazya
Anlaşmazlığının Siyasi Çözümü İçin Önlemler Deklarasyonu "
devlet-hukuk ilişkisi olmadığını tespit ediyordu.
Bu hukuki değerlendirme BM genel sekreterinin 3 Mayıs 1994
tarihli 529 sayılı raporunda ve "Gürcistan-Abhazya
anlaşmazlığının her yönüyle çözümünün siyasi ve hukuki
unsurlarına yönelik tekliflerde” de yapılıyordu.
Bu belgelerde deniyor ki: "Abhazya, tartışmalı konuların
çözümünden sonra görüşmeler sonucunda kurulacak birlik
devletin bünyesinde egemenlik hakkına sahip bir özne
olacaktır.Birlik devletin adı taraflarca bundan sonraki
görüşmelerde belirlenecektir. Taraflar, 21 Aralık
1991'deki durumuna göre, eski Gürcistan SSC sınırlarıyla
kurulacak devletin toprak bütünlüğünü tanıyacaklardır."
Bu şekilde, BM Abhazya ve Gürcistan'a yeni bir birlik devleti
kurmalarını ve daha sonra adı üzerinde anlaşmalarını
öneriyordu. Ayrıca, Abhazya Yönetimi'nin isteği ile
uluslararası hükümet dışı "İşbirliği İçin Hukukçular Dostluk
Birliği" tarafından 4 Nisan bildirisinin bağımsız hukuki uzman
incelemesi yapıldı. Bu örgüt tarafından hazırlanan raporda, 4
Nisan
bildirisinin taraflar arasında devlet-hukuk ilişkisinin
olmadığını tespit ettiği belirtiliyor.Raporda keza deniyor ki:
"Bildiri metninde görüldüğü üzere, taraflar dış politika,
sınır ve gümrük rejimi, enerji, ulaşım, haberleşme, çevre,
insan hakları alanlarında ortak faaliyet konusunda anlaşmaya
varmışlardır. Devlet faaliyetlerinin bu alanları sadece egemen
devlete
mahsustur. Böylece anlaşmazlık içindeki taraflar, her bir
tarafın varlığını kabul etmişler ve tanımışlardır..."
Şunu da eklemek gerekir ki, Abhazya'da egemen devlete mahsus
yetkilerin varlığı sadece Gürcistan tarafından değil, 4 Nisan
bildirisine imza atan BM, AGİT ve Rusya tarafından da
tanınmıştır.
Bundan yola çıkarak uzman inceleme raporu, "4 Nisan bildirisi
uluslararası
(devletlerarası) bir antlaşmadır" sonucuna ulaşmıştır.
Belçikalı uluslararası hukuk doktoru B. Drissen de benzeri
sonuçlara ulaşmıştır. Drissen hazırladığı "1994 yılında
imzalanan antlaşmaların geçerliğinin ve yorumunun hukuki
değerlendirmesi"nde yine, 4 Nisan bildirisinin iki devlet
arasında imzalanmış uluslararası hukuki bir antlaşma olduğunu
söylüyor.
4 Nisan bildirisinin imzalanmasından sonraki üç yıl boyunca
taraflar, devlet-hukuk ilişkilerinin yeniden kurulabilmesi
için görüşmeler yürüttüler. Haziran 1997'de "Gürcistan-Abhazya
Düzenleme Protokolü" tasarısı imzaya hazırlandı. Buna göre
eşit haklara sahip iki taraf, esit özne esasına dayanan ortak
bir devlet kuracaklardı. Ancak Gürcistan tarafı bu belgeyi
imzalamayı reddetti. Gürcistan'ın bu tutumu, BM, AGİT ve
görüşmelere katılan diğer tarafların destekleniyor olması ile
açıklanabilir. Bunlar devamlı olarak Abhazya'nın Gürcistan'a
dahil edilmesini sağlamaya çalışıyorlar.
Bugün BM'nin inisiyatifiyle Genel Sekreter Dostları Grubu
devletlerin temsilcileri" anayasal yetkilerin Tiflis ve Suhum
arasında paylaşılmasının temel prensipleri" diye adlandırılan
ve Abhazya'nın özerklik hakları ile Gürcistan'ın bünyesine
girmesini öngören bir belge üzerinde çalışma yürütüyorlar. Bu
yaklaşım, 4 Nisan bildirisi ile belirlenen çözüm
ilkelerinin kabaca ihlali anlamına gelmektedir.
BM temsilcilerinin bu tutumlarına gerekçe olarak, 4 Nisan
bildirisinin Abhazya ve Gürcistan arasındaki devlet-hukuk
ilişkilerinde, savasın sonucunda meydana gelen geçici bir
kopmayı tespit ettiğini bildiriyorlar. Savaş, ilişkilerin
fiili olarak kesilmesine yol açabilir ama hukuki olarak değil.
Burada söz konusu olan devlet-hukuk ilişkileri, uygun hukuki
sözleşmelerle düzenlenen, yukarıda belirtildiği gibi Gürcistan
Yönetimi tarafından daha Abhaz-Gürcü savası başlamadan önce
tek taraflı olarak yürürlükten kaldırılan ilişkilerdir ve bu
durum 4 Nisan bildirisi ile tespit edilmiştir.
Yukarıda ortaya konulanlara bağlı olarak biz uluslararası
uzmanlara su soruları yöneltmek istiyoruz:
1) 9 Nisan 1991 tarihinde Gürcistan'ın devlet
bağımsızlığının yeniden kurulmasına dair sözleşmenin kabul
edilmesi, onun SSCB'den ayrılması anlamına geliyor mu?
2) Sovyet yasalarına göre Abhazya'nın, Gürcistan'ın
SSCB'den ayrılması durumunda, SSCB içinde kalma konusunda
kendi iradesi ile karar verme hakkı var mıydı?
3) Abhazya, Gürcistan'ın SSCB'den ayrılmasından sonra
SSCB devlet idare organlarının çalışmalarına katılmaya devam
etti; başkanı Federasyon Konseyi'nin üyesiydi ve SSCB'nin
reforme edilmesi konusunda yapılan görüşmelere katılıyordu. Bu
durum, Gürcistan'ın artık bağımsız olduğu o dönemde
Abhazya'nın SSCB'nin öznesi olarak kalmaya devam ettiği
anlamına gelir mi?
4) Abhazya aynı anda hem SSCB'nin hem de SSCB'den
ayrılan ve bağımsız olan Gürcistan'ın öznesi olabilir mi?
5) 4 Nisan 1994 tarihli bildiri Abhazya ile Gürcistan
arasında devlet-hukuk ilişkilerinin koptuğunu tespit ediyor.
İki özne arasında devlet ve hukuk sözleşmelerine göre
düzenlenen ilişkiler, gerekli hukuki prosedür olmadan, sadece
silahlı çatışma sonucunda kopabilir mi?BM genel sekreterinin 3
Mayıs 1994 tarihli raporunda, BM tarafından hazırlanan
vetaraflara birlik devlet kurmalarını, daha sonra adını
belirlemelerini öneren, "Gürcistan-
Abhazya anlaşmazlığının siyasi çözüm taslağı" yayınlandı. Bu,
BM'nin Abhazya ve Gürcistan'ın hukuki bakımdan birbirine bağlı
devletler olmadığının esas alındığı anlamına gelir mi? |