|
|
................... |
|
................... |
YENİ UFUKLARA DOĞRU |
Ceyhan Lu
Kafkasya Kültürel Dergi yıl:4
sayı 16 cilt:4 Eylül Ekim Kasım 1967 |
|
|
................... |
|
|
Dünya dönüyor; sabah oluyor, akşam
oluyor. Dünya dönüyor; yaz oluyor, güz oluyor, kış, bahar
oluyor. Dünya dönüyor; biz, insanlar da dönüyoruz. Dün başka
bir gün, bugün de düne hiç benzemiyor. İhtimal ki, yarın da
bugüne benzemeyecek ama ''Perşembe'nin gelişi Çarşamba'dan
belli olur'' derler, iyice düşünülürse acaba dünümüzü bilirsek
yarınımızı bugünden keşfedebilir miyiz veya yarınımıza
bugünden bir yön verebilir miyiz? Şu son 150 senelik geçişimize bir
göz atalım: Felaketler, felaketler... Sonra en büyük felaket;
vatandan kovuluş, yadellerde sürünüş, perişanlık, sefalet...
Çarlık Rusya'sı, her ne pahasına olursa olsun, Kafkasya’ya
sahip olmak azminde. Bu amaçla ordular yığılıyor, top, tüfek
ve tükenmez malzeme sel gibi akıtılıyor. Buna karşılık bir
avuç kahraman vatansever göğüs geriyor Rus akınlarına.
Hürriyeti için savaşıyor senelerce. Hür yaşamak isteyen bu
insanların mücadelesini direkt veya endirekt etkilemek isteyen
milletler yok değil. Fakat istismarcıların başarısı daha büyük
oluyor. Savaş esas amacından sapıtılıyor, Kuzey
Kafkasyalıların hürriyet savaşı, diyen bir kesimde
Müslüman-Hıristiyan mücadelesi halini alıyor. Hürriyetleri
için el ele vererek savaşmaları gerekirken kardeşin kardeşi
zaman-zaman vurduğu görülüyor...
21 Mayıs 1864... Rus çarlarının tatlı rüyaları gerçekleşiyor.
Kuzey Kafkasya’da hürriyet güneşi doğamadan batıyor. Vatandan
sürülme devresi başlıyor. Orta doğuya, daha doğrusu Osmanlı
topraklarına, bir daha bir araya getirilmemek üzere bu bahtsız
insanlar adeta serpiştiriliyorlar. Dalfos'un belirttiği gibi,
üç yüz yıl vatanlarını korumak için savaşmanın mükafatı olarak
vatanlarından kovuluyor. Hasislik ve şehvetin kurbanı
oluyor Çerkesler... (1)
Sene 1917... Büyük Rus ihtilali ve çarlık çöküyor. Kurulan
yeni komünist idare, Rus imparatorluğunda yaşayan halklara şu
beyannameyi sunuyor: (2)
''RUSYA’DA YAŞAYAN MİLLETLERİN HAKLARINA DAİR BEYANNAME''
1) Rusya'da yaşayan halklar eşittir ve egemendir.
2) Rusya'da yaşayan halkların Rusya'dan ayrılmaya,
bağımsız bir devlet kurmaya varıncaya kadar, serbestçe
kaderlerini kendilerinin tayin etmeğe hakları vardır.
3) Herhangi ya da bütün milli ve milli-dini imtiyazlar
ve gerilikler kaldırılacaktır.
4) Rus topraklarında oturan milli azınlıklar ve
etnografik guruplar serbest olarak gelişeceklerdir.
5) Rus Cumhuriyeti adına Halk Komiserleri Konseyi Bşk.
