|
|
................... |
|
................... |
BİRİNCİ DÜZCE AYAKLANMASI |
Sedat Karaca |
|
|
................... |
|
|
Birinci Dünya Savaşı içinde eşkıya
olaylarının yoğunlaştığı yerlerden birisi de Düzce yöresiydi.
Burada devlet otoritesi gücünü kaybetmişti. Bazı Çerkes ileri
gelenleri daha Kasım 1919’da Kuva-yı Milliye’ye karşı koymaya
başlamıştı. Düzce yargıcı ve jandarma komutanı haydutlar
tarafından öldürülmüş, silah deposu yağmalanmıştı. Bunun üzerine burada sıkıyönetim
ilan edildi ve Binbaşı Mahmut Nedim Bey komutasında kurulan
“Asayiş Müfrezesi” Kasım ayı sonunda Düzce’ye gelerek 79
kişiyi tutukladı. 1 Aralık 1919’dan, 31 Ocak 1920’ye kadar
İzmit, Düzce, Bolu, Hendek, Zonguldak, Ereğli dolaylarında 335
kişi tutuklandı. Fakat Mahmut Nedim Bey hem Ankara, hem de
İstanbul yanlısı görünüyor ve kararsız davranıyordu.
Ankara’nın kendisine güvenmesi ve onun bu kararsız durumu,
yörede İstanbul Fetvası ve Padişah Fermanı’nın çok etkili
olmasını, hainlerin, Mustafa Kemal’in ikinci Padişah olmak
istediği ve Padişah iradesi olmadan asker topladığı
propagandalarıyla yıkıcı olayları hazırladı. Anzavur
ayaklanmasının bastırılması için uğraşıldığı bir sırada
Düzce’de yeni bir ayaklanma patlak vermek üzereydi.
Bu kışkırtmaların sonunda 13 Nisan1920’de Düzce’nin Ömerefendi
Köyü’nde toplanan Abaza ve Çerkesler silahlı olarak “Asayiş
Müfrezesi” direnmeden asilere teslim oldu. Küçük rütbeli
subaylar direndilerse de sayıları 4 bine ulaşan asiler
Düzce’yi aldılar. Asi elebaşlarından Berzek Sefer Bey Düzce
Kaymakamı Maan Ali Bey (Emekli Binbaşı) Jandarma Komutanı, Koç
Bey de Belediye Başkanı oldular. Bolu Mutasarrıfı kendilerini
yatıştırmak istediyse de, verdikleri yanıtta İstanbul’un
vereceği karara göre hareket edeceklerini bildirdiler.
14 Nisan’da Beypazarı halkı da “Padişah nerede ise biz
oradayız” diyerek ve cephaneliği ele geçirip resmi makamları
baskı altına alıp, postaya el koyarak tavrını belirtirken,
isyancılar 18 Nisan’da Bolu’yu da işgal ettiler. İsyancılar
Padişah’a bağlı olduklarını ve Kuva-yı Milliye’ye karşı
olduklarını bildirdiler. Bu durum karşısında Ankara’dan bir
birlik gönderildi.
Beypazarlılar bu birliğe karşı koydular. Beypazarı Müftü ve
Belediye Başkanı Ankara’ya telgraf çekerek, asilerin kaçtığını
ve ayaklanmaya katılanların aflarını istediler. B.M.M. bu
isteği dikkate alarak ikinci birliğin hareketini durdurdu.
Asiler verdikleri söze bağlı kalmayıp, ilk gelen birliğe
saldırdılar. Bunun üzerine Gevye’de 24. Tümen Komutanı Yarbay
Mahmut Bey 18 Nisan’da başladığı ileri harekatına devam ederek
Hendek’e geldi. Fakat halk kendisine tepki gösterdi, köylere
giden birçok Hendekli askerler aleyhine çok çirkin
propagandalarda bulundular. 22 Nisan’da Hendek’de durum bu
noktaya gelmişti.
Düzce’ye doğru yola çıkan Mahmut Bey Nüften (Nuhveren)
Boğazı’nda pusuya düşürüldü. Kendisi de Çerkes olan ve kan
dökülmesini istemediği ve asi Çerkeslerin sözüne inandığı için
ateşi durdurdu. Fakat bu davranışı başta kendisi olmak üzere
bazı subayların öldürülmesine ve tümenin dağılmasına, asilerin
üstün gelmesine yol açtı.
Safranbolu’da “Biz Padişah’ı isteriz” diyen asiler duruma
egemen oldular. Hendek’teki asiler Adapazarı’na yürümeye
hazırlanırken, nasihat için gönderilen Adapazarı ileri
gelenlerinden Sait ve Kazım Beyler asiler tarafından
öldürüldüler. Bu gelişmeler üzerine, asileri desteklemek
isteyen İngilizler, Şile’ye asker çıkardılar.
Ayaklanma her geçen gün yayıldı ve Ankara’yı endişeye
düşürmeye başladı. Olay yalnızca asilerin sayıları ile sınırlı
kalmamış halk da Ulusal Mücadele’ye karşı çıkmaya başlamıştı.
Ankara bir yandan askeri önlemler almaya başlarken, diğer
yandan nasihat için Milletvekili Hüsrev ve Osman Beyleri
gönderdi. Fakat asiler tarafından rehin alındılar. Nasihat
Heyeti olumlu sonuç alamayınca, Çerkes Ethem, Binbaşı Nazım,
Kaymakam Arif, Binbaşı İbrahim (Çolak İbrahim) komutasındaki
birlikler ile Ali Fuat Paşa ve Rafet Bey emrindeki birlikler
ayaklanma yöresine gönderildiler.
Bu sırada 14 Mayıs’ta Yenihan’da da ayaklanma çıktı.
Ayaklanmaları fırsat bilen Anzavur, Eskişehir-İstanbul yolunu
ele geçirmek için Geyve Boğazı’ndaki ulusal kuvvetlere
saldırdı. İsyanın bu kadar güçlenmesi üzerine Damat Ferit Paşa
20 Mayıs 1920’de İzmit’e geldi. İsyanın bastırılması için
Çerkes Ethem, Binbaşı Nazım, Kaymakam Arif, Binbaşı İbrahim,
Ali Fuat Paşa ve Rafet Bey emrindeki birlikler isyan
bölgesinde asilerle mücadeleye başladılar.
25 Nisan’da Beypazarı, 2 Mayıs’ta Göynük alındı. Diğer
taraftan isyanı bastırmakla görevli Kuvayı Millîye
kuvvetlerinden Çerkes Ethem emrindeki kuvvetler 23 Mayıs’ta
Sapanca ve Adapazarı’nı alarak asilerin ileri gelenlerini
cezalandırdı. Çerkes Ethem kuvvetleri 26 Mayıs’ta Düzce’ye
girdi. Ayaklanmayı çıkaranlar ve yönetenler idam edilerek
Düzce isyanı bastırılmış oldu. |
|
|
|
|
|
|
|
|