...................
...................
RUSYA'NIN BARIŞ DEKRETİNİN KAFKAS
CEPHESİ'NDEKİ OLAYLARA ETKİSİ

Nurcan Yavuz
Atatürk Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Araştırma Görevlisi

                         
 
...................
 
Dekre: Kararname (CC)

Kasım 1917'de Bolşevikler tarafından Kerenski hükümeti devrilmiş (1), yerine Sovyet idaresi geçmiş ve bu ay içinde de Rus ordusu dağılmış, sivil savaş başlamıştı (2). Kafkas cephesindeki Rus askerleri ise, cepheyi bırakarak evlerine dönmeye başlamışlardı (3). Hatta ihtilalden sonra geçici hükümetin Kafkas için tayin ettiği özel komite dahi görevi başında kalmıştı (4). İhtilalin yapıldığı gün Petrograd'da da Sovyetlerin II.Kongresi yapılmış ve ihtilalin ertesi günü (8 Kasım 1917) bu kongre tarafından "sulh dekreti" kabul edilmişti (5). Sovyet hükümeti bu dekrette Birinci Dünya Harbi'nin gizli antlaşmalarını yürürlükten kaldırdığını açıklamıştı (6). Hatta
dekrette harp halinde bulunan bütün devletlerin hiçbir toprak ilhakı ve tazminat talebinde bulunmaksızın barış yapmaları, isteniyordu. Dekrette sadece barışın yapılmasını değil, aynı zamanda Rusya'da yaşayan milletlerin haklarından da bahsedilmişti. 15 Kasım 1917 tarihli bir beyannamede; Rusya'da yaşayan milletlerin bundan böyle kendi mukadderatlarım kendilerinin tayinde tamamen hür olacakları ve isterlerse hatta Rusya'dan büsbütün ayrılabilecekleri de ilan edilmişti (7). Fakat Sovyet hükümetinin bu dekretler ve beyannamelere bakmaksızın kendisini Çarlık Rusya'sının halefi olduğunu açıklaması Ermeni meselesinde de kendini göstermişti. Kısaca Çarlık Rusya’sı, Doğu Anadolu'yu ele geçirmek siyaseti ile bağlı olarak, bilhassa Ermenilerin koruyucusu rolünü üzerine almıştı (7). Bunun içinde Rus işgali altında bulunan Doğu Anadolu vilayetlerine çok miktarda Ermeni nakledilmiş veya göç eden Ermenilerin geri döndürülmelerine çalışılmış ve buraların harpten sonra bir Ermeni ülkesi haline getirilmesi için birçok tedbir alınmıştı.

Bunların başında da Müslüman Türk halka baskı yapmak onları yerlerini ve yurtlarını terke mecbur etmek, Ermenilerin çeteler oluşturmak suretiyle Türklerin imhası yoluna gitmek gibi davranışlar vardı. Lenin ve etrafındakiler, bu davranışlarıyla Osmanlı Devleti'nin nasılsa, itilaf devletlerinin mağlup olacağını sandıklarından, şimdilik Osmanlı Devleti ile kesin bir sulh imzalanmasından önce Türk Ermenistan’ının geleceğini Rusya'nın menfaatine göre tayini hususunda gerekli karar alınması hususunu gerekli bulmuşlardı (8).

Bu çalışmalar sürüp giderken, diğer taraftan Taşnaksütyun Cemiyeti de Lenin'e başvurarak Osmanlı Devleti bünyesindeki Ermenilerin gelecekerine kendilerinin karar vermesi için aracılık yapmasını istemişlerdi (9). Bunun yanında ihtilalin ortaya koyduğu prensiplere ayak uydurmak üzere Gürcü, Ermeni ve Azerbaycanlı aydınlar arasında, sosyalizmle birlikte "milliyetçilik"te almış yürümüştü. Bu hususta Taşnaksütyun Cemiyeti bilhassa faal çalışıyordu. Zaten Rusya ile Osmanlı Devleti arasındaki harp yıllarında Ermeni milli hareketi, Rus makamları tarafından desteklendiğinden, Ermeni milliyetçi teşkilatının faaliyetlerini hızlandırmak için bütün şartlar ve imkanlar elverişli idi.

Bu defa Sovyet liderleri "Büyük Ermenistan" lafını etmemişlerse de Rus işgali altındaki "Türk Ermenistan'ı" adını verdikleri sahaya kitle halinde Ermenilerin yerleştirilmesi ve Müslüman halkın imha edilmesi için bütün tedbirleri almışlar ve gerekli hazırlıkları dahi yapmışlardı (10).

Fakat Taşnaksütyun Cemiyeti yine de tereddütlü idi. Cemiyet her şeyden önce kendini Osmanlı Devleti'nin yıkımına adamıştı ve ihtilalinde bu çabalara sekte vuracağından çekiniyordu. Onlara göre Rus-Kafkas cephesi çökmekteydi (11). Fakat yine de Rusya'nın aldığı kararlardan memnundu. 9 Mayıs 1917'de alınan bir kararla Rus işgali altındaki Doğu Anadolu'nun sivil idaresine Ermenilerin atanması uygun görülmüştü (12).