6) Cukoşvili Stalin V. Uliyanov
7) Görülüyor ki bu beyanname Rusya’da yaşayan bütün
halklara bağımsız devlet kurmaya varıncaya kadar geniş yetki
veriyor. Gerek bu beyannamenin etkisiyle, gerekse Rusya’daki
karışıklıklar sebebiyle birçok milletlerin mili-mahalli
hükümetler kurduğu gözden kaçmıyor. Bu arada Kuzey Kafkasya'da
11 Mayıs 1918’de kendi küçük cumhuriyetini kuruyor. Fakat
diğer birçok küçük devletler gibi o da kısa bir süre sonra
ortadan kaldırılıyor. (18. Mart. 1921)
8) Anti-komünist çevrelere göre, komünistler Rusya’da
yaşayan halklara verdikleri sözde durmamışlardır. Hatta
başlangıçta vermiş göründükleri söz dahi samimi değildi. Bu
Rusya’da yaşayan halkları avlamak için bir tuzaktı.
Komünistlere ve batıdaki sosyalistlere göre ise milli-mahalli
hükümetlerin ortadan kaldırılmasının gerekçesi ''Bütün bu
hükümetlerin ve hareketlerin başında mülk sahibi sınıfların''
bulunması, ''yönetimin kapitalist ve gericilerin eline geçmiş''
olmasıydı. (3) Bundan sonra, Sovyetlere sadık, Sovyet
Sosyalist cumhuriyetleri, Sovyet muhtar bölgeleri kuruldu.
Sene l940... ikinci dünya savaşı patlak verdi. Almanlar
Avrupa'yı işgal ederek hızla Moskova’ya doğru ilerlediler. Rus
yönetimine henüz alışamamış, ondan hoşnut olmayan halk
yığınları Almanların gelişini sevinç ve heyecanla karşıladılar.
Fakat kısa bir süre sonra yanıldıklarını anladılar. Sovyet
kuvvetlerine karşı gerilla savaşları vermek için hazırlanan bu
guruplar, silahlarını yeniden Alman işgal Kuvvetlerine karşı
çevirdiler. Aslında Almanlar Kafkasyalıların hürriyetlerine
karşı da hürmetkar olmamış, ana hedefleri Kafkasya’nın zengin
petrollerini Alman kapitalizmine katmak olmuştur. (4) Almanlar
amaçlarına erişemediler. Kısa zamanda parçalanıp dağılacağı
ümit edilen Sovyet imparatorluğu bu savaştan daha sağlam, daha
güçlü çıktı
9) Artık dünya birbirine kinle, hınçla bakan iki kampa
ayrılmıştı; doğu-batı blokları. öyle iki blok ki en normal
insanlık ilişkilerini dahi kesmişlerdi birbirleriyle. Arada
bir demir perde, haberleşme özgürlüğü bile ortadan kalkmıştı.
Bütün bunların nedeni sadece ekonomik ve sosyal sistem
ayrılığıydı. Amansız bir mücadele almış yürümüştü...
Bloklar arası bu politik tutumdan en çok zarar gören yine biz
Kuzey Kafkaslılar olduk. Yüz sene önce ana vatanımızı
terketmiş, bir kısım kardeşlerimizi orada kaderleriyle başbaşa
bırakmıştık. Onlar orada ne yapıyordu? Bilemiyorduk. Kendileri
ile ilişkiler kuracak imkan ve şartlara da sahip değildik.
Kasıtlı olarak ortaya atılan propagandalarla birbirimize karşı
olan güvenimiz sarsılmış, sevgi bağlarımız koparılmak
istenmişti. Birbirimizle haberdar olmamak için elden gelen her
şey yapılmıştı. Türkiye dışında yaşayan kardeşlerimizin de
bizden haberleri yoktu son senelere kadar. İşin en acıklı
tarafı ise bizlere yön verecek, birçok hususlarda bizleri
aydınlatacak olan aydınlarımızın olmayışıydı. Aydın geçinen
pekçok kimse kişisel çıkarlar peşinde koşuyor, bunlar
anavatandan ayrılmaktaki sebebi bilmezlikten geliyorlardı.
