|
|
................... |
|
................... |
ÜÇ ADİGE ŞÖVALYESİ |
ANCHUKH İsa Nuri
Kafkasya’da Adigeler, Arakıs Matbaası, 1937, Halep
Sadeleştiren ve Çeviren: GHUNEKHO K. Özbay |
|
|
................... |
|
|
Besleney Alcerıkholardan GUPSI
Gups, Abzeghlerin Zençat ailesinden GHIRZE Zale ve yine
Abzeghlerden AŞE Mehmet. Hikayelerini anlatacağımız bu Adige
kahramanları, Türklerin Çakırcalı Zaloğlu Rüstem ve Köroğlu
gibi ünlü eşkıyalardandırlar. Yalnız bunlardan farkları birkaç
kuruş, birkaç hayvan çalmamalarıdır. Bu üç şahsiyetin
eşkıyalığı birer asalet timsalidir. Kendileri şeref ve
kişilikleriyle Rus Çarı’nı da şaşırtmış ve bunları yakalamak
içinde iki ordu görevlendirmiştir. Buna sebep Adigelerin
Shhaghon-Delikbaş dedikleri Rus ordusunun kızının
kaçırmalarıdır.
Bunların üçü de, Abzegh bölgesinde doğmuş ama faaliyetlerini
Rusya ve Kafkasya’nın her tarafında sürdürmüşlerdir. Onun
içinde bunlar bölgede birer derebeyi gibiydiler. Kafkasya’nın
her tarafında isimleri bilinir ve saygı görüp, yiğitlik ve
cesaretleri övgüyle anlatılırdı. Gerçi isim ve şöhretleri
Gupsı ve Ghırze’nin etrafında dönse de onların arkadaşı vardı
ki bu da AŞE Mehmet’ti.
Aşe, her zaman Kafkasya’nın sisli ve puslu havalarını severdi.
Bölgenin dört bir tarafındaki gizli geçitleri, karanlık
mağaraları, ağaç kovuklarını bilirdi. Hatta yıllarca eşkıyalık
yapmış olan arkadaşları onun bildiklerini bilmiyorlardı. İşte
Aşe’nin yaptıkları hiç duyulmaz ve farkedilmezdi. Kendiside
yapacaklarını kimseye söylemez ve daima gizlerdi. Böyle
olmasına rağmen kendisini Ghırze ve Gups’un çırağı olarak
görürdü.
Bunların üçü de hiçbir zaman ırkdaş ve dindaşlarına zarar
vermezdi. Onlar topraklarındaki istilacılarla savaşmakta,
onların çoluk çocuklarını kaçırmayı adet haline getirmişlerdi.
Bunun içinde Çar ve adamlarının en büyük düşmanı olmuşlardı.
Kendileri gurup kurmaz, kendi başlarına eylemlerini
gerçekleştirirlerdi. Kendileri ırkdaşlarına zulmetmez,
kimsenin malını gaspetmez ve herkese yardım eder ve
korurlardı.
Lehistan ordusu komutanı ve Adigelerin Shhaghon
dedikleri general Çar’ın karşısına çıkıp, daha önceleri de bu
bölgede bulunduğunu, anılan eşkıyaları yakalamak istediğini
dile getirir. Çar’ın onayıyla bölgeye atanan general
karargahını Sencetiye bölgesine kurar. Bu üş şövalyenin isim
ve resimlerini her askere dağıtıp yakalamalını ister.
Kendileri Kafkasya’nın her tarafında aranırlar ama
bulunamazlar. Ruslara kayıplar verdirseler de yapılan
baskınlar karşısında bölgede sıkışıp kalırlar. Bölgenin
yapısını bilen AŞE Mehmet’in yardımlarıyla gizli bir geçitten
bölgeden uzaklaşırlar.
General, bölgede tehdit ve baskılarla sonuç alınamayacağının
kanısına varır ve bölge insanlarıyla iyi geçinmek hissine
kapılır. Bu görüşünü Adigelere bildirir ama kabul göreceğini
de düşünmez. Adigeler, generalin görüşme isteğine olumlu cevap
verirler. General yanındakilerle Adigelere ziyarete gider.
Kendisi, güzel karşılanır ve ikramda bulunulur. General Adige
köyünde iki gün kalır ve daha önce kaçırılan kızıyla görüşür.
Kız, kendisine çok iyi bakıldığını hatta baba evinde de daha
saygı gösterildiğini dile getirince generalde memnun kalır.
Gördüğü muamele karşısında, kendilerini öldürmeyi, onları
kurbanlık koyun gibi Çar’ın karşısına çıkarmayı isterken
kızına gösterilen insanlık karşısında şaşırır. General,
Adigelerle dost kalacağını ve kızına karşılık para vermesi de
Adigelere teklif eder. Adigeler generali dinledikten sonra,
’’biz, bu işleri vatanımız, namusumuz için yaptık. Para ve
diğer yardımlara ihtiyacımız yoktur. Kızınız bizim
misafirimizdir ve kendisi istediği kadar bizimle kalabilir
veya sizinle de dönebilir derler. Bunun üzerine general kalıcı
bir anlaşma yapıp kızıyla köyden ayrılır. Adigelerin bu
hareketi Çar’ın kulağına kadar gider ve Çar’da olayı hayretle
karşılar. General daha sonra Adigeleri karargahına davet eder.
İlkin tereddüt ettiyseler de davete uyarlar. Generalde samimi
bir şekilde Adigeleri ağırlar ve bu arada Ghırze’nin atını
satın almak ister. Fakat Ghırze, atının satılık
olmadığını,oluşan dostluğa karşılık verebileceğini söyler.
Generalinde buna karşılık kendi atını Ghırze’ye verip atı
alır.
Karşılıklı atılan adımlar sonucunda barış yapılır ve üç
şövalyede Çar tarafından da af edilirler. İşte Kafkasya’nın
yeşil ulu dağları böylesine yiğit ve onurlu kahramanlar
yetiştirmiştir. |
|
|
|
|
|
|
|
|