Aslında alınan bu kararın altında acil bir siyasi tavır yatıyordu. Çünkü ihtilal ile birlikte ordu kendi kendini terhis etmiş ve Rusya'nın içlerine doğru akmaya başlayan asker akım karşısında yönetim, harpteki kazançlarının bekçiliğini Ermenilere yaptırmayı planlamıştı. Böylece Ruslar, Doğu Anadolu'yu Van, Erzurum, Bitlis, Trabzon vilayetlerine bölerek, başlarına mülki amirler almış ve Rusya'dan gelen Ermenileri tayin etmişlerdi (13).

Ermeniler kendilerine verilen bu görevin üstesinden gelebileceklerine inanmadıkları için ileride yapılabilecek işlemler hususunda tespitlerde bulunmak üzere Tiflis'te iki yüzden fazla delegenin katıldığı bir kongre toplamışlardı (14), alınan karar şöyleydi: "Kafkasya ve Doğu Anadolu'yu da
içine alacak "Büyük Ermenistan" kurulacaktı. Aynı kongrede, bu emelleri gerçekleştirmek üzere faaliyette bulunacak yirmi beş kişiden oluşan bir "Ermeni Milli Meclisi" ve on beş üyeli yürütme kurulu mahiyetinde bir Ermeni Konseyi meydana getirilmişti (15). Alınan bu kararlardan sonra artık Doğu Anadolu'nun kolonizasyonu başlayabilirdi.

Ermenilerin asıl maksatları, Rusların geri çekilmesi üzerine vatanlarını kurtaracak olan Türk ordularına karşı koymaktı. Bunun için Rusların bölgede bıraktıkları silah ve mühimmatı saklamışlar, Ruslardan yüksek maaşlarla topçu ve piyade subayları alıkoymuşlardı. Ziraattan, ticaretten ve sanattan başka şeylerle uğraşmayan Ermeniler Rus ordusunun askeri
yeteneğinden subayları vasıtasıyla faydalanmaya çalışmışlardı (16). Esasen Ermenilerin bu gibi olumsuz faaliyetlerine devam etmeleri Lenin'in izin vermesiyle doğru orantılıydı. Fakat Lenin'in de Ermenileri koruma siyasetini hemen ele almasının pekçok sebebi vardı. Bunlardan biri, Bolşevik partisinin en nüfuzlu üyeleri arasında birçok Ermeni'nin bulunması idi. Şaumyan, Avanesov, Mikayan bunların en tanınmışlarındandı.

Aslında barış dekteri ile Rus işgali altındaki Türk Ermenistan'ına bağımsızlık tanınması, Rusya'nın menfaatine geliyordu. Türk-Rus sınırında bir Ermenistan'ın bulunması, elbette Rusya menfaati bakımından lüzumlu görülmüştü. Zira böyle bir Ermenistan'ın Türk baskısı ve tehdidi karşısında Rusya'ya bağlanması muhakkaktı (17).

Hatta Brest-Litovsk'da başlanan barış görüşmeleri sırasında, bu amaçla hareket eden Bolşevik liderleri, barışın kesin bir esasa bağlanmasından önce Ermeni meselesini kendi istedikleri gibi halletmek yolunu takip etmişler ve Osmanlı Devleti'ni bir olup bitti karşısında bırakmak istemişlerdi. Bu maksatla Halk Komiserleri Sovnarkom 11 Ocak 1918'de Türk Ermenistanı'na ait bir kararname yayınlamışlardı. Kararname şöyleydi: "Rusya'nın işgali altında bulunan Türk Ermenistanı'ndaki Ermenilerin kendi mukadderaüannı, hatta tam bir istiklale varıncaya kadar, serbestçe tayin hususundaki hakların Rusya, Amele ve Köylü Hükümeti'nin desteklediğini, Halk Komiserleri Sovyeti Ermeni halkına ilan eder. Halk Komiserleri Sovyeti'ne göre; bu hakların gerçekleştirilmesi ancak Ermeni halkının serbestçe referandum yapmasını sağlayacak bir takım garantilerin önceden olanması ile mümkün olacaktır. Bu kabil garantilerin Halk Komiserleri Sovyeti'nce şöyle olacağı fikrindedir.