Çerkesler gibi kısmen de olsa vatanlarını terketmek
zorunluluğunda kalmış diğer milletler, Gürcüler, Ermeniler,
Azeriler her fırsatta ana vatanlarına dönüyor, oradaki
ırkdaşlarıyla ilişkilerini kesmiyorlardı. Ayrıca muhacerette
bulundukları zamanlarda aralarındaki İşbirliğini yitirmiyor,
her türlü yardımlaşma, ve kültür çalışmalarına büyük önem
veriyorlardı. Ama buna karşılık biz Kuzey Kafkasyalılar hala
yanlış politik tutumlarla yabancılara hizmette kusur
etmiyorduk. Bu yöndeki sözüm ona çalışmalar birkaç kişinin
şahsi görüşlerinin ışığı altında, plânsız ve belirsiz bir
şekilde saman alevi gibi arada bir yanıp sönme şeklinde
süregeliyordu...
Nihayet doğu ile batı arasındaki buzlar çözülmeğe başladı.
Gerçi demir perde yine mevcuttu ama ne de olsa eski kalınlık
ve katılığı kalmamıştı. Sosyal ve kültürel ilişkiler gelişti.
Dünya milletleri arasındaki bu gelişmelere paralel olarak
Kuzey Kafkasyalılar da harekete geçtiler. Bilhassa Suriye,
Ürdün ve İsrail’de yaşayanlar anavatanda yaşayan kardeşleriyle
sıkı ilişkiler kurdular. Karşılıklı ziyaretler düzenlendi.
Sonuç olarak Kuzey Kafkasya’da yaşayan kardeşlerinin
durumlarının kendilerinden daha iyi olduğunu gördüler.
Kültürel bağlar yeniden düzenlendi, milli dille yazılmış
kitaplar getirtildi ve bulundukları yerlerde ana dilleriyle
öğrenim yapılmağa başlanıldı. Bu çalışmalar yapıladursun
Îsrail-Arap savaşı sonucu Suriye’deki soydaşlarımız
bulundukları toprakları terketmek zorunluluğunda kaldılar.
Şimdi bunlar anayurtları Kuzey Kafkasya’ya (Kabardey-Balkar
Cumhuriyeti’ne) dönme çabası içinde bulunuyorlar.
Artık bundan böyle dünyanın şurasına burasına, bilhassa
Ortadoğu'ya serpilir de sosyal düzenlerini yitirmiş olan
Çerkeslerin Kafkasya’ya dönmekten başka çareleri kalmamıştır.
Yeter ki bu yönde olumlu ve yeterli çalışmalar yapılabilsin.
Onların bu teşebbüsleri olumlu sonuç verirse bu diğer yerlerde
yaşayan Çerkesler için de aynı şekilde cesaret verici
teşebbüslere girişmelerine sebep olacaktır.
Biz Türkiye'deki Çerkesler olayların gelişmesini dikkatle
İzlemekteyiz.
KAYNAKLAR:
1) Gen. İsmail Berkuk: Tarihte Kafkasya
2) Dünyayı Sarsan 10 gün: John Reed, S. 213
3) Aynı eser.S. 213
4) Almanya'da Milliyetçi Sosyalizm, Hans Behrend s. 45
NOT:
Birçok okuyucumuz bize yazdıkları mektuplarda Kuzey
Kafkasya’da yaşayan akrabalarından bilgi edinmek istediklerini
bildirmektedirler. Bununla ilgili olarak okuyucularımıza
aşağıdaki adresi veriyoruz. Okuyucularımız gerek akrabalarını
bulmak, gerek diğer hususlarda bilgi edinmek amacıyla bu
adresle İngilizce veya Çerkesce muhabere edebilirler. Bu adres
Kabardey-Balkar cumhuriyetinde bu amaçlarla kurulan derneğin
adresidir
ADRES:
HEMGUOKUE BARÎSBÎY
U. NOGMOVA SS NALCHÎK- KBASSR
U. S. S. R. |
|
|
|
|
|
|
|
|