1) Rus ordusunun Türk Ermenistan'ı sahası dışına çıkması ve Türk Ermenistanı'ndaki ahalinin şahsi mal ve mülkünün emniyetini korumak maksadıyla hemen bir Ermeni halk milisinin teşkili.
2) Ermeni muhacirleri ve Türk memleketlerde dağılmış olan Ermeni mültecilerinin Türk Ermenistanı ülkesine herhangi bir engelle karşılaşmadan geri dönebilmeleri.
3) Harp esnasında Türk makamlarınca Türkiye'nin iç eyaletlerine zorla gönderilmiş olan Ermenilerin Türk Ermenistanı'na serbestçe dönmelerinin mümkün kılınması; Türk makamları ile barış müzakereleri akdedilirken Halk Komiserleri Sovyeti bu mesele üzerinde ısrarla duracaktır.
4) Ermeni Halk Mümessilleri Şurası adıyla Türk Ermenistanı'nda geçici bir idarenin kurulması. Kafkas İşleri Geçici Fevkalade Halk Komiseri Stepan Şaumyan, Türk Ermenistanı ahalisine 2. ve 3. maddelerin tatbiki ve Türk Ermenistanı sahasından Rus askerlerinin çıkarılması işini
tanzim edecek karma komisyonun teşkili hususlannda her türlü müzaherette bulunmakla vazifelendirilmiştir. Haşiye: Türk Ermenistanı'nın coğrafi sınırlannı demokratik esaslara göre seçilen Ermeni Halk Murahhasları ile bitişik ve münakaşalı İslam ve başka eyaletlerin halkından demokratik esaslara göre seçilen murahhasların Kafkas İşleri Fevkalade Geçici Komiseri ile birlikte tayin ve tespit edilecektir (18).

Lenin
Halk Komiserleri Sovyet Başkanı


Sovyet hükümetinin bu kararnamesi, batı Ermenilerine kendi devlet hayatlarım kurmaları için tam bir imkan sağlıyordu. Kafkas İşleri Üzerine Fevkalade Geçici Komiser Şaumyan, bu kararnamenin gerçekleştirilmesine her türlü yardımın gösterilmesini temin etmekle görevlendirilmişti.

Şaumyan aynı zamanda Ermeni halkının demokratik yolla seçilmiş temsilcileri ile birlikte komşu veya kavgalı dairelerin temsilcileri ile anlaşmaları üzerine Türkiye Ermenistanı'nın sırlarını, hem de askeri kuvvetlerin oradan çekilmesi müddetini ve usullerini tayin edecekti (19). Fakat cephede gelişen olaylar Sovyet hükümetinin bu tedbirlerini gerçekleştirmesine imkan vermemişti (20).

Türk ileri harekatının başlaması ve başarıyla sonuçlanması gerek Ermeni gerekse Rus hayallerinin planlarının sonu olmuştur.


DİPNOTLAR:
1)
M.Hikmet Bayar, 3. Ordu Komutanlığı Tarihçesi, Kasım, 1991, s.51.
2) Alexandr Mahvelichvili, Histoire de Georgies, Paris 1951. 419.
3) İhsan Sakarya, Belgelerle Ermeni Sorunu, Ankara, 1984, s.266.
4) Hüsamettin Yıldırım, Rus-Türk-Ermeni Münasebetleri, (1914-1918),
Ankara. 1990, s. 104.
5) Stefanos Yerasimos, Türk Sovyet İlişkileri, Ekim Devriminden Milli Mücadeleye,Is tanbul. 1979, s. 12, Tevfik Bıyıklıoalu. Osmanlı ve Türk Doğu Hudut Politikası, istanbul, 1958. s. 15.
6) Bıyıklıoğlu, Osmanlı ve Türk Doğu Hudut Politikası, s. 16.s.385.
8) Esat Uras, Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, İstanbul, 1987, s.335.
9) Sakarya, Belgelerle Ermeni Sorunu, s.266.
10) Sovyet hükümeti her yerde Çarlık Rusya'sının Osmanlı Devleti ile İran'ın bölüştürülmesini öngören bütün anlaşmaların hükümsüz bırakıldığını ilan etti. İlan de deniliyordu ki; "Biz Osmanlı Devleti'nin bölüştürülmesi ve Ermenistan'ın ondan koparılıp alınması hakkında anlaşmanın parçalandığını ve iptal edildiğini bildiriyoruz." Harp durduğu vakit hemen Ermenilere kendi siyasi geleceğini özgürcesine tayin etmek hakkı verilecekti. (A.B. Kadişev, Interventsiya i Grajdonskaya Voyna v Zakafkazye, Moskova, 1960, s.43).
11) Mim Kemal Öke, Ermeni Sorunu. 1914-1923, Ankara, 1991, s. 152.
12) Öke, Ermeni Sorunu, s. 152.
13) Ahmet Refik AlUnay, İki Komite İki Kıtal, İstanbul, 1919, s.48.
14) Uras, Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, s.659.
15) Öke, Ermeni Sorunu, s. 153.
16) Altınay, İki Komite, İki Kıtal, s.48.
17) Hatta Aralık 1917'de Ermeni dışişleri ile ilgili bir komiserliğin oluşturulması kararı dahi alınmıştı. (Serge Afanasyan, L'azerbaidjan Et La Georgie de 'I İndependance a'l İnstauration du Pavvoir Sovietique (1917-1923). Paris, 1981, s.36).
18) Kadişev, interventsiya i Grajdanskaya Voyna..., s.43, İsmet Parmaksızoğlu, Ermeni Komitelerinin İhtilal Hareketleri ve Besledikleri Emeller, Ankara, 1981, s.131-132.
19) Kadişev, Interventsiya i Grajdonzkaya Voyna..., s.43.
20) Bıyıkoğlu, Osmanlı ve Türk Doğu Hudut Politikası, s. 16.